1224
onun önderliğinde takıma katılan isimler şunlardır;
linderoth, lincoln, nonda, meira, baros, kewell, de sanctis, rijkaard, elano, keita, leo franco, neill, jo, dos santos.
tek tek irdelersek;
linderoth: çok iyi bir orta saha oyuncusuydu bize gelmeden önce. burada da önemli işler yaptı fakat kariyerinde 1 haftadan uzun sakatlık yaşamayan adama bir haller oldu 2 sezonda hemen hemen 30 maçı zor çıkardı. yazık oldu çok daha fazla yararlanabileceğimiz bir oyuncuydu.
lincoln: yukarıdaki bütün isimler arasında bence en yetenekli olanıydı ama hiç bir zaman kendinden beklenenleri yerine getiremedi, çok şey bekledik, çok sevdik ama olmadı.
nonda: adına tezahüratlar yaptık, lakap oluşturduk. kariyeri boyunca çok golcü bir insan olmamıştır ama kritik zamanlarda attığı gollerle bizi sevince boğdu. 2007/2008 şampiyonluğumuzda volkanın elinden kaçırdığı topa kafayı vurarak golü getirmiş yani bir anlamda şampiyonluğu getirmiştir. gönderilmesi tam bir skandal olmuştur, sezon ortasında beklenmedik bir anda takımdan gönderilmiş ve ikinci yarıda forvetsiz kalmamızla sonuçlanan olaylar zincirinin baş kahramanı olmuştur.
meira: hem defanstaki oyun yeteneği hem de takım liderliğiyle önemli bir oyuncuydu fakat takıma hiç bir zaman uyum sağlayamadı. takıma katıldığı sezonun devre arasında da zenit'e satıldı. maddi anlamda kar ettiğimiz bir oyuncu olmuştur.
baros: nam-ı değer kral! golcülüğü hakkında çok fazla şey söylemeye gerek yok. bu seneye kadar en önemli forvet oyuncumuzdu fakat sürekli hakemlerle tartışması ve gereksiz kartlar görmesi taraftarın ve yönetimin sabrını taşırmaya başladı. kötü niyetli olduğuna hiç bir zaman inanmadım tamamen hırsıyla alakalı olduğunu düşünüyorum bu hareketlerinin. geçen seneki fb derbisinde emre b.'nin sert hareketinden sonra uzun süreli bir sakatlık süreci oldu. halen kendine tam olarak gelemedi. sezon sonu takımdan gönderilmesi gündemde.
kewell: hemen hemen her taraftarın can-ı gönülden sevdiği bir oyuncuydu. hele benim gibi taa leeds günlerinden beri hayranı olunan bir oyuncunun takıma katılması hepimizi heyecanlandırmıştı. turuncu forma hiç kimseye onun kadar yakışmadı. ilk maçında süper kupada kayserispor'a karşı oynayıp golünü atmıştır. ilk sezonunu harika geçirdi. fakat daha sonra çok büyük bir düşüş yaşadı. maçların 90 dakikasını çıkaramaması en büyük eksisiydi ama olsun gönderilmesin kenarda otursun yeterdi bize hatta tribünde sabri'den çekirdek çitlemeyi öğrenişi, yüz ifadesi her şeye değer. hala bordeaux maçında köşeye astığı golü izleyip heyecanlanmayan varsa bıraksın bu işleri, masa tenisi oynasın!
de sanctis: kadroya katıldığında sevilla'nın yedek kalecisiydi, ilk maçlarında hatalı goller yediği için çok eleştirildi fakat daha sonradan takıma çok iyi uyum sağladı hemen herkes tarafından sevilmeye başladı, tam kalecimizi bulduk derken bu kez bonservis problemi ortaya çıktı ve takımdan ayrıldı. devam eden sezonlarda napoliye transfer oldu ve kariyerinin en parlak yıllarını geçirmektedir. kendisini hala fb derbisinde semih şentürk'ü tek eliyle yerden kaldırışıyla hatırlıyoruz.
rijkaard: galatasaray.org'da 'rijkaard galatasarayda' açılış sayfasıyla karşılaştığımda anlık kalp krizleri geçirdiğimi hatırlıyorum. bunun gerçek olduğuna inanmam 2-3 haftamı aldı. anlamadık onu ne taraftar olarak ne ülke olarak anlamadık! farklı sistemi vardı, oyun anlayışı bize heyecan veriyordu fakat işler bir anda kötüleşti ve "bence" yönetimin kendini kurtarma çırpınışları içinde boğulan, kurban edilen o oldu. hep sevdik ve sevmeye de devam edeceğiz.
elano: arap iş adamlarının man. city'i satın almasından sonra başlayan yüksek maliyetli yıldız transferi furyasının ardından gözden düştü, haldun üstünel'in ada çıkartmasıyla takıma katıldı. onun da galatasaray formasıyla ilk golü kayserispor'a nasip olmuştur. o mükemmel golü unutmak mümkün değildir. lincoln gibi kendisinden de beklentiler büyüktü, daha sonra o da düşüş yaşadı ve yedek kulübesi yolu göründü. yedek kalmaktan şikayetçi olunca brezilya'ya eski kulübü santos'a geri döndü.
keita: nam-ı diğer "papito". imza töreninin başında 'selamün aleyküm' diyerek galatasaray'daki yaşamına 3-0 önde başladı, tekniği, hızı, çalımları ve sempatikliğiyle kısa zamanda hepimizin sevgilisi oldu. fb derbisinde r.carlos'a attığı sağ kroşe carlos'un sağlık ekibinen öpücük almasına sebep oldu. bazı dönemler maç seçmesiyle eleştirildi. son olarak dünya kupasındaki kaka'yı oyundan attırışı galatasaray kariyerindeki sonunu getirdi ve katar'ın al sadd takımına satıldı. geçtiğimiz ara transfer sezonunda takıma dönme ihtimali belirdi, galatasaray'ın kiralamak istediği oyuncuyu al sadd'ın kiralamak yerine aldıklarından daha yüksek bir bedelle galatasaray'a satmak istemesinden sonra transfer suya düştü.
leo franco: aslında taraftar tarafından hiç bir zaman benimsenmedi, çok fazla hatalı gol yedi, maç kaybedilmesine sebep oldu, son olarak fb derbisinde selçuk'un saçma vuruşunda golü yemesi galatasaray kariyerini bitirdi.
neill: yıllarca bugün geliyor, yarın havaalanında haberlerinden sonra sonunda takıma katıldı. yaşlı olmasıyla eleştirildi fakat zaman geçtikçe takıma çok iyi uyum sağladı. defans göbeğindeki başarısı, sağ bek oynadığındaki bindirmeleri, takımı çekip çevirmesiyle önemli bir oyuncu olduğunu gösterdi. hagi yönetiminde oynadığımız ilk maç olan fb derbisinde ceza sahası dışından attığı şut gol olmuş olsa şu an daha farklı bir yerde olabilirdi. takımdan gönderilmesine halen anlam verebilmiş değilim. eboue'nin arkasında sağ bekte veya urfaluji'nin sağ bekte olduğu zamanlarda defans göbeğinde çok iş yapabilirdi. yazık oldu.
jo: kariyeri boyunca disiplinsizliğiyle gündeme geldi. galatasaray günleri de bundan farklı olmadı. spor sayfalarından çok evinde verdiği partiler ve komşular tarafından şikayet edilmesiyle magazin sayfalarında gündeme geldi ve takımdan gönderildi.
dos santos: kiralık olarak takıma katıldı. genelde kenardan gelip oyuna dahil oldu ve her seferinde takıma bir hareketlilik getirdi. fiziksel zayıflığı ikili mücadelelerde çok top kaybı yapmasına sebep oldu. fakat her ne olursa olsun takımda yer alması gerekliydi bana göre, yönetim de bunu görmüş olacak ki bonservisini almak için gayret gösterildi fakat yüksek bonservisi sebebiyle transferden vazgeçildi.
oyuncuların galatasaray'daki maç gol asist istatistikleri;
oyuncu maç gol asist
linderoth 25 1 -
lincoln 67 16 31
baros 104 60 22
jo 15 3 3
dos santos 18 - 3
kewell 91 34 18
nonda 92 37 7
meira 38 - 2
neill 50 1 1
keita 39 10 14
elano 47 7 8
ayrıca leo franco galatasaray formasıyla 37, de sanstic 41 maça çıkmıştır.
rijkaard galatasarayın başında 66 maça çıkmış, galatasaray bu maçlarda 36 galibiyet 15 mağlubiyet 15 beraberlik almıştır.
