13 mart 2010 gençlerbirliği fenerbahçe maçında 90 dakika sahada kalmış olması bir mucizedir. normal şartlarda 82 kere atılması gerekiyordu.
ben bu arkadaşın olayını cidden anlamadım. nedir derdi, kavgası yüz sene düşünsen bulamazsın. rüyasına yatsan çıkmaz. nedir yani cidden nedir senin derdin? futbolcusun sen yahu. hani top, kale, çimler, ayakla oynanan bildin mi? nedir bu canavar olma hali?
her maç ama kesintisiz her maç çimlerin üzerindeki tüm canlıları dövüyor bu insan yahu. tekmeler, nasılsa anlamıyorlar diye düşünüyor olacak ki özellikle yabancı futbolculara küfürler, hakeme diklenmeler. adam resmen kendisiyle harp halinde. etrafla değil aslında mücadele, resmen kendisiyle. yazık o yüzden. ama naparsın akıl ve kalp seçimleri, seçimler hayatını şekillendirir insanın. o yüzden her gün biraz daha ait oluyor bulunduğu camiaya. benim umrumda olduğundan falan değil de ne yaptığı. tek derdim futbol izleyeceğimizi sandığımız yerde sporcu sıfatıyla hiç alakası olmayan onun gibi topçulara bir dur diyenin olmaması. hem de kimlere ne haketmedikleri tepkiler verilmiş ve veriliyorken.
yani derdim şu ülkede her maç ayrı aksiyon sergileyen bu futbolcuya, bir tane bile haddini bildirecek yiğidin olmaması. o yiğitler olmadığı gibi 'maç içinde bu tür gerginlikler normal' diyerek yaptıklarını çiçeklerle süsleyen yalaka spikerlerin etrafta kol gezmesi.