• 526
    ceza almamasını dilediğim, ancak bu rezil yargı sisteminde o suçla yargılanıyor olması bile ceza alacağına delil olan topluluktur. kendilerini zerre sevmem, onun bunun karşısında olacağım diye yanlışı destekleyenlerden de değilim. ama şu an o salonda yargılanan biz de olabilirdik, sokaktaki herhangi bir vatandaş da olabilirdi. maalesef bu boyu devrilesi düzene karşı, istesek de istemesek de rengimizin, görüşümüzün farklı olduğu insanlarla birlik olmak zorundayız. adalet hepimize lazım olacak.
  • 527
    5 tane galatasaraylı ve 1 fenerbahçeli gece vakti bir süpermarketi soymak için içeri girer. karanlıkta el fenerleriyle kasayı ararken, bir tanesi bir market reyonunu devirir ve içerideki odada yatan bekçi uyanıp, bunları kovalamaya başlar. karanlıkta göz gözü görmez, hırsızlarla bekçinin arası iyice açılmışken, bekçi arkalarından bağırır : 'kaçma ulan o... çocuğu!

    fenerli hırsız bir an durur ve önde kaçmaya devam eden arkadaşlarına seslenir : beyler beni tanıdılar, siz kaçın!

    bu hikayeden çıkarılacak ana fikir nedir? bilmiyorum, çok alakalı değil aslında. yalnız bir noktayı vurgulamaya çalışmak istedim, gezi parkında protestolara çarşı ile birlikte biz de katıldık, fenerliler de katıldı. şimdi çarşı grubu 'sözde' yakalandı diye, ön planda daha çok olduğu için bedel ödetilmek isteniyor diye onları yalnız bırakmak adamlık değildir.

    reklamcıdır, şovmendir, galatasaray düşmanıdır ama 'darbecilik' gibi komik ötesi bir suçlamayla yargılanmayı hak etmeyen adamlardan oluşmaktadır. ortadaki durum, renk ayrımıyla geçiştirilemeyecek kadar ciddi, haksızlığın, hukuksuzluğun ve dahi zulmün rengi olmaz. bugün çarşı'nın sözde 'başının ezilmesine' göz yumarsak, yarın bizim de arkamızda duracak kimseyi bulamayız.

    meşhur alman rahip hikayesindeki gibi : naziler yahudileri almaya geldi, benle ilgisi olmadığı için sustum. komünistleri almaya geldiler, görmezden geldim. sendikacıları aldılar, umursamadım. sıra beni almaya geldiklerinde, ses çıkaracak kimse kalmamıştı.
  • 529
    kim ne derse desin bugünkü davalarında yanlarında olduğum taraftar grubudur. zaman kulüpçülük zamanı değil, kendimize fikri hür vicdanı hür galatasaray taraftarı diyorsak böyle zamanlarda ilk reaksiyonu bizim göstermemiz lazım. çarşı'dan genel olarak ben de hazzetmem ama olay beşiktaş olayı değil bildiğin memleket meselesi şu an.

    (bkz: bizim için avarel'e koy)
  • 530
    sportif ve tribünsel rekabeti ve yaşanmışlıkları bir kenara bırakıyorum;

    yaşanan bir halk kalkışması sonucunda bir taraftar grubunun darbe girişimiyle yargılanması dünyanın en saçma şeyi sanırım. bu insanların herhangi bir haklı gerekçeyle yargılanmadığını ve günah keçisi olarak seçildiğini hepimiz biliyoruz. daha da kötüsü buna sebep olan da yine kendileri. özellikle gezi olayları sırasında sosyal medyadaki çarşı popülizmi çarşı'nın hedef olarak seçilmesine sebep oldu. "çarşı toma kaçırdı", "çarşı dozer kaçırdı" ve benzerleri gibi gezi hareketine pratikte hiçbir faydası olmayan spekülatif ve popülist söylemler ve yaratılan hayali kahramanlar sadece çarşı'nın sivrilmesine sebep oldu. muhtemelen bugün yargılanan insanların derdi reklam ve popülizm de değildi. özellikle sosyal medyada bu saçma popülizme imza atan insanlar bugün hala aynı tavırlarına devam ederken çarşı'nın önde gelen isimleri bugün vatanı bölmek gibi komik bir suçla hakim karşısında. olayların bu denli kişiselleştirilmesi bence en başında gezi hareketinin ruhuna aykırıydı ama ne yazık ki ortaya böyle bir sonuç çıktı. bundan birkaç sene öncesine kadar çarşı denildiği zaman herkesin aklına gelen ilk isimlerden biri olan alen dahi gezi direnişine bildiğim kadarıyla destek vermemişti. kısacası gezi direnişini takım taraftarlığına indirmegemek oldukça saçmaydı. zira gezi hareketinde her tribünden, her zümreden ve her ideolojiden insan yer almıştı. zaten hareketin amacı da bu birliktelikti.

