285
uğur meleke' nin 19 eylül 2012 manchester united galatasaray maçı kritiği;
“hızlandır” tuşu
dünya kupası’nda bulgarlar yarı final oynayabilir, yunanistan veya danimarka avrupa şampiyonu olabilir. amaşampiyonlar ligi farklıdır, sürprize fena halde kapalıdır. devler ligi’nin finali de 15 yıldır ipoteklidir: aristokrasi sınıfı (3 büyük ülke: ing, isp, ita) ve onlara oyuncu sağlayan burjuvazi sınıfının (4 baş altı takım: bayern, lyon, psv, porto) dışına nerdeyse hiç çıkmaz. belki de futbolda tecrübenin en değerli olduğu arena burasıdır, dünkü galatasaray 11’inde de eboue-melo-hamit hariç deneyimli oyuncunun olmaması müsabakanın en kritik detayı… manu’nun maça çok süratli başlayıp erken bir gol bulmasının nedeni de bu.
galatasaray’ın şok ilk 10 dakikanın ardından denge kurabilmesindeki kritik faktörse elmander… ev sahibi bir futbol devi, ama onlar bile tek santrforla oynuyor, kagawa’yla orta sahayı beşliyor. galatasaray’sa orta sahadaki eksikliğini ancak (bkz: defansif santrfor) elmander girince kapatabiliyor. o dakikadan sonra g.saray, şampiyonlar ligi’nde bıraktığı yerden devam ediyor; ilk devrede toplam şutlarda 8’e 4, isabetlilerde de 5’e 2 üstünlük kuruyor. iki kez de gole çok yaklaşıp direği geçemiyor.
ikinci devrede manu’nun kontrolü tekrar ele almasıysa ülke futbolunun özeti gibi: digitürk 79’uncu kanalda bir premier lig maçı izlerken 77’de bir süper lig maçına geçtiğimizde kumandada bir “hızlandır” tuşu aramamız da bu yüzden… türkiye ligi’nin temposuyla dört büyük ligin temposu arasındaki fark son 10 yılda arttı. dün de kendi liginde daha tempolu maçlar oynayan manu, bu tempoda müsabaka oynama alışkanlığı zayıf olan galatasaray’a karşı ikinci devrede daha fazla ayakta kaldı, hepsi bu…
yine de dün gece old trafford’da tam üç kez direği geçemeyen galatasaray, biraz daha şanslı olsa… stark, umut’la aydın’a yapılan müdahalelerden birine penaltı çalsa… veya melo bütün bir yaz dönemini transfer hikâyesiyle değil, gerçek bir hazırlık kampı yaparak geçirmiş olsa ve manchester’a hazır gelse… galatasaray, ingiltere’den hak edilmiş 1 puanla dönüp grupta işini çok kolaylaştırabilirdi.
olmadı. ama galatasaray dün gece oynadığı umut veren futbolla son 16’nın açık favorisi olduğunu gösterdi diyebiliriz rahatlıkla…
“hızlandır” tuşu
dünya kupası’nda bulgarlar yarı final oynayabilir, yunanistan veya danimarka avrupa şampiyonu olabilir. amaşampiyonlar ligi farklıdır, sürprize fena halde kapalıdır. devler ligi’nin finali de 15 yıldır ipoteklidir: aristokrasi sınıfı (3 büyük ülke: ing, isp, ita) ve onlara oyuncu sağlayan burjuvazi sınıfının (4 baş altı takım: bayern, lyon, psv, porto) dışına nerdeyse hiç çıkmaz. belki de futbolda tecrübenin en değerli olduğu arena burasıdır, dünkü galatasaray 11’inde de eboue-melo-hamit hariç deneyimli oyuncunun olmaması müsabakanın en kritik detayı… manu’nun maça çok süratli başlayıp erken bir gol bulmasının nedeni de bu.
galatasaray’ın şok ilk 10 dakikanın ardından denge kurabilmesindeki kritik faktörse elmander… ev sahibi bir futbol devi, ama onlar bile tek santrforla oynuyor, kagawa’yla orta sahayı beşliyor. galatasaray’sa orta sahadaki eksikliğini ancak (bkz: defansif santrfor) elmander girince kapatabiliyor. o dakikadan sonra g.saray, şampiyonlar ligi’nde bıraktığı yerden devam ediyor; ilk devrede toplam şutlarda 8’e 4, isabetlilerde de 5’e 2 üstünlük kuruyor. iki kez de gole çok yaklaşıp direği geçemiyor.
ikinci devrede manu’nun kontrolü tekrar ele almasıysa ülke futbolunun özeti gibi: digitürk 79’uncu kanalda bir premier lig maçı izlerken 77’de bir süper lig maçına geçtiğimizde kumandada bir “hızlandır” tuşu aramamız da bu yüzden… türkiye ligi’nin temposuyla dört büyük ligin temposu arasındaki fark son 10 yılda arttı. dün de kendi liginde daha tempolu maçlar oynayan manu, bu tempoda müsabaka oynama alışkanlığı zayıf olan galatasaray’a karşı ikinci devrede daha fazla ayakta kaldı, hepsi bu…
yine de dün gece old trafford’da tam üç kez direği geçemeyen galatasaray, biraz daha şanslı olsa… stark, umut’la aydın’a yapılan müdahalelerden birine penaltı çalsa… veya melo bütün bir yaz dönemini transfer hikâyesiyle değil, gerçek bir hazırlık kampı yaparak geçirmiş olsa ve manchester’a hazır gelse… galatasaray, ingiltere’den hak edilmiş 1 puanla dönüp grupta işini çok kolaylaştırabilirdi.
olmadı. ama galatasaray dün gece oynadığı umut veren futbolla son 16’nın açık favorisi olduğunu gösterdi diyebiliriz rahatlıkla…