1
türk taraftar kitlelerinin çoğunun yoksun olduğunu düşündüğüm, kendini karşısındakinin yerine koyarak onun konumundayken ne tepki vereceğini öngören duygu veya düşünce şekli. türk futbolundaki bitmek tükenmek bilmeyen kaosun da yegane sebebi, kitlelerdeki bu empati yoksunluğu bence.
burada kesinlikle bir taraftar grubu ayırt etmiyorum, kronikleşmiş bir sorun artık bu. mesela bir kitle aynı pozisyon karşıya verildiğinde ortalık ayağa kalkıyor, kendi lehine verildi mi kararın doğru olduğunu savunuyor. tam tersi için de aynısı keza. en yakın tarihten örnek verelim, trabzonspor'un penaltı kazandığı serbest vuruş öncesi faul * fenerbahçe lehine verilmiş olsaydı veya galatasaray aleyhine verilmiş olsaydı ayağa kalkardı burası böyle uyduruk faul mü olur diye. keza 3. golden önceki hava topu mücadelesinde, trabzonspor o şekilde bir gol atıp iptal edilmiş olsaydı, buz gibi golü nasıl iptal ettiniz şerefsizler diye yer yerinden oynardı sol frame'de bin tane başlık görürdük bununla ilgili. aynısını tabii ki fenerliler de fazlasıyla yapmakta, antalya maçında * ortalığı ayağa kaldırdıkları pozisyona benzer onlarca penaltı çalındı lehlerine son 2 yılda. kasımpaşa maçındaki kırmızı karta * isyan ediyorlar, aynısı kendilerine verilmemiş olsa net kırmızı atlandı diye gezinirler sağda solda. beşiktaşlılar da aynı halt keza, cenk'e niye penaltı verilmedi diye * ağlayanlar aynı pozisyondan 2 dakika önceki icardi pozisyonuna gözlerini tamamen kapatıyor, bahis konusu bile yapmıyor mesela. bana göre icardi'nin pozisyonu verilse çok ucuz bir penaltı olurdu, cenk'inkinin penaltıyla hiç alakası yok hatta hakemi aldatmadan sarı kart verilse ses çıkarmam öyle bir pozisyon. bunlara penaltı verecek olsak takımlar her sene 50 tane penaltı atar.
yani örnekleri çoğaltabilirim ama entry iyice uzayacak o yüzden burada örneklemelere son veriyorum, bunun sonu yok çünkü. iki taraftar grubu da bütün gri pozisyonlarda kendi lehlerine, rakiplerin aleyhlerine karar verilmesini istiyor ve bu beklentileri gerçekleşmeyince de 'skandal' 'doğrandık' falan oluyor sonucunda söylenenler. o yüzden ben olaya 'aynısı benim lehime veya aleyhime verilse ne tepki veririm.' şeklinde yaklaşmaya çalışıyorum çoğu zaman. mesela fener'in trabzon maçındaki 3. golü gibi bir golümün iptal edilmesini ben istemem. aynı şekilde, fener'in kasımpaşa maçındaki * ve pendikspor maçındaki gibi * penaltı ne lehime ne aleyhime verilsin istemem. aleyhime verilirse çıldırırım hatta, bir takımı kaleden 11 metreye uzakta kaleciyle karşı karşıya golle burun buruna bırakmak, bu kadar basit olmamalı. mesela bizim sivasspor maçındaki * penaltı da çok ucuzdu, futbol bu belki sivasspor o penaltı verilmese de gol bulabilirdi bilemeyiz ama oyunun gidişatına bakınca haybeye 2 puanımız gitti diyebilirim yani. 0-1'e kilitlediğimiz maçtı, pozisyon falan da bulamıyordu sivasspor. o yüzden hakem eleştirisinin bile sağduyuya dayanması gerektiği kanaatindeyim, her pozisyonda her maçta akıl mantıkla hiçbir alakası olmaksızın skandal, doğranma kollama falan artık baygınlık verecek noktaya geldi bu toksik durum.
burada kesinlikle bir taraftar grubu ayırt etmiyorum, kronikleşmiş bir sorun artık bu. mesela bir kitle aynı pozisyon karşıya verildiğinde ortalık ayağa kalkıyor, kendi lehine verildi mi kararın doğru olduğunu savunuyor. tam tersi için de aynısı keza. en yakın tarihten örnek verelim, trabzonspor'un penaltı kazandığı serbest vuruş öncesi faul * fenerbahçe lehine verilmiş olsaydı veya galatasaray aleyhine verilmiş olsaydı ayağa kalkardı burası böyle uyduruk faul mü olur diye. keza 3. golden önceki hava topu mücadelesinde, trabzonspor o şekilde bir gol atıp iptal edilmiş olsaydı, buz gibi golü nasıl iptal ettiniz şerefsizler diye yer yerinden oynardı sol frame'de bin tane başlık görürdük bununla ilgili. aynısını tabii ki fenerliler de fazlasıyla yapmakta, antalya maçında * ortalığı ayağa kaldırdıkları pozisyona benzer onlarca penaltı çalındı lehlerine son 2 yılda. kasımpaşa maçındaki kırmızı karta * isyan ediyorlar, aynısı kendilerine verilmemiş olsa net kırmızı atlandı diye gezinirler sağda solda. beşiktaşlılar da aynı halt keza, cenk'e niye penaltı verilmedi diye * ağlayanlar aynı pozisyondan 2 dakika önceki icardi pozisyonuna gözlerini tamamen kapatıyor, bahis konusu bile yapmıyor mesela. bana göre icardi'nin pozisyonu verilse çok ucuz bir penaltı olurdu, cenk'inkinin penaltıyla hiç alakası yok hatta hakemi aldatmadan sarı kart verilse ses çıkarmam öyle bir pozisyon. bunlara penaltı verecek olsak takımlar her sene 50 tane penaltı atar.
yani örnekleri çoğaltabilirim ama entry iyice uzayacak o yüzden burada örneklemelere son veriyorum, bunun sonu yok çünkü. iki taraftar grubu da bütün gri pozisyonlarda kendi lehlerine, rakiplerin aleyhlerine karar verilmesini istiyor ve bu beklentileri gerçekleşmeyince de 'skandal' 'doğrandık' falan oluyor sonucunda söylenenler. o yüzden ben olaya 'aynısı benim lehime veya aleyhime verilse ne tepki veririm.' şeklinde yaklaşmaya çalışıyorum çoğu zaman. mesela fener'in trabzon maçındaki 3. golü gibi bir golümün iptal edilmesini ben istemem. aynı şekilde, fener'in kasımpaşa maçındaki * ve pendikspor maçındaki gibi * penaltı ne lehime ne aleyhime verilsin istemem. aleyhime verilirse çıldırırım hatta, bir takımı kaleden 11 metreye uzakta kaleciyle karşı karşıya golle burun buruna bırakmak, bu kadar basit olmamalı. mesela bizim sivasspor maçındaki * penaltı da çok ucuzdu, futbol bu belki sivasspor o penaltı verilmese de gol bulabilirdi bilemeyiz ama oyunun gidişatına bakınca haybeye 2 puanımız gitti diyebilirim yani. 0-1'e kilitlediğimiz maçtı, pozisyon falan da bulamıyordu sivasspor. o yüzden hakem eleştirisinin bile sağduyuya dayanması gerektiği kanaatindeyim, her pozisyonda her maçta akıl mantıkla hiçbir alakası olmaksızın skandal, doğranma kollama falan artık baygınlık verecek noktaya geldi bu toksik durum.
