276
kendisinin attığı tweet'i atan başka bir kesimden biri olmuş olsa, kendisini anlamaya çalışmamız gerektiğini söyleyenlerin bir çoğu şu an ana avrat küfür edip olayı müslümanlığa dayandırarak kişisel nefretine kılıf uyduruyor olacaktı.
ben de kendisine katılanlardanım. bir taraf seçmek zorunda değiliz elbet. kimi kısmen katılır kimi hiç katılmaz. olaya şöyle bakalım, hanginiz annenizin çalışmış, size vakit ayıramamış olmasını isterdiniz? annesini seven hiç kimse. annenizi mi daha çok seversiniz, babanızı mı? anne cevabı her zaman ağırlıktadır. bunun sebebi anne ile büyümüş olmamızdan. bunun sebebi babayı her zaman daha az görüp mesafeli davranmak zorunda kalmış olmamızdan. genelleme yapıyorum bakın, tek tek herkes için geçerli olmayabilir. genel olarak durum bu. babayı zaten adam akıllı göremeyen çocuk anneyi de görmediğinde aile kavramından uzak bir şekilde büyüyor. aileye ihtiyaç duymuyor. ileride aile kurmaya da pek hevesli olmuyor. bir ihtiyaç olarak görmüyor. böyle bir durumda insanlar neden evlenir ki?
kariyer kısmına gelecek olursak orada da haklı. kişisel tatmin için kariyer yapabilir. yapsın. kimse yapmasın demiyor. kadın çalışsın, müdür olsun, patron olsun, bakan olsun. olsun yani. o kadar okumuş emek vermiş, boşuna mı? ama arada 2 tane de çocuk doğurur, atarım bir kenara kariyerime odaklanmaya devam ederim düşüncesi pek sağlıklı değil. öyle kariyer olmaz olsun. önce kariyer değil, evlat gelir. sonra kariyer. önceliği kariyer verenlere verirken çocuk yapıp ihmal edenler hakkında güzel bir yorum yapmış cem davran. kendisi beni şaşırttı.
277
başlığı altında boş muhabbet dönen profesyonel oyuncu.
278
herkes tutturmuş bir söylemek istedikleri doğru da üslup yanlış geyiği. güzel kardeşlerim, sevgili dostlar hayatta üslup, anlatım biçimi her şeydir kimse kusura bakmasın. ben beğenmediğim bir entry'nin altına " ulan bu ne biçim entry adam gibi yaz bunu bak alırlar aklını ne zamandır bir triplerdesin zaten " yazarsam bu aslında anlatmaya çalıştığım o yazılan entry'i beğenmediğim olsa bile yanlıştır ve savunulamaz. demek ki neymiş. üsluba dikkat edecekmişiz. hele ki yazarken. canlı yayında değilsin bir şeyde değilsin bir zahmet tweetle tuşuna basmadan bir okuyuver ne kaybedersin değil mi? hee kendisinin galatasaraylı olması umurumda değildir onu da söyleyeyim rasim ozan kütahyalı da galatasaraylı mesela. bu çıkış bence bilinçli yapılmış bir çıkış. yanılıyor olabilirim ama hiç sanmıyorum açıkçası. böyle tepkiler geleceğini adı gibi biliyordu bence. neyse ne diyelim. kariyer önemli. son olarak bunu diyenler evli değildir, bunu diyenler çocuk sahibi değildir bunu diyenler bilmem nedir diye mantıksız genellemelere girenlere iki çift lafım var. bir yetimhanede bir çocuk dövülüyorsa, işkence görüyorsa, tecavüze uğruyorsa senin buna üzülüp bununla ilgili değerlendirme yaparken çocuğun olmasına, yetimhanede büyümene, ya da işkence görmene gerek yoktur arkadaşım. toplumsal bilinç diye bir şey vardır ve bunun aksi düşünceler veya yaptırımlar dünyanın her yerinde bu veya bundan daha ağır şekilde eleştirilir, tepki görür emin ol. sağlıcakla kalın.
280
türk insanı anlaşma özürlüdür çünkü anlama ve anlatma özürlüdür. "çocuğu anne büyütür. bırakın şu kariyer de yaparım triplerini" bu söylediği ile ilgili yaratılan gergin ortam da bunun sonucu.
281
geçtiğimiz gün atılan twit dolayısıyla haklı bir lince uğrayan galatasaraylı ünlü.
yazdıklarını evirip çevirmeye hiç gerek yok. madem başka bişey demek istiyor o zaman başka bişey demek istediği şekilde yazsaydı. yazdığı cinsiyetçiliktir. kadını hayvandan yukarı insandan aşağı gören, sadece üreme özelliği kullanmasını isteyen, erkekten aşağı gören zihniyetin ürünüdür.
ben kendisini cumhuriyetçi bilir, twitter'da da takip ederdim ki kendi entellektüel birikimi ile çok ince laf sokuşlarına da şahit oldum ancak önce bırakın bu tripleri yazıp sonra çevir kazı yanmasın hesabı yok elinde telefon dadı bilmem ne diyip lafı kıvırmasına gerek yok. trt dizileri arkadaşta kafa yapmış, aklını da oradaki gericiler karıştırmış belli ki.
282
kendisinin yanlış anlaşılma sebebi, bu ülkede yanlış anlayanların anladığını, ciddi anlamda söyleyen çok fazla insan olmasıdır.
çocuk yetiştirmek başlı başına bir iş değil midir ?
283
önce belirtmeliyim ki '' çocuk da yaparım kariyer de'' bir reklam sloganı ile yerleşmiştir bu topluma. gerçekçi olalım bu memlekette ne kariyerinden bahsediyoruz. kaçımız gerçekten kariyer yapıyor. kariyeri esnaflardan çevre edinmekle karıştırmayalım. cem davran gibi bir adamın duruşu az çok belli yıllardır. bence bizim toplumumuzda olan lafı istediği gibi anlama ya da hemen tartışma açma hastalığı işi bu boyutlara getirdi. çünkü bunları tartışmak işin biraz sabah kuşağındaki magazin programları çerçevesine kaçıyor.bence tek eksik yanı erkekleri de işin içine katmaması. bu söze tepki gösterenlerden kaçı tam anlamıyla gerçekten ayrımcılık yapmıyor ? her konuda ayrımcılığa düşmüş bir toplumda bir söz dizisi hemen magazin gündemi oluşturma çabasıyla büyütülüyor. ben gerçekten merak ediyorum kaçımızın güzel anneleri bizi bırakıp kariyer yaptı ? bence bu söz magazin çevresine söylenmiş bir sözdür. gündemde siyasetçiler tarafından söylenen, üzerinde durulup tartışılması gereken sözler varken bunları yargılamak boş iştir. kadını aşağılayan bir tarafını da göremiyorum ben bu söylemin. sadece ezberlenmiş ve temeli olmayan bu reklam sloganının altında yatan boşluğu ortaya koyuyor. çünkü bu tarz sözler ezberdir ağızdan çıkar ,düşünme planlama sürecinden geçmez genelde. ''şerefli üçüncülük'' gibi bir kalıplaşma sözdür, altı boştur ne yazık ki ve işine geldiğinde kullanılır. kadınların kendini savunma mekanizmasıdır bu söz ne yazık ki. çünkü gerçekten çocuğuna vakit ayırmayıp sadece kendi geleceğini düşünen kadın yada erkek aslında anne ve babalık değil geçici bakıcılık rolü üstlenmiş oluyor. eğer çocuk yapıyorsan gelişiminde büyümesinde şekilenmesinde rol oynaman lazım. yoksa bakıcılara '' melahat annem '' sıfatı takılmak zorunda kalınıyor. kadın her zaman çocuğun gelişiminde ilk sırada rol üstlenmelidir. ve gerçekci olmakta tekrar fayda var işyerinden evi arayıp bakıcıya çocuğum napıyor, yemeklerini yedi mi ? gibi sorularla annelik olmuyor. türk toplumunda yerleşmiş bir aile, ebeveyn düzeni vardır. çoğumuzun yetiştiği gibi. cem davran ise sadece bundan bahsetmiştir. linç etmeye gerek yok. cinsiyetçilikle suçlamaya da gerek yok. toplumun bu eleştirici yanlarını keşke siyaset alanında görseydik de bu zamanlara gelmeseydik. bu söylemi eleştirenler çünkü herhangi bir milliyetçilik olayında '' anadolu kadını '' diye ortalara çıkacaktır. anadolu kadının da bugüne kadar hem çocuk hem de kariyer yaptığını görmedik. gerçekçi olun.
284
"bırakın şu kariyer de yaparım triplerini" ifadesinde yanlış anlayacak hiç bir şey yok. anlamı "kadının yeri evidir"'dir.
yaaaa yanlış anlamışsınız, aslında o öyle demedi, analık ne kutsal kavram şeklinde yaklaşan arkadaşlar en iyimser tabirler safdır veya satır aralarını okumayı bilmiyordur.
hoş bunun satır arası da kalmamış, adam cumhuriyet sucuğu gibi bırakmış halının üstüne, ama işte hayatında kitap okumazsan anlamazsın ne demek istediğini.
not: ha bir de ne idüğü belirsiz bir adamın ağız ishalini konuşuyorsak burada bu kadar kişi, o adam zaten istediği şeyi elde etmiş demektir. ona da bize de afferin.
