101
peri masalı
12 aralık 2002’de denizlispor, uefa kupası üçüncü tur rövanş karşılaşması için lyon’a ayak basıyordu. fransa şampiyonu ilk maçta elde ettiği golsüz beraberliğin avantajına güveniyor, seyircisiyle bütünleşerek ter idmanı yapmanın hesaplarını yapıyordu.
evdeki hesap horoz’a uymamıştı. “basit hatalar yaptık” söylemini henüz keşfetmemiş rıza çalımbay, gol yememeyi hedefliyordu. daha karşılaşmanın başında mustafa özkan’la öne geçen yeşil-siyahlılar, 85 dakika dayanabilecek miydi?
savunmanın göbeğinde görev yapan servet pek çetincevizdi, deneyimli hakan deseniz rakiplerini çime boğmuştu. fransa ligi’ni tekeline alma arifesindeki ev sahibi dalga dalga geliyordu. coupet, edmilson, sonny anderson, carriere, dhorasoo, lyundila gibi ustalar bir türlü horoz’a diş geçiremiyordu. arka arkaya yaşanılan pozisyonlarda denizli ‘çanakkale geçilmez’i oynuyor, frankfurt’tan gelen alman file bekçisi dirk heinen kariyerinin en iyi maçını çıkarıyordu.
ev sahibinin iki golü hakem tarafından iptal edilince, son düdükle birlikte tüm denizli sokaklara dökülmüştü. her horoz kendi çöplüğünde öter yalan olmuş, horoz, lyon’da göğsünü kabartarak sahayı terk etmişti. göztepe ve galatasaray’dan sonra üçüncü bir takım uefa kupası’nda dördüncü tura yükselmişti.
avrupa heyecanı bu aşamada bittiyse de elenilen takım yoluna dümdüz devam edecek, celtic’i yenerek şampiyonluğa ulaşacaktı. yeşil-siyahlılara yarım düzine gol atarak çeyrek final biletini cebine koyan porto’nun başındaki adamın ne olduğunu anlamamıza ise daha vardı.
tam on yıl önce denizlispor tarih yazmıştı. kim bilir bir üst turda rakip mourinho’nun çalıştırdığı porto olmasa, peri masalı daha da sürebilirdi...
ali murat hamarat
12 aralık 2002’de denizlispor, uefa kupası üçüncü tur rövanş karşılaşması için lyon’a ayak basıyordu. fransa şampiyonu ilk maçta elde ettiği golsüz beraberliğin avantajına güveniyor, seyircisiyle bütünleşerek ter idmanı yapmanın hesaplarını yapıyordu.
evdeki hesap horoz’a uymamıştı. “basit hatalar yaptık” söylemini henüz keşfetmemiş rıza çalımbay, gol yememeyi hedefliyordu. daha karşılaşmanın başında mustafa özkan’la öne geçen yeşil-siyahlılar, 85 dakika dayanabilecek miydi?
savunmanın göbeğinde görev yapan servet pek çetincevizdi, deneyimli hakan deseniz rakiplerini çime boğmuştu. fransa ligi’ni tekeline alma arifesindeki ev sahibi dalga dalga geliyordu. coupet, edmilson, sonny anderson, carriere, dhorasoo, lyundila gibi ustalar bir türlü horoz’a diş geçiremiyordu. arka arkaya yaşanılan pozisyonlarda denizli ‘çanakkale geçilmez’i oynuyor, frankfurt’tan gelen alman file bekçisi dirk heinen kariyerinin en iyi maçını çıkarıyordu.
ev sahibinin iki golü hakem tarafından iptal edilince, son düdükle birlikte tüm denizli sokaklara dökülmüştü. her horoz kendi çöplüğünde öter yalan olmuş, horoz, lyon’da göğsünü kabartarak sahayı terk etmişti. göztepe ve galatasaray’dan sonra üçüncü bir takım uefa kupası’nda dördüncü tura yükselmişti.
avrupa heyecanı bu aşamada bittiyse de elenilen takım yoluna dümdüz devam edecek, celtic’i yenerek şampiyonluğa ulaşacaktı. yeşil-siyahlılara yarım düzine gol atarak çeyrek final biletini cebine koyan porto’nun başındaki adamın ne olduğunu anlamamıza ise daha vardı.
tam on yıl önce denizlispor tarih yazmıştı. kim bilir bir üst turda rakip mourinho’nun çalıştırdığı porto olmasa, peri masalı daha da sürebilirdi...
ali murat hamarat