223
renkdaşlarımın aksine güçsüz takımlarla eşleşmemizin aleyhine olacağını düşünüyorum açıkçası.
bunun sebebi galatasaray'ımızın çok güçlü oluşu değil, büyük takımlarla oynanan maçlara çok daha iyi motive olabilmesiyle alakalı.
kabul etsek de etmesek de galatasaray'da bir "küçük takıma karşı motive olamama, küçümseme" ruh hali mevcut.
rakiplerimiz ne kadar küçükse o kadar zorlanıyor, gol bulamadıkça da strese giriyoruz.
rakip büyükse gurur yapıyoruz, gol bulamadığımızda da strese girmiyoruz - nasıl olsa rakip de güçlü diyoruz.
bunun en güzel örneği lucescu döneminde şampiyonlar ligi 2. turunda liverpool, roma ve deportivo'yla eşleştiğimiz dönem.
o dönemden bu yana bir çok şey değişmiş olabilir ancak galatasaray'ın karakterindeki "büyük takımlara karşı dişli oynama, küçük takımlara karşı panikleyebilme" durumu hala değişmiş değil.
1- arsenal
2- valencia
4- celtic
kurası hem bizim çocukların asılması açısından hem de rakiplerin dişimize göre olması açısından ideal gözüküyor.
bunun sebebi galatasaray'ımızın çok güçlü oluşu değil, büyük takımlarla oynanan maçlara çok daha iyi motive olabilmesiyle alakalı.
kabul etsek de etmesek de galatasaray'da bir "küçük takıma karşı motive olamama, küçümseme" ruh hali mevcut.
rakiplerimiz ne kadar küçükse o kadar zorlanıyor, gol bulamadıkça da strese giriyoruz.
rakip büyükse gurur yapıyoruz, gol bulamadığımızda da strese girmiyoruz - nasıl olsa rakip de güçlü diyoruz.
bunun en güzel örneği lucescu döneminde şampiyonlar ligi 2. turunda liverpool, roma ve deportivo'yla eşleştiğimiz dönem.
o dönemden bu yana bir çok şey değişmiş olabilir ancak galatasaray'ın karakterindeki "büyük takımlara karşı dişli oynama, küçük takımlara karşı panikleyebilme" durumu hala değişmiş değil.
1- arsenal
2- valencia
4- celtic
kurası hem bizim çocukların asılması açısından hem de rakiplerin dişimize göre olması açısından ideal gözüküyor.