7239
hakkinda yazilan negatif mesaj sayisina bakarsak aslinda kendisinin ne kadar çok sevildiğini daha rahat anlayabilirsiniz.
hani birisini çok sevmişsindir, her şeyini ona bağlamişsindir ama bir bakmişsin ayrilik vakti gelmiş. içten içe sinirlenirsin, ağzina bir çok şey gelir ama söyleyemezsin. çünkü geçmişteki güzel anlarin gelir aklina ama arada sallamayi da ihmal etmezsin. tabi bu arada kafanda da hep bir soru işareti vardir, ya başkasina giderse diye. bu ihtimali aklina getirdikçe daha da sallamaya başlarsin. kuruntularini gerçekmiş gibi düşünüp içindeki sevgiyi nefrete dönüştürmeye başlarsin. bu yazilanlar sadece bizlerin hisleri değil, arda'nin galatasaray'a karşi olan da hisleridir. yaptiği yanliş ise bunu yapmasinin doğal olduğunu düşünmesi. hani diyoruz ya gelenek gelenek diye; bizdeki en önemli geleneklerden birisi kolun kirilsa da yen içinde kalinmasidir. bu öyle yazildiği kadar da kolay bir şey değildir uygulamasi. biz ondan fatih terim gibi, hasan şaş gibi bu geleneğe bağli kalmasini istedik. kalamadiği için de umarsizca salladik. halbuki bizim şu an ona bu sorumluluğu daha hazir mi değil mi hiç düşünmeden veren kişiye ya da kişilere kizmamiz gerekiyor. hatirlarsaniz adnan polat'in ufuk ceylan hakkinda bir sözü vardi: " gelişmesi için onu denize attim. orda yüze yüze kendisini geliştirecek." tarzi birşeyler demişti. işte tüm sorun bu düşünce yapisindan kaynaklandi aslinda. kendisini sevip sevmemek elbette kişinin kendisinin bileceği iş fakat tutarsizca sallamadan önce bir düşünelim bu yil kurulan takimin masraflarinda kendisinin satişindan gelen paranin hiç mi katkisi yok?
hani birisini çok sevmişsindir, her şeyini ona bağlamişsindir ama bir bakmişsin ayrilik vakti gelmiş. içten içe sinirlenirsin, ağzina bir çok şey gelir ama söyleyemezsin. çünkü geçmişteki güzel anlarin gelir aklina ama arada sallamayi da ihmal etmezsin. tabi bu arada kafanda da hep bir soru işareti vardir, ya başkasina giderse diye. bu ihtimali aklina getirdikçe daha da sallamaya başlarsin. kuruntularini gerçekmiş gibi düşünüp içindeki sevgiyi nefrete dönüştürmeye başlarsin. bu yazilanlar sadece bizlerin hisleri değil, arda'nin galatasaray'a karşi olan da hisleridir. yaptiği yanliş ise bunu yapmasinin doğal olduğunu düşünmesi. hani diyoruz ya gelenek gelenek diye; bizdeki en önemli geleneklerden birisi kolun kirilsa da yen içinde kalinmasidir. bu öyle yazildiği kadar da kolay bir şey değildir uygulamasi. biz ondan fatih terim gibi, hasan şaş gibi bu geleneğe bağli kalmasini istedik. kalamadiği için de umarsizca salladik. halbuki bizim şu an ona bu sorumluluğu daha hazir mi değil mi hiç düşünmeden veren kişiye ya da kişilere kizmamiz gerekiyor. hatirlarsaniz adnan polat'in ufuk ceylan hakkinda bir sözü vardi: " gelişmesi için onu denize attim. orda yüze yüze kendisini geliştirecek." tarzi birşeyler demişti. işte tüm sorun bu düşünce yapisindan kaynaklandi aslinda. kendisini sevip sevmemek elbette kişinin kendisinin bileceği iş fakat tutarsizca sallamadan önce bir düşünelim bu yil kurulan takimin masraflarinda kendisinin satişindan gelen paranin hiç mi katkisi yok?
