20
"piposu ağız kenarında
bodrum'un entel barında
herkesi yargılamaktan kimse kalmamış yanında" der ahmet kaya.
birincisi, kimse kendisine atatürk'ü sev diye zorlama yapmıyor. yeter birader, nereden çıkarıyorsunuz bu lafları? ulan bir dolu insan açık açık söylüyor bunu zaten. siktirtmeyin tabunuzu. kalmadı o tabu artık. insanlar bu görüşünüze tepki gösterdi mi, hemen, vay efendim faşistler!
bir görüş sunuyorsan tepki almayı göze alırsın. bunun nesi faşistlik? bu bir. ikincisi, biz de hayatımızı bağdat caddesi'nde bar menüleri okumakla geçirmiyoruz, rahat ol. fransız devrimi'nden, lyon kentinin nasıl cumhuriyet ordularınca yerle bir edildiğinden, devrimlerin -hoş olmasa da bir realite- meşru terör dönemleri olduğundan (sovyet devrimi, türkiye cumhuriyet devrimi, fransız devrimi, çin devrimi, küba devrimi, hepsinde olmuştur) bihaber atıp tutmalarınız sosyalist bir demokrasi anlayışı altında ele alınamaz. alınsa alınsa, saçmalama ve zırvalama altına ele alınır.
benden nacizane bir tavsiye: devrim istiyorsan, bu milletin bağımsızlık savaşının önderini sevmesen de saygı duyacaksın, bir! mustafa kemal'in ismet inönü ve recep peker'le ve işi bir totaliterliğe götürmek isteyen parti kadrolarıyla nasıl didiştiğini okuyup öğreneceksin, iki! devrimlerin tarihini okuyacaksın, üç! demokrasiyi sadece kendi görüşlerini ortaya atmak için değil, tepki alabilmek için de isteyeceksin, dört! fransız komünistler robbespierre'i (ki kimisi hiç sevmez fransa'da, katil derler!) nasıl görürmüş araştıracaksın, beş! galiyev kimmiş, suphi kim için rusya'da sekreterlik yapmış iyice bir okuyacaksın, altı!
hadi eyvallah.
bodrum'un entel barında
herkesi yargılamaktan kimse kalmamış yanında" der ahmet kaya.
birincisi, kimse kendisine atatürk'ü sev diye zorlama yapmıyor. yeter birader, nereden çıkarıyorsunuz bu lafları? ulan bir dolu insan açık açık söylüyor bunu zaten. siktirtmeyin tabunuzu. kalmadı o tabu artık. insanlar bu görüşünüze tepki gösterdi mi, hemen, vay efendim faşistler!
bir görüş sunuyorsan tepki almayı göze alırsın. bunun nesi faşistlik? bu bir. ikincisi, biz de hayatımızı bağdat caddesi'nde bar menüleri okumakla geçirmiyoruz, rahat ol. fransız devrimi'nden, lyon kentinin nasıl cumhuriyet ordularınca yerle bir edildiğinden, devrimlerin -hoş olmasa da bir realite- meşru terör dönemleri olduğundan (sovyet devrimi, türkiye cumhuriyet devrimi, fransız devrimi, çin devrimi, küba devrimi, hepsinde olmuştur) bihaber atıp tutmalarınız sosyalist bir demokrasi anlayışı altında ele alınamaz. alınsa alınsa, saçmalama ve zırvalama altına ele alınır.
benden nacizane bir tavsiye: devrim istiyorsan, bu milletin bağımsızlık savaşının önderini sevmesen de saygı duyacaksın, bir! mustafa kemal'in ismet inönü ve recep peker'le ve işi bir totaliterliğe götürmek isteyen parti kadrolarıyla nasıl didiştiğini okuyup öğreneceksin, iki! devrimlerin tarihini okuyacaksın, üç! demokrasiyi sadece kendi görüşlerini ortaya atmak için değil, tepki alabilmek için de isteyeceksin, dört! fransız komünistler robbespierre'i (ki kimisi hiç sevmez fransa'da, katil derler!) nasıl görürmüş araştıracaksın, beş! galiyev kimmiş, suphi kim için rusya'da sekreterlik yapmış iyice bir okuyacaksın, altı!
hadi eyvallah.