3
ilginç başlıklarım vardı, hepsini size sakladım. ehhe şaka lan, kızmayın hemen.
bence başlıklarım ilginç değil, sizce ilginç. tek işi bloguna galatasaray eleştirileri yazmaktan ibaret olan kardeşim için de ilginç geliyor bazen. ama babam asıl ilginç olanın o olduğunu düşünüyor. takmış at gözlüklerini tek bir pencereden izliyor hayatı. ben çocukluğumdan başladım sizlere anlatmaya, hiçbiriniz henüz langırt ile tanışmamışken çivili tahtada madeni parayla futbol oynamaktan keyif almadınz mı? yahut şimdilerde pes oynarken hakeme itiraz etmek eyleminin içinde bulunmadınız mı?
peki oyuna sonradan giren futbolcunun depar atması ilginizi çekmedi mi? galatasarayımız mağlup iken maçta kalan süreyi atılması gereken gol sayısına bölmekle uğraşmadınız mı?
velhasılı buraya tüm başlıklarımı dökecek değilim. ilginç mi bunlar sizce, bence değil. maça sadece skor için bakmak ilginç. saha içinde neler yaşanıyor, teknik heyet nelere tepki veriyor, yedek oyuncular ısınırken aralarında nasıl makara yapıyor, hakemlerin abuk sabuk hareketleri taraftardan nasıl tepki alıyor??? bunları görememek ilginç geliyor bana.
aslan yazdığı yerden belli olur! bu yazıyı öylesine/ölesiye sevdim ki, içimden dedim yazar olmalıyım. renktaşlarımla birlikte yazmalıyım. onlara yenilikler sunarım biraz, onlardan öğreneceğim de çok şey var üstelik. ama biraz ilginç geldim onlara, aralarına kabullenmek yerine garipsendim mına koyim!
neyse ne, eğer benim yazdıklarım formata uygun değilse, sizler tek cümlelik maç yorumları, birkaç fotoğraf linki ve galatasaraylı yöneticileri, teknik heyeti ve futbolcuları eleştirmekten başka bir şey umrumuzda değil diyorsanız üzülürüm sadece.
derin devlet yoktur, sığ toplum vardır demişti bir hocam. lütfen bana sığ olmadığınızı söyleyin...
bence başlıklarım ilginç değil, sizce ilginç. tek işi bloguna galatasaray eleştirileri yazmaktan ibaret olan kardeşim için de ilginç geliyor bazen. ama babam asıl ilginç olanın o olduğunu düşünüyor. takmış at gözlüklerini tek bir pencereden izliyor hayatı. ben çocukluğumdan başladım sizlere anlatmaya, hiçbiriniz henüz langırt ile tanışmamışken çivili tahtada madeni parayla futbol oynamaktan keyif almadınz mı? yahut şimdilerde pes oynarken hakeme itiraz etmek eyleminin içinde bulunmadınız mı?
peki oyuna sonradan giren futbolcunun depar atması ilginizi çekmedi mi? galatasarayımız mağlup iken maçta kalan süreyi atılması gereken gol sayısına bölmekle uğraşmadınız mı?
velhasılı buraya tüm başlıklarımı dökecek değilim. ilginç mi bunlar sizce, bence değil. maça sadece skor için bakmak ilginç. saha içinde neler yaşanıyor, teknik heyet nelere tepki veriyor, yedek oyuncular ısınırken aralarında nasıl makara yapıyor, hakemlerin abuk sabuk hareketleri taraftardan nasıl tepki alıyor??? bunları görememek ilginç geliyor bana.
aslan yazdığı yerden belli olur! bu yazıyı öylesine/ölesiye sevdim ki, içimden dedim yazar olmalıyım. renktaşlarımla birlikte yazmalıyım. onlara yenilikler sunarım biraz, onlardan öğreneceğim de çok şey var üstelik. ama biraz ilginç geldim onlara, aralarına kabullenmek yerine garipsendim mına koyim!
neyse ne, eğer benim yazdıklarım formata uygun değilse, sizler tek cümlelik maç yorumları, birkaç fotoğraf linki ve galatasaraylı yöneticileri, teknik heyeti ve futbolcuları eleştirmekten başka bir şey umrumuzda değil diyorsanız üzülürüm sadece.
derin devlet yoktur, sığ toplum vardır demişti bir hocam. lütfen bana sığ olmadığınızı söyleyin...