özhan canaydın'ın vefatından sonra kendisine duyduğum bütün öfke ve nefret duygularımdan arınarak düşünmeye çalıştığım galatasaray takımı eski futbolcusu.
bütün hayatını galatasarayla iç içe geçirmiş bir adam vefat etti, seveni sevmeyeni, galatasaraylısı fenerlisi, sporla ilgilenen ilgilenmeyen herkes sahiplendi onu. fenerbahçeli arkadaşım gelip o'ndan konuştu bana, futbolla yakından uzaktan ilgisi olmayan ablam fabrikasındaki işçilerden helallik isteyişini ne kadar takdir ettiğini paylaştı benimle. şimdi düşünüyorum emre belözoğlu şuan,şu gün ölse hangi kimliğini bırakır ardında,kim sahiplenir onu? zamanında "katil emre" diye çağıran fenerbahçe taraftarı mı, her zaman galatasaray a karşı koz olarak kullanan fenerbahçe kulübü mü? yoksa
henüz kirlenmemiş ismini veren ama ihanet ederek teşekkürünü ettiği galatasaray mı? seni yetiştiren, çocukluğunu gençliğini geçirdiğin hatta hayatının belki de en güzel günlerini geçirdiğin takımı, hadi onu geçtim
*kendini, şerefini satmaya değer mi bu para denen meret?cevabı verilmiş aslında anlam veremediğimden soruyorum hala.
sözün özü; bugün öldüğün günü düşündüm ve üzüldüm adına emre, hatta acıdım sana.çocuğun olursa bir gün ona bırakacağın isme ne yazık.