    fakat ne olursa olsun yine de bu insaların bu tarz komik suçlamalara maruz kalmaları hakka ve adalete sığmaz. umarım adil bir yargılanma süreci yaşarlar. zaten adil bir yargılama sonucunda da kendilerine isnat edilen suçların hiçbirinden hüküm giymeyecekleri de açık.

    galatasaray taraftarı arena açılışında yaşanan rezaletten dolayı en doğal hakkını kullanarak yaptığı protestonun bedelini senelerdir ödüyor. görünen o ki ödemeye de devam edecek. o gün o protesto stadyumun geneline yayılmasaydı muhtemelen bizden de insanlar haksız bir şekilde yargılanacaktı. o dönemde hiçbir tribünden bize destek geldiğini hatırlamıyorum. hatta bunun üzerine insanlar çıkıp utanmadan "devlet size bedavadan stad tahsis etti, biz stadımızı kendimiz yapıyoruz" gibi ucuz yalanlar söyleyebildiler.

    bugün her fırsatta galatasaray'a laf geçirme derdinde olan beşiktaş spor kulübü yönetim kurulu ve başkanı fikret orman dahi bu yargılamayla ilgili çıkıp tek bir demeç bile veremedi. yine hatırlatmakta fayda var ki gezi hareketleri sırasında açıkca ve cesurca açıklama yapan tek yönetici de galatasaray başkanı ünal aysal'dı.

    ilgili grup her ne kadar vakti zamanında yıldırım demirören'e koşulsuz destek verip yıldırım demirören gibi bir canavarı yaratmış olsa da, hatta o yıldırım demirören sayesinde adaletsiz bir şekilde küme düşmekten kurtulmuş olsa da ve en önemlisi tüm bunlarla ilgili çıkıp tek bir açıklama dahi yapmamış olsa da bugün kendilerine reva görülen zulüm kabul edilemez.

    umarım bugün hakim önüne çıkan insanlar adil bir şekilde yargılanır ve suçsuz oldukları kanıtlanır. fikri hür, vicdanı hür hiçbir galatasaray taraftarı bu adaletsizlik karşısında sessiz kalmaz.
  • 533
    diktatorlugun hedef aldigi bir diger muahlif grup. eger akp diktasinin zulmune ve hirsizligina karsi duruyorsan; taraftar grubu da olsan, gazete de olsan, tv de olsan, kedi sevenler dernegi de olsan terorist grup olarak yargilanirsin! diktatorlugun terorist ilan etmedigi iki grup var; kendisine biat etmis dalkavuk cikar cevreleri ve gercekten terorist olan pkk ve uzantilari!
  • 536
    uğruna devlet tarafından mağdur edildiğin, açılışında "karşı oldukları" erkânı yerin dibine soktuğun, 4 yıldır -sırf bu yerin dibine sokma olayı yüzünden- yapılmayan yollarında telef olduğun, en sonunda da bir vagonuna bin kişinin bindiği metrosunun kaldırılmasıyla cezalandırıldığın stadyum için devlet şakşakçılığı yapan, çöreklenmeye çalışıp avucunu yaladıktan sonra, "arena devletindir besleme galatasaray", "devletin stadından defol galatasaray", "o stad toki'nin s... gidin" diye naralar atan bir güruha karşı ne yapsam, ne etsem ılımlı olamıyorum. davanın tamamen uydurma, saçma bir dava olması da bu duruma dahil.

