bir radyo programında hakem
deniz çoban'ın kendisiyle ilgili şu cümleleri aslında her şeyi özetliyor:
-"caner saha içinde bir hakemin anlaşmasının en zor olduğu, hatta imkansız olduğu bir arkadaş. sahaya çıkınca iletişime tamamen kapalı, etrafında ne olup bittiğini göremeyecek bir hale geliyor. bu arkadaşın desteğe ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. ancak sadece mental ve motivasyon olarak değil psikolojik desteğe ihtiyacı var...
faul yapıyor, faul yaptığı bariz, yani tartışılacak bir şey yok ortada, çekil geri, bekle... oyununu oyna... yok illa ki yanınıza geliyor, itiraz edip suratınıza höykürmeye başlıyor. hakem olarak da zorlanıyorsunuz, ne yapacağınızı bilemiyorsunuz, yani çözüm bu arkadaşa kırmızı kart göstermekte de değil, onda değişen bir şey olmuyor.
daha önce bir maçta küfür etmediği halde küfür ettiği sanılarak atılmıştı, sanıyorum eskişehirspor maçıydı. haksızlığa uğramış diye düşünüyor olabilirsiniz, ancak hakem arkadaşa kabahat bulamıyorum, çevrenizde sahada bir olay oluyorsa onun caner tarafından yapılıyor olacağına inanarak gidiyorsunuz.
cidden iletişimi çok sorunlu... bunu çözmeleri lazım ancak yaşı da genç değil... zor iş..."