((bir arsenal taraftarının bergkamp hakkındaki blog yazısından alınmıştır))
---
alıntı ---
topa her vuruşumun arkasında bir düşünce olmalıydı.
---
alıntı ---
şimdilerde moda
özil olsa da, aslında topçular'ın taraftarları bunun çok daha iyisini görmüş bir topluluk. özil için ben de çok sıradışı biri olduğunu kabul etmekle beraber, onun ayarında birçok inceci futbolcunun hem premier lig, hem de diğer avrupa liglerinde var olduğunu düşünüyorum.
payet,
coutinho,
fabregas,
eriksen gibi çok kaliteli ayaklar var. fakat özil bence bunların da ötesinde bir oyuncu. fakat ondan önce o tahtta bambaşka birisi oturuyordu.
dennis bergkamp'tan bahsediyorum elbette. onun en iyi yapabildiği ve sadece bununla bile birçok oyuncudan sıyrılabildiği bir özelliği var. neydi o, rakip takım paslaşırken pas arası yaptığı anda santrafor bölgesindeki arkadaşını 30-35 metrelik paslarla birden karşı karşıya bırakabilecek bir meziyet. santrafor bölgesi demişken, yalnızca forvet oyuncusundan bahsetmiyorum. özellikle
patrick vieira'nın demarke durumdayken kaç kez bergkamp tarafından aldığı paslarla karşı karşıya kaldığını inanın fransız futbolcu bile hatırlamayabilir! dikkat edin, bir ön libero oyuncusundan bahsediyorum. pasın açısını ve topun şiddetini kusursuz bir şekilde değerlendirebildiği için, sanatı futbola en iyi şekilde entegre eden futbolculardan birisiydi. bir nanosaniyede bile pası atmayı, o pasın kime atılacağını ve hangi şiddette yapacağına karar verebilir.
---
alıntı ---
duygularım ve içgüdülerim ile birçok karar almışlığım var. bu da onlardan bir tanesi. nitekim sonucu doğru bir karar olmuş oldu. belki eğlenmiş olmadım, fakat birçok şeyi inter'de öğrenmiş oldum. beni ben yapan şeylerden birisiydi bu süreç. eğer oradaki başarısız ve sıkıcı günleri yaşamasaydım, bugün arsenal'de hatıra değecek bir kariyerim de olmayacaktı.
---
alıntı ---
şubat 2004'te stamford bridge'de yaptığı büyü, yani
patrick vieira'nın golündeki asisti bunun en iyi örneklerinden birisidir.
https://twitter.com/...s/814807809183412224 hesaplıca, derin ve oldukça hassas bir dokunuş.
claude makelele'yi ekarte ederek, bir şekilde boşa çıkıyor ve pası ulaştırabilmek için yeterli zamana ve pası atabilme imkanına sahip olabiliyor. top vieira'nın ayağına geldiğinde, sahibinin komutasını yerine getirmeye itaat eden sadık bir köpek gibi esas duruşa geçiyor.
---
alıntı ---
`belki de bu konuda diğer oyunculardan ayrılıyorum. diğer herkes idol olarak maradona, pele, cruyff isimlerini söyler, benim idolüm ise glenn hoddle.`
---
alıntı ---
bergkamp, tartışmasız bir şekilde becerikli bir oyuncuydu. zevk almanın ve analiz etmenin keyif verdiği oyunculardan birisiydi, çünkü bu sporu en estetik şekilde icra edenlerin başında geliyordu. newcastle'a karşı ünlü pirouette hareketi ve bitiriciliği şaşırtıcı bir başarıydı, ancak benim için bugüne merak uyandıran şey anlık yaratıcılıktı. bergkamp için sorulacak soru "bunu nasıl yaptı?" sorusu değil, aynı zamanda eklenmesi gereken sual de şu; "nasıl düşünüyordu ?!"
---
alıntı ---
uçak havalanırken havanın neye benzediğini görmek için gökyüzüne bakmam çok kötü oluyordu. herhangi bir bulut var mıydı? futbolda çoğu zaman kendi sahamız dışında bir yerde olmak zorunda kalıyordum. benim adıma cehennemdi.
*---
alıntı ---
https://www.youtube.com/watch?v=1XWmejqkudw aralık 2001'de highbury'de juventus'a karşı freddie ljungberg'e yaptığı asist, ayak becerisini, vücudunun koordinasyonunu ve şovmenlik potansiyelini sergiliyor. topu isveçli'ye atmaya başlamadan önce başta bir kukla gibi dans ediyor ve finali enfes bir asist ile noktalıyor. ljungberg golü atma anında ise rakibi tarafından boş bırakılmış bir şekilde topun dibine rahatça giriyor ve skoru arsenal lehine değiştiriyor. onun adı
iceman, bu nickname'i boşuna almış birisi değil.
"o bir mesih. arsenal'e geldiğinde bizi avrupa takımı yap dedim; o da bunu yaptı."
ian wrightve diğer şovları:
https://www.youtube.com/watch?v=PboL6hSIb9M https://www.youtube.com/...re=youtu.be&t=49 ((bir arsenal taraftarının bergkamp hakkındaki blog yazısından alınmıştır))