3329
12 yıl 5 ay önce canlı izleme şerefine eriştiğim efsane.
----
sene 2000, aylardan nisan. erzurum'da kış yeni bitmiş, bahar etkisini yavaş yavaş gösteriyor. hava açık, güneşli ama çok sıcak değil. cumartesi olmasına rağmen saat 7'de uyanmışım. şehre galatasaray geliyor, hagi geliyor. uyumak ne demek ? tüm gece bir o yana bir bu yana döne döne sabah etmişim. annem sesime uyanıyor tüm aile sırf benim için o cumartesi günü kahvaltısını saat 7:30 civarında yapıyor. saatler geçmiyor. babam haftasonları tonla gazete alırdı. onların spor sayfalarına bakıyorum. kadro tahminlerini gördükçe içim içime sığmıyor. sonunda dayım söz verdiği gibi gelip beni alıyor. tok olmama rağmen "içeride yiyecek bişey bulamayız" diyerek bana yarım ekmek köfteyi zorla yediriyor. giriş kuyruğunda türlü kaynaklar yaparak maratondaki yerimizi alıyoruz. topçular ısınmaya çıkıyor. suat, ergün, bülent, taffo derken hagi'yi görüyorum. benim film kopuyor. o küçücük halimle avazım çıkana kadar bağırıyorum ama sesimi hagi'ye duyuramıyorum. galatasaray komutan önderliğinde sağlı sollu saldırıyor ama bir türlü golü bulamıyor. üstad'ın bir şutu direkten dönüyor. ama olmuyor, maç 0-0 bitiyor. hayatımın en mutlu günlerinden birini yaşıyorum. o günü saniye saniye hala hatırlıyorum. hey gidi hey*
----
bundan sonra galatasaray'a çok büyük isimler gelebilir, o isimler galatasaray'a çok büyük başarılar kazandırabilirler fakat hiç biri gazetelerden resimleri kesilip poster niyetine duvarlara asılan hagi'nin yerini tutamaz. hagi kutsaldır arkadaş. x ile y ile karşılaştırılamaz. dengi yoktur gözümde. hagi tüm istatistiklere 40 metreden çakmış adamdır. hagi eziklik psikolojisiyle tarumar olmuş ülkem futbolunu ayaklandırmış adamdır. futbolcu olarak onun bu ülkeye kattıkları sadece kupalar değildir. hagi 70 milyonun zihniyetini değiştirmiştir. çıtayı alıp en üste koymuştur. uefa kupasını alırken "bu takım şampiyonlar ligini kazanabilirdi." diyerek sinirlenen adamdır hagi. ayrı bir klasmanı temsil eder. türk futboluna bir kere nasip olmuş bir tanrı lütfudur.
işte hagi futbolu bırakalı 11 yıl oldu. bu 11 yılda arkasından demediklerini bırakmadılar. bitmişti, yaşlıydı, pislikti... ama bunları söyleyen şike baronları fellik fellik onun benzerini aradılar. onun önderliğinde alınan başarılara çamur atanlar o başarıların yanına bile yaklaşamadı.
son söz : tt arena'nın önüne devasa bir heykeli dikilmesi gereken efsanedir. heykelin altına "çok özledik" yazılmalıdır. **
----
sene 2000, aylardan nisan. erzurum'da kış yeni bitmiş, bahar etkisini yavaş yavaş gösteriyor. hava açık, güneşli ama çok sıcak değil. cumartesi olmasına rağmen saat 7'de uyanmışım. şehre galatasaray geliyor, hagi geliyor. uyumak ne demek ? tüm gece bir o yana bir bu yana döne döne sabah etmişim. annem sesime uyanıyor tüm aile sırf benim için o cumartesi günü kahvaltısını saat 7:30 civarında yapıyor. saatler geçmiyor. babam haftasonları tonla gazete alırdı. onların spor sayfalarına bakıyorum. kadro tahminlerini gördükçe içim içime sığmıyor. sonunda dayım söz verdiği gibi gelip beni alıyor. tok olmama rağmen "içeride yiyecek bişey bulamayız" diyerek bana yarım ekmek köfteyi zorla yediriyor. giriş kuyruğunda türlü kaynaklar yaparak maratondaki yerimizi alıyoruz. topçular ısınmaya çıkıyor. suat, ergün, bülent, taffo derken hagi'yi görüyorum. benim film kopuyor. o küçücük halimle avazım çıkana kadar bağırıyorum ama sesimi hagi'ye duyuramıyorum. galatasaray komutan önderliğinde sağlı sollu saldırıyor ama bir türlü golü bulamıyor. üstad'ın bir şutu direkten dönüyor. ama olmuyor, maç 0-0 bitiyor. hayatımın en mutlu günlerinden birini yaşıyorum. o günü saniye saniye hala hatırlıyorum. hey gidi hey*
----
bundan sonra galatasaray'a çok büyük isimler gelebilir, o isimler galatasaray'a çok büyük başarılar kazandırabilirler fakat hiç biri gazetelerden resimleri kesilip poster niyetine duvarlara asılan hagi'nin yerini tutamaz. hagi kutsaldır arkadaş. x ile y ile karşılaştırılamaz. dengi yoktur gözümde. hagi tüm istatistiklere 40 metreden çakmış adamdır. hagi eziklik psikolojisiyle tarumar olmuş ülkem futbolunu ayaklandırmış adamdır. futbolcu olarak onun bu ülkeye kattıkları sadece kupalar değildir. hagi 70 milyonun zihniyetini değiştirmiştir. çıtayı alıp en üste koymuştur. uefa kupasını alırken "bu takım şampiyonlar ligini kazanabilirdi." diyerek sinirlenen adamdır hagi. ayrı bir klasmanı temsil eder. türk futboluna bir kere nasip olmuş bir tanrı lütfudur.
işte hagi futbolu bırakalı 11 yıl oldu. bu 11 yılda arkasından demediklerini bırakmadılar. bitmişti, yaşlıydı, pislikti... ama bunları söyleyen şike baronları fellik fellik onun benzerini aradılar. onun önderliğinde alınan başarılara çamur atanlar o başarıların yanına bile yaklaşamadı.
son söz : tt arena'nın önüne devasa bir heykeli dikilmesi gereken efsanedir. heykelin altına "çok özledik" yazılmalıdır. **
