14
artık yavaş yavaş moduna girmemiz gereken hayati maç. şampiyonlar liginde yolumuza devam edebilmemiz için oynayacağımız 4 kritik maçtan ilki. öncelikle ilk 2 maçta gündemdeki konuların bize verdiği zararlar bu maçları kaybetmemizde büyük etken olmuştu diye düşünüyorum. 19 eylül 2012 manchester united galatasaray maçı öncesi yapılan " burak adam mı?", "selçuk nasıl oynamaz", "amrabat o kadar para eder mi?", fenerbahçe'ye neler oluyor?" gibi tartışmalar bizi takımımızdan çok uzaklaştırdı. bir de geçen seneden beri kazandığımızdan öyle bir rehavete kapılmışız ki, old trafford'da manu'ya karşı yapılan bir maçın bile ciddiyetine varamadık. bu maçtan sonra iyi oynamış olsak da sonuçta mağlup olmamızla içimizde beliren korku, orduspor'dan da yediğimiz darbeyle birleşince, üstüne alex fenerbahçe'den ayrılınca, 2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı'nın havasına hiçbirimiz giremedik. teknik heyetimiz ve futbolcularımız da sonuçta aynı ülkede yaşıyorlar ve eminim hepimizin hissettiklerini onlar da hissettiler. aslında sahada yine o her zamanki fit, topa hakim, maçı isteyen, coşkulu ve agresif galatasaray vardı, ama 2011-2012 sezonu galatasaray'ıyla orduspor ve braga maçlarında oynayan galatasaray arasında ufak bir fark vardı. o da girilen pozisyonları değerlendirememek. belki galatasaray bu maçlarda geçen sene bu dönemlerde oynadığı maçlarda girdiğinden ortalama 5 kat daha fazla pozisyona giriyordu, ancak bir türlü bunları değerlendiremedi.
7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı'nı hatırlayın. o maç sezonun başından beri hiç görmediğimiz bir galatasaray karşımızdaydı. dakika başı gol pozisyonu buluyorduk ve bunları değerlendiremiyorduk. yalnız o gün arada şöyle bir fark vardı, stadyumdaki taraftar da, sahadaki futbolcu da, kenardaki teknik heyet de, kulübedeki yedek de, tv başındaki galatasaraylı da bu ezici oyundan keyif alıyor, o an golün gelmemesini kimse umursamıyordu. yıllarca o takıma ezilmiş galatasaray, standartlarının üstünde bir futbolla ezeli rakibini eziyordu. neyse sonra zaten goller güzel oyunun meyvesi olarak geldi ve kazandık. bu maç bize şunu gösterdi. bu bir tesadüf değil, başlangıçtı.
yani demek istediğim şu. belki elmander'in sakatlıktan sonra toparlayamamış, felipe melo'nun formsuz, engin'in cezalı olması gibi etkenler birkaç maçı kaybetmemizi sağladı, ama şuan yaratılan ortamın sorumlusu tamamen bizleriz. 2010-2011 sezonu görmüş bir galatasaray'lıya braga ve manchester united maçlarının özetlerini gösterseniz skora rağmen mest olur, hatta yine o sezon takımının kendi sahasında manisaspor'a 2-0 yenildiğini gören bu galatasaraylı arkadaşa orduspor maçının özetini gösterseniz, elimizden geleni yapmışız, ama çok şanssızmışız der, yine oyundan memnuniyet duyardı. nereden geldiğimizi bilmemiz gerekir arkadaşlar. hepimiz takımımıza kırgınız ama lütfen bu takıma küsmeyelim, sırtımızı çevirmeyelim.
maça az kaldı, sinerji çok önemlidir. isterse 22 ekim günü fenerbahçe alex'in oğlunu transfer etsin, 23 ekim sabahı abdullah avcı'nın teknik direktör belgesinin sahte olduğu ortaya çıksın, yine de bizim gündemimiz bu maç olmalı. oyunumuz güzel, pozisyon buluyoruz, ama gol kaçırıyoruz, geçen sene kaçırmıyorduk, bu sene kaçırıyoruz. bu kadar basit beyler, geriye kalan problemler aşılabilir. takımımız geçen seneki gibi skordan çok oyunu düşünürse, bunu yürekten başarırsa, biz taraftarlar da o havaya gireriz.
