• 80
    bugünkü menüde karamelize edilmiş soğan ve mantar ikilisiyle doldurulmuş, üzerine en damar tıkayanından cheddar atılmış 180 g dana etli hamburger var. wtf?

    nba'in hatta dünya basketbolunun en bilinen, tanınan ve tutulan takımlarından birisidir bulls organizasyonu. 1966 yılında kurulan franchise'ın söz konusu bilinirliğinin temelinde birçoğumuzun tahmin ettiği gibi michael jordan figürü yatar. biraz daha açarsak; jordan'ı jordan yapan çok değerli parçaların da (başta phil jackson olmak üzere dennis rodman, scottie pippen, şimdinin warriors koçu steve kerr, ron harper, efsaneler efsanesi drazen petrovic sonrası o dönem avrupa'nın arvydas sabonis'le birlikte nba temsili olan toni kukoç vs.) birer simge oluşu bulls'u basketbol tarihinin nadide eserlerinden biri yapmıştır. her şeyden önce takımın logosu bile başlı başına bir pazarlama başarısıdır:

    https://gss.gs/HKd.jpg

    bulls'un logosu sadece bir boğa kafası çiziminden ibaret değil. içeriğindeki saklı meşaz harbisinden saklı. entry'nin sonunda açıklayacağım ama önce chicago'nun boğa ile bağlantısına değinmek istiyorum.

    şimdi efenim, en başta leziz bir hamburger betimlemesi yapmıştım ya, işte chicago'nun boğa ile bağlantısı ciddili bunla alakalı; şehrin bağlı olduğu illinois eyaleti zamanında amerikan et pazarının has pazarı imiş, kırmızı et dağıtımı ülkenin her bir yanına buradan servis edilirmiş. dolayısıyla evet, chicago'nun boğa bağlantısı et tanzimiyle (millet et tanzim ederken biz 2019 yılında patates, soğan falan tanzim ediyoruz amk, reva mı lan bu) direkt alakalı.

    1920 doğumlu (2000 ölümlü) bir spor adamı olan (aynı zamanda iş adamı) dick klein, bulls franchise'ının kurucusudur. 1966 yılında kurduğu bulls için isim düşünürken chicago'nun birleşik devletler'in et merkezi oluşunu hesaba katmış (bulls'un o dönem maçlarını oynayacağı salonun şehrin et depolarının dibinde oluşu da evrenin küçük bir esprisi olsa gerek?). aslında klein ilk olarak takım için matadors ve toreadors isimlerini düşünmüş fakat rivayet o ki, isimleri duyan küçümen oğlu bu adlara karşı "hey dad, these names are some bunch of bull!" (saçmalık) şeklinde tepki vermiş. baba klein de yine rivayet o ki, oğlunun bu tepkisinden feyzalıp chicago şehrine bulls adını layık görmüş. böyleyken böyle yani.

    fazla uzatmadan şu logo olayına gireyim bir de.

    bunun çok zorlama bir çıkarım olduğunu yazanlar edenler de olmuş araştırdığım kadarıyla fakat bana çok da sıkma gibi gelmedi; logo var ya, onu ters çeviriyoruz:

    https://twitter.com/...s/474772173354041344

    biraz dikkatli bakarsanız kürsüde incil okuyan üzgün suratlı bir robot çizimi olduğu fark etmişsinizdir. çıkarımı yapamadıysanız bir de şuna bakın:

    https://gss.gs/rkx.png

    iyi de ne alaka incil mincil? şöyle ki; dick bey (advocaat'a selam olsun) bulls'u kuracağı dönem sık sık kilise ziyaretlerinde bulunmuş, birçok peder arkadaş edinmiş. chicago'nun et stoklarının bir kısmının bu kiliselere yardım amaçlı bağışlanmasını sağlamış falan fişman. kısacası dick, kiliseye saygı ve sevgi besleyen biriymiş. logoyu tasarlatırken kiliseye hitaben böyle de bir jest yapmak istemiş.

    üst paragrafta yazdığım kilise olayına çok kıyıda köşede bir iki yerde denk geldim. doğru olmayabilir bu kısım zira pek emin değilim ben de ama paylaşmal istedim. yorumu entry'i buraya kadar okuma sabrını gösteren sana, değerli sözlükçü arkadaşıma bırakıyorum.

    evet, bulls konusu bu kadar. kaynak olarak elbette wiki'ye başvurdum. bunun yanında chicago'ya ait birkaç yerel web sitesinden ve chicago public library'den yardım aldım.

    https://youtu.be/oqeW9YMHweo ^^

    hadi bye.

    derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri
  • 85
    işbu entry itibarıyla nba'de doğu konferansı 1.'si. son 3 karşılaşmadan mağlubiyetle ayrılsalar da koltukta hala kendileri oturuyor.

    demar derozan - zach lavine ikilisinin önderliğinde iyi gidiyorlar, yan parçalar da güzel katkı veriyor. nba'i ya da doğu konferansını şampiyon tamamlayabileceklerini sanmıyorum fakat bulls markasını başarıyla temsil ettikleri bir gerçek. zaten bulls gibi, celtics gibi, lakers gibi konsantre tarihi olan franchise'ların başarılı olması her daim mutlu etmiştir bendenizi.

    bu sezonki tatlı ilerleyişleri ile beni bir miktar şaşırtan iki takım daha var; cleveland cavaliers ve memphis grizzlies. özellikle grizzlies'in batı cehenneminde süper genç bir takımla bu entry'nin klavyeye alındığı sıralarda 3. sırada oluşu ekstra ilgi çekici.
  • 83
    pg: lonzo ball, alex caruso, coby white
    sg: zach lavine, javonte green
    sf: demar derozan, derrick jones jr
    pf: patrick williams, alize johnson
    c: nikola vucevic, tony bradley

    jimmy butler ayrıldıktan sonra iddiasız bir takım hüvviyetinde olan chicago bulls, 3 allstarı bir araya getirerek uzun zaman sonra yarışa dahil oldu. 3 allstar dedim ama bu üçlü brooklyn nets'in üçlüsü gibi uber bir üçlü değil. üçüde tek yönlü hucumcular olduğu gibi, takımda savunmacı diyebileceğimiz alex caruso, derrick jones jr ve patrick williams dışında kimse yok. kadro mühendisliği kötü yapılmış ve çoğu insanda bu sezon 1.turdan fazlasını öngörmüyor.

    chicago bulls hakkında yapılan yorumlar geçen sezonki phoenix suns'a söylenenlere benziyor aslında. playoff yapar ama devamı gelmez, iyi hücum eder ama savunamaz vs tarzında söylemleri sıkça duymuştuk ve o takım finale çıkmıştı. diyeceğim o ki nba gibi değişkeni oldukça fazla olan bir yapıda hiç birşey hakkında keskin konuşmamak lazım.

    bir çok sebebin oluşturduğu şey, neredeyse her sezonda farklı bir hikaye yaratıyor. özellikle son yıllarda bu çok arttı. mesela 2020 yılının iki finalisti * bu yıl ilk turda evine yollandı.

    bu açıdan şimdiden alaşağı edilmelerini anlamsız buluyorum. bir sürpriz yapmalarını çok isterim. chicago bulls ve san antonio spurs gibi eski günlerinden uzak ama köklü franchiselerın yeniden ayağa kalkmalarını çok istiyorum.

    bir dip notta zach lavine ile ilgili. sözleşmesi sezon sonu bitiyor. ne yapıp edip kontrat yenilemeliler. bazı takımlar şimdiden sulanmaya başladı bile. onun ayrılması bütün planları bozar.

    bu arada üzerimde derrick rose'un chicago'da ki 1 numaralı forma-tişörtü * varken bu entryi yazıyorum *
  • 81
    2020 senesinde basketbol operasyonları sorumlusu ve gm'nin ardından koç jim boylen'in yerine billy donovan'ı getirerek baştan aşağı yenilenmiş doğu konferans takımı. geçen seneki rezalet sezonun ardından koç değişikliği şart gözüküyordu. geçen sezon oklohama city thunder'ı beklentilerin çok üzerine çıkaran ve yılın koçu ödülünde 2.sırayı alan billy donovan bence çok iyi bir tercih oldu ve bu sene farklı bir bulls izleyebiliriz.
    geçen sezonun boyalı alandan en fazla sayı yiyen takımı. savunmaya majör bir ekleme yapmadıkları için yine bu anlamda çok bir şey değişmeyecektir. kris dunn'ı bu nedenle savunma anlamında yapacağı katkı için tutmalarını beklerdim. zira zach lavine, lauri markkanen, coby white, tomas satoransky gibi oyuncularla savunmada maçın her dakikası zaaflara sahip bir takım olacaklardır.
    nba draft 2020'de 4.sıradan patrick williams'ı seçtiler. bu kadar yüksek sıradan seçilmesi beklenmeyen bir oyuncuydu. cavs'ın anthony bennett tercihi gibi bir tercih olabilir.
    garrett temple gibi gayet faydalı olacak ve standart performans sahip bir oyuncuyu 1 yıl 5 milyon $'a alarak iyi bir ekleme yaptılar. lavine, white, satoransky, porter'ın yanına gayet uyumlu olacaktır.
    seneye otto porter, denzel valentine, cristiano felicio gibi oyunculardan 40 milyon $'ın üstünde bir cap boşluğu edinecekler. bunun bir miktarı muhtemelen markkanen için kullanılacaktır. kalan büyük boşluk sayesinde eğer bu sezon donovan önderliğinde potansiyelli oyuncularıyla standarta sahip bir takım yaratabilirlerse mantıklı hamleler ile doğunun playoff yarışında yer alacaklardır diye düşünüyorum. ancak bu sezon için doğuda 12.-13. sırayı almalarını bekliyorum.
  • 87
    pre-season 'da çok iyiydiler, namağluplardı ve hazır bir görüntü veriyorlardı. takımın en önemli dişlisi ne derozan ne vucevic ne de lavine. bulls'un en iyi oyuncusu, isviçre çakısı gibi olan alex caruso. ne zaman yine bir regular season maçında bucks kanat oyuncusu grayson allen tarafından kasti bir faulle eli kırıldı, onun yokluğunda bulls iyice geri gitti. buna lavine'in istikrarsızlığı ve lonzo ball'un da sakatlığı eklenince üretme konusunda ciddi sorunlar yaşamaya başladılar.
    ayo dosunmu, coby white, patrick williams benchiyle bucks'tan -ki wisconsin temsilcisi de sorunlu bir yıl geciriyor- maç çalması çok zor. ama şu da ilginç bir gerçek ki son iki maça bakıldığında grayson allen bu yıl bulls'a çok zarar verdi.
  • 84
    2021-2022 sezonuna fırtına gibi girip 4'de 4 yaptıktan sonra ufak bir new york knicks kazası yaşayan fakat sonrasında utah jazz galibiyeti ile fırtına gibi sezon başlangıcına devam eden, rüzgarın şehrinin takımı. şu an 5/6 ile gidiyorlar, beş maç daha kazansalar zaten playoff yolunu yarılamış olacaklar, (bkz: doğu konferansı)*

    şaka bir yana kazanan, kazanma potansiyeli olan bir chicago bulls izlemeyeli epey olmuştu, bu sezonki takım beni çok heyecanlandırıyor. ancak rotasyonu hala ligdeki rakiplerine nazaran çok zayıf.

    şu 5 ile play off yapması çok yüksek ihtimal gibi dursa da olası bir sakatlık durumunda yokuş aşağı peygamber vites gideceğini görmek çok zor değil. yine de ana rotasyonu sakatlanmadıkça bu sezon destekçilerine ve basketbolseverlere keyif verecek bir takım diyebiliriz.
  • 68
    ne yapmaya çalıştığı belli olmayan takımlardan. rondo - wade - butler - x - robin lopez beşiyle sahaya çıkacaklar. butler'ın takas dedikoduları vardı ama takımda kalacak gibi. kısaları üst seviye için çok kötü şutörler ve üçlükleri riske edilebilecek adamlar. pivot robin lopez hücumda çok kısıtlı klasik odun uzunlardan. bu takımın dış şut tehdidi 0. philadelphia'dan falan bile düşük neredeyse. bu kadar hepsinin içeri girmeye çalışacağı belli olan adamları savunmak da nispeten daha kolay. geleceğe yatırım zaten yapmıyorlar, iddialı olacak takım da kurmuyorlar. wade zaten yan parça olmayı kabul etmiyor, takım oyununa uygun değil. yaşı da iyice ilerledi. rondo desen 3 adım geriden savunuluyor bir zamanlar %50'den düşük serbest atış atıyordu. hatta bir dönem %27'ydi... butler aralarında en dengelisi ama o da iyi şutör değil. robin lopez'in ortalama skor katkısı 8 civarı. düzgün bir 4 numaraları yok. t.gibson'ı yollamaya çalışıyorlar, mirotic desen hem savunmada aksıyor hem şutu çok dengesiz. oyunculara tek tek bakınca 3 iyi 1 orta seviye oyuncu gibi görünse de aslında kötü kadro kurdular.