    bakın başka hiçbir şeye değinmedim, diğer mevzulardan bahsetmedim, aklıma ilk gelen meseleyi yazdım sadece. mesele otorite, faşizm, baskı karşıtlığı ise 15 ocak 2011 günü bu işin kralı yapıldı. adamları gövde gösterisi yapmaya geldikleri yerden kovduk. sonrasında bedeli ödetildi ve hala ödetiliyor. biz o günleri yaşarken bunlar, olmayacağını, oldurulamayacağını bile bile, sırf toplumdaki duyar şempanzelerinin ilgisini çekmek, basında bir kaç puntoluk yer edinmek için "ali sami yen arazisi park olsun." diye şov yapıyorlardı. ben o günden beri de yanımda hiç ama hiç kimseyi göremedim siyasi otoritenin orantısız gücü karşısında.

    kusura bakmayın, bu ve bunun gibi onlarca sebepten dolayı ülkedeki milyonlar gibi sadece izleyici modundayım bu davada. ister şahsi nefret deyin, ister kin tutma. toplumda hafiften ses getiren her olayı şahsileştirip bize karşı iflah olmaz bir kine sahip olanlara karşı vicdanımın doğal refleksi bu.
  • 537
    bugün yargılanan bir taraftar grubu değildir. bugün bu yargılamayı yapanlar da çok iyi biliyor zaten çarşı'nın bir darbe girişiminde olmadığını. bu dava için düğmeye basanlar da biliyorlar çarşı'nın ya da diğer grupların darbe niyetinde olmadığını. bugün yapılan şey; çarşı'yı yargılayarak insanlara "uslu durun" mesajı vermekten başka bir şey değil. dava sonuçlanıp hüküm uygulandığında, sembolik olarak bir grup insana dağıtılmış ama nihayetinde hepimize kesilmiş ceza ile karşılaşmış olacağız.

    çarşı'yı ben de çok eleştirdim. böyle bir kitle içerisinde homojenliği sağlamak mümkün değildir. çarşı, sanki grubun tamamı aynı fikirdeymiş gibi davranarak en büyük hatasını yapıyordu. reklam yapmayı çok seviyordu.
    bugün bu davaya taraftar gözüyle bakmak vicdanıma sığmıyor. velev ki çarşı darbe yapma niyetindeydi, yahu tüm başarılı darbeciler krallar gibi yaşıyorken başarısız darbeciler neden müebbetle yargılanır ki? yapamayana ceza var, yapabilene ömür boyu maaş var.
  • 538
    renksel kan davasının insan olma davasının önüne geçemeyeceğini göstermesi gereken bir davaya muhattap grup. açıkça söylüyorum imama kızıp abdest bozamam. çarşı'ya, beşiktaşlı'ya kızıp zulmün karşısında dilsiz şeytan olamam. tıpkı vaktiyle cemaatin zalime ortak olduğunu bilmeme rağmen, bugün onlara yapılanın da zulüm olduğunu görmezden gelip zulme ortak olamayacağım gibi. çarşı bugün isterse bana küfür etsin ben çarşının yanında zalimin karşısında su taşıyan karınca gibiyim. belki işimden gücümden kaba etimi kaldırıp destek olamıyorum ama hiç değilse tarafım belli. ahirette verecek cevabım, iki elimle sarılacağım yakalar var. şükürler olsun.
  • 540
    çarşı grubunu ister beğenin veya beğenmeyin ya da kendilerini popülerist bulun. şu bi gerçek ki ülkemizde bi çok sosyal sorumluluk projesine destek vermişlerdir. gönül isterdi ki buraya çarşı grubu kadar sosyal sorumluluk projelerinde aktif olan diğer taraftar gruplarını yazabilseydim (u: eminim her takımın taraftar grubu bi şeyler yağmıştır, benim demek istediğim sadece bir tane yetmez). daha önceden kendileriyle ilgili şu link paylaşıldı mı bilmiyorum, umarım tekrar olmaz.

    bugün günlerden (bkz: 16 aralık 2014 çarşı duruşması). gezi parkı olaylarında meydanlarda oldukları için bugün tam 35* * taraftarına darbecilikle suçluyorlar.

    http://gss.gs/Exd
  • 542
    semt-i müdafaa diyerek çıktıkları yolda, baskı rejimine başkaldıran sol görüş ağırlıklı, ülkede olup bitene sessiz kalamayan insan grubu.

    gönül verdiğimiz renkler farklı olsa da, yeri geldiğinde didişip çatışsak da; söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır.

    bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyerek 12 yılda ne hale geldik. bu konularda kim olursa olsun birlik olmamız gerekir.

    gün ayrışma değil birlik olma günüdür.
  • 543
    çarşı pazar çocukları.
    bu kadar nettir kendileri hakkında ki fikirlerim.
    ultraslan, gfb, texas yada herhangi bir taraftar grubundan tek farkları güzel beste yapmaları olabilir.
    karaborsa dersen var, (her şekilde ispat ederim) bağırsanıza ulaaann amuğa goduklarım var, kendilerine muhalefet olacak grupları sindirme şiddet uygulama var.
    eee nedir bunları böyle yücelten ?
    bazıları ile aynı siyasi görüşte olmaları mı ?
    uzun zamandır böyle sert bir tepki vermedim vermemeye dikkat ediyorum ama "sikerler öyle işi"
    herifler her fırsatta galatasaray düşmanlıklarını dile getiriyor, her fırsatta bu doğrultuda "yaratıcı pankart" yapıyor
    "100 dolar komidinin üstünde feda" yazınca gelip burada sevgi pötürceği oluyor millet çok yanlış çok ayıp diye.
    alın size çok sevdiğiniz çarşı'nın kendi takımına yaptıkları,
    - seba gibi bir adamı küfür ederek gönderen kim ?
    - tüm takımı çağırıp hepiniz o.ç diye bağıran kim ?
    - serdar bilgili'nin anasına söverek gönderen kim ?
    o çok devrimci o çok emekçi grup 3 sene yeter yıldırım demirören diye bağırıp ortalığı inletirken,
    bir sene sonra kulübü içinden çıkılmaz hale getiren transferleri yapan yıldırım demirören için "transfer delisi olduk yeter yıldırım demirören" büyük başkanlı laflar etmeye başladı.
    çok farklılar canım çok.. neymiş çok devrimci pankartlar şeediyorlarmış, hee doğru yapıyorlar,
    mesela
    karabükspor maçında "iş, emek, özgürlük blablablaa maden işçileri kardeşimiz" diye pankart açıp aynı maça karaborsa bilet satmak gibi çok sosyal sorumluluk içeren hareketleri var.
    (bu tespit bana ait değil o maça karaborsa'dan bilet alıp giden insan şu dünya da saygı duyduğum 3-5 beşiktaşlı'dan birine ait)
    hadi fatih terim tü kaka tayyip'in adamı o yüzden onun karısına kızına söven çarşı bazılarının hoşuna gidebilir ama
    daha geçen hafta oynanan uefa maçında "galatasaraylıymış bütün o......" diye tempo tutan sizin o çok sevdiğiniz çarşı pazar çocuklarıydı.
    devamı var canlarım daha durun.

    - alisamiyen ananın a... koyim diye eski açıkta bağıran yine o yükseleninin olan çarşı grubu.

    ama yok onlar çok temiz devrimci çocuklar aralarında bazı kötüler olabilir değil mi ?
    tabi canım tabii tayyip erdoğan'ın da yapılan yolsuzluklardan falan haberi yok zaten ya da ne bileyim sıfırlamalar falan hiç alakası yok.
    hep kendini bilmez birileri yapıyordur böyle şeyleri.
    mesela;
    işte sizin o yükseleniniz olan çarşı pazar çocuklarıdır, tekerlekli sandalye basketbol takımımıza saldırıp yumruklayıp bununla övünenler.
    he kardeşim he çarşı çok devrimci şeyisi bir grup, gezi parkında davulcu vedat ve bilimum şehir efsanaleri çok güzel geliyor kulağa da
    o herifler sizin yanınızdan ayrıldığı an
    galatasaray'ın anasına avradına sövüyor !
    bir araya geldiklerinde o ezik ruhlarıyla ilk muhabbet "galatasaray bizim şampiyonluklarımızı çaldı, malatya'ya giden doğanlar" muhabbeti başlıyor.
    ve hala çarşı çok güzel grup !
    "sikerler öyle işi" tekrar diyorum.
    bırak aynı dünya görüşünü babamın oğlu olsalar değişmez.
    ufak bir hatırlatma
    fazla değil iki hafta sonra olimpiyat stadında yine size bolca oğlan, "o. çocuğu, şikeci, bilmem ne" diyecekler.
    gfb denen zillet grup bunlardan daha delikanlıdır niye mi ? yüzünüze gülüp arkanızdan küfür etmez direk yüzünüze küfreder en azından.
    haklı oldukları ve haklı olduğunuz bir durum var
    çarşı'nın darbecilikle suçlanması 2 açıdan saçmalıktır.
    1- kıçı kırık bir taraftar grubu darbe yapabilecek güçteyse o ülke zaten batmıştır, bırakıp gidelim.
    2- çarşı darbe marbe yapamaz yapsa yapsa reklam yapar.