gruplar belli olduğunda en çekindiğim ilk maç kendi sahamızdaki braga maçı, 2. maç deplasmandaki manchester united maçı'ydı. bunlar üstüste geldi ve kaybettik. o kadar şanslıyız ki, cluj braga'yı deplasmanda yendi ve şuan 2'sinin de 3'er puanı var. her zaman söylüyorum, biz cluj'u içeride dışarıda yeneriz. kimse medyanın gazına gelmesin. vaslui fenere yaslui diye dalga geçtiğimiz vaslui "fenerbahçe" gibi bir takım için ne kadar güçlüyse, cluj da "galatasaray" için o kadar güçlüdür. takıma küsen arkadaşlarım; takımınız önündeki 2 maçı kazanırsa, emin olun grup 2.'liğine yükselecek. daha sonra 2 tane alternatif geçecek eline. ya manchester united'ı arena'da yenip bu işi bitirecek, kazanmak için sistemini bozan braga'yı deplasmanda dağıtacak, ya da manchester united'a puan kaptırsa da portekizde braga'ya karşı aslanlar gibi oynarsa kazanacağını bilecek.
son 1 aydır kötü bir dönem geçirdik, ancak asla hedeflerimizden uzaklaşmadık . sadece işler belki zorlaştı. yalnız şunu hatırlamalıyız; biz güvendiğimiz, inandığımız ve kenetlendiğimiz zaman, zoru çok severiz.
7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı'nı hatırlayın. o maç sezonun başından beri hiç görmediğimiz bir galatasaray karşımızdaydı. dakika başı gol pozisyonu buluyorduk ve bunları değerlendiremiyorduk. yalnız o gün arada şöyle bir fark vardı, stadyumdaki taraftar da, sahadaki futbolcu da, kenardaki teknik heyet de, kulübedeki yedek de, tv başındaki galatasaraylı da bu ezici oyundan keyif alıyor, o an golün gelmemesini kimse umursamıyordu. yıllarca o takıma ezilmiş galatasaray, standartlarının üstünde bir futbolla ezeli rakibini eziyordu. neyse sonra zaten goller güzel oyunun meyvesi olarak geldi ve kazandık. bu maç bize şunu gösterdi. bu bir tesadüf değil, başlangıçtı.
yani demek istediğim şu. belki elmander'in sakatlıktan sonra toparlayamamış, felipe melo'nun formsuz, engin'in cezalı olması gibi etkenler birkaç maçı kaybetmemizi sağladı, ama şuan yaratılan ortamın sorumlusu tamamen bizleriz. 2010-2011 sezonu görmüş bir galatasaray'lıya braga ve manchester united maçlarının özetlerini gösterseniz skora rağmen mest olur, hatta yine o sezon takımının kendi sahasında manisaspor'a 2-0 yenildiğini gören bu galatasaraylı arkadaşa orduspor maçının özetini gösterseniz, elimizden geleni yapmışız, ama çok şanssızmışız der, yine oyundan memnuniyet duyardı. nereden geldiğimizi bilmemiz gerekir arkadaşlar. hepimiz takımımıza kırgınız ama lütfen bu takıma küsmeyelim, sırtımızı çevirmeyelim.
maça az kaldı, sinerji çok önemlidir. isterse 22 ekim günü fenerbahçe alex'in oğlunu transfer etsin, 23 ekim sabahı abdullah avcı'nın teknik direktör belgesinin sahte olduğu ortaya çıksın, yine de bizim gündemimiz bu maç olmalı. oyunumuz güzel, pozisyon buluyoruz, ama gol kaçırıyoruz, geçen sene kaçırmıyorduk, bu sene kaçırıyoruz. bu kadar basit beyler, geriye kalan problemler aşılabilir. takımımız geçen seneki gibi skordan çok oyunu düşünürse, bunu yürekten başarırsa, biz taraftarlar da o havaya gireriz.
gruplar belli olduğunda en çekindiğim ilk maç kendi sahamızdaki braga maçı, 2. maç deplasmandaki manchester united maçı'ydı. bunlar üstüste geldi ve kaybettik. o kadar şanslıyız ki, cluj braga'yı deplasmanda yendi ve şuan 2'sinin de 3'er puanı var. her zaman söylüyorum, biz cluj'u içeride dışarıda yeneriz. kimse medyanın gazına gelmesin. vaslui fenere yaslui diye dalga geçtiğimiz vaslui "fenerbahçe" gibi bir takım için ne kadar güçlüyse, cluj da "galatasaray" için o kadar güçlüdür. takıma küsen arkadaşlarım; takımınız önündeki 2 maçı kazanırsa, emin olun grup 2.'liğine yükselecek. daha sonra 2 tane alternatif geçecek eline. ya manchester united'ı arena'da yenip bu işi bitirecek, kazanmak için sistemini bozan braga'yı deplasmanda dağıtacak, ya da manchester united'a puan kaptırsa da portekizde braga'ya karşı aslanlar gibi oynarsa kazanacağını bilecek.
son 1 aydır kötü bir dönem geçirdik, ancak asla hedeflerimizden uzaklaşmadık . sadece işler belki zorlaştı. yalnız şunu hatırlamalıyız; biz güvendiğimiz, inandığımız ve kenetlendiğimiz zaman, zoru çok severiz.