19
bu gibi programlar artırılmalı bence. sessiz sinema olur, tavla turnuvası olur, rodeo olur, ne olursa olsun yani, futbolcularımızı saha dışında görmek, konuşmalarına, hareketlerine, esprilerine tanıklık etmek harika bir duygu.
selçuk inan mesela... en sevdiğimiz oyuncularda başı çekiyor lakin ne yer, ne içer, nasıl konuşur, görsel materyal çok çok az. resmi sitede oyuncular kısmında fotoğraflar-videolar falan diyor ama yalan yani bomboş, bari tv'den izleyelim.
illa konsept olmak zorunda değil, alırsın bir tane uğur dündar gizli kamerası, koyarsın burak yılmaz'ın kafasına bir tane, 24 saat çeksin selçuk inan'ı biz de oturalım izleyelim. kebap mı yiyor, lavaboya mı gidiyor, martıya simit mi atıyor, ben izlerim arkadaş bize bunlar da lazım.
misal semih kaya çok zeki bir adam, içerisinde "roma" geçen filmi anlatmaya çalışırken numaradan dua etti falan belli ki vatikan'dan gitmeye çalıştı, on numara. çağır semih kaya'yı oturt bir koltuğa anlatsın bakalım italya hakkında neler biliyor, hiç gitmiş mi, gitmişse nereye gitmiş, beğenmiş mi vs. keyifle izlenir.
fernando muslera bize uruguay yemeği pişirsin bir gün evinde, sonra engin baytar ile kıraathaneye gidelim halka karışalım;
http://www.youtube.com/watch?v=NDpMa-WHi3M
johan elmander ile boğazda takılalım;
http://www.youtube.com/watch?v=6G5b6jK9U2w
tomas ujfalusi iyileşme sürecinde mesela düz koşu mu yapıyor, zayıflayan kaslarını güçlendirmek için leg extension mu, leg curl mü neyse işte, al bir kamera git konuş, yazılı haberden bıktım ya "iyiyim, toparlıyorum vs." falan yazıyor.
artırın şunları yahu :(
misal harry kewell kontratlı futbolcumuz diye bedavadan gs store ürünlerinin tanıtımında kullanılmıştı, adnan polat döneminin belki de tek olumlu hamlesiydi diyebilirim :)) manken gibi adam yahu nereden bulacaksın getireceksin, olabildiğince kullan tabi posasını sık, değerlendir...
aynı şekilde sessiz sinema ve benzeri programlar ile sevgili futbolcularımızı kendi medya imkanlarımız bazında bence olabildiğince ele almalıyız.
selçuk inan mesela... en sevdiğimiz oyuncularda başı çekiyor lakin ne yer, ne içer, nasıl konuşur, görsel materyal çok çok az. resmi sitede oyuncular kısmında fotoğraflar-videolar falan diyor ama yalan yani bomboş, bari tv'den izleyelim.
illa konsept olmak zorunda değil, alırsın bir tane uğur dündar gizli kamerası, koyarsın burak yılmaz'ın kafasına bir tane, 24 saat çeksin selçuk inan'ı biz de oturalım izleyelim. kebap mı yiyor, lavaboya mı gidiyor, martıya simit mi atıyor, ben izlerim arkadaş bize bunlar da lazım.
misal semih kaya çok zeki bir adam, içerisinde "roma" geçen filmi anlatmaya çalışırken numaradan dua etti falan belli ki vatikan'dan gitmeye çalıştı, on numara. çağır semih kaya'yı oturt bir koltuğa anlatsın bakalım italya hakkında neler biliyor, hiç gitmiş mi, gitmişse nereye gitmiş, beğenmiş mi vs. keyifle izlenir.
fernando muslera bize uruguay yemeği pişirsin bir gün evinde, sonra engin baytar ile kıraathaneye gidelim halka karışalım;
http://www.youtube.com/watch?v=NDpMa-WHi3M
johan elmander ile boğazda takılalım;
http://www.youtube.com/watch?v=6G5b6jK9U2w
tomas ujfalusi iyileşme sürecinde mesela düz koşu mu yapıyor, zayıflayan kaslarını güçlendirmek için leg extension mu, leg curl mü neyse işte, al bir kamera git konuş, yazılı haberden bıktım ya "iyiyim, toparlıyorum vs." falan yazıyor.
artırın şunları yahu :(
misal harry kewell kontratlı futbolcumuz diye bedavadan gs store ürünlerinin tanıtımında kullanılmıştı, adnan polat döneminin belki de tek olumlu hamlesiydi diyebilirim :)) manken gibi adam yahu nereden bulacaksın getireceksin, olabildiğince kullan tabi posasını sık, değerlendir...
aynı şekilde sessiz sinema ve benzeri programlar ile sevgili futbolcularımızı kendi medya imkanlarımız bazında bence olabildiğince ele almalıyız.