285
yazdıklarında haklıdır, haksızdır geyiğine girmek istemiyorum. ama bir örnek var elimde. yakın olmayan ama uzak da sayılamayacak bir akrabamız çocuğunu bakıcıya vermek durumundaydılar, karı koca çalıştıkları için. bakıcı, her p.tesi sabah çocuğu alıp akşam getirdikten sonra çok enerjik bu ya falan "triplerine" giriyordu. ancak haftanın diğer günleri böyle bir şey söz konusu değildi.
velhasıl, bakıcı denen karaktersiz çocuk ağlamasın beni yormasın diye çocuğa sakinleştirici minvali bir ilaç veriyormuş ve evde ilacı almayan çocuğun da aktifliğinden şikayetçi oluyor.
iş hukuka taşınacak mı bilmiyorum, ben olsam donuna kadar alırım ama.
şimdi başa dönelim, cem davran bu yönden bahsediyor ise haklı. ha ama "hamile kadının sokakta ne işi var?" gerzekliğindeki geri ve iğrenç bir kafayla olaya bakıyorsa hem haksız, hem de sıkıntı büyük.
286
bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki anne sevgisinden ve ilgisinden mahrum büyümüş çocuklarda hayat boyu süren bazı handikaplar gelişir. ancak kadın'ın yaşamdan sırf çocuk için tecrit edilmesi de onlarda bazı sorunlar yaratmaktadır. o zaman çözüm annenin ilk üç yılını ağırlıklı olarak çocuğuna ayıracak ve işinden de kopmayacak şekilde part-time çalışma imkanını sağlamaktır. buna yarı zamanlı çalışma deniyor ve danimarka, isveç, hollanda gibi gelişmiş ülkelerde çocuk on yaşına gelinceye kadar uygulanıyor.
demek ki neymiş, anne çocuğuyla ilgilenmeli ama çalışma dünyasından da kopmamalıymış. cem davran ile ilgili yazdıklarınızı şimdi yeniden düşünün ve kararınızı verin. bence attığı tweet öyle aşırı cinsiyetçi değil ama eksik. fazla düşünülmeden bir anlık öfke kırıntısıyla atılmış tweet'e benziyor. hepimiz için sağlık olsun.
287
burada insani şekilde yorumlarken terbiyesizleşip seviyesizleşen sözlük yazarı arkadaşlarımızı da görüyoruz. insanları saflıkla suçlayan basit sığ insanlar, ayrımcılık olarak yorumladığı olayın ardından fikirlerini düzgün ve saygılı biçimde ortaya koyan insanlara düşünce faşistliği yapıyor.
not: ha bir de ne idüğü belirsiz yazarın ağız ishali yaparak bu sözlükte yazarlara ''hayatında hiç kitap okumazsan anlamazsın ne demek istediğini'' söyleminde bulunarak ayrımcılığın, boş egoların, kimin ne olduğu bilmeden kendini gereksiz yere yükseklerde görme bilinçaltı ezikliğini de görmüş olduk.
288
ya tamam ne demişse demiş demek istediğim adam. galatasaray sözlük burası cem davranı konuşacak halimiz yok.
289
sol frame de adinin yanindaki sayiyi gorunce kendisini transfer ettik sandim.
insanlarin dusuncesine saygi duyun. bu kadar tartisacak kadar uzatmayin lutfen.
290
kendisini rahmetli annemle tanıştırmak isterdim.
biz ağabeyimle daha iyi okullarda okuyalım diye iki işte birden çalışırdı. eve gelir yemek hazırlardı. çamaşır yıkardı. temizlik yapardı.
5 yıl boyunca bakıcım vardı. hâlâ anne derim. hatta bir defasında nöbetten geldiğinde rahmetliye "benim annem evde sen git para kazan" demişim.
sonradan anlatmıştı. ne kadar üzüldüğümü anlatamam bunu anlattığında.
saf saf özür dilemiştim.
ama o çok mutluydu.
eksikliğini hissetmediğimi düşünmüş ben böyle söylediğimde.
çocuğun iyiliği için ne gerekiyorsa onu yapar anne-baba. cem bey bu ülkede kadın olmak nasıl bir şey bilmiyor belli ki. empati yeteneği yok demek ki.
kadın bağımsız olmalı, para kazanmalı, toplumda yeri olmalı, birey olmalı.
ezilmemeli asla.
ve bu ülkenin insanı, "çocuk yaptım ona bakayım, kocamın parası ikimize de yeter" diyebilecek lükse sahip değil.
çalışmak zorunda.
ama dediğim gibi, çalışmak zorunda olmasa bile çalışmalı kadın.
kadın birey olmalı, ezilmemeli, güçlü olmalı çünkü çocuğuna verebileceği en önemli şey budur.
bir çocuk annesine baktığında bir örnek görmeli, gücü görmeli, eşitliği görmeli.
ebeveynliğin en başta fedakarlık olduğunu görmeli.
kendisinin geleceği için annesinin katlandığı şeyleri anlamalı.
evet, anne sütü çok önemli.
evet evde annenin varlığı çok önemli.
ama her şeyden önemlisi, bu karakteri verebilmektir çocuğa.
cem bey, belli ki ülkedeki şarklaşma akımına kapılmış.
belli ki cem bey'e annesi-babası öğretememiş ona bunları.
kendisi gibi insanlar ne söylediklerine bir zahmet dikkat etmeliler.