    özet, yav he he renk sevdası gözümü kör etti evet.

    yıllar sonra gelen edit : kelime, harf ve noktalama hataları düzeltildi.
  • 544
    ''galatasaray'a sövüyor'' diye haksız şekilde ceza alarak ömürlerinin çürümesini istemenin veya bu duruma karşı duyarsız davranmanın bizi gerçek galatasaraylı ve insan yaptığını düşündüğümüz taraftar topluluğu.

    bu kötü düşünceyi basit şekilde renk sevdası gözü kör etti diye açıklayamayız tabii. bu kompleksin, hırsın, bastırılmışlığın gözü kör etmesi olabilir belki. kendinden olmayanı öldür zihniyeti böyle başlar zaten. sonra büyür büyür gücü ele aldıktan sonra seni kontrolden çıkarır ve o beğenmediğin adamların aynısı olmuşsundur. etrafında sadece senin küçük parçaların veya gelişmiş hallerin bulunur. hepiniz aynısınız, hepiniz. ideolojiniz, tuttuğunuz takım, oy verdiğiniz parti ne olursa olsun hepiniz aynı şekilde yaşayıp aynı şekilde ölüyorsunuz.

    umarım bir gün gerçekten az sayıda olan vicdan sahibi insanlar için her şey düzelir. kalanlar hiçbir şeyi hak etmiyor çünkü.
  • 550
    sözlüğü açtığımda ne tesadüftür çarşı goygoyculuğu yapılan bir "10 numara" entry çıktı karşıma, nasıl bir şey ile test ediyorsun allah'ım diye iç geçirdim.
    14 mart 2015 bjk - galatasaray basketbol maçının genelinde, ergin ataman'a dakikalarca küfür ederek duruşlarını göstermiş çok bir eşsiz, literatürde bulunan bütün güzel ve tüm -ist ile biten görüşlere sahip çok bir harika taraftar grubu.
    yine aynı maç esnasında galatasaray taraftarını da unutmamışlardır bolca "o. çocuğu" "oğlan" "ipne" "şerefsiz" "ananı .ikeceğiz galatasaray"gibi iyi niyetlerini gösteren yaratıcı tezahüratlar yapmışlardır,
    şimdi, ortamlarda "benüm yökselenüm çarşuuuu" diye bikbik eden sevgi pötürceği galatasaray taraftarı konu altına gelip ultraslan ile mukayese falan yapacak bende bir tarafımla güleceğim, şahsım adına o da yemez çünkü yemişim ultraslan'ı zerre kadar hazzetmem kendilerinden.

    asıl önemli olan soru şu, bu hayatta insan ne için yaşar ? ailesi ve sevdikleri için*
    galatasaray'ı herkes farklı şekilse sever ona biri küfretse bunu dert etmeyebilir bunu anlarım ama
    ulan ! adam senin anana sövüyor anana ! sen diyorsun ki "o ayrı, şu ayrı" ne ayrı ulan ne ayrı ? neyini ne yapayım öyle siyasi görüşün, biri gelip benim anama sövecek sonra ben çıkıp "o ayrı ama yeaaa" diyeceğim, nasıl bir siyasi yada dünya görüşüdür lan bu annene küfür edilmesini görmezden gelebiliyorsun !
    nasıl bir genişliktir lan bu, cidden ben idrak edemiyorum ve ölene kadar da etmeye niyetim yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın