44
herkes leicester city'nin şampiyonluğu üzerinden bir sürü tespit yaptı. kimiler tarafından mucize olarak görüldü. bence premier lig gibi kulüplere müthiş bir maddi imkan sağlayan ligde şampiyon olmaları çok büyük bir başarıdır ama mucize değildir. sene başında transfere 50 milyon euro harcamış bir takımdan bahsediyoruz.
neyse konumuz bu değil. ben de ranieri üzerinden bir tespit yapmak istiyorum. malumunuz hepimiz gelecek sezon teknik direktörümüz kim olacak merak ediyoruz. bizim türk spor basını bu süreçte milyon tane teknik adamın ismini ortaya atmaya devam ediyor. bizle adı geçen her teknik direktör için de sözlükte kesinlikle olumsuz bir görüş yazılıyor. bize gelse neden başarısız olacağı açıklansa eyvallah. tek cümleyle "bundan bir bok olmaz" minvalinde bir şey yazılıp geçiliyor.
ranieri geçen sene yunanistan milli takımını çalıştırırken faroe adaları'na maç kaybedip kovuldu. leicester'a imza attığında dünyadaki çoğu futbolsever leicester ile dalga geçiyordu. 1 yıl sonra premier lig şampiyonu olacaklar deseler ranieri'nin kendisi bile inanmazdı. ranieri kovulduğu zaman bizimle adı geçse eminim çoğumuz söverdik.
ranieri leicester'ı şampiyon yaparak şunu net olarak ispatladı; bir teknik direktörün yeni geldiği takımda başarılı olup olmayacağını önceden kestiremeyiz. aynı sezon içerisinde ranieri'nin başarısı ve mourinho'nun başarısızlığı buna çok güzel bir örnek.
buradan hareketle yılmaz vural gelsin bizi çalıştırsın demiyorum tabi ki. ancak ismi geçen kalburüstü teknik direktörler için daha gelmeden bundan yol olmaz demememiz lazım. bu şekilde yaklaşım insanı taraf olmaya itiyor. gelecek teknik direktör için önyargı oluşturuyor. yaptığı 9 tane doğru hamleyi görmeyip yapacağı 1 yanlış için pusuda beklemeye itiyor.
içinde bulunduğumuz durum ortada. mustafa denizli'nin bize anlattığı masallardaki gibi bu takımın hemen toparlanması hayal. en az 2 yıllık bir yeniden yapılanma şart. bu bağlamda yeni gelecek hocaya karşı peşinen olumsuz görüş bildirmektense biraz zaman verip ne yapacağını görmemiz lazım. yoksa böyle bir yönetimde o hocanın ömrü de çok uzun olmaz. yeniden ayağa kalkmamız için de daha çok zaman gerekir.
neyse konumuz bu değil. ben de ranieri üzerinden bir tespit yapmak istiyorum. malumunuz hepimiz gelecek sezon teknik direktörümüz kim olacak merak ediyoruz. bizim türk spor basını bu süreçte milyon tane teknik adamın ismini ortaya atmaya devam ediyor. bizle adı geçen her teknik direktör için de sözlükte kesinlikle olumsuz bir görüş yazılıyor. bize gelse neden başarısız olacağı açıklansa eyvallah. tek cümleyle "bundan bir bok olmaz" minvalinde bir şey yazılıp geçiliyor.
ranieri geçen sene yunanistan milli takımını çalıştırırken faroe adaları'na maç kaybedip kovuldu. leicester'a imza attığında dünyadaki çoğu futbolsever leicester ile dalga geçiyordu. 1 yıl sonra premier lig şampiyonu olacaklar deseler ranieri'nin kendisi bile inanmazdı. ranieri kovulduğu zaman bizimle adı geçse eminim çoğumuz söverdik.
ranieri leicester'ı şampiyon yaparak şunu net olarak ispatladı; bir teknik direktörün yeni geldiği takımda başarılı olup olmayacağını önceden kestiremeyiz. aynı sezon içerisinde ranieri'nin başarısı ve mourinho'nun başarısızlığı buna çok güzel bir örnek.
buradan hareketle yılmaz vural gelsin bizi çalıştırsın demiyorum tabi ki. ancak ismi geçen kalburüstü teknik direktörler için daha gelmeden bundan yol olmaz demememiz lazım. bu şekilde yaklaşım insanı taraf olmaya itiyor. gelecek teknik direktör için önyargı oluşturuyor. yaptığı 9 tane doğru hamleyi görmeyip yapacağı 1 yanlış için pusuda beklemeye itiyor.
içinde bulunduğumuz durum ortada. mustafa denizli'nin bize anlattığı masallardaki gibi bu takımın hemen toparlanması hayal. en az 2 yıllık bir yeniden yapılanma şart. bu bağlamda yeni gelecek hocaya karşı peşinen olumsuz görüş bildirmektense biraz zaman verip ne yapacağını görmemiz lazım. yoksa böyle bir yönetimde o hocanın ömrü de çok uzun olmaz. yeniden ayağa kalkmamız için de daha çok zaman gerekir.