• 126
    öncelikle şunu söylemek istiyorum ki işin içine banka girdiğinde babamın oğlunu bile tanımam sözünün vücüt bulmuş halidir bankalar. bu devlet bankası olsa bile durum bundan ibarettir. kısaca gündemde olan bu büyük anlaşmayı anladığım kadarıyla özetledim.

    1. faize dokunulmayacak
    2. kulüplerin borçları tek bir banka(ziraat bankası) altında toplanmayacak
    3. kulüp borçlarının sadece vadeleri uzayacak

    arkadaşlar benim anladığım kadarıyla bu anlaşma kulüplerin yararına değil bankaların yararına olacaktır. bankalar bu olayın içine neden giriyor derseniz sebebi çok belli ligimizin değerinin üstünde olan yayın gelirinin garantisi. bankalar bu gelirleri kendi sıkı politikaları ile yöneterek kulüplere avuçlarını yalatacaktır. bu anlaşma kulüpler ve bankalar için yarar getireçeği düşüncesindeyim.
  • 127
    şimdi ufak bir değerlendirme yazısı yazacam. finansçı hiç değilim, düzeltilecek yer varsa , finans konusuyla ilgili arkadaşlar dürtüklesin.

    tabi vereceğim bilgiler şirketlerin yükümlülükleri, şirketler üstündeki hakim ortak olan derneklerin borcu konusunda net bilgi bulabilmek zor.

    30 kasım 2018 tarihi itibariyle;

    fenerbahçe : 919.160.883 tl kısa vadeli, 1.526.359.801 tl uzun vadeli olmak üzere , yaklaşık 2.5 milyar lira. önemli olan kısmı şurası , kısa vadede yıllık tl bazında yüzde 37, yabancı para cinsinden de yüzde 8-9 bandında borç bulabilmişler. uzun vadede bu oranlar yüzde 26 ve yüzde 9 civarında. 350 milyon lirası borcun faktoring şirketlerine.

    beşiktaş : 1.240.855.631 tl kısa vadeli, 425.795.591 tl uzun vadeli olmak üzere yaklaşık 1.7 milyar lira borç. kısa vadede tl bazında yüzde 30 yabancı para cinsinden yüzde 8-9 bandında borç bulmuşlar. uzun vadede , tl bazında 18 , yabancı para cinsinden de yüzde 8 civarı borç bulmuşlar. ama kısa vadedeki borçların 500 milyon lirasi da faktöring şirketlerine olan borçlar.

    galatasaray : 983,302,235 kısa vadeli, 440,832,836 uzun vadeli olmak üzere toplam 1.424.135.071 lira. bizde de tl cinsinden bi borçlanma var mantıklı olduğu şekliyle tabi. ama diğer klüplerin aksine borca batık durumda değiliz. şirkete gelip de kimse hadi siz gidicisiniz diyemiyo artık *

    özetle, fenerbahçenin işine aşırı yarayacak durum baktığımızda. saçma sapan oranlarla faktöring şirketlerinden borç almak yerine, gidip devlet babamızın bankasından uzun vadeli , düşük faizli kredi kullanacaktır. tabi bi de dernek borçları var, onlar da eklenirse pornografik denilecek meblağalara ulaşır.

    klüp olarak bizim de işimize geliyo da işte, vatandaş olarak kazın ayağı pek öyle değil malesef ki.
  • 129
    doğru adı siyasetin kulüp borçlarını ödemesi olmalı. sadece oy için yapılan bir saçmalık. 4 milyara yaklaşan borcuyla fenerbahçe'ye her zamanki gibi devlet eli değmiştir. her iktidarın her gücün takımı fenerbahçe, şikeden sonra da siyasetine eğilmiş ve istediğini almıştır. tek isteğim galatasaray'ın borç-alacak farkını 1 milyar tl seviyelerine indirmişken bu olaya girmemesi. zira bunlara elini versen, gövdeni kaparlar.
  • 133
    galatasaray aş'nin son açıkladığı finansal raporlarda 1 milyar tl kısa vadeli yükümlülüğümüz bulunuyor. bunu devlet destekli planla ve uygun faiz oranlarıyla uzun vadeye yaymak galatasaray için oldukça rahatlatıcı olurdu.