linderoth, lincoln, nonda, meira, baros, kewell, de sanctis, rijkaard, elano, keita, leo franco, neill, jo, dos santos.
tek tek irdelersek;
linderoth: çok iyi bir orta saha oyuncusuydu bize gelmeden önce. burada da önemli işler yaptı fakat kariyerinde 1 haftadan uzun sakatlık yaşamayan adama bir haller oldu 2 sezonda hemen hemen 30 maçı zor çıkardı. yazık oldu çok daha fazla yararlanabileceğimiz bir oyuncuydu.
lincoln: yukarıdaki bütün isimler arasında bence en yetenekli olanıydı ama hiç bir zaman kendinden beklenenleri yerine getiremedi, çok şey bekledik, çok sevdik ama olmadı.
nonda: adına tezahüratlar yaptık, lakap oluşturduk. kariyeri boyunca çok golcü bir insan olmamıştır ama kritik zamanlarda attığı gollerle bizi sevince boğdu. 2007/2008 şampiyonluğumuzda volkanın elinden kaçırdığı topa kafayı vurarak golü getirmiş yani bir anlamda şampiyonluğu getirmiştir. gönderilmesi tam bir skandal olmuştur, sezon ortasında beklenmedik bir anda takımdan gönderilmiş ve ikinci yarıda forvetsiz kalmamızla sonuçlanan olaylar zincirinin baş kahramanı olmuştur.
meira: hem defanstaki oyun yeteneği hem de takım liderliğiyle önemli bir oyuncuydu fakat takıma hiç bir zaman uyum sağlayamadı. takıma katıldığı sezonun devre arasında da zenit'e satıldı. maddi anlamda kar ettiğimiz bir oyuncu olmuştur.
baros: nam-ı değer kral! golcülüğü hakkında çok fazla şey söylemeye gerek yok. bu seneye kadar en önemli forvet oyuncumuzdu fakat sürekli hakemlerle tartışması ve gereksiz kartlar görmesi taraftarın ve yönetimin sabrını taşırmaya başladı. kötü niyetli olduğuna hiç bir zaman inanmadım tamamen hırsıyla alakalı olduğunu düşünüyorum bu hareketlerinin. geçen seneki fb derbisinde emre b.'nin sert hareketinden sonra uzun süreli bir sakatlık süreci oldu. halen kendine tam olarak gelemedi. sezon sonu takımdan gönderilmesi gündemde.
kewell: hemen hemen her taraftarın can-ı gönülden sevdiği bir oyuncuydu. hele benim gibi taa leeds günlerinden beri hayranı olunan bir oyuncunun takıma katılması hepimizi heyecanlandırmıştı. turuncu forma hiç kimseye onun kadar yakışmadı. ilk maçında süper kupada kayserispor'a karşı oynayıp golünü atmıştır. ilk sezonunu harika geçirdi. fakat daha sonra çok büyük bir düşüş yaşadı. maçların 90 dakikasını çıkaramaması en büyük eksisiydi ama olsun gönderilmesin kenarda otursun yeterdi bize hatta tribünde sabri'den çekirdek çitlemeyi öğrenişi, yüz ifadesi her şeye değer. hala bordeaux maçında köşeye astığı golü izleyip heyecanlanmayan varsa bıraksın bu işleri, masa tenisi oynasın!
de sanctis: kadroya katıldığında sevilla'nın yedek kalecisiydi, ilk maçlarında hatalı goller yediği için çok eleştirildi fakat daha sonradan takıma çok iyi uyum sağladı hemen herkes tarafından sevilmeye başladı, tam kalecimizi bulduk derken bu kez bonservis problemi ortaya çıktı ve takımdan ayrıldı. devam eden sezonlarda napoliye transfer oldu ve kariyerinin en parlak yıllarını geçirmektedir. kendisini hala fb derbisinde semih şentürk'ü tek eliyle yerden kaldırışıyla hatırlıyoruz.
rijkaard: galatasaray.org'da 'rijkaard galatasarayda' açılış sayfasıyla karşılaştığımda anlık kalp krizleri geçirdiğimi hatırlıyorum. bunun gerçek olduğuna inanmam 2-3 haftamı aldı. anlamadık onu ne taraftar olarak ne ülke olarak anlamadık! farklı sistemi vardı, oyun anlayışı bize heyecan veriyordu fakat işler bir anda kötüleşti ve "bence" yönetimin kendini kurtarma çırpınışları içinde boğulan, kurban edilen o oldu. hep sevdik ve sevmeye de devam edeceğiz.
