• 6
    kaan kural'ın yılın koçu ödülüyle ilgili yazısı;

    --------alıntı--------
    nba’de sezon sonu dağıtılan ödüller arasında en tutarsız olanı herhalde yılın koçu. bu sezon ödülün sahibi mike brown oldu. cleveland’ı ligin en iyi derecesine taşıması zaten başlı başına çok büyük bir olay. saha içinde sadece lebron’un eline bakan düzeni değiştiren bir hücum sistemi yaratması ayakta alkışlanmalı. kimse hak etmediğini söyleyemez brown’un.

    ancak bu ödülün doğasında yanlış olan bir şeyler var. zamanında kolej basketbolunun efsane koçu dean smith north carolina ile ilk şampiyonluğunu tattığı zaman kendisine sorulan “artık elit koçlar arasındasınız. ne hissediyorsunuz?” sorusuna, “ben 2 saat önce olduğumdan daha iyi bir koç değilim” yanıtını vermişti.

    elbette koçlar da kendini geliştirir veya gelişimi, değişimi takip etmediği için yerinde sayabilir. mesela brown egolarına teslim olmayıp son iki yaz cska moskova’nın hazırlıklarını takip ederek ettore messina’dan bilgi alarak kendini geliştirdi. veya nba tarihinin en çok maç kazanan koçu lenny wilkens için son iki görevinden ‘demode’ damgası yiyerek ayrıldığını biliyoruz.

    ancak bu koçluktaki değişimi ve izleyenlerin koçlara karşı algısının bu kadar kolay nasıl değiştiğini anlamak için yeterli değil. bir bakalım. yılın koçu ödülünü son 10 yılda kazanan koçlardan 1’i dışında (gregg popovich) hepsinin 2 yıl içinde görevine son verilmiş. insan bu kadar sürede demode olmaz herhalde.

    aslında bu ödülün verilme kriterlerinde bir sorun var. elbette koçun katkısını ölçebilecek tek sayısal değer aldığı galibiyet sayısı. doğal olarak en başarılı takımın koçu otomatik olarak ilk aday oluyor. ancak ilginçtir genelde ‘en çok maç kazanmak’ en önemli kriter değil. eğer bu ödülün geçmişine şöyle bir göz atarsak daha çok sezon başındaki beklentileri ve kadronun kapasitesini en çok aşan takımın koçu bu ödülü kazanıyor. takımın beklenenden başarılı olması direkt koça bağlanıyor. doğrudur elbette ama eksiktir. başarı sadece koçun teknik, taktik bilgisi, oyuncu psikolojisini iyi anlaması ile alakalı bir konu değil. oyuncuların kişisel gelişimi (kısmen koça bağlı), kimyanın oturması (kısmen koça bağlı), doğru oluşturulan dengeli kadro gibi meseleler de var.

    mesela george karl bu yaz bir anda çok daha iyi bir koç mu oldu? denver’daki değişim chauncey billups’a bağlanıyor. peki neden mesela cleveland’daki değişim mo williams’a veya lebron’un oyununun her alanını geliştirilmesi ile açıklanmıyor. aslında açıklanıyor elbette ama koçun değişimdeki ağırlığı farklı algılanıyor işte.

    aslında en iyisi şu anda ligde yer alan koçlara bir bakmak galiba. şu anda ligin en iyi koçları denince aklınıza hangi isimler geliyor? benim aklıma ilk anda gelen 4 isim mike d’antoni, phil jackson, larry brown ve gregg popovich. bunlardan iki tanesi play-off’a bile giremedi bu yıl. ilginç olan her birinin sadece 1’er tane yılın koçu ödülü var. yani bu sezon ligin en başarısız koçu olarak gösterilen mike dunleavy ile aynı.

    peki neden bu 4 ismin en iyi olduklarına hükmediyoruz. çünkü çok daha uzun sürelerde, çok daha farklı ortamlarda, çok daha fazla değişken içinde onların ortama nasıl etki ettiklerini gözlemledik de ondan. pek çok faktör belirliyor bir sezon içinde sonuçları. biz birkaç sezonu değerlendirip farklı faktörler altında koçun etkisini daha net anlayabildiğimiz için bu kanıya sahibiz.

    sorun galiba ödülün doğasında. çünkü bu ödül yılın koçu’ndan çok hangi koçun yılı olduğunu daha çok belirliyor. ve bir koçun kalitesini bir yılda değerlendirmek imkansız.
    --------alıntı---------
App Store'dan indirin Google Play'den alın