sözleşmesindeki ayda en fazla 3 maça çıkar maddesinin intikamını kendisini mehmet topal ve mustafa sarp'ın arasında oynatarak aldığımız kıvırcık brezilyalı.
2777
taşıdığı özelliklerle adnan polat döneminin simgesi olan futbolcu.
gösterişlidir, sükselidir ama pratikte hiçbir sike yaramaz. tıpkı atletico madrid'den büyük kaleci diye gelip sezonun en kritik maçında 40 metreden gol yiyen leo franco gibi. 2010 yazında çıkan formalar için bir dünya para harcayarak mustafa altıoklar'a reklam çektirip, sezonu 8. sırada bitirerek anadolu takımlarının bile dalga konusu olan bir kulüp gibi. dünya devi barcelona'dan gelen ama bursaspor'un şampiyonluğunu izleyen, sonra suudi arabistan milli takımı'na gidip oradan da kovulan frank rijkaard gibi.
o dönemleri hatırladıkça fatih hoca'nın da mustafa başkan'ın da galatasaray için ne kadar büyük bir fırsat olduğunu daha iyi anlıyorum. büyük badireler atlatıp bugünlere gelmişiz gerçekten.
2778
misimovic‘i hocanın yanında görünce aklıma düşen eski sambacımız.
formasını aldığım son futbolcumuz. o 9 numaralı forma hala evde duruyor. kendisi takımdan ayrılınca travmaya girip bir daha kimsenin formasını almamaya karar vermiştim.
inanilmaz bir pazarlama harikasi olan brezilyali futbolcu.
adam piyasada yokken bir anda manchester city gibi bir takimin as oyuncusu oldu, 2 sene sonra da bize caktilar. herkes “biz manchester city’nin adamini nasil aldik, nasil geldi bize” diye zafer sarhoslugu icerisindeyken, bir de ilk oynadigi macta sol ayagiyla manyak bir gol atinca zevkten dort kose olmustu taraftarlar hakli olarak.
sonrasinda ise sezon boyu vasat bile diyemeyecegimiz kadar kotu oynayarak gonderildi. sorsan simdi bazilari yok efendim yanindakiler yetersizdi, yok efendim takima ayak uyduramadi diyecek ama bu adam hakikaten kotuydu be kardesim. hala unutmuyorum, bir macta topu cikarmak icin kaleciye kadar yaklasip topu alip ceza sahamizin 10cm disinda calim atayim derken gol yedirişini. bildigin rezaletti adam.
2780
mevkisi tam belli olmayan bir oyuncuydu. tıpkı belhanda gibi 8 numara oynamak için fazla, 10 numara oynamak için de az yetenekliydi. o yüzden tam bir 8,5 numaraydı. zaten 2010 dünya kupası'nda şekilsiz brezilya kadrosunda yarı sağ iç, yarı 10 numara, yarı sağ açık gibi ilginç bir pozisyonda oynuyordu ve bu pozisyonda bence oldukça başarılıydı. fakat ülkemizde, yine belhanda gibi, mevkinin net futbolcusu olmazsan taraftarı mutlu edemezsin, benim olmadığım gibi. stoperse stoper, ön liberoysa tam olarak ön libero katkısı vermeli. hatta bana kalırsa beşiktaş'ta da kleberson aynı problemi çekmişti.
2781
"elano blumer galatasaray'da galatasaray, manchester city'nin brezilyalı yıldızı elano blumer'le 4 yıllık sözleşme imzaladı. 28 yaşındaki elano, orta sahada hücuma yönelik görev yapabilen, her iki ayağına da hakim, uzaktan etkili şutlar atabilen ve gerektiğinde orta sahanın farklı mevkilerinde oynayabilen bir isim. mevkisinde kaka, ronaldinho, diego, juninho gibi isimler olmasına karşın tam 35 kez brezilya milli takım forması giyen elano, 6 gol kaydetti. disiplinli futbolunu tekniğiyle birleştirebilen ender brezilyalılar'dan birisi olan yıldız futbolcu, manchester city'den önce shakthar donetsk ve santos takımlarında forma giydi. brezilyalı yıldız, cuma günü istanbul'a gelecek. elano'nun geliş saati ve imza töreniyle ilgili bilgiler gsmobile ve gstv'den açıklanacak." yukarıdaki açıklamayı, 30 temmuz perşembe günü saat sabah 10 gibi kalkıp televizyonu açınca duymak suretiyle şok geçirmiştim. o zamanlar lise öğrencisiydim ve yaz tatiliydi. her sabah kalkınca, ilk iş olarak galatasaray tv'yi açardım "transfer gelişmesi var mı?" düşüncesiyle. işte elano'nun geldiği sabah da uyandıktan hemen sonra galatasaray tv'yi açmıştım. spiker, yukarıda alıntıladığım metni okudu. ben de bağıra bağıra, "vay beeee galatasaray elano'yu almış." dedim kendi kendime. annem, "oğlum sabah sabah ne bu enerji, daha yeni uyandın." demişti. çok sevinmiştim kendisinin transferine. ama beklenen performansı hiç sergileyemedi. beklentileri karşılayamayan yıldız oyuncu transferi olarak kaldı elano maalesef.
2782
brezilya milli takımına neden çağrıldığını bir türlü çözemediğim overrated brezilyalı oyuncu. 2010 dünya kupasında oynayacağı için bizim takımda kendisini çok zorlamak istemediği ile ilgili haberleri hatırlıyorum.
bize geldiği zaman manchester city uefa kupasında mücadele eden, sıradan bir premier lig takımıydı. tekrar kontrol ettim yanılmamak için, ankaragücü darius vassel'i, biz de elano'yu manchester city'den aynı gün transfer etmişiz.
2783
büyük beklentiyle gelip bir halt yapamadan gidenler kervanına katılmış eski futbolcumuz. kayserispor’ a uzaktan gelişine ters ayağıyla attığı bir gol vardı. başka da aklımda bir şeyi kalmamış
2784
sağ kanatta oyun kurucu (fm diliyle advanced playmaker) gibi bir rolde değerlendirebilseydik kendisini farklı anıyor olabilirdik şu an.
2785
oyun tarzı olarak old sofianne feghouli. tam tabiriyle budur. ama katkı olarak nerdeyse birşey veremeden gitti.
2786
ne zaman adını görsem haldun üstünel’in imzaladığı saçma sözleşmesi aklıma gelen eski futbolcumuz.
2787
brezilya milli takımında sağ kanatta oynayan futbolcuydu. galatasaray'da ise çok etkili olamadı ama ben kendisini iyi hatırlıyorum.
zamanında harbiden büyük transferdi. brezilya milli takımı ve manchester city'nin oyuncusunu 28 yaşında bonservisle getirmek büyük işti. ama olmadı maalesef.
transferiyle heyecanlandıran fakat bekleneni veremeyen eski futbolcumuz.
2790
2009 yazının bomba transferiydi. ilk maçında uzaktan yapıştırmıştı. işte bazı çiçekler * bazı topraklarda olmuyor.
2791
2010 dunya kupasi'nda turnuvada oynadigi iki macta da ilk 11 cikip gol atmisti. ikinci macta sakatlanip turnuvayi kapatmisti maalesef. o yaz takimda tutup sonraki yaz bonservisinin yarisina brezilya'ya yollamistik. brezilya milli takimi as oyuncusundan zarar etmeyi basarmis bir kulubuz yani...
2792
galatasaray formasıyla en iyi performansını uefa avrupa ligi gruplarında 17 eylül 2009 panathinaikos galatasaray maçı'nda göstermiş, panathinaikos'u kendi evinde tek başına dağıtarak o yıl avrupa ligi gruplarından lider çıkmamızda pay sahibi olmuştur. kendisine dair yüksek beklentilere karşılık verdiği ve ağzımıza bir parmak bal çaldığı belki de ilk ve tek maçtır.
2793
adnan polat'ın satışından mükemmel kar ettiği brezilyalı milli futbolcu.
2794
bugünlerde sağda solda akıl dağıtan adnan polat’ın dahi transferi. 7,5 milyon’a almıştık diye hatırlıyorum. doğru düzgün oynamadı elona da sağ olsun. ayda 3 maç oynama maddesi vardı paşamın. sonra 3-5 kuruşa göndermişti adnan polat. takımın kara treni kader keita’yı aldığı ücrete geri gönderirken “bir daha bu teklif gelmezdi” gibi saçma sapan bir açıklama yapmıştı. gelen parayı gömdüğü yer de burası. tabi akabinde rezil sezonlar.
2795
böyle mahalle maçlarındaki az koşup kızaran beyaz tenli zengin bebesi bi tipi vardı :(
kadraja ne zaman girse dk farkezmez nefes nefese kalırdı.
2796
kayserispor'a attığı gole kendisi bile inanamamıştı. kadıköy'de 10 yıl sonra 1 puan alınan maçta misimovic ile birlikte şahane oynamıştı.
2797
türkiye’de oynarken aktif olarak brezilya milli takımının formasını giyen son futbolcu olabilir. benim hatırladığım en son o.
aynı şekilde, türkiye’de oynayıp da performansıyla brezilya milli takımına girebilen futbolcu var mı, hiç bilmiyorum.
edit: andre santos da o dönemler davet alıyormuş. brezilya forması giyen son isim santos olabilir.
2798
geldiğinde büyük beklentilere girdiğim eski oyuncumuz. ancak hayal kırıklığım olmuştu. tabii kendi mevkisinde oynamıyordu onu da eklemek lazım. keşke elano yerine iyi bir merkez orta saha alsaydık.
2799
shaktar'ın shaktar olduğu dönemde parlamış, ve yavaştan yavaştan yatırımlara başlayan manchester city görmüş olması, 2002'den beri ağzı açlık kokan galatasaray'da büyük heyecan yaratmıştı. ancak sahadaki preformansı hiç öyle olmadı.
2010 dünya kupasında kadroya alınınca bonservis getirisi olur belki diye çok heyecanlanmıştık. haddinden fazla da süre almıştı o şampiyonada ama doğru dürüst talibi çıkmadı. takip eden sezonun daha ortasına gelmeden santos'a 3 milyona yakın bir paraya satılmış ve yalnızca 1.5 senede 4 milyon euro zarar yazdırmıştı kulübe.
oyuncunun ne derece bitik olduğunu anlatmak için şöyle bir bilgi verelim. adam galatasaray'dan ayrıldıktan tam 3 sene sonra hindistan ligine kadar düştü. evet 3 sene kısa bir süre değil ama uzun bir süre de değil. hele hele bu adamın bize 28 yaşında imza attığını düşünürseniz.
sözün özü bize geldiğinde çoktan bitmiş okeye dönüyordu. bam ortasahası ile sınanan galatasaray taraftarı tabii ki bu gerçeği çok geç gördü.yönetim ise galatasaray tarihinin en kötü bir kaç başkanından biri olan adnan polat olduğu için zaten diyecek bir şey yok.
2800
galatasaray'daki performansını merak eden gençler için alexandru cicaldau'nun brezilya şubesi dersek yanlış olmayacak oyuncu.
adamı maestro olsun, oynamayan linderoth'un yerine koyup, ayhan'dan formayı alsın diye aldık ancak sonuç bambaşka oldu. sahada oynadığı anlarda hiç bir iz bırakamadan çabucak ayrıldı gitti.