    finansal açıdan iyi işler çıkaran mustafa cengiz yönetimi de büyük bir hevesle bu projeye destek veriyor görünüyordu. evet belki rakiplerimize göre iyi noktadayız ve düze çıkma ihtimalimiz daha yüksek ama yine de desteğe ihtiyaç duyuyor durumdayız.

    ekonomik özgürlüğü elimize almanın kısa yoluydu bu, o yol kapandı. bir süre daha sürünmeye devam edeceğiz. inşallah dönülmez noktalara tekrar girmeden iyiye gidişi devam ettirebiliriz diyelim.

    ülke batarken batık spor kulüplerini kurtarmak da etik değildi zaten pek. önce bir karnımız doysun, sonra pasta yeriz.
  • 134
    ali koç isterse uzaydan kredi bulsun. hiçbiri bu krediden avantajlı olamazdı. nerdeyse sıfır faiz ile herkesin borcu el değiltirecekti. tabi kimse dr ödemezdi zaman içinde. bi de af çıkardı olan milletin parasına olurdu. şampiyonlar ligi geliri olmadan bütün kulüpler zarar eder. yani 18 takım içinden 1 tanesi kar eder normal şartlarda. krediyi ödeyemez kimse.

    bu kulüplere vereceğine işçiye, çiftçiye sübvansiyon versin ziraat bankası. çok daha hayırlı olur.
  • 135
    iptal olması bence iyi olmuş. hepimiz fanatiğiz ben de fanatik galatasaraylıyım, diğer kulüplerin ve galatasaray kulübü başkanlarının zamanında girdiği saçma sapan borçlar neden benim cebimden çıksınki. karşı çıktığım bir uygulamaydı bu yüzden. bence doğru bir karar zaten bizim düzlüğe çıkmamız yakındır diğer kulüpler düşünsün.
  • 136
    https://twitter.com/...047888153518080?s=19
    kur artisindan kaynakli finansman gideri klupleri nasi etkiliyo sorusunun cevabidir efendim.

    daha bismillah demeden su tablolarin ustune doviz 15 kurus daha ekledi.

    bu noktada 2014 yilinda borclarin agirliklarini degistiren unal aysal beyefendiye de bi tesekkur etmek lazim. o gun 2tl olan kurdan 120 milyon dolarlik bi operasyon yapilmis. tabi gunun sartlarinda daha yuksek faiz odemis de oluyoruz da, eger o borc yabanci para cinsinden kalip da bu borcu da odemek icin yabanci para borclanmaya devam etse idik, zaten sikintida olan durum isin icinden cikilmaz hale gelirmis.

    ali bey hakikaten su durumda olan klubunu yardim kampanyasiyla duzeltebilecegine inaniyosa, yarin bi gun sirketleri yonetme isi ustune kalsa, onu da batirir gibi duruyo.uefa finansal fair playi once fenerbahceyi sonra besiktasi bu sene baya yorar.hararatli gecer toplantilari.bizi sikayet ederken ki rahatlatliktan diliyorum kendilerine.

    sampiyonlar ligi gelirinden 2 sene ust uste uzak kalan klup, su durumda sikintiya girer. bu sene gelecek 22. sampiyonluk aslinda 23,24,25 numaralarin da o yuzden erken habercisidir nazarimda.

    devlet destegi olmadan su saatten sora guclu olan kazansin.
  • 137
    başlık yanlış anlaşılabiliyor, aslında devletin bir müdahelesi yok.

    konu tamamen bankalar birliği ve kulüpler arasında.