291
çocuğu anne büyütür, kısmına sonuna kadar katılıyorum ama baba ile birlikte, anne şefkati mesaiden sonra verilecek bir şey değil, kariyer kısmında ki trip ise bence erkek ve kadın için geçerli.
kariyer yapacağım diye çocuğun tüm sorumluluğunu anne'ye atan erkek bu önermede anne'den daha az sorunlu değil.
verelim çocukları 1 yaşından sonra kreşlere oradan geçelim plazalara sonra 80 yaşına geldiğimizde o da bizi 5 yıldızlı sığınma evine versin, şaşırmayalım ne de olsa bizde onu ingilizce öğretilen kreşe vermiştik ve onu tüm hayatı boyunca bu sistemin istediği şekilde kodlamıştık şimdi onun bize ayıracak zamanı yok çünkü bu sefer onun yetiştirmesi gereken raporlar var.
kapitalizm lan işte, dünya değişiyormuş ne değişiyor aslında biliyormusun ? şahsi fikrim başarı algısı sapıttı insanoğlunda daha çok para kazanan daha başarılı sayılır oldu, çocuğunun büyüdüğünü görmek yerine yıl sonunda performans notunun yüksek olmasına sevinir hale geldik o nedenle konuyu sadece bir cinsiyetin kariyer manyaklığı üzerinden alıp ezmenin alemi yok, kadın veya erkek farketmez,
insanın birey olması 1 hatasında değil belki ama 3 hatasında gözünün yaşına bakılmadan kapının önüne koyulacağı sistemde kaliteli köle olması ile açıklanamaz, cinsiyetten bağımsız şekilde insanlık değişiyor sapıtıyor git gide...
gözümüz doymuyor, baban da çalışıyordu gecelere kadar ama büyük çoğunluğu yokluktan, fukaralıktan en azından haftada 2 gün boğazımızdan meyve geçebilsin diye,
sen bense daha iyi ev daha lüks araba daha iyi telefon için yardırıyoruz bahanemiz de hazır "bu devirde tek çalışanla olmuyor"
olmaz tabi insanlık standardını düşürüp maddi standartları yukarı çektikçe yetmez yetmeyecek,
şahsi fikrimdir,
yakında kadının üretime katılması tezi yetmeyecek tıpkı afrikayı sömürenlerin bunu "normal" göstermek için "siyahilerin hayvanla insan arasında bir şey" olduğu tezini savundurmak için bilim adamlarımsını toplatıp konuşturması araştırma yapması gibi çocuk işçi konusu tartışılacak bilimsel ortamlarda...
uzatmayayım, özet verecek olursam bu kafayla kendimize değil o aşağılık sisteme hizmet ediyoruz,
sonra sokakta sosyalleşemeyen çocuklar instagram'da babalarının bir odada 15 kişi soba üstüne kestane yaparken bol gülücüklü fotoğraflarını paylaşıp iç geçiriyor.
çok dertliyim bu konuda daha fazla yazmayayım, cem bey'in büyük oranda doğru şeyler söylediğini düşünüyorum yada ben böyle algılıyorum o nedenle her türlü yaftamın üzerine birde cinsiyetçi alabilirim.
292
şu güzel insanı bırakın bari ya. çok güzel galatasaraylı, çok güzel insan.
294
iyi ki varsın cem abi. iyi ki doğdun.
295
iyi ki doğdun abi nice güzel ve galatasaray'lı yaşlara. sevgiler.
296
iyi ki doğdun galatasaray'lı güzel insan.
297
iyi ki doğdun güzel insan.
298
bugün zorlu'da erkan can ile yan masamda yemek yiyolardı. hem yemek yediklerinden hem de proje konustuklarından gitmedim yanlarına abi sözlüğe müsait oldugun vakit yazması için ricada bulunamadım. :((
299
kısa süre önce youtube'a ruhsar'ın bütün bölümleri yüklenmiş. izlerken duygulandım. çocukluğum geçti önümden sanki. çok sıcak ve samimi bir diziydi. bodur müfit sanki kankamızdı. yoldaş önder bizim patronumuz gibiydi. menkıbe sultanın getirdiği kızları hangimiz kendimize yakıştırmadık? öbür tarafta windows 98 ile mi karşılaşacağız diye düşündük. bütün bu sıcak ve samimi duyguların oluşmasında başrol cem davran'ın katkıları göz ardı edilemez. mükemmel bir samimiyette oynamış.