112
2013 avrupa basketbol şampiyonasında oynamayacak oyuncudur. bunun sebebi ne yaz ligiyle açıklanabilir ne de takımına ya da lige adapte olmak istemesiyle. yaz ligi iki hafta sürüyor ve kısa süre içinde sona erecek zaten. takımların hazırlık kampları da ekim ayının ilk haftasında başlar. kaldı ki eğer öyle bir amacı varsa oynamak istemesi daha doğru olurdu çünkü maç kondisyonunu toparlaması ve nba hazırlık kampına daha hazır katılma imkanı yakalaması mümkün olabilirdi. sebebi başka yerlerde aramak lazım.
bu ülkede her konuya duygusal açıyla bakmaya bayılıyoruz. zamanında abileri mehmet okur ve hidayet türkoğlu da gelmek istememişlerdi. ama zaman zaman bu forma altında alınan önemli sonuçlarla gururlanmamıza vesile oldukları için sanki onları eleştirmemeliyiz havası yaratılıyor. her nedense nba'ye giden oyuncularımızda inanılmaz bir naz başlıyor. avrupa takımlarına bakıyoruz pau gasol, tony parker ve dirk nowitzki yıllardır her ama her turnuvada takımlarının kadrolarında olmuştur. milli takım bu bahsettiğimiz. hayır demek bu kadar basit olmamalı. bizim nba patentli oyuncularımız bu saydığım oyunculardan daha mı iyi oyuncular? kesinlikle değiller ama bu tavırları da anlamak mümkün değil.
tam zamanını hatırlamıyorum ama yıllar önce mehmet okur ve hidayet türkoğlu'nun milli takıma gelmek için para talep ettikleri ve sigortaları yatırılmadan da kararlarını vermeyecekleri haberleri çıkmıştı. nba takımları oyuncularının sağlığına bir şey olması ihtimaline karşı milli takımlardan sigorta talep ediyor yoksa olası bir uzun süreli sakatlıkta kontratlarındaki anlaşmada yazan paraları vermeme hakkına sahip oluyor nba takımları. işte sırf bundan dolayı sigorta yapılana kadar hidayet ve mehmet takıma gelmek istememişti. milli takımımızın en değerli oyuncuları bunu yaparken her turnuvada tek adama bakan, hiçbir turnuvada favori bile olmayan alman milli takımında oynamak içinse dirk nowitzki kendi sigortasını kendi yatırıp milli takımının kampına gitmiştir. sırf bu örnek bile bizimkilerin tavırları için yazıklar olsun demeye yeterlidir.
şimdi enes kanter de abilerinin izinden gidiyor. kararı ideolojik mi bilmiyorum ama enes'i enes yapan ve şu anda bulunmasını sağlayan 2009 yılında giydiği ay yıldızlı formadır. oynayacağı kulüp bile bulamazken onu vitrine taşıyan milli takım oldu. o oynamazsa yerine furkan oynar milli takımımız adına öyle çok büyük bir kayıp olmaz belki ama kendisi için çok büyük bir kayıp oldu bu. enes'in yaptığı eğer gerçekten de geçerli bir bahanesi yoksa başlı başlına yemek yediği kaba pislemektir.
bu ülkede her konuya duygusal açıyla bakmaya bayılıyoruz. zamanında abileri mehmet okur ve hidayet türkoğlu da gelmek istememişlerdi. ama zaman zaman bu forma altında alınan önemli sonuçlarla gururlanmamıza vesile oldukları için sanki onları eleştirmemeliyiz havası yaratılıyor. her nedense nba'ye giden oyuncularımızda inanılmaz bir naz başlıyor. avrupa takımlarına bakıyoruz pau gasol, tony parker ve dirk nowitzki yıllardır her ama her turnuvada takımlarının kadrolarında olmuştur. milli takım bu bahsettiğimiz. hayır demek bu kadar basit olmamalı. bizim nba patentli oyuncularımız bu saydığım oyunculardan daha mı iyi oyuncular? kesinlikle değiller ama bu tavırları da anlamak mümkün değil.
tam zamanını hatırlamıyorum ama yıllar önce mehmet okur ve hidayet türkoğlu'nun milli takıma gelmek için para talep ettikleri ve sigortaları yatırılmadan da kararlarını vermeyecekleri haberleri çıkmıştı. nba takımları oyuncularının sağlığına bir şey olması ihtimaline karşı milli takımlardan sigorta talep ediyor yoksa olası bir uzun süreli sakatlıkta kontratlarındaki anlaşmada yazan paraları vermeme hakkına sahip oluyor nba takımları. işte sırf bundan dolayı sigorta yapılana kadar hidayet ve mehmet takıma gelmek istememişti. milli takımımızın en değerli oyuncuları bunu yaparken her turnuvada tek adama bakan, hiçbir turnuvada favori bile olmayan alman milli takımında oynamak içinse dirk nowitzki kendi sigortasını kendi yatırıp milli takımının kampına gitmiştir. sırf bu örnek bile bizimkilerin tavırları için yazıklar olsun demeye yeterlidir.
şimdi enes kanter de abilerinin izinden gidiyor. kararı ideolojik mi bilmiyorum ama enes'i enes yapan ve şu anda bulunmasını sağlayan 2009 yılında giydiği ay yıldızlı formadır. oynayacağı kulüp bile bulamazken onu vitrine taşıyan milli takım oldu. o oynamazsa yerine furkan oynar milli takımımız adına öyle çok büyük bir kayıp olmaz belki ama kendisi için çok büyük bir kayıp oldu bu. enes'in yaptığı eğer gerçekten de geçerli bir bahanesi yoksa başlı başlına yemek yediği kaba pislemektir.

