şimdi öncelikle "mancini gittii yine italyan geldi. madem italyan gelecek neden mancini gitti bu yönetim ne yapmaya çalışıyor boq ye ünal :(" diyenleri anlamak mümkün değil. bence bu düşünce çok sığ ve hatta faşist bir düşünce. her italyan aynı mı kardeşim? biraz izleyin, futbolu bilin, izleyin, okuyun, araştırın öyle konuşun.
şöyle kısmen doğru olan bir düşünce de var. "abi süper hoca ama türkiye'de olmaz." baktığımızda futbolcu ve hoca harcama konusunda tavan yapmış bir ülkeyiz eyvallah ama biz hoca da yetiştiremiyoruz. hikmet'ler, nurullah'lar, ziya'lar, rıza'lar, yılmaz'lar ve maalesef muhtemel bu kontenjana adaylardan hamza'lar. hepsi birbirinden cahil, abuk subuk herifler. 3 hoca var büyük: fatih terim, mustafa denizli, şenol güneş.
mustafa denizli'yi getirsek daha iyi olmazmıydı? belki olurdu ama ben o seçeneğin yanlısı değilim. ayrıca mustafa hoca kontrol sadece onda olsun sadece onun borusu ötsün ister ve ünal aysal bunu çok istemez diye düşünüyorum. 1 sene mustafa çalıştırıp daha uzun vadeli hoca planlamasını 1 sene boyunca yapmak belki mantıklı olabilirdi. ama ünal aysal fırsat transferlerine bayıldığı gibi yönetim mancini gittikten sonra plansız programsız kalmıştı ve italya'nın elenmesiyle böyle bir fırsat doğunca hemen atladık ve aldık. bu analizi yapılmış ve belli bir plana bağlı olarak yapılmış bir strateji gibi gelmiyor bana.
prandelli bize ne katabilir? daha doğrusu mancini'den ne fark eder fikrimi söyleyeyim. bir kere mancini'den çok daha sempatik bir karakter. italyan futbol tarzında devrim oluşturan bir futbol anlayışı var. o bildiğimiz rigid italyan futbolu oynatan bir hoca değil. mancini bize geldiğinde büyük başarılar, kupalar kazanmış bir hocaydı ve bir
know-howı vardı. bu know-how ile yaklaştı türkiye ligindeki tüm konulara. 2 kere 2'nin 4 etmediği bir ülke olduğunu bilmeden.. bize uyum sağlamak yerine kendi bildiklerini hep uyguladı ve aslında doğru olanı yaptı. doğrusunu o biliyor, bizim ona uyum sağlamamız lazım aslında, bozuk olan biziz o ayrı konu ama sonuçta kimyamız belli bir süre fena gitmese de bir türlü tutamadı ve ayrılığa kadar gidildi. prandelli mancini'den farklı olarak kupasız bir hoca. parma gibi orta sıra takımını ligde 2 sene üstüste 5. yapması, fiorentina'yla 4.lükler yaşayıp o takımı 2 kez şampiyonlar ligi'nde başarılı yapması ve italya'nın 2014 dünya kupası grupları haricindeki performansı harika. tam düşük bütçelerin hocası. bu yüzden mancini'de olan "ben biliyorum" özelliği prandelli'de daha az olacağında bizim şartlarımıza daha çok uymaya çalışacağını düşünüyorum.
benim tek isteğim biri gelsin ve upuzun yıllar başımızda o dursun. fatih terim 2011'de geldiğinde ve onu takip eden süreçte schalke-real madrid süreçlerine böyle bir şeye inanmıştım. emekli olana kadar hoca bizimle kalacak diye inanmıştım ve o pespembe ortam bile türkiye'de kolaylıkla iğrenç kokuşmuş insanların yönettiği ortamda bozulabildiğinden artık bu düşünceye inancım çok az. umuyorum ki prandelli'yle yeniden bu umudum yeşerir.
full adı: general "ceasar claudius prandelli" commander of the armies of the north, general of the felix legions...