4349
futbol hayatının sonunda kaliteli golcü olarak anılacak futbolcu. bu uefa kupasından sonra vücudumuza zerk edilen hırstan gözü dönmüş, gerçeklerle bağı kolayca kopan taraftarlarca takımdan gitmesi istenen futbolcumuz. herhangi bir futbolcunun takımda bulunmasını mantıklı bulmamak her taraftarın hakkı ama öyle tabirler kullanılıyor ki insanın aklı almıyor.
safra diye nitelendiren var. vay anasını safra lan safra?! defolsun diyen var; defolmak ne lan?! kimi nerden kovuyorsun! baroş dediğin adamın galatasaray kariyeri ilk geldiğinde mükemmel başlayan, fener maçında ayağı çatlayana kadar da süper giden bir görüntüye sahipti. sonra toparlayamadı. ama defolacak bir şey de yapmadı. hatta 2011-2012 sezonunda elmander'le en iyi uyumu da kendisi sağlamıştır. aksini iddia eden varsa elmander'e söylesin. adamın da kendi düşüncesi bu.
fener'e gol atmamışmış. eleştir dur. iyi güzel istatistik de ileride buraları okuyacak genç nesillere de not düşülsün: skibbe dönemindeki fener maçının tekinde sağ kanat oynatıldı bu adam. fener maçının bir başkasında daha ilk dakikada sakatlandı, ayak tarak kemiği çatladı. bütün bunları geçtim 17 mart 2012 fenerbahçe galatasaray maçında son vuruşu direk yerine ağları bulsaydı, bütün bu bilgileri gözardı edenlerle paralel düşünce sahip taraftarlarca aynı derecede ilahlaştırılacaktı.
trabzonlu galatasaray'ın artığı demişmiş. bana ne yahu elin trabzonlusunun dediği. bana kalsa cevap olarak öyle mi lan derim, trabzon maçına baroş'la çıkar, gol atamazsa maç senindir ağa derim.
baroş dediğin adam senden benden daha çok ister iyi oynamayı. adamın masajdan kalkmayıp idmana geç çıktığını bilen biri olarak verdiği emeği görmezden gelemiyorum. sen nicelerini bilsen kıçına teneke bağlarsın. o kadar iyi işler yapmıştır ki bunca kendini kaybeden saldırgan taraftara karşı bir o kadar taraftar da teşekkür ederek ayrılınmalı diyor. düşün artık...
böyle değerler kolay bulunmaz takımlarda. burak yılmaz'a ders verecek son galatasaraylıdır deniyor. sercan'dan necati'den kötü deniyor. ulan baroş kenarda yatak döşek yatsın, bak şöyle şöyle yapsan daha iyi olur desin senin o burak dediğin adam tüm kariyeri boyunca deneyimleyemeyeceği, duyamayacağı fikri, düşünceyi duyar. necati, sercan olayına girmiyorum bile.
eski performansından uzak, hepimiz görüyoruz. bu sorunu aşabilmesi için maçlarda oynamalı ki form tutsun. bu mümkün görünmüyor. yaşı nedeniyle sakatlıklardan geri dönme, form tutma süreleri de uzun. kısacası gideceği belli, bugün olmazsa yarın ama bozmayın şu oluşturulmaya çalışılan güzel ortamı. sokmayın şu kindar, asan kesen, despot düşüncelerinizi sohbetlerimize. azıcık yol yordam öğrenin. şu galatasaray'daki sevgiyi saygıyı, büyüklüğü azıcık hissedin lan içinizde! fitil de değiller ki anasını satayım sokalım bi tarafınızdan...
not: bu giriyi milan baroş'un süper futbolculuğu üzerine bir yazı olarak algılayan varsa gitsin vitamin mitavin kullanmaya başlasın.
safra diye nitelendiren var. vay anasını safra lan safra?! defolsun diyen var; defolmak ne lan?! kimi nerden kovuyorsun! baroş dediğin adamın galatasaray kariyeri ilk geldiğinde mükemmel başlayan, fener maçında ayağı çatlayana kadar da süper giden bir görüntüye sahipti. sonra toparlayamadı. ama defolacak bir şey de yapmadı. hatta 2011-2012 sezonunda elmander'le en iyi uyumu da kendisi sağlamıştır. aksini iddia eden varsa elmander'e söylesin. adamın da kendi düşüncesi bu.
fener'e gol atmamışmış. eleştir dur. iyi güzel istatistik de ileride buraları okuyacak genç nesillere de not düşülsün: skibbe dönemindeki fener maçının tekinde sağ kanat oynatıldı bu adam. fener maçının bir başkasında daha ilk dakikada sakatlandı, ayak tarak kemiği çatladı. bütün bunları geçtim 17 mart 2012 fenerbahçe galatasaray maçında son vuruşu direk yerine ağları bulsaydı, bütün bu bilgileri gözardı edenlerle paralel düşünce sahip taraftarlarca aynı derecede ilahlaştırılacaktı.
trabzonlu galatasaray'ın artığı demişmiş. bana ne yahu elin trabzonlusunun dediği. bana kalsa cevap olarak öyle mi lan derim, trabzon maçına baroş'la çıkar, gol atamazsa maç senindir ağa derim.
baroş dediğin adam senden benden daha çok ister iyi oynamayı. adamın masajdan kalkmayıp idmana geç çıktığını bilen biri olarak verdiği emeği görmezden gelemiyorum. sen nicelerini bilsen kıçına teneke bağlarsın. o kadar iyi işler yapmıştır ki bunca kendini kaybeden saldırgan taraftara karşı bir o kadar taraftar da teşekkür ederek ayrılınmalı diyor. düşün artık...
böyle değerler kolay bulunmaz takımlarda. burak yılmaz'a ders verecek son galatasaraylıdır deniyor. sercan'dan necati'den kötü deniyor. ulan baroş kenarda yatak döşek yatsın, bak şöyle şöyle yapsan daha iyi olur desin senin o burak dediğin adam tüm kariyeri boyunca deneyimleyemeyeceği, duyamayacağı fikri, düşünceyi duyar. necati, sercan olayına girmiyorum bile.
eski performansından uzak, hepimiz görüyoruz. bu sorunu aşabilmesi için maçlarda oynamalı ki form tutsun. bu mümkün görünmüyor. yaşı nedeniyle sakatlıklardan geri dönme, form tutma süreleri de uzun. kısacası gideceği belli, bugün olmazsa yarın ama bozmayın şu oluşturulmaya çalışılan güzel ortamı. sokmayın şu kindar, asan kesen, despot düşüncelerinizi sohbetlerimize. azıcık yol yordam öğrenin. şu galatasaray'daki sevgiyi saygıyı, büyüklüğü azıcık hissedin lan içinizde! fitil de değiller ki anasını satayım sokalım bi tarafınızdan...
not: bu giriyi milan baroş'un süper futbolculuğu üzerine bir yazı olarak algılayan varsa gitsin vitamin mitavin kullanmaya başlasın.