    genel tanımla özetleyeck olursak; 3 tane iyi 1 tane orta 1 tane dengesiz oyuncuyla kötü bir ilk 5 kurabilen fantastik takım.
  • 35
    nba'de offseason'ın miami heat'ten sonra en karlı takımı. fikstür açıklanmışken ve sık sık haberler gelirken sezon öncesi değerlendirmesini biraz erken de olsa yapmak istiyorum. öncelikle transfer döneminde yaptıkları görüşmelerden ve anlaşmalardan bahsedeyim.

    bulls 1 temmuz'da ilk önce dwyane wade ile görüşme yaptı. görüşmenin olumlu geçtiği söylendi. daha sonra boozer'la görüşme ayarladı. bosh ve lebron ile de görüştükten sonra lebron'un kararını beklemeye başladı. bulls ile iki kez görüşen wade'in miami'de kalmasının ardından yancılar lebron ve bosh da oraya gitti. bulls hemen ertesi gün boozer'ı 5 yıllığına 75-80 milyon dolara bağladı. daha sonraki günlerde korver ile 3 yıl 15 milyon dolarlık anlaşma yaptı. jj redick'e yaptığı 3 yıl/21 milyonluk teklif orlando tarafından eşitlenince yine eski bir utah jazz oyuncusu ronnie brewer ile 3 yılı 10 milyon dolar karşılığında anlaşma yaptı. arada ömer aşık'ın da bu sezon bulls forması giyeceği açıklandı. 1 numara yedeği için cj watson alındı. pota altında brad miller'ın houston'a gitmesinden sonra kurt thomas ile anlaşıldı. t-mac ile antrenman yapıldı fakat onun 6. adam rolünü kabul etmemesi üzerine gözden çıkarıldı ve yerine 12. adam olarak keith bogans geldi.

    kirk hinrich ve 2010 1. tur draft hakkı washington'a gönderilmişti. brad miller houston rockets'a gitti. acie law ve hakim warrick ile yeniden anlaşma yapılmadı.

    şimdi transferleri değerlendireceğim.

    carlos boozer: piyasadaki en iyi 3 power forward'den biriydi. chris bosh'ın ve amare stoudemire'ın maksimum kontrat almasının ardından bulls hemen onu iyi bir fiyata renklerine bağladı. bulls'un yıllardır en büyük problemi 4 numarada istikrarlı bir skorerinin olmayışıydı. buraya nba'in boyalı alanda en verimli üretim yapan uzunu gelince bu chicago bulls'u tek başına sınıf atlatan bir ekleme oldu. utah'ta mehmet okur ile olan birlikteliğinden sonra 5 numarada ona eşlik edecek olan oyuncunun harika bir savunmacı olan joakim noah olması da savunma zaaflarını kapamak için çok iyi olacak. boozer orta mesafe şutu, post oyunları ve ortalamanın üzerindeki pas yeteneğiyle bulls için harika bir transfer.

    kyle korver: bulls'un bir diğer eksiği de geçen sezon en kötü 3 sayı atan 2. takım olmasıydı. ben gordon'ın gidişinden sonra 3 sayı tehdidi takımda neredeyse sıfıra indi. sadece kirk hinrich'in gününde olmasına bakıyordu dış şutlar. geçen sezon nba rekoru olan %53 üç sayı yüzdesi olan bir oyuncuyu takıma katmak da bulls için ziyadesiyle karlı bir alışveriş oldu. hem 2 hem de 3 numarayı yedekleyecek harika bir altıncı adam kyle korver.

    ronnie brewer: bulls'un bir sonraki transferiydi ronnie brewer. yeni koç tom thibodeau ile iyi bir savunma takımı olacak bulls'a kirk hinrich kadar iyi bir savunmacı geldi. küçükken geçirdiği trafik kazasından kalan el sakatlığı nedeniyle şutu iyi olan bir oyuncu değil brewer. fakat hücum anlamında da fast breaklerde çok işe yarayaacağını utah'ı birkaç kez bile izlemiş olanlar bilirler. aynı zamanda rose'un geçen sene pek de iyi olmayan savunmasını telafi edeceğini biliyoruz.

    ömer aşık: türk taraftarların merakla izleyeceği genç oyuncu da noah'ı yedeklemek üzere illionis yolunu tuttu. kendisinden bu sene çok şey beklenmemesini söyleyebilirim. yine de oynayacağını tahmin ettiğim 15 dakikada 8 sayı 5 ribaunt 1 blok onun için hiç de fena olmayan istatistikler olacaktır. vücudunu ve hücumunu geliştirmesi gerekiyor. ve bir de serbest atışlarını tabii ki. hack-a-ömer taktiklerinin çıkmasını istemiyorsa.

    cj watson: skor potansiyeli olan bir yedek pg'nin sadece 2. tur draft hakkı karşılığında takıma katılması çok iyi oldu. rose'un zorlandığı dakikalarda işe yarayacaktır kariyerindeki iyi üç sayı yüzdesiyle.

    kurt thomas: tecrübe, sertlik ve akıl hocalığı. kendisinden isteyeceğimiz şeyleri sağlayacak.

    keith bogans: 12. adam için iyi bir takviye. garbage time'da oynayacaktır.

    koç tom thibodeau: bence en iyi transferlerden biri. tam bir işkolik, saatlerce geçen sezonun maçlarını izliyor, rose'un bütün antrenmanlarını bizzat takip edip onunla konuşuyor. inanılmaz bir savunma uzmanı, boston celtics savunmasını yaratan isim. çok umutluyum kendisinden.

    bulls'a off-season puanı: 9/10.

    takımdaki diğer oyuncuları ve sezondan beklentilerimi zamanım olunca başka bir entryde anlatacağım.
  • 89
    nba 2022 2023 sezonu'nu türkiye saati ile bu sabaha karşı 02:30'da oynayacakları miami heat maçıyla açacak kırmızı boğalar. doğma büyüme chicago'lu olarak* bileklerine kuvvet diliyorum ve uzun yıllardır olduğu gibi bu sezon da takipteyiz diyorum. geçen sezon demar derozan önderliğinde yazılan peri masalı hikâyesi takıma yine ve yeniden sirayet eden sakatlık belası yüzünden sekteye uğramış olsa da zach lavine ile kontrat yenileyerek ve hem eldeki oyuncularına hem de çaylaklarına güvenerek iskeletlerini korumuş ve risk almış bir şekilde giriyorlar sezona. ayrıca nikola vucevic'in de son kontrat yılı, umarım buna müteakip kendisini biraz daha parkeye verir artık. gerçi hoş, maksimumunu zorlasa bile artık ne kadar faydalı olur müphem. sonuç olarak tünelin ucu bombok bir yere de çıkabilir, geçen sezon kaldıkları yerden devam da edebilirler. bakalım bilhassa lonzo ball'un ne zaman parkelere döneceği belli olmayan yokluğu nasıl idare edilecek ve bilmem kaç sezondur yakamıza yapışmış sakatlık belasının yeni kurbanları bu sezon kimler olacak. ağlamıyorum, gözüme derrick rose'un dönüşünü beklediğimiz yıllar kaçtı.
  • 29
    cleveland serisinde ortaya koydukları performansla post season öncesinde önemli sinyaller veren takım...

    seride chicago 2-0 geride. ancak beklenenlerin aksine chicago 2 maçtır ezilmek bir kenara, maçın belli bölümlerinde rakibini iyice zorladı. özellikle 2. maçta chicago'nun ortaya koyduğu performans gerçekten ayakta alkışlanacak cinstendi. bench'ten bu kadar az yardım almasına ve 7-8 kişilik bir rotasyonla rakiplerine karşı mücadele etmelerine rağmen yorgunluk baş gösterene kadar lebron ve arkadaşlarına karşı iyi savaştılar...

    chicago ilk 5'inin çekirdeği gerçekten iyi. özellikle 1-3-5 numaraları bütün takımların görmek isteyeceği cinsten oyuncular barındırıyor. noah ribaund konusunda uzman, basketbol zekası yüksek ve kendini geliştiren bir pivot. deng hem savunma, hem de hücum konusunda kalbur üstü bir oyuncu. rose ise şimdiden kendisini nba'de kabul ettirmiş, bir iki sezon içerisinde süperstar seviyesine ulaşacak bir point guard. zaten bu üçlünün cleveland serisinin 2. maçında ortaya koydukları performans gerçekten parmak ısırtıcak cinstendi...

    chicago mevcut bench yapısı, 3*-4* numaralarda yaşadığı dezavantajlar nedeniyle bu seride en fazla 1-2 galibiyet elde edebilir. ancak maçlarda gösterdikleri performanslarla bu sezon boşa çıkacak olan franchise player'ların ilgisini çekebilirler. özellikle chicago yönetimi gelecek sezona iyi bir kadro kurabilmek için salmons ve tyrus thomas gibi isimlerle yollarını ayırıp warrick ve flip murray* gibi isimlerle anlaştı. zaten brad miller'ın sona erecek olan kontratı, hem de warrick'in ve murray'in tamamlanacak olan kontratlarıyla chicago yönetimi salary cap'ta sezon sonu için iyi bir boşluk yaratmayı başardı...

    chicago'nun post season'daki en büyük hedefi dwayne wade. kendisi aslen chicago'lu olan wade'in bu sene kontratı sona eriyor ve muhtemelen yola heat'le devam etmeyecek. "bu playofflarda chalmers'in ve beasley'in neler yapacaklarını çok merak ediyorum" diyerek takımda kalıp kalmayacağını heat'in bu seneki playoff performansının olacağını belirtti. miami şu anda seride 2-0 geride ve ikinci maçta 29 sayı gibi bir fark yediler. wade iskeleti daha sağlılı bir takıma gitmeyi hayal ediyor. chicago'da bunu yapabilir...

    chicago'nun diğer bir hedefi cap'ta oluşacak bir boşluktan istifade ederek 4 numaraya başka bir süperstarı getirmek. iki önemli adayları var. chris bosh ve amar'e stoudemire. özellikle bosh konusunda sene başından bu yana çalıştıklarına dair dedikodular mevcut. zaten bosh'un toronto'da devam etmek istemediğini herkes bilir hale geldi. toronto ile hayal ettiği şampiyonluğa ulaşamayacak ve bundan ötürü de şampiyon olabilecek bir kadronun parçası olmak istiyor. öte yandan batı konferansının en güçlü 4 numarası amar'e var. benim bulls formasıyla en çok görmek istediğim oyuncu o. phoenix'le o da devam etmek istemiyor gibi ve o da bosh gibi yüzüğü takabilmenin peşinde. wade chicago'ya gelirse ve cap amar'e için uygun olursa, düşünmeden iyi bir teklife "varım" diyebilir...

    bakalım chicago neler yapacak post seasonda?...
  • 86
    (bkz: nba playoffs 2022)

    ilk turda yakın geçen ilk 2 maçın sonunda milwaukee bucks'tan 1 deplasman maçı çalıp saha avantajını almış şekilde evine dönen takım. en büyük şansları da rakiplerinin en iyi 2. oyuncusu olan khris middleton'ın 2. maçta sakatlanması ve muhtemelen seriyi kapatması oldu.

    bunun üzerine iç sahada oynadıkları 2 milwaukee bucks maçında toplam 54 fark (sırasıyla 30 ve 24) yiyerek seride 3-1 geri düşerek sevenlerini üzmediler (!)
  • 79
    derrick rose’dan beri sakatlık mağduru takım. şu an kadrolarında zach lavine ve jabari parker gibi çok potansiyelli ancak sakatlıklardan çekmiş oyuncuları bulunduruyorlar. ve bu oyuncular hala potansiyelli, hala genç.

    kris dunn
    lavine
    parker
    wendell carter jr
    markkanen

    beşinin yaş ortalaması 22 ve hepsi potansiyel vaad eden oyuncular. şöyle anlatayım;
    jabari parker: 2014 draftı 2.pick
    carter jr: 2018 draftı 7.pick
    lavine: 2013 draftı 13.pick
    dunn: 2016 draftı 5.pick
    markkanen: 2017 draftı 7.pick

    benchte ise 23 yaşındaki bobby portis,
    24 yaşındaki denzel valentine,
    yine 24 yaşındaki cameron payne,
    geçtiğimiz sezon 12 sayı ortalamayla oynamış justin holiday,
    ve çok kötü bi sözleşmesi olsa da en azından takıma abilik edebilecek robin lopez var.

    fred hoiberg’den daha iyi bir koç ve staff getirebilirlerse bu genç kadronun önü çok açık görünüyor. playoff yapmasını beklediğim takımlardan bir tanesi.
  • 76
    sezonun sonunu sakat geçiren wade'in playofflara hazır olarak dönmesi ve celtics'in bu sezon başarısının temel ismi thomas'ın kardeşini kaybetmesi sonucu dengelerin tamamen tersine döndüğü 2017 playoffları ilk turunda durumu 2-0 a getiren ekip. başarısını küçümsememekle birlikte yaşanan gelişmeler ışığında herkesin bu seriden sürpriz çıkacağını tahmin ettiğini de belirtmek isterim
App Store'dan indirin Google Play'den alın