33
3 ağustos 2012 juan martin del potro roger federer maçından sonra hakkında tonlarca şey yazılmayı hak eden tenisçidir.
öncelikle dünkü 2012 londra olimpiyatları maçında roger federer'e 6-3, 6-7 ve 17-19'luk setlerle kaybetmiştir. bu maç tarihe hem olimpiyatların en uzun tenis maçı hem de 3 set üzerinden oynanan en uzun süreli tenis maçı olarak girmiştir.
daha ilk sette maçı ne kadar istediğini gösterdi aslında ve rahat bir oyun oynadı. ikinci set ise var gücüyle savaşmaya çalıştı ama karşısında kendisi hakkında kullanılacak yeterli sıfat bulunmayan bir deha vardı ve tie-break ile 6-7 kaybetti. 3. set ise muhtemelen yıllarca tenis severlerin hafızasından silinmeyecek ve her delpo-fedex eşleşmesinde tekrar hatırlatılacak bir set oldu. skor 9-9 iken bütün maç boyunca ilk kez federer servis kırdı ve 9-10 öne geçti. delpo vazgeçmedi ve hemen ardından kendi de servis kırdı. tenis için nispeten biraz hantal vücudunu zorlayabildiği kadar zorladı. maçı mutlaka izleyen olmuştur ve ne dediğimi çok iyi anlıyordur. 0-30 ve 0-40'tan gelerek aldığı servis oyunları oldu bu süreçte ama maalesef ki vücudu daha fazla dayanamadı ve 3. seti 17-19 kaybetti.
2012 roland garros turnuvasında yine federer karşısında 2-0 öne geçmiş ama dizinin onu fena halde zorlaması yüzünden maçı 3-2 kaybetmişti.
şimdi burda bahsedilmesi gereken çok önemli ayrıntılar var. juan martin del potro benim en sevdiğim tenisçidir. bazı yorumlarımda taraflı olduğumu da düşünebilirsiniz. ama şu gerçekleri göz ardı etmemek lazım. daha önceden kendisi ve çim kort özelliği hakkında bahsetmiştim. (bkz: #979357) tekrardan anlatmaya gerek yok. oyun yapısı ve vücudu gereği zaten bu maçlara 1-0 geride başlıyor. dün de karşısında çim kort dehası federer vardı. aslında delpo maçtan önce federer'i yenmenin ne kadar zor olduğunu tenis dünyasında en çok kendisinin bildiğini söyledi. daha önce de yazdığım gibi 2009 amerika açık finalinden beri delpo'nun federer'e karşı tek bir galibiyeti yoktu. ama basın toplantısında şu açıklamayı da ekledi. "ben bu sefer kendim için değil; ülkem için oynayacağım ve bu maçın diğerlerinden farklı olması için, sakatlanma pahasına da bütün gücümle oynayacağım" dedi ve bunu herkese gösterdi.
şimdi önünde bronz madalya şansı var ve rakip novak djokovic.
öncelikle dünkü 2012 londra olimpiyatları maçında roger federer'e 6-3, 6-7 ve 17-19'luk setlerle kaybetmiştir. bu maç tarihe hem olimpiyatların en uzun tenis maçı hem de 3 set üzerinden oynanan en uzun süreli tenis maçı olarak girmiştir.
daha ilk sette maçı ne kadar istediğini gösterdi aslında ve rahat bir oyun oynadı. ikinci set ise var gücüyle savaşmaya çalıştı ama karşısında kendisi hakkında kullanılacak yeterli sıfat bulunmayan bir deha vardı ve tie-break ile 6-7 kaybetti. 3. set ise muhtemelen yıllarca tenis severlerin hafızasından silinmeyecek ve her delpo-fedex eşleşmesinde tekrar hatırlatılacak bir set oldu. skor 9-9 iken bütün maç boyunca ilk kez federer servis kırdı ve 9-10 öne geçti. delpo vazgeçmedi ve hemen ardından kendi de servis kırdı. tenis için nispeten biraz hantal vücudunu zorlayabildiği kadar zorladı. maçı mutlaka izleyen olmuştur ve ne dediğimi çok iyi anlıyordur. 0-30 ve 0-40'tan gelerek aldığı servis oyunları oldu bu süreçte ama maalesef ki vücudu daha fazla dayanamadı ve 3. seti 17-19 kaybetti.
2012 roland garros turnuvasında yine federer karşısında 2-0 öne geçmiş ama dizinin onu fena halde zorlaması yüzünden maçı 3-2 kaybetmişti.
şimdi burda bahsedilmesi gereken çok önemli ayrıntılar var. juan martin del potro benim en sevdiğim tenisçidir. bazı yorumlarımda taraflı olduğumu da düşünebilirsiniz. ama şu gerçekleri göz ardı etmemek lazım. daha önceden kendisi ve çim kort özelliği hakkında bahsetmiştim. (bkz: #979357) tekrardan anlatmaya gerek yok. oyun yapısı ve vücudu gereği zaten bu maçlara 1-0 geride başlıyor. dün de karşısında çim kort dehası federer vardı. aslında delpo maçtan önce federer'i yenmenin ne kadar zor olduğunu tenis dünyasında en çok kendisinin bildiğini söyledi. daha önce de yazdığım gibi 2009 amerika açık finalinden beri delpo'nun federer'e karşı tek bir galibiyeti yoktu. ama basın toplantısında şu açıklamayı da ekledi. "ben bu sefer kendim için değil; ülkem için oynayacağım ve bu maçın diğerlerinden farklı olması için, sakatlanma pahasına da bütün gücümle oynayacağım" dedi ve bunu herkese gösterdi.
şimdi önünde bronz madalya şansı var ve rakip novak djokovic.
