3
"içimdeki fener aşkı"nın dışa vurmuş hali olan fenerbahçe'nin insan azmanı pivotu. onu ortalama bir basketbolcudan ayıran tek şey fiziğidir. saha dışında az çok insana benzer bir görüntüye sahip olsa da maçlara "gece görsem çocuğumu düşürürüm" * * diye tabir edilecek bir tipte dolaşmaktadır. takımının her set hücumunda illa ki parmağı vardır. hiçbirşey yapmasa rakip sahada şöyle bir yürür. ama yürürken öyle bir görüntü oluşturur ki 2-3 basketbolcu birden aynı tarafa koşuyormuş izlenimi oluşur. bu sebeple olsa gerek rakip oyuncular bu göz yanılmasına her seferinde düşüp peşinde 2-3 kişiyle takip edince oluşan boşluktan bir fenerbahçeli basketbolcu kolayca turnikeye gider. diğer numarası ise kalçasıdır. bu numarasını ise birsel vardarlı ve esmeral tuncluer ile, özellikle de adam adama savunmalara karşı yapılan hücumlarda kullanır. zira basketbolda oyun kurucu pozisyonundaki oyuncular bilindiği üzere sahadakilere göre * ufak tefek fiziğe sahiplerdir. birsel veya esmeral topla rakip sahaya geçer; üç sayı çizgisi etrafında ya sağdan sola, ya soldan sağa koşar. karşı yönden de nevriye koşarak gelir. rakip takımın guard'ı ile takım arkadaşının arasına girer, ellerini önüne alır ve kalçasını döner. zaten nevriye'nin kalçası ortalama bir guard oyuncusunun fiziğine denk geldiği için en iyi ihtimalle rakip oyuncu duvarla yüz yüze gelmiş gibi olur. bütün bu hengame arasında boş kalan birsel veya esmeral'de rahat rahat oyununu kurar veya müsaitse şutunu atar.