    20 mayis 2019'da abdurrahim albayrak'ın trtspor'da yaptığı açıklama "ziraat bankası personeli gibi oldum".

    dolayısıyla iptal edilmiş veya tamamlanmış bir durum da yok.

    bugün de ts başkanı ağaoğlu "haziran'da bu anlaşmanın tamamlanması gerek" şeklinde beyanı var.

    kısacası:

    bankalar ile belirli temlik(yayın gelirleri, stad gelirleri vb) ile kredi alınıp, özellikle döviz borç kapatılarak faiz ödemesinden kurtulunacak.

    hibe söz konusu değil baştan beri.
  • 139
    aslında başlık tam olarak doğru değil, herkes de anlatmış zaten ama bununla ilgili şu an garip bir durum var. devlet bunu yapmazsa trabzonspor ve fenerbahçe'nin uefa'dan ceza alması kesin gibi. ceza alırlarsa da ekonomik olarak iyice zor durumda kalacaklar. ayrıca yaklaşan seçimden dolayı da bu iki takımın taraftarının oy potansiyeli var. özellikle trabzonluların.

    devlet bunu yaparsa da "devlet halkı bıraktı kulüp borçlarını ödüyor bizim vergilerimizle" söylentisi patlar. bu şekilde de hükümet temsilcisi istanbul seçimini kesin kaybeder.

    iki şekilde de zarar. resmen bu iş kucağında kalan bomba oldu devletin. belki uefa görüşmeleri haziran sonuna ertelenirse bir şekilde çıkış yolu olur.
  • 142
    bu başlık niye düzeltmiyor bir türlü? borçları devlet falan ödemiyor arkadaşlar. yapılandırıyor. tek bir yere borcun oluyor ve nispeten az faiz yiyerek bütün borçlarını yapılandırıyorsun. bunu fener, trabzon falan diye düşünmek çok saçma ayrıca. bizim de kesinlikle ihtiyacımız var bu yapılandırmaya. onlardan şu anda daha iyi durumda olmamız, bizim de faizlerden sürekli eksiye düştüğümüz gerçeğini değiştirmiyor.
  • 143
    temkinli yaklaşmamız gereken olay.

    devlet bankalarına bu yapılandırma sonucunda kulübün anahtarını vereceksek bunun kayyumdan pek farkı olmaz. özerkliğimizi korurken, kulüp menfaatlerini de gözetmeliyiz.

    eminim galatasaray yönetimi ve galatasaray camiası zaten bu durumu inceleyip doğru kararı alacaktır. gerekirse genel kurula anlatılır ve oylama yapılır, sorulur.

    "ben yaptım oldu" denilebilecek bir olay değil. faydalarını ve olası risklerini iyi hesap etmek gerekiyor.

    çok değerli iktisatçılar ve hukukçuların olduğu kulübüme alacağı karar konusunda güveniyorum.
  • 144
    olay çok basit aslında.

    x banka veya konsorsiyum, kulübün malları (florya arazisi, kemerburgaz tesisleri vb) + gelecekteki "kesin" gelirler için toplam verebileceği borcu ve faizi söyleyecek, kulüpler de bu parayı alıp borcunu kapatacak veya transfer yapacak.

    bu hesap yapılırken "ben seneye kesin şampiyonum, cl'ye kalacağım" gibi olasılıklar degil, yayın geliri, sponsor gelirleri veya tapulu mallar temlik ettirilebilir.

    açıkçası sadece bizim bile her sene 25-30m euro civari faiz borcumuz olduğu düşünülürse, almakta beis görmüyorum. bakın sadece faiz borcu, ana borç duruyor. bu rakam da neredeyse cl geliri.

    yani her sene cl'ye kalsak bile döviz borç kapatilmadikca para havaya gidiyor.

    hem tesis hem de gelecekteki ödemeler konusunda daha iyi durumda olduğumuzu düşünürsek daha yüksek kredi, düşük faiz alabiliriz.

    fb'nin gelecek 3-4 senenin gelirleri bile harcanmış durumda.
  • 145
    zamanında malatya'da bir çiftçinin traktörünü bir şubesinin önüne çekip kendini yaktığı sırada, demirören'e doğan holding'i satın alsın diye 10 yıl vadeli ilk 2 yıl ödemesiz 700 milyon dolar kredi veren, 1863 senesinde özel bir kanun ile tarımı ve çiftçiyi desteklemek amacı ile mithat paşanın emri ile kurulmuş ziraat bankasının, bugün beceriksizce yönetilen kulüpleri kurtarmak için devreye girmesi olayı.

    galatasaray da dahil olmak üzere tüm kulüpler için geçerli. eğer sen kaliteli yöneticiler seçemeyip, finansal olarak iyi yönetilmezsen batmaya mahkumsun. kulüpler kendi imkanlarıyla kurtulamıyorsa paşa paşa dibe vuracak, sonra ayağa kalkacak. devletin bankasından garibin, yetimin rızkından alınan paradan hayır gelmez, gelmeyecektir. yukarıda bahsettiğim olaydan 2 ay sonra demirören holding'in sahibi erdoğan demirören de vefat etmiştir. bu olay da hayır getirmeyecektir. beceriksiz yöneticilerin devlete güvenerek daha fazla har vurup harman savurmasına neden olacaktır. kulüpler daha çok borca girecektir. arkasında sağlam siyasi desteği olan bir kulübe hadi göreyim ben ziraat bankası yaptırım uygulayabilecek mi?

    ziraat bankasının bugünkü statüsünün, kuruluş amacından çıktığının farkındayım ama para babalarının uzun vadeli, düşük faizli milyarlarca lira kredi çektiği yerde çiftçi, sütçü kan ağlayacaksa batsın bu düzen. batsın tüm kulüpler.

    özetle, işsizliğin %15'e, genç işsizliğin %26'ya dayandığı, soğanın patatesin ithal edildiği ülkemde, devletin sırf "futbol milletin afyonudur" diyerek gündemine almaması gereken, beraberinde çok büyük eşitsizlikler getirecek bir hadisedir.

    kaynaklar:
    https://tr.sputniknews.com/...siz-on-yillik-kredi/
    https://tr.sputniknews.com/...ini-yakmaya-calisti/
    https://bilgiyelpazesi.com/...lmasi_yili_amaci.asp
  • 146
    bir iktisatçı olmama rağmen, çok fazla anlaşılmaz yön bulduğum uygulama.

    diyelim ki ziraat bankası, borçları belirli faizden yapılandırdı, uzun vadeye taksitlendirdi.

    1. çok açıkça belli ki ilerde kulüpler bu yapılandırma taksitlerini de ödeyemeyecek. o zaman ziraat bankası, alacağını tahsil etmek için ne gibi bir yaptırım uygulayabilecek. mesela, trabzonspor'a, galatasaray'a, fenerbahçe'ye vs. haciz gönderebilecek mi? 2 yılda bir seçim oluyor ülkede, siyaset erki buna cesaret edebilecek mi?

    2. bankalar yurtdışından %6-7 ile sendikasyon kredisi alıyor, bu düşük faizi aynen kulüplere yansıtacağız deniyor. bankalar dışardan döviz kredisi aldığı için o faiz oranlarını bulabiliyor. kulüplere döviz kredisi mi kullandıracaksınız? döviz yükseldiğinde kulüplerin de borçları katlanmayacak mı?

    3. yok eğer düşük faizle türk lirası kredi kullandıracaksanız, bankanın zararını vatandaşın vergileriyle kapatmak zorunda kalacaksınız. millete bunu nasıl anlatacaksınız? bu ekonomik krizde, devletin önceliği bu mu?

    aklıma tunç üner'in, dursun özbek'e haykırışı geldi; "size her 'farkında mısınız?' diye sorduğumda, bunu vicdanınıza sesleniyormuşum gibi düşünün" (bkz: conscience)
  • 147
    birilerinin çöküşe geçen fenerbahçe'yi kurtarma çabası olarak da adlandırılabilecek saçma sapan şey. kulüpler batarsa batsın. fenerbahçe, galatasaray farketmez. millet borç içinde çırpınırken hiçbir şeye faydası olmayan, spora bile katkı vermeyen büyük kulüpler ekonomik olarak kötü yonetiliyorlarsa bir zahmet batsınlar. devletin vazifesi x-sporu kurtarmak olmamalıdır.
  • 148
    öncelikle devletin kulüp borçlarını ödemesi demeyelim. boynuna 50 tane ip geçen kulüplerin boynundaki ipleri tek elde toplaması diyelim. kulüplerin çeşit çeşit bankalara ve factorin şirketlerine borçları var. temlik koydukları gelirleri var. faizleri zor öder hatta onu bile ödeyemez durumdalar. devlet diyor ki al bu parayı, tüm borçlarını kapa, artık sadece bana borçlusun. yani borç bitmeyecek. tek elde toplanacak.

    ben bunu bir kurtuluş olarak görmüyorum. kulüpler daha da borçlanacak bence bu sürecin sonunda.
  • 149
    galatasaray olarak kesinlikle içinde olmamamız gereken durum.

    rakiplerimize göre borcumuz daha makul seviyede ve gelirlerimiz hem daha fazla hem de çeşitli kalemlerden oluşuyor. ve bu durumumuz, söz konusu yapılandırma garabetinin içinde olmamamız için en geçerli sebebimiz değil daha:

    bir ülke düşünün ki futbolun her alanında devlet/siyaset işin içinde. liglerimizin sponsorları da, bir çok kulübün sponsoru da devlet ya da iktidarla çok sıkı ilişkileri olan şirketler. yayın haklarını elinde bulunduran şirket de öyle. federasyon başkanları seçilmiyor, atanıyor. futbolla ilgili akla gelebilecek her alanda iktidar söz sahibi.

    böyle bir ülkede canım galatasarayımın borçlarının (maddi anlamda lehimize olsa bile, ki bundan şüpheliyim) bir devlet bankasının tekelinde olması kabul e-di-le-mez.

    zaten kulüpler olarak çok az söz hakkımız var. eğer tek borçlu olduğumuz yer devlet olursa, hiç bir söz hakkımız kalmaz. hele ki futbol gibi kirli ilişkilerin çok fazla olduğu bir alanda. (söz gelimi, yabancı sınırlaması ile ilgili toplantı yapılıyor. spor bakanı 6 olacak diyor. hayır diyebilir miyiz?)

    yönetimimizin böyle bir anlaşmayı kabul etmesi affedilmez bir hata olacaktır. çünkü söz konusu olan şey galatasaray'ın bağımsızlığıdır.
  • 150
    devletin kuluplerin borçlarının ödemesi degildir. ziraat bankasi kanaliyla borc yapilandirilmasidir.

    isleyisi anlatayim, dimaglar bilgilensin ve senaryonun aslinda ne olduğunu gorsun.

    1. ziraat bankasi belirli bir orandan kuluplerin borclarina karsilik kredi verecek. ama bu kredi kulubun kasasına girmeyecek. direkt alacaklilara gidecek.

    2. kulupler bankaya borclanacak. tabii bu surecte borclar taksit taksit sozlesme/sartlar baglaminda odenecek. (odenemeyecek)

    3. klasik populizme batmis turk kafasiyla yonetilen kulupler daha da kotu yonetilerek (yonettirilerek) daha fazla borclanacak.

    4. ekstra borclar ve devlete olan borc sebebiyle bir sure sonra baskilar baslayacak.

    5. bu baskilarin sonucunda devlet ziraat bankasi eliyle kuluplere el koyacak.

    6. el koyulan kulupler 3 kurusa once yandasa, sonra o fiyatin 3 katina yabanciya satilacak.

    7. ozellikle super lig'de dernek statüsünde kulup kalmayacak. yabanci sirketlerin fink attigi bir lige evrilecegiz.

    ha bunun tek artisi, cok kaliteli bir futbol izleyecegiz. tff, mhk vs. lige müdahale edemeyecek. kaliteli ayaklar gelecek. belki de bir fransa, almanya kalitesinde ligimiz olacak. ama olan öz degerlerimize olacak.

    simdi bu yukaridaki komplo teorisine olmaz diyenler? yakin tarihi incelesin, ona gore tekrar okusun.

    edit: yakin tarihi okuyun dedik, okumadan abuk subuk ozel mesaj falan atmayin ya da bu entry'e cevap niteliginde entry girmeyin. suyun başından bildirdim. saygilar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın