5215
şimdi ki genç nesili bilmiyorum ama, biz bir zamanlar fakir ama gururlu genç olan filmlerle, dizilerle, hayat hikayeleri ile büyüdük.
80'lerde rekabet gene vardı ama acımasızca değildi, sataşmalar, kızdırmalar, gazozuna iddialar gene vardı. fenerbahçe'ye 3-0 dan 4-3 yenildiğimizde kalp krizinden ölen kimseyi hatırlamıyorum. ne zaman uefa kupasını aldık. karşı yakada inanılmaz kıskançlıklar başladı. uefa kupasına kadar fenerbahçe taraftarı daha fazla idi, ama o kupadan sonra galatasaray'da inanılmaz taraftar artışı başladı. neyse anlatmak istediğimden azıcık saptım.
işte bizim nesil kayboldu, fakirdik hala fakiriz, gururluyduk hala gururluyuz. maalesef hayat çoğumuzu filmlerdeki sonlara ulaştırmadı.
zengin olamadık, mahallenin en güzel kızı ile evlenemedik. en güzel arabaya binemedik. ama çok şükür gururumuzu kaybetmedik.
takımımız ekonomik dar boğaza girince, rakiplerimizin çoğu dalgasını unuttuk ama bir şey unutulmadı. bir fenerbahçeli yönetici ısrarla bizi fakir fukara edebiyatı yapmakla suçladı.
bunu her mikrafona, her kanala defalarca söyledi. evet takımımız fakirdi, fukaraydı bu yalan değil ama asla kendi taraftarımızdan başka kimseye el açmadık.
başkasının stadına çökelim demedik.
işte galatasaray şükürler olsun ki; bizim çoğumuzun başaramadığını başardı, bir zamanlar fakirsin diyenlerin karşısına dimdik çıktı. gerçek hayatta zamanında ve hala bizi küçük görenlerin karşısına çıkamıyoruz, bırakın da, bu zevki kendi takımımızla çıkaralım. bu batmasın kimseye.
zamanında fenerium diyordunuz ne oldu ? diyelim
kombine diyorsunuz ne oldu ?
havuz diyordunuz ne oldu?
stad diyordunuz ne oldu?
pahalı transfer diyordunuz ne oldu?
şampiyonluk sayısı diyordunuz ne oldu?
zalad diyordunuz ne oldu?
ne kaldı konuşacağınız ?
bırakın da bunları soralım her yerde...
biz bir zamanlar fakir ama gururlu, namuslu, alay edilen takımın taraftarıyız.
yazarları ise şimdi tescilli olarak en namuslu, gururlu ve ekonomik olarak şu an en başarılı takımın taraftarıdır. ne derse, ne söylese, ne yazsa hakkıdır.
80'lerde rekabet gene vardı ama acımasızca değildi, sataşmalar, kızdırmalar, gazozuna iddialar gene vardı. fenerbahçe'ye 3-0 dan 4-3 yenildiğimizde kalp krizinden ölen kimseyi hatırlamıyorum. ne zaman uefa kupasını aldık. karşı yakada inanılmaz kıskançlıklar başladı. uefa kupasına kadar fenerbahçe taraftarı daha fazla idi, ama o kupadan sonra galatasaray'da inanılmaz taraftar artışı başladı. neyse anlatmak istediğimden azıcık saptım.
işte bizim nesil kayboldu, fakirdik hala fakiriz, gururluyduk hala gururluyuz. maalesef hayat çoğumuzu filmlerdeki sonlara ulaştırmadı.
zengin olamadık, mahallenin en güzel kızı ile evlenemedik. en güzel arabaya binemedik. ama çok şükür gururumuzu kaybetmedik.
takımımız ekonomik dar boğaza girince, rakiplerimizin çoğu dalgasını unuttuk ama bir şey unutulmadı. bir fenerbahçeli yönetici ısrarla bizi fakir fukara edebiyatı yapmakla suçladı.
bunu her mikrafona, her kanala defalarca söyledi. evet takımımız fakirdi, fukaraydı bu yalan değil ama asla kendi taraftarımızdan başka kimseye el açmadık.
başkasının stadına çökelim demedik.
işte galatasaray şükürler olsun ki; bizim çoğumuzun başaramadığını başardı, bir zamanlar fakirsin diyenlerin karşısına dimdik çıktı. gerçek hayatta zamanında ve hala bizi küçük görenlerin karşısına çıkamıyoruz, bırakın da, bu zevki kendi takımımızla çıkaralım. bu batmasın kimseye.
zamanında fenerium diyordunuz ne oldu ? diyelim
kombine diyorsunuz ne oldu ?
havuz diyordunuz ne oldu?
stad diyordunuz ne oldu?
pahalı transfer diyordunuz ne oldu?
şampiyonluk sayısı diyordunuz ne oldu?
zalad diyordunuz ne oldu?
ne kaldı konuşacağınız ?
bırakın da bunları soralım her yerde...
biz bir zamanlar fakir ama gururlu, namuslu, alay edilen takımın taraftarıyız.
yazarları ise şimdi tescilli olarak en namuslu, gururlu ve ekonomik olarak şu an en başarılı takımın taraftarıdır. ne derse, ne söylese, ne yazsa hakkıdır.