1
faal futbol yaşamını sonlandırdıktan sonra, jübilesini yapsın ya da yapmasın, tüm futbolcuların bir emeklilik dönemi olacaktır.
bu dönem kesinlikle faal futbolculuk döneminden ayrı bir ruh hali içinde geçmektedir.
dikkat çekmek istediğim nokta, futbolu bırakıp da, kırık dökük türkçe'leri ve kahve ağızlarıyla televizyonlarda boy gösteren magandaların emeklilik günleri;
ve buna nazaran, kaliteli hayatını sürdürmekle beraber antrenörlük yapmış ve sempatik olarak anılan emekli futbolcuların spora kattığı değerlerdir.
hani bir prekazi olup, faal futbol hayatıyla tarihe geçtikten sonra ülkesinin gençlerini yetiştirmek var,
efendiliği ile...
bir hagi olup, dünya futbol tarihine geçtikten sonra romanya futbolu için uğraşmak var,
karakteri ile...
bir de, hayatındaki tek standart üstü olayın, kaptanlık pazubandı taşımak olduğu futbol teröristleri var, emekli olduktan sonra yorumcu diye geçinen,
ahlaksızlıkları ile...
maganda olandan bahsedeyim biraz...
kalp krizi geçirip sahaya yığıldığında, tüm ülke olarak televizyon başında ağlamıştık bu arkadaş için.
dualarımızı kendisinden eksik etmedik. tanrı çocuklarına ve eşine bağışlasın istedik.
ve bu olayı atlatıp sağlığına kavuştuğunda, takım farkı gözetmeksizin mutlu olduk hepimiz.
ardından, kendi çapında bir uğurlama ile bu arkadaşa sahalara veda ettirildi.
vasat bir futbolcu, başarısız bir kaptan olduğu için de, spor kamuoyunun kendisi hakkında beklentisi yüksek değildi emeklilik döneminde.
bir ara, katıldığı bir televizyon programında, katılımcı bir bayanı aşağılayan sözlerle `"bana bir antreman terimi söyle`", "kadınlar futboldan anlamaz" gibi tahammül sınırlarını zorlayan, saygısız ifadeler kullandı.
tam bir mahalle kabadayısı, oturup kalkmasını bilmeyen, hasbel kader futbolcu olmuş, kültür düzeyi deniz seviyesinin altında olan bu arkadaş, gel zaman git zaman, magandalıkları ve saçma demeçleri ile, seviyesi yine yerlerde sürünen türk spor basınıiçin harika bir paydaş olmuştu.
yalakalıkları ile ünlü bir spiker eskisinin programına, kadrolu maganda statüsünde katılmaya başladı.
yaka bağır açık giyimi, gülerken godzillayı andıran görüntüsü, avam konuşma tarzı ve iğrenç ses tonu ile, kısa sürede bir çok izleyicinin de tepkisini çekmeyi başardı.
türkiye'nin en büyük kulübü şampiyonlar ligi'nde sırasıyla dev takımları tekmelerken, kendisi rakip takımları övücü ve türk takımına şans vermeyici demeçlerde bulunmayı sürdürdü.
ve her seferinde, mars üstüne mars, göt üstüne götoldu.
kaptanı olduğu eski takımının yapacağı bir maç için, sırf kıskandığı kulüp 2. olmasın diye, "umarım kaybederiz" açıklamasını yaptı.
yani, kalite standartları ve dünya görüşü ile, spor ahlakı da ancak bu kadardı...
ve son bombası...
destek olduğu kendi karakterindeki kulübünün bir yöneticisi, "kulüp yöneticilerimiz küfür etmemişlerdir" tarzı yalan bir açıklama yaptı.
galatasaray taraftarı, bu kulübün terbiyesiz başkanının, galatasaray taraftarlarına yönelik "ananızı sikerim sizin" adlı kaset çalışmasını yayınladı.
başlığa konu olmuş şehir magandasına, canlı yayında bu olay soruldu.
ve kendisine yakışır ahlaksızlık ve terbiyesizlikte bir yanıt geldi;
"az bile söylemiş..."
bu arkadaşa, programın diğer katılımcıları, "konu yöneticilerin küfür etmediğini açıklamaları, bu nedenle bu kaset var" şeklinde gerekli ayarı vermiş olsa da, bu arkadaşın akıl süzgecinden o kelimeler geçmedi.
"ananızı sikerim sizin" açıklamasına, "az bile söylemiş" diyebildi.
şaka değil, bu terbiyesizliği yapabildi.
açık söyleyeyim, benim kulübümün eski bir kaptanı, bu şekilde bir demeç verseydi, ben utancımdan yerin dibine girerdim.
fotoğraflarını yırtar atardım.
ama aslında şaşırmak da saçma geliyor yaşanan süreçlere.
bunlar değil mi ki emek hırsızıve şikeci yöneticileri için yürüyüşler yapan,
yüce önderimiz büyük atatürk'ü bile bu iğrenç oyunlarına çekmek isteyen,
ve bunların kolej müdürü değil mi ki rakip taraftara el hareketi çeken?
ve türk spor basını...
benim çocukluk hayalimdi gazeteci olmak,
sayenizde "iyi ki" diyorum...
iyi ki bu camianın bir parçası olmamışım.
programlara çıkarttığınız bazı tipler, toplum ahlakı ve örf adetlerden bir haber, ahlaksız ve seviyesiz kişiler.
ama ben artık son bir bomba bekliyorum bu futbolcu eskisinden...
lütfen başkanını şu sözüne de "az bile söylemiş" desin;
(bkz: sikerim böyle fenerbahçeyi)
sonuçta kalibre aynı kalibre, kalite aynı kalite...
bu dönem kesinlikle faal futbolculuk döneminden ayrı bir ruh hali içinde geçmektedir.
dikkat çekmek istediğim nokta, futbolu bırakıp da, kırık dökük türkçe'leri ve kahve ağızlarıyla televizyonlarda boy gösteren magandaların emeklilik günleri;
ve buna nazaran, kaliteli hayatını sürdürmekle beraber antrenörlük yapmış ve sempatik olarak anılan emekli futbolcuların spora kattığı değerlerdir.
hani bir prekazi olup, faal futbol hayatıyla tarihe geçtikten sonra ülkesinin gençlerini yetiştirmek var,
efendiliği ile...
bir hagi olup, dünya futbol tarihine geçtikten sonra romanya futbolu için uğraşmak var,
karakteri ile...
bir de, hayatındaki tek standart üstü olayın, kaptanlık pazubandı taşımak olduğu futbol teröristleri var, emekli olduktan sonra yorumcu diye geçinen,
ahlaksızlıkları ile...
maganda olandan bahsedeyim biraz...
kalp krizi geçirip sahaya yığıldığında, tüm ülke olarak televizyon başında ağlamıştık bu arkadaş için.
dualarımızı kendisinden eksik etmedik. tanrı çocuklarına ve eşine bağışlasın istedik.
ve bu olayı atlatıp sağlığına kavuştuğunda, takım farkı gözetmeksizin mutlu olduk hepimiz.
ardından, kendi çapında bir uğurlama ile bu arkadaşa sahalara veda ettirildi.
vasat bir futbolcu, başarısız bir kaptan olduğu için de, spor kamuoyunun kendisi hakkında beklentisi yüksek değildi emeklilik döneminde.
bir ara, katıldığı bir televizyon programında, katılımcı bir bayanı aşağılayan sözlerle `"bana bir antreman terimi söyle`", "kadınlar futboldan anlamaz" gibi tahammül sınırlarını zorlayan, saygısız ifadeler kullandı.
tam bir mahalle kabadayısı, oturup kalkmasını bilmeyen, hasbel kader futbolcu olmuş, kültür düzeyi deniz seviyesinin altında olan bu arkadaş, gel zaman git zaman, magandalıkları ve saçma demeçleri ile, seviyesi yine yerlerde sürünen türk spor basınıiçin harika bir paydaş olmuştu.
yalakalıkları ile ünlü bir spiker eskisinin programına, kadrolu maganda statüsünde katılmaya başladı.
yaka bağır açık giyimi, gülerken godzillayı andıran görüntüsü, avam konuşma tarzı ve iğrenç ses tonu ile, kısa sürede bir çok izleyicinin de tepkisini çekmeyi başardı.
türkiye'nin en büyük kulübü şampiyonlar ligi'nde sırasıyla dev takımları tekmelerken, kendisi rakip takımları övücü ve türk takımına şans vermeyici demeçlerde bulunmayı sürdürdü.
ve her seferinde, mars üstüne mars, göt üstüne götoldu.
kaptanı olduğu eski takımının yapacağı bir maç için, sırf kıskandığı kulüp 2. olmasın diye, "umarım kaybederiz" açıklamasını yaptı.
yani, kalite standartları ve dünya görüşü ile, spor ahlakı da ancak bu kadardı...
ve son bombası...
destek olduğu kendi karakterindeki kulübünün bir yöneticisi, "kulüp yöneticilerimiz küfür etmemişlerdir" tarzı yalan bir açıklama yaptı.
galatasaray taraftarı, bu kulübün terbiyesiz başkanının, galatasaray taraftarlarına yönelik "ananızı sikerim sizin" adlı kaset çalışmasını yayınladı.
başlığa konu olmuş şehir magandasına, canlı yayında bu olay soruldu.
ve kendisine yakışır ahlaksızlık ve terbiyesizlikte bir yanıt geldi;
"az bile söylemiş..."
bu arkadaşa, programın diğer katılımcıları, "konu yöneticilerin küfür etmediğini açıklamaları, bu nedenle bu kaset var" şeklinde gerekli ayarı vermiş olsa da, bu arkadaşın akıl süzgecinden o kelimeler geçmedi.
"ananızı sikerim sizin" açıklamasına, "az bile söylemiş" diyebildi.
şaka değil, bu terbiyesizliği yapabildi.
açık söyleyeyim, benim kulübümün eski bir kaptanı, bu şekilde bir demeç verseydi, ben utancımdan yerin dibine girerdim.
fotoğraflarını yırtar atardım.
ama aslında şaşırmak da saçma geliyor yaşanan süreçlere.
bunlar değil mi ki emek hırsızıve şikeci yöneticileri için yürüyüşler yapan,
yüce önderimiz büyük atatürk'ü bile bu iğrenç oyunlarına çekmek isteyen,
ve bunların kolej müdürü değil mi ki rakip taraftara el hareketi çeken?
ve türk spor basını...
benim çocukluk hayalimdi gazeteci olmak,
sayenizde "iyi ki" diyorum...
iyi ki bu camianın bir parçası olmamışım.
programlara çıkarttığınız bazı tipler, toplum ahlakı ve örf adetlerden bir haber, ahlaksız ve seviyesiz kişiler.
ama ben artık son bir bomba bekliyorum bu futbolcu eskisinden...
lütfen başkanını şu sözüne de "az bile söylemiş" desin;
(bkz: sikerim böyle fenerbahçeyi)
sonuçta kalibre aynı kalibre, kalite aynı kalite...