(bkz:
#2740285)
çok iyi entry. verdiği bilgiler için ellerine ve yüreğine sağlık diyor ve konuyu daha çok genişletmek istiyorum. bu günahların, falcıların, büyücülerin, ırkçıların kulübü yalnızca 1959 öncesi güğümler için değil fetö denen illeti galatasaray spor kulübü'yle bağdaştırıp insanların zihnine kazıma yolunda da hayli yol kat etti. bugün çevrenize bakın, sorduğunuz her 10 kişiden 9'u "evet, galatasaray geçmişte fetöcüydü" ya da "evet, galatasaray'ı fetöcüler yönetiyor" tarzı zırvalayacaklardır. bunu her karadenizlinin bir dönem toplumda laz olarak adlandırılması gibi düşünün. adama sorsan laz nedir, nerelerde yaşar, ülkede kaç kişilerdir bilmez ama trabzonlu bir kişinin konusu açıldığında "haa o laz mı" diye yapıştırır yaftayı. bu da öyle. galatasaray'la fetö'nün yönetimsel olarak alakası nedir, varsa da delil var mıdır, fetö nedir, galatasaray'ın kurumsal yapısı ve tüzüğü nasıldır bilmeyen adamlar galatasaray'a bugün tereddütsüz şekilde fetöcü damgası yapıştırabiliyorlarsa işte bu, bu heriflerin medyayı çok başarılı bir şekilde kullanmalarından ve istedikleri gibi yönetebilmelerindendir. aziz devrinde de böylelerdi ancak koç döneminde zirveye çıktılar bu konuda. adamların kuruluş yıllarından beri gelen kültürleri var, o da sürekli ama sürekli suç işlemek ya da ahlaksızlık yapmak. karşımızdakiler masum bir spor kulübü değiller.
unutmayın, sahada başaramadıklarını masabaşında başarıyorlar ve bu konuda ülkenin en iyisi olduklarını cas'taki gerekçeli karardan biliyoruz.