• 76
    bojan popovic transferiyle en büyük sorunu olan pg mevkisini halletmiştir. artık yapılması gereken hamle savaşçı bir pf alıp*; santiago, smith ve nachbar'la yolların ayrılması olacaktır. böylelikle her hafta iki yabancıyı lig kadrosundan çıkarmak yerine, bir yabancıyı çıkarıp her yabancıdan daha fazla verim alınabilir.

    daniel santiago'dan doğacak euroleague'de uzun oyuncu sıkıntısını kaya-kasun-dusan-ermal dörtlüsüyle aşabilirler. ayrıca gönderilmesi halinde pf alınacak olmasıyla o bölgede büyük bir boşluk kapanacaktır.

    charles smith yabancı kontenjanına verilecek olan kurbandır, özverili oyununu severim ama mevkisinde ki rako-thornton ikilisi uğruna feda edilecek adamlar değillerdir.

    bostjan nachbar ise tamamen ergin hoca yüzünden gidecektir. kendisini çok severim ve transferi büyük heyecan yaratmıştı bende fakat kullanılamadı. bir türlü takıma dahil edilemedi. sf için ayaklarını ağırdır savunmada sıkıntı yaratır, pf pozisyonunuda yumuşak ve şut atmayı seven oyun karakteri uymamıştır. yolu açık olsundur, çünkü gideceği aşikardır.*

    ve ergin ataman, umarım şu 4 kısa sevdasından vazgeçersin ve başarı için her türlü fedakarlığı yapan efes yönetimini mahçup etmezsin.
  • 78
    türkiye de altyapıda bir zamanlar bir numara iken şimdilerde her gördüğüne sulanan, yabancı sayısının ağzına sıçmış takımdır. tamam yabancı oyuncu takıma güç, kuvvet katar ama belli bir düzen ve planda olursa eğer. preston shumpert, charles smith, bootsy thornton ve bostjan nachbar ile 2 ve 3 numarada bolluğa sahiptir. ve ergin ataman gibi inatçı bir insan bunları aynı anda oynatınca ortaya el'de son anda tur atlayan bir takım ortaya çıkıyor. yahu sen niye bu takıma 4 numara almazsın da ömrü boyunca 3 numara oynamış ve kendini 3 numara da kanıtlamış nachbar'dan 4 numara yaparsın ki ? neyse ben fazla saçmaladım yani diyeceğim şudur: efes pilsen her zaman altyapısından çıkardığı adamlarla iş yapmış bir kulüptür, tarihi boyunca hiç bir zaman bu kadar yabancıyla oynamamıştır ve bu kadar yabancıyla başarılı olduğu nadir görülmüştür. bir an önce bu durumu düzeltmeleri gerekmektedir.
  • 79
    ilginç şeyler yapan kulüptür. bojan popovic transferinden sonra kendileri hakkında şöyle bir şeyler yazmıştım (bkz: #287184)

    şimdi mevcut durumda takım pf transferi yapmamıştır. ondan daha ilginç olan ise mevcut kadrodan hiç bir yabancıyla yollarını ayırmamalarıdır. takımda tam 8 yabancı var, bilindiği gibi ligde 3+2 kuralı var. kadrodaki üç yabancıdan 2'si kesin* 1' o haftaya göre sürekli lig maçı kadrosuna alınmamakta. bunun sonucu olarak kadroda sürekli isteksiz ve maç formundan uzak oyuncular bulunmakta. saha içi rotasyonu zaten felaket ötesi olduğu için kadrodaki oyuncularda istenilen verimden çok uzakta.

    daniel santiago çok mu lazımdır bu takıma. kasun-kaya-dusan-ermal gibi oyuncuların olduğu yerde santiago'yu alıp sadece euroleague' de kullanmak oldukça fazla bir lükstür. kaldı ki son maçlarda orda da kendisinden faydalanılmamaktadır.

    ergin ataman;
    sene başından beri ne nachbar'dan ne de rakocevic'den verim alamadı. shumpert gibi tipik bir 2-3' ü 4 numara oynatmak gibi dahiyane* bir fikir yarattı. takıma yabancı doldurdu sonrada hepsini rotasyon kurbanı yapıp takıma küstürdü.

    peki ne olacak;
    seneye ergin hoca gönderilecek ve yüksek ihtimalle yabancı bir coachla anlaşılacak. mevcut oyuncularında çoğu ayrılacağından bu harika kadrodan bir tane bile adam gibi basketbol karşılaşması izleyememiş olacağız. ayrılanların yerine de büyük ihtimalle 3. sınıf amerikalılar doldurulacaktır takıma. ne diyeyim; klasik efes pilsen.
  • 81
    euroleague'de son 3 yılda 2 kere sayı kralı olmuş bir basketbolcuyu transfer edip.* sene başından beri gram faydalanamayan ve üstüne tek bir set bile çizmeyen coacha* sahip takımdır.

    burda bin kere yazdık; bu kadar yabancı alırsanız, kısıtlama olan bir ülkede bu oyuncular her hafta oynamadığı için oynadıkları maça konsantre olamazlar ve verim alamazsınız. oyuncu ligde bir çok maçta kadro dışı bırakıldı ve takımdan mental olarak koparıldı. takıma adaptasyonunu sağlamak ve sistemin içine dahil edilmek için hiç bir şey yapılmadı.

    eskiden böyle değildi efes pilsen, sisteminin içinde sıradan isimleri bile yıldız yapabilme özelliğine sahipti; ancak şimdi getirdiği büyük yıldızlardan bile asgari fayda sağlayamayan bir takım haline geldi. istikrarsız ve kötü yönetilen bir takım hüviyetine büründü.

    son oynadıkları maçta* bütün takım kötü oynarken coach ergin ataman, top kaybı yapan igor rakocevic'i kenara aldı ve olanlar oldu. oyuncunun yanına gelip sağlam bir fırça atmaya başladı.* oyuncuda artık bütün bir senenin birikmişliğiyle aynı sertlikte coachuna çıkıştı. şimdi son durumda büyük ihtimalle efes pilsen'le igor rakocevic'in yolları ayrılacak.*

    peki burada suç sadece igor rakocevic'de mi? yoksa en başta da bahsettiğim gibi adamı buraya getirip kadro dışı bırakanlarda, üstüne tek set çizmeyenlerde ve takıma adapte edemeyenlerde mi?
  • 83
    24 subat 2010 efes pilsen - maccabi electra musabakasindan galip ayrilarak, euroligde final four umudunu surduren temsilcimiz.

    macin teknik-taktik yonu ile ilgili hicbir sey yazmayacagim. zira ergin ataman 4 kisa sisteminden bu macta daha uzun surelerde vazgectigi icin efes bu maci kazandi. hem de ligin en guclu ekiplerinden birine karsi. benin yazmak istediklerim, dun, benim de icinde bulundugum, abdi ipekciyi dolduran 10.000 taraftarin gucu ile ilgilidir.

    genel olarak eurolig maclarina gitmeye calisirim. kalitesi yuksek maclar izlersiniz, rahat bir sekilde. ancak, sanirim kendime itiraf edemedigim baska bir sey daha var beni bu maclara surukleyen, o da taraftarlarin bilinci.
    dusunun ki 10 bin seyirci dun o salonu doldurdu. ve gelenlerin neredeyse hepsi, basketboldan anlayan insanlardi. efes pilsen savunma yaparken inanilmaz bir ugultu yarattilar, efesliler serbest atis atarken cit cikmadi salondan, hucumlarimizda da olabildigine desteklediler. ve bunu cok net bir sekilde gordum ki, ozellikle pota altindaki, kasun-kaya ikilisinin yaptigi sert savunmayi o tribunler yaratti. her topa atlayan bir kasun vardi sahada, ve bunu gorup de ona yuzde yuz destek veren bir tribun vardi. oyun durdugunuda bayraklarla, flamalarla sarkilar soyleyerek, maci bir etkinlige, bir solene cevirdiler. bir kisiden bile tek bir kufur ya da hakaret duyulmadi, elestirenler, bagirip cagiranlar oldu tabi ki sporun ruhuna uygun olarak, ancak kimseden tek bir hakaret gelmedi. insanlar, aileleri ile harika bir carsamba eglencesine katilmislardi, mutlu sonla bitmesi de cabasi oldu.

    bunlari yazmamin asil sebebi, galatasarayimizin basketbol maclarina gelen taraftarinin bilincsizligidir. parkede yapilan sporun ne oldugu hakkinda gram bilgisi olmayan insanlar, mekani futbol tribunune cevirip, takima destek olmaktan uzak bir performans sergilemektedir. maca reaksyon gostermeyen, basketbol macinda oldugunu unutup yonetim-futbolcu-taraftar, sampiyonsun galatasaray tezuhurati yapan bir basketbol taraftar toplulugumuz var ne yazik ki. bu anlattiklarin 3 buyuklerin 3unde de goruluyor kardesim diyebilirsiniz, ancak beni diger 2 takim ilgilendirmiyor, ben galatasarayliyim, ve daha bilincli basketbol taraftarlarimizin olmasi, hele ki dun gece efes tribunlerini gordukten sonra zaman, en buyuk dilegimdir.

    edit: imla
  • 84
    top16' daki grubunda* ilginç şeyler olan takımdır. her takım evindeki maçı kazandı ve galibiyet-mağlubiyet olarak 2-2 durumda. ancak efes pilsen'le ilgili şöyle bir durum mevcut;
    efes kendi evinde maccabi ve siena'yla oynadı ve kazandı. bu iki takımında ortak özelliği gerçek bir centerlarının olmaması ve tempolu basketbolu sevip sete setde caydırıcı savunmayla geri vites yapmaları. efes bu iki takıma da caydırı savunma yapamadı fakat center avantajını mario kasun'la mükemmele yakın kullandı.
    şimdi evinde real madrid maçı var efes pilsen'in. madrid ekibini efes pilsen kadrosuna her size da cevap verebilir hatta pota altı ve pg mevkilerinde rahatlıkla üstünlük kurabilir. efes diğer iki rakibine karşı etkili kullandığı silahını bu maçta otomatik olarak cebine koymak zorunda kalıyor bu durumda. yani evde maç kazanma serisi efes-madrid maçında son bulur ve efes kaybeder. kazanması için ön alanda savunmaya başlaması, madrid ekibinin oyun kurmasını geciktirmesi, bıkmadan usanmadan 22-23 saniye konsantre savunma yapması ve mümkün olduğunca fast-break kovalaması gerekir. bunların biri ikisi yetmez hepsi istisnasız iyi yapmalılar, aksi takdirde elveda f8 diyebiliriz.
    ancak herşeye rağmen efes madrid'i içerde yenerse siena'yı da dışarda yenip bu gruptan lider çıkar.
  • 86
    kadrosunda hala 8 yabancı bulunduran takımdır.
    (bkz: igor rakocevic)
    (bkz: bojan popovic)
    (bkz: charles smith)
    (bkz: bootsy thornton)
    (bkz: mario kasun)
    (bkz: daniel santiago)
    (bkz: bostjan nachbar)
    (bkz: preston shumpert)

    genel menejerleri* engin özerhun yaptığı açıklamada santiago'yla beraber bir yabancının daha gönderileceğini açıklamıştır. kim gider kim kalır bilemem ama bildiğim bir şey var ki efes pilsen bu sene özellikle euroleaguede kazanması gereken hiç bir maçı kazanamadı. avrupa'nın en önemli basketbol organizasyonundan elendi.
    artık bundan sonra ellerinde kalan tek dayanak tbl'dir. ancak şöyle bir durum var ki; santiago'yla birlikte gönderecekleri yabancı ligdeki iddaalarını ciddi biçimde etkileyecektir. eğer giden yabancı bojan popovic olursa; bu sene tbl şampiyonu roko leni ukic'li fbülker olacaktır. bu ligde ukic' in karşısında ayakta kalabilecek tek guard popovic' tir. kerem tunçeri'de bölüm bölüm etkili olabilir ancak 40 dakika oynayamayacağı için efes popovic' e tbl için lisans çıkarmalı ve sürekli oynatmalıdır.
  • 87
    tütün ve alkol piyasası düzenleme kurumunun hazırlamış olduğu yönetmelik taslağına göre alkollü içki üreticileri sporda sponsor olamayacaktır. sadece sponsor olamamasını geçtim yönetmelik taslağına göre de alkollü içki tüketiciler isimlerini kulüplere veremeyeceğinden dolayı kapatılma ile karşı karşıya kalmıştır.

    --- alıntı ---

    taslağın bu şekilde uygulanması halinde ise başta basketbol olmak üzere bir çok futbol kulübü etkilenecek. efes pilsen, türkiye de milli futbol takımı, beşiktaş, galatasaray, fenerbahçe ve trabzonspor başta olmak üzere 10 anadolu kulübünün de sponsoru. efes pilsen her yıl spora önemli bir kaynak aktarırken sadece milli takım sponsorluğu için yılda 3 milyon dolar ödüyor. şirket milli takıma dört yıl için 12 milyon dolar ödeyecek.

    --- alıntı ---

    anlaşılan o ki bir türlü baş edemediğimiz basketboldaki efes pilsen hegemonyasına son verecek olan şey basketbol olmayacaktır.
  • 90
    resmi sitesinden açıklama gelmiştir.

    --- alıntı ---
    efes pilsen spor kulübü tapdk tarafından hazırlanan yönetmelik taslağı ile ilgili bir açıklama yaparak, taslak öngörülen biçimde yürürlüğe girerse kulübün varlığını sürdürmesinin imkansız hale geleceğini ve efes pilsen spor kulübü’nün kapanacağını bildirdi.

    efes pilsen spor kulübü'nün açıklaması şöyle:

    bildiğimiz kadarıyla yönetmelik taslağı alkollü içecek firmalarının spor dahil olmak üzere sponsorluk yapmasını yasaklıyor ve efes pilsen spor kulübü’nün bu adı taşıyamayacağını öngörüyor. taslak bu biçimde yürürlüğe girerse efes pilsen spor kulübü’nün varlığını sürdürmesi imkansız hale gelecek ve efes pilsen spor kulübü kapanacaktır.

    söz konusu yönetmelik taslağının yürürlüğe girmesi durumunda ayrıca gençlik ve spor genel müdürlüğü ile kulübümüz arasında ortaklaşa düzenlenen, yurt çapında 31 ilde 15 bin gence eğitim verilen efes pilsen basketbol okulları da kapatılmak zorunda kalınacaktır.

    ayrıca bilinmelidir ki dernekler kanunu’na ve gençlik ve spor genel müdürlüğü’nün ilgili mevzuatına göre spor kulüpleri hakkında, karar verme, kurallar koyma, düzenlemeler yapma yetkisi bu konuda bilgi ve birikimi olan içişleri bakanlığı ile gençlik ve spor genel müdürlüğü’ne aittir.

    spor kulübümüz 34 yıldan bu yana türk basketbolunun gelişimine yaptığı katkıların yanı sıra markasını türk patent enstitüsü’nde de tescil ettirerek tanınan ve bilinen bir marka olduğunu da ortaya koymuştur. ayrıca markamız toplum tarafından da spor kulübü olarak kabul görmekte ve bu niteliği ile bilinmektedir. efes pilsen, ülkemizde basketbol denilince sporseverlerin aklına ilk gelen kurumdur.

    bu nedenle kanuni bir dayanağı olmayan ve gençlik ve spor genel müdürlüğü’nün görev ve yetki alanında bulunan spor kulüpleri ile ilgili bir düzenlemenin tütün ve alkol piyasası düzenleme kurumunca yapılmasının uygun olmadığı kanaatindeyiz.

    dünyada da tamamı bira ya da diğer alkollü içecek firmaları tarafından sponsorluk yoluyla desteklenen çok sayıda spor kulübü ve sportif faaliyet mevcuttur.

    tütün ve alkol piyasası düzenleme kurumu tarafından hazırlanan yönetmelik taslağının bahse konu olan düzenlemeler arasında kuruluşundan işleyişine kadar, dernekler kanunu, gsgm mevzuatı ile tbf kural ve düzenlemelerine göre faaliyet gösteren spor kulübümüzün isminin alkollü içki markasını çağrıştırması nedeniyle kaldırılmasına dair maddenin hukuki dayanağının olmadığı kanaatindeyiz.

    avrupa komisyonu’nun “the european model of sport ” (avrupa spor modeli) ile ilgili olarak hazırladığı üye ülkelere tavsiye niteliğindeki raporunda da sporun geliştirilmesi, yaygınlaştırılması, halk sağlığı ve sosyal kültürel fonksiyonlarının bir bütün halinde ele alınması ifade edilmektedir. anayasamızın sporun ve sporcuların geliştirilmesine ve desteklenmesine dair ilgili düzenlemesinin de bu kapsamda olduğuna inanmaktayız.

    spor kulübümüz yukarıda belirtilen yasal çerçevede uzun yıllardan beri faaliyet göstermekte, kazandığı başarılar ile dünyada ve avrupa’da tanınan, türk basketbolunun tanınmasına önemli katkıları olan çok saygın bir konuma sahiptir.

    40 yıla yakın bir zamandan bu yana önceliği hiçbir zaman ticari gaye olmayan kulübümüzün, bahse konu yönetmelik maddesi ile isminin değiştirilmesi, öncelikle akdedilen büyük bütçeli sponsorluk sözleşmelerinin sona erdirilmesine olduğu kadar, aktif olarak üyesi bulunduğumuz uluslararası organizasyonlara (uleb) olan taahhüt ve yükümlülüklerimizin de yerine getirilememesine neden olacaktır. bu durum spor kulübümüz açısından telafisi imkânsız maddi zararların yanında, ülkemiz ve ülkemiz basketbolu adına büyük bir itibar kaybı yaratacaktır.

    dünyada ve avrupa’da belirgin bir tanınırlığı olan spor kulübümüzün adından ve markasından vazgeçilmesini getirecek olan ilgili yönetmelik taslağı hükmünün hukukun genel ilkelerine aykırı olduğuna ve herhangi bir kamu yararı da içermediğine inanıyoruz.

    bu nedenlerle tapdk tarafından hazırlanan yönetmelik taslağının yeniden gözden geçirilmesini temenni ediyoruz.
    --- alıntı ---
  • 98
    galatasaray' a sponsor olması hayalden öte olan alkollü içki üreticisi...şöyle ki;

    yeni kanun gereği kapatılma ile karşı karşıyadırlar ve eğer bu kanun gerçekleşirse hiçbir kulübe sponsor olamayacaklardır...
    eğer kanun çıkmazsa şimdi oldugu gibi tek başlarına yola devam edeceklerdir.

    he eğer olur da kanun çıkmaz şube açık kalır, belki daha sonra basketbol şubelerini kapatıp yola sponsorlukla devam etmek isterler*; o zaman da şöyle bir sorunla karşılaşırız: tuncay özilhan beşiktaşlıdır*
  • 99
    olur da bu kadar saçma sapan, yobaz bir sebeple kapatılırsa, kimse sonradan çıkıp "türkiye'de spor gelişmiyor" demesin. ulan elinizde olan değeri öldürmeye çalışıyorsunuz! takım sporları dalında, avrupa'dan türkiye'ye ilk kupayı getiren takımdan bahsediyoruz. çok ama çok ayıp ediliyor. hani ne kadar etki eder benim buradan söylemem ama bir kamuoyu yaratılması lazım bu gerzekliğe karşı. sponsorluk falan diye günü kurtaran çözümlere kulak tıkamalıyız.

    kısacası, efes pilsen yaşamalı arkadaşlar. taraftarı yokmuş, peh. yazın lan beni de; iki.
App Store'dan indirin Google Play'den alın