resim
Claudio Cesare Prandelli
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:67
Uyruk:İtalya
  • 1526
    kimse demiyor arkadaş delircem evde otururken bu teknik adamı düşündükçe. bir futbol takımı bir sene içersinde, siktir et 1 seneyi aşağı yukarı 1 ay içersinde 3karşılaşmadan da 4er gol yiyerek ve 0 gol atarak ayrılıyorsa kimse kusura bakmasın sikerler orada tekniği, taktiği, koşu mesafesini, agresifliği, pierre woodmanı, little caprice'i. o adamı afaroz ederler, halı sahada bir maçta 4 gol yiyen kaleciyi dövenleri ülkesi lan burası bu teknik direktör olacak arkadaş daha ne anlatıyor lütfen birisi bana bunu açıklasın. seni madara etmişler takım 6ayda bir gram ilerleme kaydedememiş, kaydedetmeyi geçtim herhangi bir futbol aklı bile yok mahalle maçında biz daha kompakt oynuyorduk şuan ki takımdan.
  • 1528
    hep prandelli mi, hiç sahada oynamayan oyuncunun suçu yok.

    prandelli'yi gönder x bir ismi getir, onuda gönder, ama oyuncular kalsın, oyuncuların kral, teknik adamlar soytarı öyle mi.

    lucescu çok mu iyidi ? saç baş yoldurmadı mı, 2 kasım 2001'deki bursa deplasmanında 5 tane gol ile yenilmedik mi, yani önemli olan ne ? 3 ay önce gelen bir teknik adamı yollamak mı, fatih terim nasıl fatih terim oldu. faruk süren arkasında durmasaydı, fatih terim olamazdı.

    insanlara destek çıkın, kalitesiz bir isim olmasaydı galatasaray'a getirmezlerdi.
  • 1532
    sayesinde galatasaray taraftarı ve türk futbol izleyicisinden yine nefret ettim.

    futboldan zerre anlamayan, isimlerin arkasından koşan, tabelaya aşık ne kadar insan varsa prandelli'ye sövüyor. ulan adamın sahaya sürdüğü oyuncu koşmaktan, pas vermekten acizse bu adam ne yapsın? futbolcusuna piç diyen fatih terim'in yöntemleri yerine daha insancıl, daha sakin bir adam diye kuyusu kazılan bu insan evladı ne yapsın? fatih terim döneminde deli gibi oynayan emre çolak'ın maçta instagram'dan kız takip ettiğini bile görmüşken hala daha prandelli diyene de hiçbir şey diyemiyorum. sizin gibilere fatih terim bile fazla, size o dalga geçtiğiniz yılmaz vural bile fazla. vizyon diye dalga geçerken "prandelli'yi nereden buldular ya?" diyen futbol cahili yorumcular tam sizin vizyonunuzu yansıtıyor oysa, ciddiyim. her 5 senede bir fatih terim'in milli takıma, mustafa denizli'nin büyüklerden birine gitmesi tam size layık, oh mis gibi vizyon işte.
    ama bu salak ingilizler gibi 10 sene, 20 sene aynı hocayla falan çalışmak tam enayilik. ver abi ferguson'u, dolaşsın bi iskoçya milli takımı bi manchester.

    bu entry de ya silinir ya ofsayt yağmuruna tutulur. neyse en azından sahadaki bi selçuk inan kadar silinmesi ya da burak yılmaz kadar ofsayta düşmesi mümkün değil.
  • 1533
    şu adamı savunurken "oyuncular kötü" diyenlere hayret ediyorum. ulan selçuk kötüyse ki kötü evet, oynatmasın arkadaş, bizim de sorunumuz bu zaten. bir hafta en azından kessin takımdan, mantıklı kararlar versin. yerine oynayacak adam da emre çolak ya da hamit altıntop biliyoruz, onlar da uzun vadede yeterli olmayan adamlar, lakin bu bir arayıştır, umuttur. selçuk'u şu halde görüp oynatıyor adam, sonra "selçuk kötü, hocanın ne suçu var" diyorlar, şaka gibi. bu arada sahada selçuk'un karşısında da sedat agcaylar, hürriyet güçerler oynuyor, prandelli'nin meslektaşları çok iyi ve kaliteli oyunculara sahip yani, tek yetenekli kadro sıkıntısı çeken hoca kendisi bu ligde(!)

    içinde bulunduğumuz futbol ortamını eleştirirken şu adamları savunacağız diye taklalar atmayın. ortada 1 tane yanlış olmak zorunda değil, biz ne kadar yanlışsak, rijkaard da, hiddink de, prandelli de o kadar yanlış, kabul etmek zor değil bunu. burada kimse "prandelli gidince uçacağız, her şey düzelecek" demediği halde, kendi telinizden çalıp oynuyorsunuz.
  • 1534
    kafasına sıkan teknik adam. kafasına sıkmaya devam edecek. çünkü geçen haftalar, oynanan maçlar onu gösteriyor. neden sabır edilmemesi, gönderilmesi gerektiği de bu yüzden.

    mancini kendi bacağına sıkmıştı mesela. ligi bıraktı. türkiye kupasını aldı. şampiyonlar liginde çok zor bir gruptan çıktı. kafası yerinde kaldı yani. o da yerinde kalan kafasını kullandı ve gitti. bacağına sıkmasa ligi de alacaktı.

    şimdi sizin aklınızdaki soru şu; peki bu iki teknik adam neden kendine ateş ediyor ? fok balıkları neden köpek balıkları tarafından yeniyor ?

    yazar kankiler. okur panpalar. haklısınız. tek suçlu olan prandelli değil. sahada dolaşan zibidilerin de suçu var. başrol onların zaten. peki bu oyunculara bu rolleri ben mi veriyorum ? ben mi diyorum abi selçuk'u oynat, ben mi diyorum burak'ı oynat. ben mi veriyorum veysel'e formayı.

    oynatma abim oynatma. ''ben delikanlıyım, ben buraya başarı için geldim, ben takım kuracağım bana sabredin.'' demek kolay. kes kardeşim oynamayan adamları o zaman. biri sana ihanet ediyorsa oynatma. allah allah. ne kadar basit ya. ''abi futbolcu oynamıyor.'' halı sahada mıyız ? teknik adamı neden diktik oraya o zaman amk.

    abi kendinizi bu adamın yerine koyun. 4-5 oyuncun var salak salak dolanıyor. senenin başından beri dolanıyor. bir boka yaradıkları yok sahada. ama sen ısrarla oynatıyorsun. böyle bir şey yapar mısın ? yapmazsın herhalde amk. alırsın kenara oyuncunu yerine yenilerini denersin. bende derim ki, ''abi adama helal olsun. çekti oynamayanları kulübeye. kendine takım kurmaya çalışıyor. bu adam takımını kurarsa başarılı olur.'' ama yok böyle bir durum. neden prandelli'ye dayanayım ki o zaman. takım makım kurmayacak ki. her maç aynı boku yiyecek takım 5. 6. sırada ligi bitirecek. sonra beyimiz dönecek evine yurduna. ee abi ?

    yahu ben kalli görmek istiyorum. bir derbi maçı öncesi 9 ve 10 numaralı oyuncusunu kadro dışı bırakmasını istiyorum. ulan şu selçuk ile burak kadro dışı kalsın bir allah'ın kulu sesini çıkarmayacak. ama beyimiz yapmıyor, yapamıyor. yağ yoksa bal da yok amk. sikerler o işi. sen bunu yapamayacaksan neden para veriyoruz sana.

    yukarıda anlatılanların hiç biri taktik, dizilim ve oyun anlayışı ile ilgili değildir. tamamen oyuncu seçimiyle ilgilidir. adı geçen şahsiyet ise daha kendi takımından oyuncu seçememektedir ve ne hikmet ise biz buna dayanmak zorundaymışız. çünkü taraftar çok rerererörörö.
  • 1535
    kendisini savunurken hala "futbolcuların hiç mi suçu yok" tezini savunan futbol cahillerini görmek ne acı. :(

    biz zaten prandelli bu haltı tek başına yedi demiyoruz. arkadaş selçuk'u haftalardır oynatma diyoruz. veysel'i oynatma. kanatlar bomboş. üçlü orta saha bir halt değil. biz barselona değiliz. ileride etkili forvetin zaten yok. hadi o anlamadı, bu renklere gönül vermiş adamlar nasıl anlamaz, ne acı...
  • 1536
    derhal revizyona gitmesi gerekiyor. her maç dört yenir mi arkadaş. bir kere veysel ve dzemaili direkt imha. sağ bek hamit, önünde bruma. sol iç emre çolak, sağ iç eboue (ulan nasıl çıkartmazsınız adamın lisansını sanki elimizde dani alves var, neyse). burak artık kulübeye, umut sahaya. pandev ileriye takviye amaçlı kulübede, sezon sonuna kadar katlanacaz ona da.

    muslera, chedjou, melo, sneijder, bruma mutlak 11 başlayacak. ulan bir de orta saha oynamışsın be cesare, bu nasıl orta saha yönetimi. topu kapan stoperle burun buruna. olmaz böyle prandelli, çok gitmez böyle. bir iki mağlubiyet daha kaldırmaz bu taraftar.
  • 1539
    evet canım futbolcuların hiç suçu yok. sen haftalardır inatla oynamayan andavalları inatla ilk 11 e sokup, oynayan adama forma vermez şevkini kırarsan o adamı da ruhsuzlaştırırsın. ulan veysel'in bir halta yaramadığını görmek bu kadar mı zor, ya da burak ve selçuk isimli şahıslara inatla şans vermenin amacı ne ? ee ozaman sen neden teknik direktör oldun biz sana neden para veriyoruz? ben de yaparım o kadarını, hatta bakılırsa daha da iyisini yaparım. ulan hamit kendini toparlamışken, bruma formdayken, umut mevcut durumda burak tan daha iyiyken.. neyse uzun lafın kısası sinyor, başta umutlandık da sen de fos çıktın.
    (bkz: bizimle değılsın)
  • 1540
    kısa sürede hoca harcatmam genelde. ama prandelli ilerisi için hiç ışık vermiyor. bunu saha kenarındaki hareketlerinden ve gözlerinden okuyabiliyorsunuz.
    kimya uyuşmadığı bir gerçek. galatasaray'ın büyüklüğünü kavrayamamış bir hoca öncelikle. oyuncular üzerinde bir otoritesi de yok gibi duruyor.
    kendisiyle en kısa sürede el sıkışıp yerine başarıya aç, genç bir teknik adam getirmeliyiz.
    aynı döngüler içinde gidip gelmekten de sıkıldım. lucescu-denizli-yılmaz vural falan demesin kimse. eğer sabır göstereceksek genç bir hocaya bu sabrı göstermeliyiz.
    şu bir gerçek ki, bu kadro kalitesi biraz gaz ile sene sonuna dek şampiyonluk kovalar. tek sorun oyuncuların güveninin geri kazanılması.
    gönlümden geçen isim yok. ama galatasaray'ın emeklilik günlerini yaşayan insanların oyuncağı olmasını istemiyorum artık.
  • 1541
    kendisi hakkındaki ilk sert yorumum olacak.

    öncelikle belirteyim galatasaray yönetimi prandelli'yi takımın başında tutarsa taktirimi kazanır. ancak gönderirse de hak veririm. çünkü ortaya koyduğu performans ve söylemleri ile dordmund başında olsa orada da kovulurdu. bak klopp topun ağzında dordmund'da. hani 6 muhteşem seneyi 6 maç için silecek değiliz diye taraftarın pankart açtığı klopp.

    dahası galatasaray dordmund değil bayern münih.

    bir defa prandelli artık türkiye'de başarı için yapması gerekeni idrak etmeli. bak halilhodzic idrak etti. takım içerisinde hiç bir şey oynamadan milyon eu'ları alan şımarık türk futbolcusunu efendilikle adam edemezsin. adam çalışmıyorsa, koşmuyorsa halilhodzic gibi mesajı verip taraftarın önüne atmakla tehdit etmelisin gerekirse. hatta baktın olmuyor bunu yapmalısın. çünkü o zaman teknik direktör gitse bile bir daha sokakta yürüyemeyeceğini bilir oyuncu. bunu bilirse türkiye'den siktirolup gitmeden yapacağı bir basın toplantısıyla futbolculuk kariyerini bitirebileceğini de bilir, ona göre ayağını denk alır. bizim insanımızda stockholm sendromu default özelliktir. şöyle sağlam sikmezsen senin için kılını kıpırdatmaz. siktinmi de kulun kölen olur. neyse o bir tarzdır. ancak her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır ve prandelli de artık o yoğurt yiyişi göstermeli.

    sonra takımın eksiklerini görmeli. abdullah avcı bile melo'nun sağı ve solu çok boş diyor. niye? beklerin çok yetersiz olduğu ortada. orta sahada melo'dan başka defans yapan olmadığı da ortada. elinde çok seçenek var prandelli'nin. çünkü kim ne derse desin galatasaray kadrosu hiç fena değil.

    orta sahan koşmadı mı? tonla alternatifin var. elinde milli takımında ön libero oynayan bir chedjou bulunuyor mesela. kur defans ikilini semih, hakan, koray üçlüsü arasından. koy chedjou'yu ön liberoya sür melo'yu selçuk inan'ın yerine orta sahaya. bak bakalım arkadan bomboş koşu yapabiliyor mu elin adamı. bak bakalım dinamik oluyor mu orta sahan olmuyor mu. galatasaray defansının bu gün gösterdiği performansı pekala telles, koray, hakan ve semih dörtlüsü gösterir bence. teknik direktörün görevi alternatif yaratmaktır. 13/14 sezonunda mancini semih kaya'yı sağ beke koydu, gayet de oldu orada semih. çok şey denenebilir. elinde daha hamit var, emre çolak var. emre çolak sol açıkta gayet başarılıydı fatih terim'in ilk sezonunda. en azından devamlı bir pas alternatifiydi, en azından ayağına gelen topu tutup takımı atağa çıkarabiliyordu, en azından bekini tek başına bırakmıyordu rakip oyuncuyla. ve en azından üretken adam zaman zaman saçmalasa da.

    kaç maçtır sneijder'i solda oynatmaya çalışıyor. belli ki bu iş arkasında tarık çamdal varken olmayacak. dahası bu orta saha ile olmayacak. çünkü sol koridor otobana dönüyor sneijder oradayken. ne sneijder destek verebiliyor bekine, ne de orta sahan. zaten bekin de bek değil. ben müsade ederse kendisine bir kadro kurayım. sevmiyorum ama kurayım.

    -------------- umut
    --- emre - sneijder - olcan
    ------ chedjou - melo
    telles - koray - hakan - semih
    ----------- muslera

    başarıyı getirir demiyorum. ama selçuk inan'ın aklını başına getirir. melo, chedjou ikilisinden birini kulübeye sokar hamit'i oynatırsın, bruma'yı kendine getirir. alternatiftir özetle. eldekinden kötü oynamaz.

    teknik direktörde istikrardan yanayım.
    futbolcuların bir hocayı yememesinden yanayım.
    fakat kötü gidişe dur diyebilecek winner bir hoca istiyorum. dordmund maçından sonra çıkıp zaten hedefimiz 4. yıldız demekle olmaz bu iş.
    prandelli takımın başında kalabilir ama kendisinden gidişi değiştirmek için çaba görmek istiyorum. adam herşeyi yaptı ama kadro bu diyebilmek istiyorum olmuyorsa.
    orta sahada rakibe müdahale etmiyor diye selçuk inan'ı eleştirirken, takıma müdahale etmeyen prandelli'yi malesef görmezden gelemem. bana göre galatasaray yönetimi kendisiyle devam etmeye karar verirse bir adım atmak zorunda. çünkü bu gidiş en istikrar yanlısı yönetimi bile fikrinden geri döndürecektir.
  • 1542
    galatasaray tarihinde benim hayatım boyunca hep iyi teknik direktörler çalışmıştır. bazen iyi teknik adamlar kötü performans göstermiş olabilirler ama prandelli denen adam net kötü teknik adam. bakın net kötü. iyi olup da kötü performans göstermemiştir. skibbe bile iyi teknik adamdır ama sonradan kötü performans göstermiştir. benim hayatım boyunca gelen hocaların hep bir planı olmuştur. severiz sevmeyiz hep bir kimlik oluşturmuşlardır. baktığın zaman takım şu futbolu oynamaya çalışıyor diyorduk. bazen başarılı bazen başarısız olduk. rijkaard geldiğinde 500 metre öteden belliydi bizim oyun planımız. pas futbolu, tek toplar ve alan daraltma. bazen çok güzel işledi. maçlarda 600 küsür pas sayılarına ulaşıyorduk. feldkamp desen o bir efsane zaten. agresif bir futbol. luce desen temkinli futbol. skibbe diyorsun önde futbol oynama, göze güzel gelen futbol. fatih terim'i demeye gerek yok. gerets diyorsun allah ne verdiyse hücum diyorsun. mancini diyorsun dengeli oynatmaya çalışıyordu.

    gelelim prandelli'ye prandelli diyorsun anlatacak tek bir kelime, tanımlayacak tek bir söz bulamıyorsun. çünkü adamın futbol planı yok. oturtmaya çalıştığı sistem yok. ligi düşünüyorum diyor bi bakıyorsun bruma kenarda oturuyor. yine üçlü orta saha, ileride burak tek başına. buna rağmen takım en ufak bir reaksiyon göstermediği gibi 4 yiyip eve dönüyor.

    bu adamdan bir şey olmayacağını anlamak için alim olmaya müneccim olmaya gerek yok. 30 yaşındayım ve kendimi bildim bileli futbol izlerim. haliyle baya bir tecrübe sahibi olduk. kimin iş yapacağını kimin iş yapamayacağını az buçuk anlıyoruz.
    prandelli hakkında ilk yazımı ağustos ayında yazmışım. zaten daha öncesinde tanımıyordum. ağustos ayında bir futbol planının olmadığını yazmışım ve o gün bugündür bir planı olmadı.

    ligdeki ilk 3 maçta böyle oynarsak istifa sesleri yükselir yazmışım yükseldi.

    (bkz: cesare prandelli/@tehlikeli yerden tac atisi)

    geldiğinden beri seviye atlayan futbolcu olmadığı gibi istikrar yakalayan futbolcumuz bile yok. standartını koruyan futbolcumuz yok. hepsi dibe battı. kimini oynatmayarak kimini yerinde oynatmayarak, kimini desteksiz oynatarak kimini ise bir oynatıp bir oynatmayarak dibe batırdı.

    şimdi soruyorum size. galatasaray'ı düşünen taraftar agresif olmalı mıyızı? daha yüksek sesle istifa diye bağırmalı mıyız?
  • 1545
    kendisinin başarısızlığının tamamı takıma yüklenilmeye çalışılıyor. oynattığı takım koşmuyormuş, oynamıyormuş. eğer oynamıyorsa alırsın kenara yanında oturtursun, oynamayan adamı ne diye ilk 11'de sürüyorsun. oynayacak adamı yanına oturtuyor, oynamayacak olan sahada sonra da basın toplantısı yapmıyor takıma küsüyor. sen desene şuna konuşacak birşeyim yok, bana istifa edecek misiniz sorusunu soracaksınız diye korkuyorum.

    selçuk koşmuyormuş, burak oynamıyormuş bilmem ne bik bik... oynatma amk başına silah dayayan varsa söyle, biz sahip çıkmayız silah çekene.
  • 1549
    kendisi ile ilgili şöyle bir argüman var peksekmesek arkadaşımız yazmış #1584574 nl girisinde;

    "adamın sahaya sürdüğü oyuncu koşmaktan, pas vermekten acizse bu adam ne yapsın?"

    e kessin.
    bak çok basit.
    kesiyor mu? hayır.
    bakıyorum, aynı dizilişle aynı "dokunulmazlar" sahada.
    hocası değil mi arkadaşım bu adam bu takımın?
    ben mi koşturacağım bu adamları?
    ben mi haketmeyeni keseceğim?
    sahada ruh gördükte yine de atar mı yaptık?
    formayı haketmeyenleri kesti de "neden kesti?" mi dedik?
    ışık veriyordu da arkasında mı durmadık?
    geçin bu her hocayı "istikrar" iddiasıyla savunma romantikliğini.
    o bayıldığınız ingilizler, sir ferguson'un emekli olurken yerine önerdiği adamın götüne tekmeyi vurdular bir sezon sonra.
    demek ki neymiş?
    olmayınca olmuyormuş.
    demek ki neymiş?
    müstehak olduğumuz terim, denizli falan değilmiş.

    oyuncuların hiç mi kabahati yok?
    var tabi. prandelli'ye yakın hatta kabahatleri.
    o yüzden katlanıyor zaten "mister"in naneleri.
    kendi taktiksel yetersizliği yetmiyormuş gibi bir de bunların sahada kalmalarını sağlıyor. kendi sürüyor bu adamları.
    ha, kendi sürmüyorsa zaten tartışılacak bir şey yok.

    adam kumdan kale, siz estergon muamelesi yapıyorsunuz.
    esas sizlere 8-0, 10-0'lar müstehak.
    iş oralara gelmeden anlayamayacaksınız belli çünkü.
  • 1550
    hedefini ne zaman türkiye kupasına düşüreceğini merak ettiğim italyan taktisyen*.

    başlarda ben de kabahat oyuncularda derdim; ama her maç burak'ı, selçuk'u, veysel'i görmekten gına geldi. pandev ligde yok, cl'de ilk 11. fm'de yapardık biz bunları yabancı sınırına takılınca.

    bir de fm demişken, takımın maç dizilişini sağ ve sol kanatlarda birbirine paralel iki hat üzerinde 5'er oyuncu tutup kaleye de sneijder'i geçirse takım en fazla bu kadar kötü oynardı herhalde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın