1126
bir olay veya kişi hakkında yorum yaparken saflara ayrılmak kadar saçma bir şey çok azdır. engin'i tamamen savunmak ya da tamamen silmek son derece cahilce ve bağnaz bir yaklaşımdır. 12 ağustos galatasaray fenerbahçe maçı'nda engin'in kırmızı kart olayı da insanların bu yanlışa düştüğü bir olay olmuş. "duygusallar ve rasyoneller" diye ikiye ayrılıveriyoruz. bir insan her iki taraftan da düşüncelere sahip olamaz mı yani? sırf bu olay yüzünden "gitsin" diyen de var, sırf bu olay yüzünden "artık daha çok seviyorum" diyen de. çok ilginç.
fenerbahçe'nin ikinci golü attığı pozisyonun başında baroni'nin topa elle müdahale ettiği ve "devam" kararının yanlış olduğu herkes tarafından görülmüştür *. sahada yorgun ve gergin olan futbolcunun bu yüzden hakeme itiraz etmemesini beklemek çok gerçekçi değildir. ancak bu asla engin'i haklı yapmaz. ne kadar haksızlığa uğrarsa uğrasın hakemin yanına itiraza gidince başına iş alabileceğini öngöremeyecek kadar kendini kaybetmemeli engin. yani ben engin'e hakemin yakasına yapıştığı için şu an kızamam, çünkü haksız bir şekilde kart görmüş ve sonrasında gerçekten pişman olup olamayacağını öngörememiş, zıvanadan çıkmış olabilir. zaten o kartı haklı sebepten gördüyse, büyük eşeklik yapmıştır ve sonuçlarına katlanmalıdır (takımdan gitmeli demek değil yani). zira fatih hoca ve yönetim, kendisinin beyaz bir sayfa açacağına inanmıştı ve onların güveninden aldığı krediyi azaltıcı bir hareket olur bu.
ben engin'i severim. samimiyetine inanıyorum. çok da çalışkan. böyle adamlara ihtiyacımız olduğunu da söyleyebilirim. ancak bir insan elinde olmadan da kendisine olan güveni boşa çıkarabilir ve dolayısıyla her konuda savunulacağı anlamına gelmez. mesela 17 mart 2012 fenerbahçe galatasaray maçı alex ile devre arasında forma değiştirmesine kızılabilir, ama bu onu karaktersiz yapmaz. ancak, bilmem ne maçında olağanüstü yürekli oynayabilir veya çok önemli bir gol pozisyonunda rakibi yerde olduğu için topu taca atabilir, bu da engini karakter abidesi yapmaz. yani sadece bir olaydan adamın tüm karakteriyle ilgili bir kanıya varılmaz. ama ben de dün fatih terim'in röportajını dinledikten sonra engin'in hata yaptığı gibi bir durum varsa radikal bir kararla ipinin çekilebileceğini düşünüyorum (geçen sene baros'un gördüğü kırmızı karttan sonra düştüğü hal gibi). buna üzülürüm. çünkü bırakın formaya ihanet etmeyi, teknik ve taktik anlamda takıma çok şey vermiş, verebilecek bir oyuncudur. ayrıca takıma ihanet eden sümüklülere daha iyi muamele etmedik mi?
son olarak;
bahsi geçen kırmızı kart olayından sonra engin'in karakterinden olaya girenler, bu adam yüreğiyle maç kazandırdığında da "karakter" kelimesini olumlu anlamda zikredenlerle aynı olunca; ve takım arkadaşına kafa göz girişen adama aylarca dilenenlerle, engin'i sırf dünkü hareketinden ötürü "takımdan kovulsun" moduna sokanlar aynı olunca, olay daha da trajikomik bir hale geliyor.
fenerbahçe'nin ikinci golü attığı pozisyonun başında baroni'nin topa elle müdahale ettiği ve "devam" kararının yanlış olduğu herkes tarafından görülmüştür *. sahada yorgun ve gergin olan futbolcunun bu yüzden hakeme itiraz etmemesini beklemek çok gerçekçi değildir. ancak bu asla engin'i haklı yapmaz. ne kadar haksızlığa uğrarsa uğrasın hakemin yanına itiraza gidince başına iş alabileceğini öngöremeyecek kadar kendini kaybetmemeli engin. yani ben engin'e hakemin yakasına yapıştığı için şu an kızamam, çünkü haksız bir şekilde kart görmüş ve sonrasında gerçekten pişman olup olamayacağını öngörememiş, zıvanadan çıkmış olabilir. zaten o kartı haklı sebepten gördüyse, büyük eşeklik yapmıştır ve sonuçlarına katlanmalıdır (takımdan gitmeli demek değil yani). zira fatih hoca ve yönetim, kendisinin beyaz bir sayfa açacağına inanmıştı ve onların güveninden aldığı krediyi azaltıcı bir hareket olur bu.
ben engin'i severim. samimiyetine inanıyorum. çok da çalışkan. böyle adamlara ihtiyacımız olduğunu da söyleyebilirim. ancak bir insan elinde olmadan da kendisine olan güveni boşa çıkarabilir ve dolayısıyla her konuda savunulacağı anlamına gelmez. mesela 17 mart 2012 fenerbahçe galatasaray maçı alex ile devre arasında forma değiştirmesine kızılabilir, ama bu onu karaktersiz yapmaz. ancak, bilmem ne maçında olağanüstü yürekli oynayabilir veya çok önemli bir gol pozisyonunda rakibi yerde olduğu için topu taca atabilir, bu da engini karakter abidesi yapmaz. yani sadece bir olaydan adamın tüm karakteriyle ilgili bir kanıya varılmaz. ama ben de dün fatih terim'in röportajını dinledikten sonra engin'in hata yaptığı gibi bir durum varsa radikal bir kararla ipinin çekilebileceğini düşünüyorum (geçen sene baros'un gördüğü kırmızı karttan sonra düştüğü hal gibi). buna üzülürüm. çünkü bırakın formaya ihanet etmeyi, teknik ve taktik anlamda takıma çok şey vermiş, verebilecek bir oyuncudur. ayrıca takıma ihanet eden sümüklülere daha iyi muamele etmedik mi?
son olarak;
bahsi geçen kırmızı kart olayından sonra engin'in karakterinden olaya girenler, bu adam yüreğiyle maç kazandırdığında da "karakter" kelimesini olumlu anlamda zikredenlerle aynı olunca; ve takım arkadaşına kafa göz girişen adama aylarca dilenenlerle, engin'i sırf dünkü hareketinden ötürü "takımdan kovulsun" moduna sokanlar aynı olunca, olay daha da trajikomik bir hale geliyor.
