• 579
    galatasaray forması giydiği süre içerisinde ilerlemiş yaşına rağmen inanılmaz dakikalar alan ve tek bir kere sızlanmadan işini layıkıyla yapan basketbolcumuzdu. yeri geldi 50 dakika oynadı ve tarihe geçti, yeri geldi tek başına takımı taşıdı, takıma hayat verdi. bütün sorumluluklarını yerine getirdi, asla kaçak dövüşmedi.

    o üzerine düşen görevi yerine getiriyorsa, sen de yönetim olarak üzerine düşeni yapacaksın. yapmak zorundasın.
  • 581
    ben devlet çalışanıyım. her ayın 15'inde maaşım yatıyor. o 1 ay boyunca ne yaparsam yapayım yatıyor.
    kendimi de yırtsam çalışarak ya da yan gelip yatsam da ayın 15'inde maaşım ziraat bankasında hazır.

    bu adam devlet memuru da değil. fazlasıyla! hak ettiği parayı alamadığı için sitem etmiş, sabırla beklemiş ve en son ipi çekmiştir.

    haklıdır, sonuna kadar da arkasındayım. kendisi büyük bir karakterdi, verdikleri için de binlerce kez teşekkürler.
  • 582
    kendisi hakkinda dusuncelerim dogru anlasilmamis sanirim. arroyo ya da baskasi onemli degil. yonetim sporcularinin maasini odemeyerek bu yasananlarin tek sorumlusudur. benim demek istedigim kendimi de dahil ederek, hep beraber yaptigimiz bir hatadan ders almamizin gerekliligidir. soyle ki; parasini alamayan sporcunun birakip gitmesi cok dogal lakin bir donem "ender aslan basketbolcu mu yea" tadinda yardirirken, arroyo'yu goklere cikariyorduk. evet arroyo goklere cikartilacak bir oyuncuydu ama bu digerlerinin yerin dibine batirilmasi anlamina gelmiyordu. iste bugun arroyo yok ama ender var kerem var sinan var. bir takima topluca sahip cikmanin onemini ifade etmeye calisiyorum sadece. yoksa arroyo tabiki aslanlar gibi mucadele etmistir ve hakli olarak da tepkisini gosterip ulkesine donmustur. buna kimsenin diyecegi yok!
  • 583
    bugüne kadar takım adına verdiği emekler için sonsuz teşekkür etmeliyiz arroyo'ya bu bir gerçek. elinden geleni yaptı ilerlemiş yaşına rağmen çok emek sarfetti ama takım kaptanlarından biriyken sezon ortasında bırakıp gidişini kendime yediremiyorum bir türlü. evet beceriksiz, basketbol şubesiyle ilgilenmeyen ihmalkar bir yönetimimiz var ne deseniz haklısınız bu konuda; ancak erceg, micov, patric young'ta türk değil bu adamlar maaşını iki ay gecikmeli alırken arroyo zamanında alıyordu şu son olaya kadar. hatta ergin ataman'da bunun sinyalini verdi "ben ve arroyo hariç herkes gidebilir" diyerek. ergin hoca bambaşka bir insan kalbi galatasarayla atıyor, bizlerden birisi o maaş alamamasına rağmen kalacaktı kaldı da.

    arroyo parasını tıkır tıkır alıyordu bildiğim kadarıyla bir aylık gecikme teklif edilince sakatım dedi ülkesine gitti arkasına kulübün çağırdığı maçta(hangisi hatırlamıyorum) kaptan olarak takımın yanında olması gerekirken gelmeyip üzerine menajeri yoluyla kulübe ihtar çekti ertesi günde yollar ayrıldı. diyeceksiniz ki sezonun ilk yarısı kerem gönlüm ve ender arslan'da kulübe ihtar çekti; hatırlarsanız bunun için jet hızıyla açıklama yaptı bu adamlar "bizim haberimiz dahi yoktu avukatların işi" diye. arroyo ise bunu doğrular nitelikte hareketler yaptı.

    arroyo haksız diyemem profesyonel adam alamayınca parayı gitti eyvallah ancak arroyo'yu bir efsane olarak göremiyorum artık. bizim için çok güzel anılar bırakmış güzel bir adam sadece. neden efsane değil derseniz, bunca zorluğa koyup gidenlere, sakatlıklara rağmen dün (bkz: 9 mart 2015 galatasaray fenerbahçe ülker basketbol maçı) aslanlar gibi o sahada mücadele veren 6 tane adama haksızlık etmiş olurum. efsane kim derseniz iki ayağı birden sakatken 40 dakika sahada kalan sinan'dır, parasını alamasa da iyi veya kötü sahadan kaçmayan sonuna kadar giden erceg'le micov'dur(ki sırplara edilen küfürler var kızılyıldız dolayısıyla o da cabası), 38 yaşında hala aldığı her saniyenin hakkını veren kerem gönlüm'dür, nba'den gelip orada aldığı paranın yarısından bile azını üstelik gecikmeli olarak almasına rağmen canını dişen takan patric young'dır, ikinci ligden adım adım gelip takımı için her şeyini sahaya koyan justin carter'dır benim için.

    uzun lafın kısası oyuncularımız arasında bu sözlüğü girip okuyan, takip eden varsa şu an arroyo'yu konuşarak keşke dönüp gelse gibilerinden şeyler söylerek en çok onlara haksızlık eder ve yaralarız bence. kaptan batan gemiden ilk ayrılan oldu ne yazık ki bunu kabullenmek gerek artık.
  • 584
    gitmesini çok yanlış bulmadım...
    3 aydır para almadığın yerden daha uzun süre alamayacağını düşünüyorsan gitmekte özgürsün...
    esas sorun ona bu özgürlüğü tanıyanlarda...
    kendisine çemkirmek için hiçbir sebebimiz yok...
    kızacağımız bağıracağımız adamlar mevcut...

    benim kendisine olan kırgınlığı madrid maçınıda siktir ettim...
    bir galatasaraylının hayatta en zevk alacağı fenerbahçe derbisi varken bunu yapmasıydı...
    ama sağolsun kendisi bir takımla bir taraftarı gitmesiyle daha da çok pekiştirdi...
    kendisi dün sahada olsaydı belki sinan güler hayatının maçını oynamayıp gönlümüzdeki yerini pekiştirmeyecekti...

    dönmesi konusunda bazıları gibi sıcak bakmıyorum...
    çünkü bir fenerbahçe maçı öncesi arkadaşlarını bırakıp gitti...
    taraftar aynı sıcaklıkla yaklaşabilir ama ya takım arkadaşları?
    sinanın keremin enderin aynı gözle bakacağını sanmıyorum carlosa...

    bence artık kendisi mazimizde yarım kalmış bir sevda şarkısı olarak kalsın...
  • 586
    kendisini çok severim. ama dün* beğenmediğimiz ultraslan maç sonrası, paranız ödenir hakkınız ödenmez diye bağırdı o aslan yürekli 6 adam ve yağızer hocaya, karşı tribünden ben de katıldım bu tezahürata.
    sonuçta kendisinin de parası ödenecekti. ama bizi bıraktı gitti.
    ergin hoca da zaten söyledi kendisine sağlanan imtiyazları.
    demek ki bizim onu sevdiğimiz kadar o bizi sevmemiş.
    yolu açık olsun.
  • 588
    (bkz: 9 mart 2015 galatasaray fenerbahçe ülker basketbol maçı)'nda bile tribünü dolduramayıp, aidiyet gösteremeyenlerin aidiyet beklediği, galatasaray'a kıta aşıp gelen porto riko'lu basketbolcu.

    en günahsızı, en temizi biziz di mi? herkes yanlış, biz doğruyuz. gs'yi para için, itibar için bırakıp gidenlerin hala efsane diye anıldığı yerde 3 aydır hakkını alamayan, hakkının üstüne yalanlar söylenen. oyuncu ayrıldığında arkasından atılan iftiraların, söylenen sözlerin ve atılan nutukların sonu ne zaman gelecek?

    sevin veya sevmeyin. 35 yaşında 50 dakika maça çıkıp 48 saat sonra bir 30 dakika daha sahada kalan bir oyuncunun aidiyetini sorgulayamazsınız.

    carlos arroyo bu kulübün vazgeçilmezi olmadı. 2 sene yerine oyuncu bakıldı alınamadı. arroyo hep g.saray'ı bekledi. bjk'den fazla para verip aldığın bir oyuncudan, parayı ön plana koymamasını bekliyorsanız. daha çok beklerseniz beyler.

    bugün geri dönse, aynı sıcaklıkla karşılanır. tribünde bağırırım carlos arroyo diye. o şov yapılan fener maçları dışında, 300-400 kişiye oynadığımız maçlarda da bağırırım.
  • 594
    gitmesi gayet normal olan basketbolcu. ancak daha önce kulüp tarafından gönderilmesi daha doğru olurdu. kadroda bulunan oyuncularımızın aldığı ücretleri bilmemekle birlikte arroyo'nun takım arkadaşlarından hatırı sayılır miktarda fazla para aldığını tahmin etmek zor değil. e madem kulüp olarak zorluk içerisindeyiz. basketbolcular elimizden kaçarak gideceğine el sıkışılarak ayrılınır böylece kalan sporcuların parası bir nebze daha kolay ödenir. en değerli oyuncumuzdu elbette ama bütçe kapsamında düşünmek galatasaray'a yakışanı yapmaktır. emek vermiş sporcuyu taraftarın önüne atmak anlamsız. ödeyemeyeceğimiz anlaşıldığı anda sporcuya seçeneklerini açıklarsın el sıkışır ve ayrılırsın. hedef küçültürsün ya da daha az yıldızla daha çok görev adamıyla başarı hedefini eskisi gibi sürdürmeye çalışırsın. bu galatasaray'ın büyüklüğünden bir şey kaybettirmez. elbet bir gün biz de maddi stabiliteye sahip bir kulüp olacağız. emeklerinden dolayı teşekkür edilmesi gereken bir basketbolcuydu bizim için ama unutmamak gerekir ki kazandığı paralar azımsanacak miktarlar asla değildi.
  • 595
    tercih yapmıştır. yaptığı tercih de eleştirenlerin dahi benzer durumlarda yapabilecekleri bir tercihtir. tercihlere yanlış veya doğru diye yaklaşmamak gerekir. bu yüzden arroyo'ya da takımı bırakıp gitti demek çok yanlış olur. arroyo, galatasaray çatısı altında çok büyük işler yapmış, bize çok büyük mutluluklar yaşatmış adamlardan biridir. bunları unutup da yaptığı tercihten dolayı eleştirmek vefasızlık olur.

    arroyo takımdaki diğer tüm oyuncular gibi belli bir maaş karşılığı işini yapıyordu ve işini yaptığı dönemde de aldığı paranın hakkını fazlasıyla verdi. dolayısıyla parasını alamadığı için gitmesinden ötürü itin götüne sokmanın hiç bir anlamı yok.
  • 596
    takıma verdiği üst düzey emekler için yaptığı hareket savunuluyorsa büyük bir yanlış içinde savunuluyor. ha yok işe profesyonelce bakıp, adam parasını alamadı ve gitti, hakkıdır diyerek savunuyorsanız kısmen haklı olabilirsiniz.

    birincisi, takıma verdiği katkı konusunda kimsenin tartışacak bir şeyi yok. bu forma için oynarken elinden gelen her şeyi yaptı, gerekirse 50 dakika oynadı, eline yüreğine sağlık bunlar tamamdır.

    fakat, takıma emek vermiş olman paranı alamadın diye "efsane" statüsüne çıktığın kulübü yüz üstü bırakmanı gerektirmez, takımdan kaçışını haklı kılmaz. eğer öyle bir mantık olsaydı, sinan güler'e, zoran erceg'e, patric young'a falan kulübün tapusunu vermemiz lazım. hem paralarını almıyorlar, hem de hala direniyorlar, aslan gibi oynuyorlar. taraftar bu adamlara arroyo'ya gösterdiği sevginin %10'unu bile göstermemiştir.

    bundan 4-5 ay önce, takımda sadece carlos arroyo'nun maaş ödemesi yapılmıştı. ergin ataman'ın o dönemki açıklamasını hatırlatayım. "carlos arroyo dışında her oyuncumuzun serbest kalma hakkı var."
    kulüp zor şartlar altında bir tek senin ödemeni yapıyor, diğer oyuncular aynı dönemde yine para almadan oynuyor, demiyorlar ki arroyo'nun maaşı yatıyor, bizim ki neden yatmıyor. muhtemelen paralarının er ya da geç yatacağını biliyorlar da ondan seslerini çıkarmıyorlar. ellerinde kapı gibi sözleşmeleri var, seslerini çıkarmıyorlar çünkü menajer ağzıyla konuşmuyorlar, menajer aklıyla hareket etmiyorlar.

    o dönem yerden yere vurduğumuz kerem gönlümler, ender aslanlar hala takımda, hala savaşıyor. takım kaptanı, "efsane" dediğimiz adam ise ortada yok.

    kusura bakma carlos, oynadığın hiç bir kulübün "efsane"si olamadan basketbol kariyerin bitti, galatasaray efsanesi değilsin, hani çok profesyonel düşündün ya, maaşmı alamadım öyleyse takımdan ayrılmak hakkım diye düşündün ya, taraftar da sana "profesyonel" olarak bakıyor artık. galatasaray için bir dönem emek vermiş üst düzey bir oyuncusun sadece. yolun açık olsun, umarım kulübe geri dönüp, zaten galatasaray'ı çok seviyorum şaklabanlığını yapmazsın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın