kızılyıldız'da
dejan savicevic'in yedeği iken, belgrad'ta bulunan bir yönetici tarafından izlenmiş ve 18 yaşlarında galatasaray'a getirilmiştir. galatasaray'a geldiği dönem golcü değil forvet arkası olarak gelmişti.
kalli döneminde ağır olduğu bahanesi ile önce oynatılmamaya başlanmış, akabinde gaziantepspor'a gönderilmişti. ama eskiler sürekli kalli'nin bolic'i ağır kalmasından ötürü göndermediğini söyler.
göndermesindeki asıl sebep batı almanların, yugoslav futbolunu ve futbolcuları sevmemesidir derler. hatta bu sebepten dolayı, kalli'nin gelir gelmez gönderdiği diğer futbolcu
cevad prekazi'dir.
aslında geldikten hemen sonra gönderilmesi genç olduğundan dolayı yönetimin içine sinmiyordu. vatandaşlık başvuruları falan bile yapılmıştı.
gaziantep'e kiralık verilecek iken, kalli'nin ısrarla istediği
torsten gütschow'un transferi gerçekleşmiş, o dönem ki 3 yabancı sınırlaması sebebiyle(ki kiralık oyuncuda sayılırdı o vakit) gaziantep'e neredeyse bedelsiz olarak bonservisi verilmişti. galatasaray'da olduğu dönem fiziki gücü şimdiki
emre çolak'tan faksızdı fakat gaziantep'te kendini geliştirdi. akabinde gösterdiği performans ile
aykut kocaman'dan sonra gol krallığında ikinci olmuş ve
fenerbahçe'ye transfer olmuştur. fenerbahçe'de iken her pozisyonda kendini yere atması, ceza sahası içindeki her ikili mücadele de penaltı beklenmesi ve itici gol sevinciyle akıllarda yer etmiştir.
hatta bir galatasaray maçında, yine bir ikili mücadele de faul verilsin diye yerde 4-5 takla atıp, daha sonra kafasını kaldırarak hakeme bakması çoğu galatasaray'lının hatırındadır.
ironik olan ise; galatasaray'da yaptığı türk vatandaşlığı başvurusu ise gaziantep'e gittiği yılın sonunda kabul edilmiş ve fenerbahçe'ye türk vatandaşı statüsünde transfer olmuştur. türk vatandaşlığı başvurusu yaptığı dönem, kendi isteği üzerine
mehmet cansun'un cansun soyismini almıştır. yıllarca fenerbahçe'de
enver cansun ismi ile oynamıştır. kısacası kendisinin cefasını galatasaray çekmiş, kaymağını fenerbahçe yemiştir.