• 259
    sözlük-ü sultani'nin 16 yıllık okuyucusu 14 yıllık yazarıyım. sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: 16 yılda bu sözlükte nice kötü niyetli yazar, nice düşmanlıklar, nice troll'ler gördüm ama beni bu yazar kardeşimiz kadar rahatsız eden başka biri olmadı.

    sözlüğe ilk yıllardaki kadar yazmıyorum ve artık nadiren entry giriyorum, lakin yıllardır sözlüğe bakmadığım tek gün bile yok. hiç eveleyip gevelemeden söylüyorum: carcharoth tek başına beni sözlükten soğutmayı başardı.

    günde en az 25-30 entry girdiği için sol frame'de entrylerine en çok denk geldiğim yazar kendisi. haliyle bu kadar entry sonucunda nicelik arttıkça nitelik de azalıyor. niteliğin azalmasında herhangi bir sorun yok. burada sorunlar çok daha büyük: kendini en büyük galatasaraylı sanması, galatasaray'a dair neredeyse hiçbir şeye toz kondurmayarak eleştiri kültürünü yok sayması, alakalı-alakasız bir şekilde fenerbahçe ya da beşiktaş gömmesi, bir şekilde rakip camialarla yolu kesişmiş herkesin kötülüğünü istemesi ve galatasaray taraftarının rakip takımların seviyesine inmesini mübah görmesi gibi gibi şeyler.

    dolayısıyla kendisini okurken en hafif tabirle yoruluyorum. entrylerini yazarken kustuğu öfke ve nefret beni artık sözlüğe girmemeye itiyor.

    şimdi demek istediğimi biraz detaylandırıp örneklendireceğim. bugünden başlayalım. beni uzun zamandır yazmayı ötelediğim bu yazıyı yazmaya iten şey bugün sözlüğe girdiğimde dani alves başlığında okuduğum şu entry oldu.

    (bkz: #3860114)

    --- alıntı ---

    tam fenerbahçe karakterine yakışacak futbolcu. gelirse "bir alves kolay yetişmiyor" diye twit de atarlar. ar damarı çatlamış bir topluluğa ilaç gibi gelecektir.

    --- alıntı ---

    sözlüğe günlük galatasaray dozumu almaya gelmişim, akşamki sparta prag maçı öncesinde yüzde yüz galatasaray olmayı planlıyorum ama maruz kaldığım şey, tecavüz hükümlüsü olan eski bir futbolcunun başlığındaki -ortada hiçbir korelasyon yokken kusulan- fenerbahçe nefreti.

    ***

    örneklere devam edelim. yine bugünden, fenerbahçe taraftarı başlığına girmiş olduğu bir başka entry.

    (bkz: #3860128)

    --- alıntı ---

    "otobüs" dediğinizde garip bir saldırı haline geçiyorlar. sebebinin ne olduğunu pek bilmiyorum. sosyal medyada da pek bir şey bulamadım.

    ülkeden roketle hepsini göndersek iki üç seneye dünya gücü oluruz.

    --- alıntı ---

    sebebinin ne olduğu çok açık olan kurşunlanma olayıyla böyle dalga geçmeye çalışınca komik olduğunu düşünüyor sanırım. yani bir tık ötesi ölüm olabilecek bir olaya şu şekilde yaklaşmak komik falan değil, hatta okuduğumda hissettiğim şey tam olarak başkası adına utanmak oldu. roketle hepsini gönderince de dünya gücü olacakmışız, ya ben anlamıyorum babanız, dayınız, dedeniz, yakın arkadaşlarınız, sevdiğiniz hiç mi fenerbahçeli bir tanıdığınız yok? bunun yanıtı "yok" ise doğru adres herhangi bir hastanenin psikiyatri kliniği.

    ***

    bugünden mauro icardi entrysi ile devam.

    (bkz: #3860070)

    --- alıntı ---

    babanınki o kadar büyük ki tüm fenerbahçe camiası bir türlü ağzından düşürmüyor. ağızlarından düşürseler ellerinden düşürmezler gibi.

    sezon sonuna kadar ellerinde gezecek gibi. fenerbahçe kendisini şanslı hissetmeli.

    --- alıntı ---

    ehe ehe ehe icardi sikini fenerbahçelilerin ağzında ve elinde dolaştırıyormuş. düşünsenize benim sevgilim fenerbahçeli ve durup dururken en sevdiğim futbolcunun sikini ağzına alıyor. entrynin seviyesine inanamadım okuduğumda. ayrıca icardi'nin gerçekteki büyüklüğünü indirgediği yerin iki bacak arası olması can sıkıcı.

    ***

    önceki günlere gitmeye gerek yok hala bugündeyiz. fernando francisco reges başlığına girelim.

    (bkz: #3860041)

    --- alıntı ---

    sayın abdurrahim başkan ve transfer komitesi sağolsun bizlere kendisinin öznesi olduğu ikiliyi senelerce izlettiler.

    ever banega-fernando reges orta sahası ile başarıdan başarıya koştu senelerce sevilla. böyle bir transfer komitesini o kadar özledik ki ara ara özlemini çektiğimizden erden timur ve diğer profesyonellere saldırıyoruz.

    --- alıntı ---

    fernando ile ilgili ne yazılmış diye bakarken, iki transfer döneminde de eksik ve yanlış işler yaptığı bariz olan bir yöneticiyi eleştiren insanlara laf sokulduğunu görüyoruz. yazının girişinde bahsettiğim eleştiri kültürünü yok sayma örneklerinden biri. buradaki yazarların çoğu erden timur'u çok seviyor. ben de onlardan biriyim. ama bir insan bir şeyi eksik ya da yanlış yapıyorsa ve biz bunu dile getiriyorsak eğer o insana karşı sevgi ve saygımızda bir azalma olmuyor, hani böyle bir şeyi açıkladığıma bile inanamıyorum ama vaziyet bu.

    ***

    yine bugünden mathias ross jensen entrysi.

    (bkz: #3860039)

    --- alıntı ---

    performansının geriye gitmesinde bizde yaşadığı uzun süreli sakatlık çok etkili. bir ofspor maçında* gaddarca bir şekilde sakatlanmıştı ve o kendisini geriye götürdü. o dönem oynadığı maçlarda iyi performans veriyordu gol de atıyordu.

    sakatlığının durumu nedir bilmiyorum ama kendisini geliştirmesi elzem. futbolda artık çalışmadan hiçbir şey olmuyor.

    --- alıntı ---

    bu entrydeki sıkıntı da halk arasında mabadından uydurma dediğimiz şey. galatasaray kariyeri toplamda 119 dakikalık iki türkiye kupası maçından ibaret olan adam ne zaman üst düzey performansa çıkmış ki performansı geriye gidiyor diye düşündüm. ortada performansına dair bir veri olmayan bir futbolcu ama -yazar kardeşimiz sağ olsun- 5 yaşındaki yeğenim 10 sene sonra bu başlığı okusa "kim bilir ne iyi topçuymuş sakatlık yüzünden mahvolmuş" diye düşünecek. ayrıca sadece 119 dakika "o dönem oynadığı maçlarda iyi performans veriyordu" şeklinde betimlenebilir mi yahu?

    ***

    düne gidelim haris hajradinovic başlığına.

    (bkz: #3859782)

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/.../1760373111621657068

    üç gün sonra maç yapacağı rakibiyle bir araya gelmesi normal bir davranış değildir. dünya kadar bahis parası dönüyor futbolda. valla hiç normal davranış değil ama medya bunu konuşmayacak sosyal medya kulağının üzerine yatacak.

    (bkz: 24 şubat 2024 fenerbahçe kasımpaşa maçı)

    --- alıntı ---

    aynı ülkenin iki vatandaşı gurbette bir araya gelmiş, daha önce birçok kez bir araya geldikleri gibi. internete ikisinin ismini yazarsanız sadece ocak ayında iki kez buluşmalarının medyaya yansıdığını görebilirsiniz, yansımayan buluşmaları olması da çok olası. hadi yine de varsayalım ki şike yapmak için buluştular. yahu böyle bir şey için buluşulsa ortamlara beraber fotoğrafları niye düşsün, ya da şike yapmak için illa yüz yüze görüşmelerine gerek var mı? arkadaşlar samimi söylüyorum bu nefret sizi perişan eder. tüm olayların böyle ilerlediğini düşünüyor ve futbolda her şeyin ayarlanmış olduğuna inanıyorsanız izlemeyin maçları, kendinizi bu kadar yıpratmanıza gerek yok.

    ***

    psv eindhoven entrysine bakalım.

    (bkz: #3859376)

    --- alıntı ---

    dünyada en nefret ettiğim kulüplerden birisi olabilir. oyuncu yetiştirip satıyorlar arada teknik direktör yetiştirip de satıyorlar. fenerbahçe'ye benziyorlar. büyük olduğunu falan da sanıyorlar arada.

    --- alıntı ---

    kardeşimiz bir nefret de psv'ye kusmuş. fenerbahçe oyuncu satan bir kulüp mü değil, hoca yetiştiren bir kulüp mü değil. psv'nin avrupa şampiyonlukları varken fenerbahçe'nin var mı yok. kısaca iki kulübün benzerliği arasında bir bağlantı mevcut değil, yazarımız fenerbahçe'ye yine en alakasız, en dar açıdan gömmek istemiş sadece.

    ***

    hiç mübalağa yapmıyorum, bu şekilde binlerce entrysi var. devam etmeye kalksam sözlük tarihinin en uzun gönderisi olacak muhtemelen. o yüzden burada örneklendirmelere son veriyorum.

    neden kendisini engellemeyip buraya uzun uzun bir şeyler yazdım diye soran olursa da eğer yanıtım şu: bu sözlüğü yazar olmayan binlerce galatasaraylı (hatta rakip takım taraftarları) okuyor ve onların carcharoth entrylerini engellemek gibi bir şansı yok. dolayısıyla bu entryi tarihe not olarak düşmek istedim. ayrıca elbette ki herkesin kendi fikri ve kendi duyguları vardır, herkes dilediği şekilde şeyler yazabilir bu sözlüğe. düşünceleri yüzünden birini engelleyecek değilim. ama sözlüğün kalitesini antu seviyesine çeken biri olduğunda da onun bu tavrına karşı daha fazla sessiz kalamayacağım.

    ***

    kendisinin bağlamıyla yazımı bitireyim. 3 gün önce arda turan başlığına alttaki entryi girmişti.

    (bkz: #3858207)

    --- alıntı ---

    bugün neden konu edildiğini anlamıyorum. okan hocayı övmemiz gerekirken enerjiyi buraya harcamak yanlış. arda turan'ı ne kadar çok sevdiğim yazılarımla mevcut şekilde orada duruyor hatta bir gün teknik direktörümüz olmasını da istiyorum ama bugün itibariyle;

    (bkz: ilgi alanımızın dışında)

    --- alıntı ---

    ben de bugün galatasaray'ın önemli bir avrupa maçı varken neden fenerbahçe'nin konu edildiğini anlamıyorum. okan hocayı ve takımı övmemiz gerekirken enerjiyi fenerbahçe nefretine harcamak yanlış.

    (bkz: ilgi alanımızın dışında)

    bu önemli maç gününde bana maç günüyle alakasız bu entryi yazdırıp beni de kendisi gibi ilgi alanının dışına çekmesiyse benim ayıbım olsun.

    ***

    halihazırda yazmadığım sözlüğe uzun bir süre okumak için dahi girmeyeceğimi belirtiyor, tüm fikri hür vicdanı hür galatasaray taraftarına esenlikler diliyorum.
  • 340
    arkadaşımızı tanımam etmem, nickaltı çok da girmem. zaten yazdığım da yok yıllardır. ama babacım sen niye sözlükte kanaat önderi gibi geziyorsun diye sormadan edemedim. durmadan, nefes almadan herkesi ayrı bir kefeye koyuyor bu değerli yazar arkadaşımız. eskiden biz dahi anlamındaki de yi ayrı yazmasak entrymiz uçardı. bu arkadaşımızın binlerce entrysinin yarısı büyük oyun başka kardeş tarzında ama ses soluk yok kimseden.

    rica ediyorum, yapma. bu tarz her şeyin en iyisini ben bilirim kibiri dünya tarihinde kimseye fayda sağlamadı, sana da sağlamayacak sevgili yazar arkadaşım.
  • 286
    galatasaray sözlük okumamın bir numaralı nedeni kendisi.

    entrylerini psikolojik bir vaka yaklaşır gibi okuyorum kendisinin. twitter'daki bet reklamı almak için boş fanatizm kasan hesapların galatasaray sözlük şubesi. galatasaraylılık adı altında zabıta gibi dolaşıyor her başlık altında.

    hedef gösterme, kincilik ve özellikle en haklı galatasaraylı benim içgüdüsüyle elinde üfleyeceğimiz kendi vasat kriterleriyle belirlediği galatasaraylılık metresiyle aramızda dolaşıyor. rasyonaliteden uzak, komplo teorileriyle dolu zekasıyla burada kendince oyun oynuyor.

    kendisini engellemiyorum çünkü "a" yazdığı bir entrye bile ofsayt vermek hoşuma gidiyor.

    buradan çok kıymetli yazarlar pilot olup gitti, darısı başına. "hadi arkadaşlar bugün de biraz buna vuralım" mentalitesini alıp umarım kendi twitter'ına yazma projesine geçer bir an önce.
  • 187
    sözlükte yıllardır yazmıyordum, biraz kafa dağıtmak, az biraz moral motivasyon olsun diye ufaktan tekrar yazmaya başladım. bu sefer kimseyle birebir diyaloğa girmeyeceğimden, kimseye nick altı filan yazmayacağımdan emindim ama yeminimi bozuyorum agalar, bu böyle olmaz.

    bak işin en acı kısmını baştan söyleyeyim: ben pek çok konuda kendisiyle aynı fikirdeyim. erden timur, okan buruk, oyuncular, fenerbahçe camiasının algı oyunları vs. çoğu konuda birbirine yakın noktalardayız. ama arkadaş ben senin üslubundan çok daraldım artık yahu. her başlık altında taraftara laf sokma, taraftarı azarlama, taraftar da taraftar. valla ilişkimize biraz ara verelim.

    https://i.pinimg.com/...0ff6d5b91a16c7d4.jpg

    hani köstebekli oyuncaklar vardı eskiden, her delikten bir köstebek kafayı çıkarıyordu da vurmamız gerekiyordu ya. yemin ederim aynısı. allah'ım her yerden fışkırıp taraftara laf sokuyor. her başlıktan. her delikten. yetişemiyorsun da. sürekli çıkıyor. gafil avlıyor bir de. buradan bari laf sokamamıştır diyorsun bir tıklıyorsun çoktan sokmuş. daha senin tek entryli başlığa tıklamanla sayfanın yüklenmesi arasında geçen milisaniyede ikinci entry olup sokmuş lafını. zamanı bükmüş herif. musallatlı yerli korku filmlerinde gibi hissediyorum kendimi artık. her yerden "taraftaaar" diye bağıran çok sinirli karşarotlar çıkıyor birdenbire. kafası genel olarak çok bozuk, spesifik bir muhatabı yok, hepimize birden kızıyor. şunun aniden belirip "taraftar" diye bağırdığını düşün:

    https://cf.kizlarsoruyor.com/...b5f-92bb304312cc.jpg

    lan?!

    ya arkadaş günde bir iki entry de yazmıyorsun ki neyse çocuk takılsın diyelim. bazı günler sözlüğe her baktığımda tüm başlıkların parsellenmiş olduğunu görüyorum. bizim bir kedi vardı, balkon kapısının üstüne oturup gelenin geçenin kafasına pati atardı. muhtar koymuştuk adını. her şeye karıştığı için. kimseyi boş geçmezdi. valla aynısı lan. kim ne bilgi verip kim ne espri yaparsa bir pati atmadan bırakmıyor bazı günler. her yerin @2si. komple sözlüğün yani. tamam yap, bazen komik ve sevimli de oluyor, atraktif olacaksan ol ama bizi niye darlıyorsun arkadaş? bırak biz de yazalım istediğimiz gibi la. bak şöyle bir şeyle yaşatıyorsun bizi sürekli:

    muhtar (temsili) : https://www.petvet.com.tr/...ges/uploads/70_5.jpg

    biz zavallı sözlük yazarları (temsili) : https://2.bp.blogspot.com/...nrkk4/s280/kimbu.jpg

    son olarak allah kitap rızası için şu "zahaha" muhabbetini bırakmanı rica ediyorum. kulübün yaptığı bir günlük espriyi sündüre sündüre lanet bir şeye çevirdin, herkesin nefret ettiği bir kalıba dönüştürdün. yemin ediyorum sırf senin yüzünden zaha'dan soğuyan vardır. bazı günler tepem de atıkken "almaz olaydık şu herifi" diyorum senin kahkahalı entryne denk gelince. n'olur. bu konudaki ısrarın da bana şunu hatırlatıyor mesela:

    https://karikaturistan.files.wordpress.com/...ci-umut-sarikaya.jpg

    özetle, seni tanımıyorum, çoğu konuda seninle aynı fikirlerdeyim ama n'olur biraz sal bizi carcharotçum. valla biraz sıkıldım.

    allah rızası için.

    https://image.cnnturk.com/...b57f15211c70add7.jpg
  • 260
    ilk entrysini yaklasik 14 yil once, çocukluk aşkımsın başlığına yazmış bendeniz'i (bkz: çocukluk aşkımsın/@alotoftimes) de sözlükten en çok soğutan, "bu sözlüğe ne oldu böyle" cümlesindeki "negatifliğin" %80'ini temsil eden, ya yaşı çok küçük yada nefret dolu bir yazar.

    diğer yazar arkadaşların endişe ve duygularını paylaşmama sebep olan, kendisinin entrylerini görmemek için neredeyse tarayıcı eklentisi geliştirmeye kalkıştığım kişi.

    galatasaray'ı çok sevdiğini sanıp, galatasaray'a en çok zararı bulunan, alpaslan dikmen'in "galatasaray'ın yararına olacak bir taşı yerinden kaldırıp, iki metre öteye koyanlara bile müthiş bir saygı duyarım" sözünde bahsi geçen taşı yoldan kaldırıp kenara koymak yerine insanların kafasına atmayı marifet sanan galatasaraylıların bayrak taşıyıcısı.

    en ama en acısı, çoğumuzun acıyarak baktığı, sabah akşam sosyal medyada galatasaraya nefret kusan toksik fenerbahçe taraftarının, galatasaray versiyonu olması.

    edit: sozlukte engelleme ozelligi varmis ve benim haberim yokmus. gozumden kacmasi cok ilginc. sozlukte engelledigim ilk ve tek kisi oldu.
  • 155
    sözlüğün düşünce polisi. okuyanlar bilir, 1984'te kullanılan bir terim bu. hiçbir eleştiriye tahammülü yok. eleştirel bir entry gördüyse oraya koyulan of tuşuna basmak yerine önce mesaj kutunuzu doldurur. gerekirse haftalarca sizinle didişir. sizi ikna edemediyse gelir nick altınıza yazar.

    bugün bana haftalarca mesajın sonrasında sözlüğün en hararetli olduğu anda bu şekilde bir hareket yaptı. ben kendisi gibi olmadığım için ortam sakinken yazıyorum.

    yaptığı hareketten sonra gerek nickimin başlığında, gerek mesaj kutusunda destek mesajı yollayanlar oldu. en çok dikkatimi çeken, izin almadığım için nickini vermeyeceğim bir arkadaşın yazdığıydı. "çok yakın zamanda sözlüğü bırakacaksın" yazmış. sözlükte yazmayı bırakan ve okuyan bir yazar kendisi. mesajının devamı ise şöyle, "tatlı su taraftarı olmak zorundasın, yoksa da sözlüğü bırakacaksın. carcaroth yoksa seni fişleyip duracak. sen de ya direneceksin doğru bildiğini yazacaksın. ya da s* et deyip sözlüğü bırakacaksın."

    edit: bu mesajı 00:33'te yazdım. 00:36, iki ayrı kişiden iki tane "katılıyorum" mesajı. her şey net galiba.
  • 350
    yazdığı herhangi bir entry'i eleştiren bir şeyler yazdiginizda, once mesajla satasan, sonra da yazdığınız entryleri hırsla takip edip offside'layan ve belli ki zamani bol bir kardeşimiz.
    uzerine cok gitmemek lazim. zamanla olgunlasmasini, bu sozlugun yillar icerisinde yakaladigi adabi anlamasini bekleyeceğiz.
    fevrilikleri olsa da, kendisini seviyoruz. bunu unutmasin. gorus ayriliklari olur. şahsi almamak lazim.

    ps arkadaslar, kardeşimizi gaza getirip başını derde sokmasak mi acaba* biz, fevriligini dizginlesin biraz diyoruz, siz fatih'in istanbul'u fethettigi yastasin diyorsunuz hahah.
  • 156
    jandarma tipi yazar.

    yazarlık tarzını hiç sevmiyorum. sözlükte fikirlerine katılmadığım, zaman zaman ayrıştığımız yazarlar var ama hepsinin entrylerini okumaya devam ederim. sözlüğün nabzını tutmayı severim. bazen yazar, bazen sadece okur çıkarım. lakin tek bir istisna ile bu arkadaşımızın yazdıklarını merak etmiyorum. dahası, hiç görmemek için gerekli butonlara başvuruyorum. sevgili jandarma yazarımız, fikirlerime katılmayabilirsin fakat istibdad dönemi jurnalcileri gibi iş tutmadan evvel direkt mesaj kutusundan ulaşabilirsin. hatta tavsiyem, ne yazıyorsam yazayım, beni dikkate alma… beni bir meczup kabul et. sen haklısın, sen en büyük galatasaraylısın. sana madalya takmalıyız hatta.

    eğer moderasyon özel bir görev vermediyse jandarmalık görevini biraz salmasını dilediğim yazardır. yok sözlükte böyle jurnalci tutalım, ona buna troll çeksin deniyorsa eyvallah. bu görevi gayet iyi yapıyor kendisi.

    ilk kez nick altı bir yazı yazıyorum galiba, belki bu entry kendini imha bile edebilir zira benim burada gayem galatasaray konuşmak, ötesi hiç ilgimi çekmiyor.
  • 308
    öncelikle şunu belirterek yazıma başlamak istiyorum; başkalarının başlığının altına yazma, galatasaray taraftarı başlığında sürekli birilerini itham etme, herhangi bir başlığın altında bile taraftarımıza laf sokma huylarına sahip olmasa bu entry'i girmezdim, ''bana ne?'' der geçerdim. fakat arsenal-brighton maçının(örnek olarak) başlığında bile bir şekilde lafı galatasaray taraftarına getirip laf sokma gayretinde bulunduğu için, diğer yazarlara da kendisini eleştirme hakkı doğuyor diye düşünüyorum.

    kendi kişisel entry sayısını arttırmaktan başka sözlüğe faydası olduğunu düşünmediğim 10. nesil yazar. işi artık yazmak için yazmaya döktüğünü görüyoruz. haliyle sözlükte saçma sapan entrylerini okuyoruz. bakın burası ekşi sözlük ve ya uludağ sözlük değil. biz burada aynı yolun yolcusuyuz, aynı amaç için yazıyoruz, iyi dileklerimiz, eleştirilerimiz, sevgimiz aynı şey olan galatasaray için. ben burada hiçbir renktaşımı engellemek istemiyorum ama artık kendisini engellemek zorunda kaldım, çok üzgünüm. seviyeyi lacisözlük ve antu'ya kadar çekiyor bu arkadaş, buna gerek olduğunu düşünmüyorum. ne kadar çok entry girersem o kadar sözlük efsanesi olurum, ne kadar çok şey yazarsam o kadar galatasaraylıyım, ne kadar çok yazarsam o kadar sözlükte ünlü olurum düşüncesi mi bu yani? ee şimdi bizimle bu arkadaş bu kafayla aynı amaca hizmet mi ediyor? bence etmiyor. sırf entry sayımı arttıracağım diye entry gitmektense okur moduna geçer entry okurum daha iyi.
  • 341
    sözlük tarihinin en yoran yazarı. açıldığı günden beri takip ederim sözlüğü. bu kadar yoran bir tipe denk gelmedim. sözlük muhtemelen benim bu entrymi siler. sosyal medyanın, internetin en kötü yanı bu. yazacak bir boşluk bulan, tüm fikirlerini doğru ve paylaşmaya değer buluyor. bu genç dimağ da öyle. bir de milleti kategorize edip tepeden bakıyor ya, tam bir yürüyen anadolu irfanı.
  • 309
    uzulerek belirtiyorum ki, yeni neslin aynasi bir yazar kardesimizdir. sosyal medyada yasamak , kendi gercekligini yaratmak ve anonim hesaplarin ne soyledigini bu kadar takip etmek iyi degildir.
    her gun yuzlerce entry girip, cok sey yazmak bu kadar cazip bir sey mi gercekten? daha cok yazmak yerine daha cok okumak ve dogru bilgiyi arastirmak evladir diye dusunuyorum.

    her konu hakkinda surekli yazmak...yorucu is ya. her futbolcu, antrenor, takim, brans hakkinda cok kesin entryleri var ve her gun bu dongu suruyor. sikintili bir durum oldugunu dusunuyorum.bu kadar kesin hukumlerimiz olmamali. tanik olmadigimiz olaylar hakkinda bu kadar net olmak, bizi saygideger bir insan yapmaz. yazdiklarimizin okunmasini, nitelikli entry hale gelmesini saglamanin yolu bu degildir. emek verilen, once ogrenilip, kafada muhakemesi yapilan sonra anlatilan fikirlere deger verilir.
    gunde yuzlerce yorum iceren entry seni yilin sonunda istatistiklere sokar. ama bu sana ne katar ve nasil bir guc kazandirir burasi muallak kalir.
  • 262
    gerçekten artık troll gözüyle bakıyorum kendisine, ciddiye alınacak bir yazar değil. geçenlerde şöyle bir entry girdi kendisi: (bkz: thomas meunier/#3846106)

    özelden mesaj attım dedim ki yanlışın olmasın adam sakatlıktan döndükten sonra sürekli maçlara 11 çıktı diye. verdiği cevap şu "doğru ama bana kısa geldi".

    ne diyebilirsin ki bu adama/çocuğa? sivrilik yapıp, her konuya yırtık dondan fırlar gibi atlayıp çok bilmişlik taslayan boş bir yazar ne yazık ki.
  • 157
    kendisinin takımımıza olan sevgisinden zerre şüphem olmasa da, sözlüğü toksik bir ortama çevirenlerden biri olmamasını temenni ediyorum. yaptığının farkına varır umarım.

    burası galatasaraylıların, galatasaray'ı sevenlerin sözlüğü ve hiçbir kişi ve kuruluş galatasaray'dan üstün değildir. evet, fatih terim gibi, hagi gibi kişiden kişiye göre değişen kırmızı çizgilerimiz olsa da bu saydığım iki kişi de en nihayetinde galatasaray'dan üstün değildir.

    bu bağlamda kulüp için çalışan veya oynayan herhangi birini eleştirmek günah değil. birisine eleştiri yapıldığında gidip de bunun altına "yedirmeyiz" yazması komik oluyor bu bağlamda. kimi kime yedirmiyor? birinin fenerli veya başka takımlı olmasına rağmen burada takılmasına truva deniyordu sanırım. birinin truva olmasından şüpheleniyorsanız onu takip edersiniz ama sırf sizden farklı düşünüyor diye nick altına gidip bir şeyler karalamak kavgaya adam çağırmaya benziyor linçlemek için. bunun adı ayrıca fişlemektir.

    umarım bu huyundan vazgeçer.
  • 285
    iyi bir insan, galatasaray’ı çok sevdiğine de şüphem yok ama maalesef düşünen, yorum yapan bireylere düşman. katılmayan, farklı fikir beyan eden, eleştiren her insana düşman. “taraftar, tarafı olduğu takımı eleştiremez. sadece biat eder” gibi garip bir düşünce yapısı var. erden timur da, fatih terim de saygı çerçevesinde eleştirilebilir halbuki. bu camiada gündüz kılıç eleştirilmiş, metin oktay eleştirilmiş, hatta yeri gelmiş ali sami yen’in yaklaşım tarzı eleştirilmiş. ayrılıklar, bölünmeler olmuş kulübün tarihinde. bunlar gayet doğal. ama sözlükte geçmişten günümüze erden timur’un bazı(altını çiziyorum, bazı) politikalarını eleştiren, üstelik haklı olarak eleştirenleri, birilerinin maşası olarak görmek, piyon olarak görmek saygısızca bir tutum. sözlükte de asgari bir saygı düzeyi mutlaka olmalı. sosyal medyadaki üç-beş tane ucuz, ne idiğü belirsiz hesabın yazdığı komploları referans alıp, sosyal medya ile zerre alakası olmayan bir sözlük platformunda insanlara saldırmak, doğru bir davranış değil. bu yapılmamalı. bunun lamı cimi yok, yapılmamalı. izin verilmemeli.
  • 163
    sözlüğün kalitesini düşürdüğünü düşündüğüm yazar.

    hayatta hiçbir şey tozpembe değil. galatasaray da öyle. burası galatasaray sözlük. burası eleştirilerle olumsuz yorumlarla vardı hep, bundan sonra da öyle olacak. olumsuz yönleri görüp yazan arkadaşların tepesinde bekçi gibi bekleyip nefret kusmak bir galatasaraylıya yakışmıyor diye düşünüyorum. tabi bu benim fikrim seven okuyan arkadaşlara saygım sonsuz.
  • 210
    "buradaki belirli bir kitle hayatı şahıs bazlı aşk ve nefret ekseninde okumaktan ötesini düşünmüyor/görmüyor. seviyorsan her ne olursa olsun öveceksin, göklere çıkartacaksın, yanlışlarına dahi alkış tutacaksın, hatta yanlış yaptığını dahi düşünmeyeceksin, mümkünse hiç düşünmeyeceksin, sadece her karara teslim olacaksın; eğer bunları yapmıyorsan, sevmiyorsun demektir. düşmansın demektir. galatasaray'a zarar veriyorsun demektir. yazılanların yapıcılığının, gerçekçiliğinin, faydasının hiçbir önemi yok o noktada bu insanlar için. görmüyorlar, okumuyorlar, anlamıyorlar. kilitliyorlar kendilerini mantığa. eleştirdin mi; tamam nefret ediyorsun ve galatasaraylılığa aykırı hareket ediyorsun. iç düşmansın".

    başka bir üyeye dair yazdığım yorumda bahsettiğim kitlenin sözlükteki en büyük temsilcisi. normalde bu bakış açısına "heyecan kaynaklı olgunluk, gerçekçilik eksikliği" der geçerim ve üstünde durmam. ama bu üyenin tutumu bununla sınırlı değil. bu üyenin yaklaşım tarzı tehlikeli; sözlüğün seviyesini ve saygınlığını koruyarak varlığını sürdürebilmesi açısından çok tehlikeli. konuşulan, tartışılan, değerlendirme yapılan her başlığa müdahil olup aynı gün içerisinde insanları galeyana getiren onlarca/yüzlerce entry yazmaktan keyif almakta çünkü kendisi. yorumların, değerlendirmelerin, yapıcı tartışmaların tabiri caizse içine etmekte. kendi dünyasında taraftarlığı kendisi gibi görmeyen, değerlendirmeyen kimseye karşı saygısı yok. o düşüncelere, o şekilde düşünen insanlara yaşam şansı vermiyor. istisnasız her başlıkta değerlendirmeleri, yorumları, eleştirileri susturmaya çalışıyor ki, bunu yaparken kullandığı dil son derece avam. sürekli bir insanlara bok atma sevdası, "taraftarlığı ben bilirim, siz de kim oluyorsunuz" hadsizliği. birkaç üye dışında bu şahsa dur diyen olmadığı gibi, üstüne yazdıklarının sayısının çokluğu üzerinden sözlük emektarı olduğunun da altı çizilmeye başlandı. ne emek ne emek. yazdığı entry'lerin 99%'u sözlüğün varlık sebebine aykırı; adam "düşünmeyin, yazmayın, yapılan icraatları yorumlamayın, boyun eğin, teslim olun" diyor her entry'sinde ve bunu son derece saldırgan bir dille yapıyor. bunun aksi yönünde hareket eden herkesi yaftalıyor, düşman olarak lanse ediyor, sataşıyor. galatasaraylılık dersi veriyor aklınca. bir kesim de "bravo, ne kadar çok entry girdin. ne kadar çok emek verdin" diye alkış tutuyor kendisine. ne diyeyim buna karşı bilemiyorum. ya bende bir problem var; ya da bu üyede ve bu üyeyi sevenlerde. varlığını da, sevenlerini de anlamış değilim. anlamam da mümkün değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın