resim
Duygun Yarsuvat
Görev:Başkan
Doğum:18.08.1937
Ölüm:10.09.2021 (84)
Uyruk:Türkiye
  • 251
    oyuncuları siyasi işlere alet ediyormuşsun, etme!

    galatasaraylılara ayıp ediyormuşsun, etme!

    galatasaray ruhunu terk ediyormuşsun, etme!

    basketbol şubesini fesh ediyormuşsun, etme!

    tff'ye pasta almış buz eritmişsin, eritme!

    kasımpaşalıyla arayı bozmamaya gayret ediyormuşsun, etme!

    başkan olup emanetçilik ediyormuşsun, etme!

    sneijder satılacak diyenleri teyit ediyormuşsun, etme!

    cesaretten feragat ediyormuşsun, etme!

    50 milyon $ diye yemin ediyormuşsun, etme!

    galatasaray'ın içine ediyormuşsun, etme!

     
    -vevlana celaleddin veysel.
  • 252
    cumhurbaşkanını ziyaret etme konusunda tebrik ettiğim başkan. yalakalik yapıyor deyin, başka şeyler deyin türkiye'de bu gereklidir. siz bu makamların başındaki insanları sevmeyebilirsiniz ama sporun sadece sahada oynanmadığı bir dönemdeyiz. iktidarla arası soğuk olan son dönem unal aysal başkanlığında ne kadar zorlandığımızı gördük.
    bazı sikeciler iktidar sayesinde kendilerini aklamaya çalışıyorsa biz de galatasaray'ın menfaatleri için iktidarla iyi gecinmek zorundayız.
  • 262
    yaptığı gereksiz açıklamalarla bende mesleki reklamını yapmak için başkan olmuş izlenimi veren kişi. yani galatasaray başkanlık makamını birilerine sesini duyurmak için kullanıyor gibi geliyor bana. şike ile ilgili yaptığı açıklamalar sonrası istifa etmesi gerekiyordu. kendisine oy verenleri büyük hayal kırıklığına uğratmıştır. geçici başkandır fazlası değil.
  • 264
    (bkz: stoper arayışı olduğunu bende duydum)

    olması gerekeni söylemiş başkan. ama alışmış bu ülkedeki bünyeler. başkan transfer yapar...

    hayır arkadaşım başkan transfer yapmaz. futbol şubesi ve futbol şube sorumlusu tüm girişimleri yapar, son aşamaya gelince başkanla konuşulur.

    bir şirket düşünün ceo'su şirketin hangi firmadan masa alacağıyla ilgileniyor. adamın zaten zilyon tane işi var bununla mı uğraşsın..satın alma müdürü ve idari işler müdürü neden var o zaman?

    bu ülkede hepimiz başkan bize xxx 'i getir modunda yetiştiğimiz için, bu adamın sözleri bize garip geliyor. halbuki adamın söyleminde sorun yok.
  • 265
    adamın neredeyse her hareketi fiyasko haline geldi ama "stoper arayışını ben de duydum" açıklaması, olayın dalga yönüne odaklanmazsak ideal bir durum. ezelden beri öyle alıştığımız için farklı geldi bu açıklama ama başkanların ülkede bu denli ön planda olmasından bıkmış durumda değil miyiz biz, her gün futbolu futboldan anlayanlar yönetsin demiyor muyuz? bu adam yaşını başını almış, kariyerini çok başka alanlarda yapmış bir adam, futbol hakkında söz sahibi olması, karar vermesi, bütün işleri ince ayrıntıyla irdelemesi asıl garip olan şey. futboldan sorumlu idareciler kimse, onlar yürütür kadro planlamasını, transfer olaylarını. normal bir spor kulübünde olması gereken budur, ama yok, bizde takımın oynayacağı düzene bile karışan başkanlar olduğu için garip geliyor bu durum şimdi. lafa gelince "liverpool'un, manchester'in başkanını görüyor muyuz, tanıyor muyuz hiç" diye eleştiriyoruz, ama her fırsatta da gidip başkanları futbolun içine sokmaya çalışıyoruz, her şeye dahil ediyoruz, mikrofonlar uzatıyoruz. bu adama ilk seçildiğinde "burak ve selçuk'un formsuzluğu" bile sorulmuştu soru olarak, gel de alaka kur ondan sonra.
  • 267
    divan kurulu toplantısı ali sami yen de yapildigi için uzun uzun aciklamalarda bulunmuş başkan. galatasaray lisesinde bu toplantının yapılmamış olması büyük hataymış vs. vs. (uzun uzadıya konuyu konuşmaya gerek yok)

    barselona bayer munih ne hesaplar yapıyor biz ne yapıyoruz.. yok liseliler rahat rahat yüzemiyormuş galatasaray adasında, yok dedeler lisede toplanmalıymış vs.

    20milyon galatasaraylı da oturmuş bu monşerlerin kaprislerini izliyor.

    yazıklar olsun. ilk önce bu konuyu konuşmayanların ya zekasından ya galatasaraylılığından şüphe ederim. bundan hiç bahsetmeyip kültürüyle tarihîyle lafı dolandıranlara inanmayınız. biraz da bugünü konuşalım gerçekleri konuşalım açık açık.
  • 268
    http://tr.wikipedia.org/...Akademik_hayat.C4.B1

    dünya nüfusu arttıkça kibir de aynı oranda arttı. kibir beraberinde kendini bilmezlik, fütursuzluk, budalalık getirir mi; yoksa tüm bunların toplamı mı kibre çıkar bilmiyorum. aralarında ilişki olduğu açık ama bu ilişki hangi istikamette seyrediyor onun üzerine düşünmek lazım. boş keseden atıp tutmak olmaz.

    galatasaray lisesinde eğitimden bağımsız olarak hademelik yapan biri dahi bazı konularda senden benden daha üstün bir birikime sahiptir. galatasaray lisesi mezunu kulüp üyelerinin hepsi, kulübün değer yargılarına uygun hareket etmez ama çoğunluk hala bu kulübün hiyerarşik yapısını, geleneklerini iyi bilir ve uygular. galatasarayın medya tarafından sevilmemesinin, her türlü uluslararası başarısına rağmen devlet desteğini arkasında hissedememesinin sebebi de; devletten destek almayarak ayakta kalabilmesinin sebebi de bu yarı-içrek yapısıdır. yarı içrek diyorum çünkü kulüp dışarıdan da üye alıyor.

    bu duruma karşı çıkan kim? belki biraz ağır konuşacağım ama elbette ilk paragrafta bahsettiğim kibre, kendini bilmezliğe, fütursuzluğa, budalalığa sahip adamlar. tümevarımsal yaklaştığımın farkındayım ve bu yöntemin çok sağlıklı olmadığını biliyorum gel gör ki bilimsel olmayan konularda tümevarım yapmadan istisnaları da göz önüne alırsak üzerine yazabileceğimiz hiçbir konu kalmaz. her neyse, duygun yarsuvatın akademik kariyeri, zekası, geçmişi ortada. her insan gibi hata yapma potansiyelini bir yana bırakıyorum, galatasaray taraftarı arasında hala kendisine bunak diyen embesiller var. bunak, ne yaptığını bilmiyor, moruk vb sayamadığım onca şey.

    birincisi, yaşlı bir insana kendi küçük aklınca hata yaptığını düşündüğü için bu sıfatları yakıştıran adamın nefes alması bile bence gereksiz, oksijen israfı. elbette insan olmamız hasebiyle kalkıp aldığı nefesi kesme hakkına sahip değiliz ama kendisi, yaptığı seviyesiz eleştiriyle bu seviyesizliği belirlemiş olduğundan, düştüğü derekeye sıcak buhar üflemek de bizim için zevktir. ikincisi, maalesef artan nüfus belli bir yeri değil, umumu seviyesizleştirdi ve bu seviyesizlik kolektif oldu. vasat her yere ölümüne sirayet etti. bu vasat, kolektif bir biçimde ulaşamadığı her yere çamur atma derdinde. bu kolektiflik, teker teker bireylerini etkisi altına alıyor ama çıkan ses bir ve değişmez oluyor. bazen, üstün aklın emir vermesi bile gerekmeden bu kolektif şuursuzluk kendini belli edebiliyor, ki bu geri dönülmez yolun habercisi.

    ısıtılıp ısıtılıp öne konan "galatasarayın liecilerden kurtulması lazım" geyikleri tam da bu kolektif vasatlığın göstergesi maalesef. galatasaray başkanına, sırf istediği başkan seçilmedi, sırf istediği oyuncu gelmedi, sırf istediği yönetici yok diye ağzına geleni söyleme hadsizliğinde, hem de destursuz, bulunan adamlar, bir de üzerine "gasray lisecilerin diyil :(" basitliğine girmeye başladı.

    peki galatasaray başkanı eleştirilemez mi? sonuna kadar eleştirilir. ancak eleştiri, ağırlığı ve geçmişi belli, galatasarayın içinde lise çağından beri bulunmuş ve henüz yeni seçilmiş bir insana karşı yapılan "bunak, moruk, önünü göremiyor, avanak dede" hakaretlerini haiz saçmalamalar olduğunda o eleştirilerin çıktıkları yere ivdilikkle sokulması lazım. tümevarım tam da burada öne çıkıyor zaten ve geleceğim konu da galatasarayın dışa açılması. galatasaray dışa açıldığında, elbette kulüp içine çok kaliteli isimler girecektir. girecektir girmesine ama bunların yanında sürüyle kalitesiz, kabadayı, külhanbeyi, kahvehane ağızlı da doluşacaktır çünkü ne olursa olsun üyelik dediğiniz şey para isteyen bir şey ve türkiyenin zengininin profili de belli.

    galatasaray, yarı içrek olarak en azından kamuya sirayet eden vasatlığın dışında seyredebiliyor. lakin bizim vasat kolektif yapı, galatasarayın bu vasatlığa bulaşmamasından ölümüne rahatsız. duygun yarsuvat eleştirilerinden bile bundan nasıl rahatsız olunduğunu anlayabiliyorum.

    gel gelelim galatasaray, avrupada örneği bulunmayan bir kulüp. bir eğitim kurumunun rahminden hasıl olmuş bir büyük kulüp yok. real madrid, barcelona, manchester united, arsenal, bayern münchen vb. epistemolojik idraktan yoksun olduğumuz için yaşadığımız çağdan öncesini de bilişsel düzeyde yok sayma eğilimine sahibiz, bu da galatasarayın cumhuriyet ve onun değerleri bağlamında ne ifade ettiğini de anlayamamamıza yol açıyor sanırım. galatasaray, camiayı oluşturan bireyler olarak cumhuriyetin "ideal insan" kalıbına en çok yaklaşan camiaydı. okur - yazar, kültürlü, dünya meseleleriyle ilgili, en başta eğitime önem veren. haliyle galatasaray, türkiyenin üzerinde seyrediyordu, yapısı da bu üst-seviyenin gerekleri neticesinde şekilleniyordu. genç cumhuriyetin fakir ve eğitimsiz halkı, cumhuriyet ve devrimleri trafından galatasaray camiasının seviyesine çekilmeliydi zaten.

    bugün geldiğimiz noktada türk halkı ahlaksız bir bilgi makinesine dönüştü. internet her yere rahatça ulaştığı için, zihninde birikimlerden müteşekkil bir süzgeç olmayan genç nüfus, her şeyi bildiğini iddia etti. türk halkı 1923e kıyasla okur - yazarımsı ama o zamana kıyasla kibrin en felaket halini yaşamakta. içrek yapılara erişememenin verdiği o dayanılmaz acıyla, içrekliğe ve o yapıyla mündemiç her topluluğa (masonlar bunun en belirgin örneğidir) ölümüne saldırma eğilimine giriyorlar. kulüp taraftarlığı ise, kişinin egosunu beslediğinden kulübe değil ama onun içrek yapısına saldırabiliyorlar. bu saldırı sağlam temellere dayandığında tartışılır, konuşulur ama elfazı hükümsüz seçip kendini yargıç bellemek hadsizliktir ve zeka noktasında kimsenin bu insanları ciddiye almaması gereklidir.

    galatasaray lise tarafından kurulmuştur ve lise, bu kulübün kalbidir. duygun bey de bu kalbin hücrelerinden biridir. galatasaray camiasındaki lise ağırlığı ortadan kalktığı gün, galatasarayın fenerbahçeden hiçbir farkının kalmadığı gün olur. zira bu camiayı ayrıcalıklı yapan şey taraftarı değil, bu içrek yapısıdır. taraftar dediğin şey basit halk tabakasıdır en fazla. adnan polat gibi şovenist politikalara iman etmiş kişiler için "galatasaray türkiyedir" denebilir. galatasaray türkiyenin üstündedir. bu üstünlüğe erişemeyen kişi de galatasarayın üstünlüğünü bitirmenin yolu olan lisenin önemini azaltmak gibi bir yola başvurur. acı olansa, bunun iyi sonuç vereceğini sanmasıdır.

    edit: birkaç mesaj geldi, üzerine bu editi koymam lazım sanırım. duygun beyin yahut x kişisinin akademik kariyeri, okuduğu lise başlı başına elbette bir kıstas değildir. bu, o insanlara eleştirilmezlik zırhı da geçirmez. beni rahatsız eden şey, duygun bey eleştirilirken takınılan bayağı tavır. bu insan bu bayağı üslubu haiz kişilerin sıra arkadaşı değil. kaldı ki, bu üslupla sıra arkadaşına saldırmak bile ayıpken, üstüne üstlük kim olduğu belli bir insana bu kadar kolay saldırmak rahatsız edici. genel olarak değindiğim konularda yanılıyor olma ihtimalim yanılmıyor olma ihtimalimden kuvvetsiz değil. ancak bir insanı eleştirirken dayanak noktası ve takınılan tavır önemlidir. üslubun bayağılığı da çok sarih.
  • 270
    10 paragrafın abartmıyorum 8'i hakaret içerikli cümlelerle savunulan başkan. ünal aysal kaç yaşındadır? bir gün olsun explorer olmakla eleştirilmiş midir? sanmıyorum. artık geçeceksiniz birader bu bilimsel ayağına geçirmeceleri. galatasaray 30 milyonun kulubüdür. galatasaray 2000'den sonra kopamadıysa o çok gargarası yapılan içrek yapı yüzündendir. ünal aysal aynı paranoyak zihniyet tarafından mafya diye para babası diye senelerce galatasaray medyası tarafından kötü gösterildi. ne yaptı ünal aysal peki iktidara karşı dik durmak dışında? hangi geleneğini çiğnedi galatasaray'ın? ben hemen söyleyeyim liseci zihniyet. kurumsallığı getirerek 3-5 tane ihtiyarın hobisi olmaktan çıkarmak istiyordu ünal aysal. ancak divan izin vermedi.

    galatasaray fenerbahçe olacak korkusuyla bir yere varılamaz. galatasaray manchester'ı, real'i, barça'yı geçecek şevkiyle düşünülmezse olmaz. hangisinde var içrek yapı? tamamen profesyonel yönetiliyorlar. hiçbirinde abuk sabuk korkuya dayalı tutuculuklar yok. galatasaray taraftarını da kendi korkularına ortak etmeye çalışanlar galatasaray taraftarından korkmaya başlamışlardır.

    kimse kimseyi kandırmasın sneijder'ı satmayan bunak ordusu değil, bunak ordusunu korkutan galatasaray taraftarıdır. makamın saygısını yiyenler de kulubü işgal edenlerdir. galatasaray halkındır ve merak etmeyin galatasaray taraftarı ahlaksız bir bilgi makinesi değildir.

    istediğiniz kadar çırpının er ya da geç sevgililer birbirine kavuşacaktır.
  • 272
    bana kalırsa ali dürüst ismini bu zor dönemde korumak ve yıpranmasını önlemek için başkan olmuş isimdir. bundan sonra sonra mayıs ayında aday olmayan bir ali dürüst'te tüm galatasaraylılara ihanet eder.

    kendisi hukukçudur ve medya karşısında yaptığı değişik açıklamalar ile benim sempatimi kazanmıştır.

    üstüne üstlük dominant ve futbolun ortasında bir başkan portresi çizmemesi de güzeldir. sadece şike ve cemaat ile ilgili yaptığı gereksiz çıkış ayrıdır. herkesi şaşırtan ve üzen bir açıklamaydı ancak ben 8 aylık bir başkan olduğu için çok önemsemiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın