1
hürriyet'te kendisiyle yapılan bir röportaj yayımlanmış...
--- alıntı ---
10 yıl önce galatasaray genç takımlarında psikolojik danışmanlık görevine başladığında türkiye’de bir ilkti ceren tokdemir. hele bir kadın olarak bu erkek dünyasında sorunlara çözüm araması yadırganmıştı. ama o yılmadı, kendine önemli bir yer edindi. tokdemir, türk futbolundaki gerginliğe çare olarak düzenli psikoloji eğitimini öneriyor, yatıştırıcı lider ihtiyacının önemini anlatıyor.
...
10 yıldır spor psikoloğu olarak futbolun içindesiniz. bu sürede böyle yatıştırıcı rol üstlenen kimseyle karşılaştınız mı?
- isim vermeyeyim, böyle kişiler vardı tabii ki. ama bir noktadan sonra ortam onları reddediyor. mesela eski galatasaray başkanı özhan canaydın rakibinin galibiyetini alkışladı diye sonradan ne kadar eleştirildi. onu bile değişmeye zorladılar. taraftar da baskın yani konuşan lider seviyor. “siz de bağırın, siz de konuşun, tepkiniz gösterin” diye bastırıyor. padişahlar gibi asan kesen lider istiyorlar.
galatasaray kulübü’nde 10 yıldır psikoloji eğitimi veriyorsunuz. ilk dönemden bu yana eğitimin içeriği değişti mi?
- türkiye’de bu işi tam zamanlı yapan ilk kişiyim. dünyada bile futbol kulübü bünyesinde tam zamanlı psikolog örneği pek yok. yurtdışına da takımla gittiğimde çok övgü alıyorum. bir psikolog ne yapıyorsa aynısını yapıyorum. genç futbolcularla çalıştığım için onların ergenlik, aile okul sorunlarıyla ilgileniyorum. psikolojik dosyalarını hazırlıyorum.
ilk başladığınız kuşakla bugünkü arasında fark görüyor musunuz?
- kişisel değişiklik yok ama şu var: futbol her geçen gün daha çok bir meslek haline geliyor. oyuncuların omzuna genç yaşta bile daha fazla yük biniyor, üzerlerinde baskı oluyor. 12 yaşındaki çocuk bile bunu meslek olarak görüyor. eskiden daha büyük yaşlara kadar eğlenirlerdi, futbolu zevk için oynarlardı. artık küçük yaştan itibaren profesyonel kaygılar var.
sezon içinde nasıl bir çalışma planınız var?
- altyapıdaki her çocukla ilgili bir psikolojik dosya hazırlarız. her çocuğun gelişimini bu dosyaya göre takip ederiz. a takıma çıktığı zaman özelliklerini antrenöre saymak isterim. sezon içinde her futbolcuyla en az birkaç kez yüz yüze görüşme yapıyorum. birkaç görüşmeden sonra oyuncunun güvenini de kazanıyorsunuz. konuştuklarımızın hep aramızda kalacağını anlayınca da yavaş yavaş açılıyorlar. bir de futbol bilmeyeni reddediyorlar. futbol bilginizi sınıyorlar. yabancı liglerden oyuncuları ve takımları bile soruyorlar.
...
yeni sezonda yeni bir antrenman yöntemi deneyeceğiz. genç takım antrenmanlarında kenardaki hoparlörlerden bir saat boyunca çok yüksek sesli tezahürat sesi vereceğiz. bunu beş - altı kez yaptıktan sonra futbolcuların hiçbir maçta yüksek tezahürattan etkilenmeyeceğini düşünüyorum.
--- alıntı ---
http://www.hurriyet.com.tr/cumartesi/20630291.asp
--- alıntı ---
10 yıl önce galatasaray genç takımlarında psikolojik danışmanlık görevine başladığında türkiye’de bir ilkti ceren tokdemir. hele bir kadın olarak bu erkek dünyasında sorunlara çözüm araması yadırganmıştı. ama o yılmadı, kendine önemli bir yer edindi. tokdemir, türk futbolundaki gerginliğe çare olarak düzenli psikoloji eğitimini öneriyor, yatıştırıcı lider ihtiyacının önemini anlatıyor.
...
10 yıldır spor psikoloğu olarak futbolun içindesiniz. bu sürede böyle yatıştırıcı rol üstlenen kimseyle karşılaştınız mı?
- isim vermeyeyim, böyle kişiler vardı tabii ki. ama bir noktadan sonra ortam onları reddediyor. mesela eski galatasaray başkanı özhan canaydın rakibinin galibiyetini alkışladı diye sonradan ne kadar eleştirildi. onu bile değişmeye zorladılar. taraftar da baskın yani konuşan lider seviyor. “siz de bağırın, siz de konuşun, tepkiniz gösterin” diye bastırıyor. padişahlar gibi asan kesen lider istiyorlar.
galatasaray kulübü’nde 10 yıldır psikoloji eğitimi veriyorsunuz. ilk dönemden bu yana eğitimin içeriği değişti mi?
- türkiye’de bu işi tam zamanlı yapan ilk kişiyim. dünyada bile futbol kulübü bünyesinde tam zamanlı psikolog örneği pek yok. yurtdışına da takımla gittiğimde çok övgü alıyorum. bir psikolog ne yapıyorsa aynısını yapıyorum. genç futbolcularla çalıştığım için onların ergenlik, aile okul sorunlarıyla ilgileniyorum. psikolojik dosyalarını hazırlıyorum.
ilk başladığınız kuşakla bugünkü arasında fark görüyor musunuz?
- kişisel değişiklik yok ama şu var: futbol her geçen gün daha çok bir meslek haline geliyor. oyuncuların omzuna genç yaşta bile daha fazla yük biniyor, üzerlerinde baskı oluyor. 12 yaşındaki çocuk bile bunu meslek olarak görüyor. eskiden daha büyük yaşlara kadar eğlenirlerdi, futbolu zevk için oynarlardı. artık küçük yaştan itibaren profesyonel kaygılar var.
sezon içinde nasıl bir çalışma planınız var?
- altyapıdaki her çocukla ilgili bir psikolojik dosya hazırlarız. her çocuğun gelişimini bu dosyaya göre takip ederiz. a takıma çıktığı zaman özelliklerini antrenöre saymak isterim. sezon içinde her futbolcuyla en az birkaç kez yüz yüze görüşme yapıyorum. birkaç görüşmeden sonra oyuncunun güvenini de kazanıyorsunuz. konuştuklarımızın hep aramızda kalacağını anlayınca da yavaş yavaş açılıyorlar. bir de futbol bilmeyeni reddediyorlar. futbol bilginizi sınıyorlar. yabancı liglerden oyuncuları ve takımları bile soruyorlar.
...
yeni sezonda yeni bir antrenman yöntemi deneyeceğiz. genç takım antrenmanlarında kenardaki hoparlörlerden bir saat boyunca çok yüksek sesli tezahürat sesi vereceğiz. bunu beş - altı kez yaptıktan sonra futbolcuların hiçbir maçta yüksek tezahürattan etkilenmeyeceğini düşünüyorum.
--- alıntı ---
http://www.hurriyet.com.tr/cumartesi/20630291.asp