1413
kafasını öne eğip beygir gibi mücadele ediyor ve ne olursa olsun topu kaptırmıyor. kafasını kaldırdığında ise biraz geç kalmış, pozisyonu bitirmiş oluyor. her ne pahasına olursa olsun topu kaptırmaması ve kavga dövüş rakip kaleye yığması çok hoş bir şey ama organize ataklar geliştirmek açısından bazen sıkıntı yaratabiliyor.
elbette kendisi her zaman yukarıdaki gibi bir adam değil, kesinlikle maestro kimliği de var de eğer bir dünya yıldızı değilse zaten 90 dakika boyunca bu maestro kimliği mevcut bulunamadığı için. yoksa kağıt üzerinde net bir olumsuz özelliği yok bir sol kanat-orta saha oyuncusu için.
hızlı bir oyuncu ama karga tulumba bir hız bu, estetik çalımlarla uçarak adam geçmekten ziyade eski mesleği olan "amele" tarzı omuz omuza mücadeleye, üst düzey fizik güce dayalı bir adam eksiltme biçimi. önemli olan sonuç tabi, bu bakımdan benden geçer not alır.
paslarını beğeniyordum, orduspor'da kiralık geçirdiği sezon daha da beğendim çünkü 10 numara ve kaptan olarak resmen sahiplendi ve "güzel paslarımla gençleri bir oynatayım hele" tadında çok hoş bir performans sergiledi.
uzaktan şutları, serbest vuruşları falan güzel, bir orta saha oyuncusu olarak bu özellikleri eksik diyemem. kondisyon sorunu ise yok, hatta eksik olan arkadaşlarına dahi verebilir, öyle bir trafo kendisi.
problem şu ki, 1 ağustos 2012 olimpija ljubljana galatasaray maçında gözlemlediğim üzere 2010-2011 sezonundaki lanet takıma gelmiş "umut saçan yeni bir yüz" "kurtarıcı" veya vasat anadolu takımı orduspor'un "dünya yıldızı" değil artık. yokluğunda şampiyon olmuş bir takımın en isimsiz, en silik ve ezik yabancı oyuncusu. öyle değil ama kendisini öyle hissettiğini düşünüyorum. iki sene önceki artist* adam gitmiş de yerine biraz daha çekingen biri gelmişti sanki.
sen de bu takımın bir parçasısın culio, ben sana güveniyorum. enerjisi bitmeyen görev adamlarını hep sevmişimdir zaten.
forvette elmander ne ise culio onun orta saha şubesidir bana göre. şu adamı ezdirmeyelim amk sahip çıkalım, destek olalım biraz.
elbette kendisi her zaman yukarıdaki gibi bir adam değil, kesinlikle maestro kimliği de var de eğer bir dünya yıldızı değilse zaten 90 dakika boyunca bu maestro kimliği mevcut bulunamadığı için. yoksa kağıt üzerinde net bir olumsuz özelliği yok bir sol kanat-orta saha oyuncusu için.
hızlı bir oyuncu ama karga tulumba bir hız bu, estetik çalımlarla uçarak adam geçmekten ziyade eski mesleği olan "amele" tarzı omuz omuza mücadeleye, üst düzey fizik güce dayalı bir adam eksiltme biçimi. önemli olan sonuç tabi, bu bakımdan benden geçer not alır.
paslarını beğeniyordum, orduspor'da kiralık geçirdiği sezon daha da beğendim çünkü 10 numara ve kaptan olarak resmen sahiplendi ve "güzel paslarımla gençleri bir oynatayım hele" tadında çok hoş bir performans sergiledi.
uzaktan şutları, serbest vuruşları falan güzel, bir orta saha oyuncusu olarak bu özellikleri eksik diyemem. kondisyon sorunu ise yok, hatta eksik olan arkadaşlarına dahi verebilir, öyle bir trafo kendisi.
problem şu ki, 1 ağustos 2012 olimpija ljubljana galatasaray maçında gözlemlediğim üzere 2010-2011 sezonundaki lanet takıma gelmiş "umut saçan yeni bir yüz" "kurtarıcı" veya vasat anadolu takımı orduspor'un "dünya yıldızı" değil artık. yokluğunda şampiyon olmuş bir takımın en isimsiz, en silik ve ezik yabancı oyuncusu. öyle değil ama kendisini öyle hissettiğini düşünüyorum. iki sene önceki artist* adam gitmiş de yerine biraz daha çekingen biri gelmişti sanki.
sen de bu takımın bir parçasısın culio, ben sana güveniyorum. enerjisi bitmeyen görev adamlarını hep sevmişimdir zaten.
forvette elmander ne ise culio onun orta saha şubesidir bana göre. şu adamı ezdirmeyelim amk sahip çıkalım, destek olalım biraz.