elano: arap iş adamlarının man. city'i satın almasından sonra başlayan yüksek maliyetli yıldız transferi furyasının ardından gözden düştü, haldun üstünel'in ada çıkartmasıyla takıma katıldı. onun da galatasaray formasıyla ilk golü kayserispor'a nasip olmuştur. o mükemmel golü unutmak mümkün değildir. lincoln gibi kendisinden de beklentiler büyüktü, daha sonra o da düşüş yaşadı ve yedek kulübesi yolu göründü. yedek kalmaktan şikayetçi olunca brezilya'ya eski kulübü santos'a geri döndü.
keita: nam-ı diğer "papito". imza töreninin başında 'selamün aleyküm' diyerek galatasaray'daki yaşamına 3-0 önde başladı, tekniği, hızı, çalımları ve sempatikliğiyle kısa zamanda hepimizin sevgilisi oldu. fb derbisinde r.carlos'a attığı sağ kroşe carlos'un sağlık ekibinen öpücük almasına sebep oldu. bazı dönemler maç seçmesiyle eleştirildi. son olarak dünya kupasındaki kaka'yı oyundan attırışı galatasaray kariyerindeki sonunu getirdi ve katar'ın al sadd takımına satıldı. geçtiğimiz ara transfer sezonunda takıma dönme ihtimali belirdi, galatasaray'ın kiralamak istediği oyuncuyu al sadd'ın kiralamak yerine aldıklarından daha yüksek bir bedelle galatasaray'a satmak istemesinden sonra transfer suya düştü.
leo franco: aslında taraftar tarafından hiç bir zaman benimsenmedi, çok fazla hatalı gol yedi, maç kaybedilmesine sebep oldu, son olarak fb derbisinde selçuk'un saçma vuruşunda golü yemesi galatasaray kariyerini bitirdi.
neill: yıllarca bugün geliyor, yarın havaalanında haberlerinden sonra sonunda takıma katıldı. yaşlı olmasıyla eleştirildi fakat zaman geçtikçe takıma çok iyi uyum sağladı. defans göbeğindeki başarısı, sağ bek oynadığındaki bindirmeleri, takımı çekip çevirmesiyle önemli bir oyuncu olduğunu gösterdi. hagi yönetiminde oynadığımız ilk maç olan fb derbisinde ceza sahası dışından attığı şut gol olmuş olsa şu an daha farklı bir yerde olabilirdi. takımdan gönderilmesine halen anlam verebilmiş değilim. eboue'nin arkasında sağ bekte veya urfaluji'nin sağ bekte olduğu zamanlarda defans göbeğinde çok iş yapabilirdi. yazık oldu.
jo: kariyeri boyunca disiplinsizliğiyle gündeme geldi. galatasaray günleri de bundan farklı olmadı. spor sayfalarından çok evinde verdiği partiler ve komşular tarafından şikayet edilmesiyle magazin sayfalarında gündeme geldi ve takımdan gönderildi.
dos santos: kiralık olarak takıma katıldı. genelde kenardan gelip oyuna dahil oldu ve her seferinde takıma bir hareketlilik getirdi. fiziksel zayıflığı ikili mücadelelerde çok top kaybı yapmasına sebep oldu. fakat her ne olursa olsun takımda yer alması gerekliydi bana göre, yönetim de bunu görmüş olacak ki bonservisini almak için gayret gösterildi fakat yüksek bonservisi sebebiyle transferden vazgeçildi.
oyuncuların galatasaray'daki maç gol asist istatistikleri;
oyuncu maç gol asist
linderoth 25 1 -
lincoln 67 16 31
baros 104 60 22
jo 15 3 3
dos santos 18 - 3
kewell 91 34 18
nonda 92 37 7
meira 38 - 2
neill 50 1 1
keita 39 10 14
elano 47 7 8
ayrıca leo franco galatasaray formasıyla 37, de sanstic 41 maça çıkmıştır.
rijkaard galatasarayın başında 66 maça çıkmış, galatasaray bu maçlarda 36 galibiyet 15 mağlubiyet 15 beraberlik almıştır.