• 251
    öğretmen bir annenin evladı olarak haklı bulduğum annem yarım gün çalışırdı ben ana okuluna gidene kadar zaman zaman annem zaman zaman babam işe götürürdü hem anneannem hemde dayım benimle ilgilenirdi ben bu yüzden şanslıydım ama bir çok çocuk bu kadar şanslı olmuyor misal annem ve babam yibo'da öğretmen iken nöbete kalıyorlardı çok üzülüyordum.
  • 254
    eğer, " keşke çalışan analarımızın çocuklarıyla daha fazla vakit geçirebildiği bir sosyal devlet düzenine sahip olsaydık" deseydi haklı olurdu. kendisi ise kadına şiddetin leblebi olduğu bir memlekette "çocuğu anne büyütür, bırakın şu kariyer de yaparım triplerini" demiştir. yanlış. hem kadına şiddet hem de insanların ahkam kesme fantezileri tavan yapmışken ülkenin sanatçısının, yani "toplum göstericisinin" dediğine bak. daha 2 gün önce ne güzel binlerce çocuğa umut olacak bir gecede sunuculuk yapmıştır. şimdi ne diyor ? bu ülkenin eylem tutarsızlığı hepimizi kanser edecek yemin ediyorum.
  • 256
    açıklamasına gerek olmadan doğru söylemiş kişi.

    ya kariyer yap ya annelik. ikisini de yapacak bir insan evladı yok. anne ve babasıyla büyümeyen çocuklar topluma girdiğinde, olmuyor. eksik kalıyor.

    moderniz ayağına bir şeyler kanıtlamaya gerek yok. kendisini de az çok tanıyoruz zâten. "kadın otursun çocuk yapsın başka işi mi var?" minvalinde bir şey söylemediği kesin.
  • 257
    söylemek istediği gayet açık. bu kadar tepki çekmesinin nedeni çocuğu olmayan ergen kafaların dünyadan haberinin olmaması. iki evlat sahibi bir baba olarak söylüyorum ki birebir anne ilgisi olarak büyüyen bir çocuk bakıcı ile büyüyen bir çocuktan çok farklıdır. gerici bir zihniyetim yoktur ancak bırakın bu entel dantel işleri. ne demek istediği açık, sağa sola çekmeyin, adam sonuna kadar haklı. kimseye ne yapacağını söyleyecek hali yok zaten de kendi fikrini beyan etmiş. katılırsın katılmazsın ama boş konuşma !!
  • 258
    uslubu bir yere bıraktığımda kısmen katıldığım tespit. belirtmek isterim ki kadın ve erkek hak ve özgürlükler bakımından eşittir. bunun aması, maması yoktur. çocuk , emzirme dönemi bittikten sonra en azından 5 yaşına kadar daha müsahit olan ebeveynle büyümek zorunda. benim için çıkar önceliği çocukta. onun güveni ve mutluluğu daha ön planda. ben bakıcıya ve kreşlere güvenmem. bu devlet ,sosyal devlet değil, sana çalışma hayatında kolaylıklar sağlamıyor. bilinen bir gerçek var, hak verilmez, alınır. sen bu hakkı almak için ne yaptın. ana sorun kadının çalışma hayatı değil, sosyal devlet olmanın gerekliliğinin yerine getirilmemesi. bu durumun bir çok bileşeni var. tartışılacak çok yönü var.
  • 259
    emekli öğretmen bir annenin oğlu olarak haklı bulmadığım söylem.

    evet çocukluğum cayır cayır sigara içilen öğretmen odalarında geçti . hatta bazen o gün dersi olmayan öğretmenlerin evlerinde sıra sıra kalırdım. bir gün fizikçinin evinde bir gün kimyacının evinde bir gün matematikçinin evinde. böylece rengarenk bir kültür havuzunda yoğruldu ve gelişti çocukluğum. akşam annem beyaz bir broadway'le gelirdi beni eve götürürdü. babam mühendisti gece yarısına kadar fabrikada çalışır eve geldiğinde kanepenin üzerinde uyuyakalırdı. annem ise akşam o yorgun haliyle benimle lego yapardı , resim yapardı filan. cumartesi -pazarları tüm gün benimle ilgilenirdi. duygusal ve fiziksel gelişimimde hiç bir aksama olmadı. ilkokula başladım annem haftada iki gün öğle aralarında okuluma gelir öğretmenimle görüşürdü.

    yani neticede annem hem kariyerini hem beni muhteşem bir şekilde idare edebildi. çocukluğumdan ve annemden hiç şikayetçi olmadım.

    cem davran utanmalıdır.

    hem kariyerini yapan hem de beni büyüten annemden özür dile eyyyyy cem davran :(
  • 263
    http://i.hizliresim.com/65YqQv.jpg

    son derece doğru bir söz söylemiş, iyi galatasaraylı abimiz. bu ülkede en nefret ettiğim şey samimiyetsizlik arkadaş . şu kadın erkek eşittir muhabbetinden yıldığım kadar hiç bir şeyden yılmadım. kadın erkek eşit falan değildir. bu demek değildir ki erkek kadından üstündür ya da tam tersi . bazı konularda kadın bazı konularda da erkek hukuken olmasa da doğası , içgüdüleri gereği daha üstündür.

    şimdi bir ünlü çıkıp açıklama yapsa, "evlenen erkek evini geçindirecek, karısına çocuğuna bakacak " kim takar bu açıklamayı , kim ya da kaç kişi itiraz eder. kusura bakmayın ama eşek gibi de bakacak. işin doğası bu çünkü. aynı şey kadının çocuğa bakmasında da geçerli. kadın çocuğu doğuruyorsa o çocuğu büyütecek, adam da maddi- manevi destekleyecek. kadın çalışma hayatına göre çocuk büyütmeyip , çocuk yetiştirme hayatında göre çalışacak. bir takım zorunlulukları, istisnaları bir tarafa bırakırsak bu böyle olmalı. elin kadınının senin çocuğunu büyütmesi nasıl normal geliyor insana hakikaten şu modern çağ dediğimiz illüzyon çok acayip. o çocuklardan çok bir şey olmayacağını acı bir şekilde öğreneceğiz zaten merak etmeyin.
  • 265
    http://i.hizliresim.com/65YqQv.jpg

    kendisine bu söylediklerinde katılıyorum. kendisi ya da ben böyle düşünüyorum diye hiç kimse bu öneriyi ciddiye almak veya uygulamak zorunda değil zaten. ki çocuk yapmamak da oldukça doğal bir seçimdir. kendisinin twit'ine katılıyorum. çünkü bir çocuğu yetiştirmek hiç de azımsanacak bir olay değil. hafife alınmaması gerek direkt olarak geleceği şekillendirmiş oluyorsun. bir çocuğun hasbelkader (bakıcılar, yuvadaki öğretmenler ile) kendi kendini geliştirmesi ile bir annenin vereceklerinin arasında çok ciddi fark olduğunu düşünüyorum. ayrıca bir de şöyle bir durum var. atıyorum bir anne 2 bin lira 3 bin lira maaş için çocuğunu bir bakıcıya yahut çocuk yuvasına emanet edip binlerce lira harcıyorsa bence bu çok da karlı bir durum olmuyor. aradaki ufak fark da çocuğunun annesinden uzak bir bebeklik ve çocukluk yaşamasına değer mi sizce? çoğu zaman çocuklar boşu boşuna anne ilgisi, sevgisine muhtaç büyümüş oluyorlar.
  • 266
    http://i.hizliresim.com/65YqQv.jpg

    saçmalamıştır. bu kadar basit. onun yerine erkek büyütsün mesela, kadın kariyer yapsın, kabul mü?

    bir de "kadın dememiş anne demiş" diyen arkadaşlar var ki yatacak yerleri yok. e erkek değil baba o zaman. o niye oturmuyor evinde? saçmalığa bak. yani kadın çocuk doğurunca bireyliğibi yitiriyor, kadınlığını yitiriyor, kutsal bir göreve sahip oluyor öyle mi? ama erkek istediği gibi çalışabilir, ekonomik özgürlüğünü ve iradesini elinde bulundarabilir. ne güzel memleket...

    edit: gelmiş gene entel lagalugası yapanlar. az okuyun, aklınızı açın. bu ülkede biraz aydınlanmacı, biraz eşitlikçi konuş, biraz birilerinin keyfi bozulacak olsun hemen yapıştırırlar "entel bu gakguk" laflarını.

    işin doğası diye bir şey yok arkadaşlar. sınıflı topluma geçildiğinden beri değişen toplum yapısıyla beraber kadının ev içine hapsolması var. bu önceden yoktu, kadın anne olsun, ev işlerini yürütsün diye yaratılmamıştır. saçmalık bu. sizin belli değişmez inançlarınız var diye bilim kendini mi eğip bükecek? sizin belli kaskatı inançlarınız var diye kadın eve mi hapsolacak? ve gerçekten, size ne? kadın çalışmak istiyorsa, "otur evinde çocuğuna bak" deme hakkını nereden buluyorsunuz kendinizde? size ne?
  • 267
    bir kadının en kutsal görevi anneliktir. bir kadının çocuğuna bakması bu hayattaki en asil görevidir. ve bu kendisini geliştirmesi açısından bir mani oluşturmamaktadır. bir kadın çocuğunun gelişimine engel olmayacak şekilde çalışabiliyorsa çalışır. çalışamıyorsa bırakır çocuğuna bakar. cem abi bunu kastediyoruz. helal olsun cem abi çok güzel düşünmüşsün.
  • 268
    dün fırtınalar kopmuş söyledikleri üzerine,
    normalde magazin alanına hiç girmesem de yorum yapma gereği hissettim.

    --- alıntı ---

    çocuğu anne büyütür. bırakın şu kariyer de yaparım triplerini

    --- alıntı ---

    baştan söyleyeyim, cinsiyetçi olarak nitelemek yanlış değil,
    ancak söylemler nedenleri ile irdelenmeli...

    1. eğer konu ciddi anlamda "kadın otursun, çocuk baksın, işi gücü bıraksın, eviyle ilgilensin" ise, cem davran ayıp etmiştir. orta çağ kafası ile olaya yaklaşmıştır. kabul.

    2. eğer, kendisinin de attığı bir başka twitte olduğu gibi, konu bebeklerin bakılmasında anne faktörünün önemi ise, söylenen söz çok da yanlış değildir.
    adam diyor ki, "dadılar gördüm, elinde telefon, araba itekleyen..."

    yani bebek büyütme olayında sorumsuz dadılardan ziyade, annelerin etkin olmasını istemiş olabilir.
    cem davran'ın olaylara bakış açısını ve entelektüel yapısını düşününce, 1. ihtimalden ziyade 2. ihtimali daha mantıklı görüyorum.

    daha doğrusu şöyle özetleyeyim;

    - kocasına başka kadınlar öneren üremeyeseciler varken,
    - torunu yaşında kızları taciz eden köşe yazarları ülkede kol gezerken,
    - kadını tamamen eve kapatan ve ağzından köpükler saçarak "namus da namus" diye saçmalayan tarihin ilk dingilleri memlekette yaşarken

    cem davran'a biraz fazla sert vurulmuş gibi geldi.
    bence az biraz sakin olmak iyidir.

    o da niyeti tahmin ettiğimizden...
  • 270
    anlatmak istediğini yanlış şekilde ifade ettiğini düşündüğüm kişi.

    geçenlerde bir profesörümüz derste kendisinin değindiği konuya yakın şeylerden bahsetmişti.

    "kadınlar bu dönemde bir "çalışmalıyım, kendimi ispatlamalıyım." furyasına tutulmuş gidiyor fakat unuttukları birşey var; çocukları. ailede baba zaten çalışıyor, anne de çalışmaya başladığında çocuğu bir bakıcıya veriyorlar, o bakan kişi için harcanan paralar, kadının iş için almak zorunda kalacağı kıyafetler, gitme gelme masrafı yine aynı hesaba denk geliyor. olan annesiz büyüyen çocuğa oluyor ama sonunda anne, kendini ispatladığı için mutlu oluyor, kendini tatmin etmiş oluyor, çocuk kimin umrunda ki? sözlerim durumu olmayıp çalışmak zorunda olanlara değil, kendisini ispatlama derdine düşerek çocuğunu ihmal edenlere."

    aşağı yukarı böyle bir konuşma yapmıştı ve bana göre doğru gelmese de mantıklı bulmuştum.

    şimdi eğer sayın cem davran'ın söyledikleri de bu yöndeyse anlaşılır birşey. ama uslüp konusunda hatalı buldum kendisini, orasını da söyleyeyim.
  • 271
    söylediğindeki asıl sıkıntı "bırakın şu kariyer de yaparım triplerini" kısmı..

    kadınların çalışma hayatında var olmak istemesini "trip" diye niteleyen adamın savunulacak tarafı yok dostlar..

    trip ne demek?

    "trip yapmayı bırak" diye gereksiz kıskançlık yapan, yüz vermeyen, küsen, adı üstünde "trip atan" sevgiliye/eşe denir.. trip budur..

    ailesinin geçimine katkıda bulunmak isteyen, sosyal hayatın parçası olmak isteyen, toplumun işleyen bir bireyi olmaya çalışan bir insanın çabasına "trip" dersen; her şeyden önce kendi eşini, çocuğunun annesini aşağılamış olursun bir kere.. "ben senle çocuğa bak diye evlendim, ne bu tripler, heves etme sen bunlara" demek bu..

    siz kendi eşinize der miydiniz bunu?
  • 272
    twitterde yazdığı yazıyı olumsuz bulanların % 90 ı eminim ki ya çocuk sahibi değildir, yada çocuğunu ya bakıcıya yada kreşe emanet ediyordur.

    7 aylık bebeğim yaklaşık 1 haftadır bronşit tedavisi görüyor. eşimden çok ben ilgilenmeye çalışıyorum, ama gelin görün ki babası da olsam, ne kadar ilgi alakada göstersem anne kucağının yerini hiç bir şey tutmuyor ve kesinlikle tutamaz da. benim kucağımdayken bile hıçkıra hıçkıra ağlayan bebek annesinin kucağına gelir gelmez susuyor ve gülümsemeye başlıyor ise o zaman bebek ile anne arasında inanılmaz bir bağ var demektir.

    olaya biraz insani duygular ile yaklaşalım lütfen. bebeğin büyüme evresinde ister anne olsun, ister baba her daim çocuğu ile birlikte olmalı ve ona vakit ayırmalıdır.

    geçtiğimiz günelrde ekşi sözlükte tesadüfen bir yorum görmüştüm aynen şöyle yazıyordu.

    "siz siz olun çocuğunuzun her daim yanında olun, işinizi ön plana atarak çocuğunuzu arka planda tutmayın ona vakit ayırın, onunla birlikte zaman geçirin. onun minnoş ayaklarını ancak bebekliğinde ağzınıza alıp ısırabilirsiniz, 18 yaşına gelmiş bir ergenin ayağını kim ne yapsın."
  • 274
    karşısındaki insanı tanımadan nasıl biri olduğunu ne kadar okuduğunu aile hayatını bilmeden cahil yobaz hadsiz cinsiyet ayrimcisi gibi ağır ithamlarda bulunan kardeşlerime tesüf eder kırgınlıgımı belirtirim. toplumun çok hassas olduğu değerler dışında karşındaki farklı fikirlere tahammül edemeyip birbirinize küfür edecek noktaya gelmeniz anlaşılır gibi değil. birbirimizi kırmaya değmez.
    ben cem davran in bu tweetinde kadın çalışmasın evinde otursun gibi bir cümle görmedim. öyle bir anlamda çıkarmadım. bir çocuğun yetismesinde annenin önemi çok çok fazla. çünkü anne ile çocuk arasındaki bağ babadan çok daha kuvvetli. çocuk size baba deyip sizinle iletişime geçene kadar baba olmanın ne olduğunun farkında bile olmuyorsunuz. ama anne çocuk doğduğu andan itibaren anne olmayı öğreniyor hissediyor.
    cem davran in da tam olarak bunu söylediği bana göre çok net. kadın evde otursun çocuk baksın değil kariyer yapacam hirsiyla çocuğunu ikinci plana atmasın demek yani.
  • 275
    kendisini verdiği "bırakın şu kariyer de yaparım triplerini" beyanına sonuna kadar katılıyorum. yarın öbür gün çocuğun olduğunda göreceğiz çocuğuna anası mı baksın isteyeceksin? yoksa başkası mı? ben bu hayatta çok manyak tanıdım, çok psikopat, çok ruh hastası gördüm. alayı anne baba sevgisinden yoksun, çocukluğu ya sokakta ya da sevgi görmediği evlerde geçmiş tiplerdi. bir kadının hayatta istediği kadar misyonu olabilir.ister kariyer yapar, ister evinde oturur. buna karışmak kimsenin haddine değildir. fakat bir annenin öncelikli misyonu çocuğunun iyi ve düzgün bir çocuk olması için çabalamak olmalıdır, benim fikrim bu yönde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın