• 15
    --- alıntı ---
    soru: "kopenhag, sparta prag, fenerbahçe maçı, beşiktaş maçı, young boys maçı... son dönemde final niteliğindeki maçlarda hem oyun hem skor insanları çok tatmin etmedi gibi duruyor. okan buruk denince akıllara hep 'gülerek' tabiri gelirdi. son zamanlarda sizi biraz gergin görüyoruz gibi... üzerinizde bir baskı hissediyor musunuz?"

    okan buruk: "fazla gerginim, sorma... (gülerek) tıraş oldum o yüzdendir belki... ne diyeyim artık, ruh halimi de açıkladın başarısızlığımı da açıkladın. deplasmanda oynadığımız hatay maçını da sayarsak 6 mağlubiyetimiz var. bir sezon 14 maç, diğer sezon 17 maç üst üste kazanmış ve onun yanında şampiyonlar ligi'nde manchester united'ın üstünde grubu tamamlamış takıma başarısız diyorsanız, manchester city'yi veya real madrid'i tutmanız lazım. kazanmak veya kaybetmek olabilir. benim ve oyuncularımın hataları oldu ama biz buraya geldiğimizde galatasaray 13.'ydü. burada 2 sene şampiyon olmuş bir yönetim ve başkan var."

    --- alıntı ---

    galatasaray erkek futbol takımının durumu ile alakalı bir soru sorup alakasız bir cevap almış basın mensubudur. uzun uzadıya bakmaya gerek yok geçen seneki grubu man. utd üzerinde bitirmek mi başarı kopenhag'ın altında bitirmek mi?

    gerisi lafı güzah.
  • 16
    doğru soruyu yanlış şekilde sorduğunu düşündüğüm, işini layıkıyla yapmaya çalışan muhabirimizdir. takdir ediyorum kendisini, haddim olmadan. umarım başarıları artarak devam eder kariyerinde.

    ancak bir şeyi belirtmek gerekiyor. soru sormakla ilgili temel kural, eğer soruna cevap almak istiyorsan, soru cümlesini kısa tutmak zorundasınız. soru cümlesi uzadıkça ve yorum içerdikçe alacağınız cevap da bağlamından kopuk oluyor. "geçen sene hedef maçlarda alınan istenmeyen sonuçlar bu maç için üzerinizde bir baskı oluşturuyor mu?" gibi sorulsa belki okan hoca sorusunu daha doğru anlayabilirdi. ve sanki kendisini komple bir başarısızlıkla suçlanmış gibi yanlış bir algıya kapılmazdı. ve daha önemlisi; soruya cevap vermiş olabilirdi.
  • 18
    olması gerekeni yapıyor, diğerleri işini yapmıyor diye gereksiz bir şekilde fazlaca övülmesini doğru bulmuyorum.

    daha önce fazlaca başımıza geldi. gazeteci, yorumcu ve yönetici olarak işini çok iyi yapıyor diye övülen her insan sonra 180 derece değişti.

    sorulan sorunun da yerini doğru bulmuyorum, çok çok önemli bir maça çıkıyoruz. bu insanları motive etmiyor, üzmekten başka bir şeye de yaramıyor.

    okan buruk'un son 2 senede yaptığı güzel şeylerin haddi hesabı yok, üzerine konuşmaya da gerek yok. inanılmaz büyük başarıları kısa sürede istiyoruz ve sonra kendimizi başarısız sıfatına koyuyoruz.

    işini doğru yapmış ama doğru yerde doğru soruyu sormayan kişi.
  • 19
    youtube da da takip ettiğim samimiyetinden ve galatasaraylılığından hiç bir şüphe duymadığım bir arkadaş allah yolunu açık etsin.

    öncelikle okan buruk'u istemiyoruz, gitsin, hebele hübeel diyen ergen tayfadan değilim bilakis 2 sene puan rekoru kıran takımın hocasına ağır eleştiriler yapıldığını düşünen biriyim.

    fakat kendisi 26 ağustos 2024 tarihinde okan buruk'a işini yaparak muhteşem bir soru sormuş karşılığında ise okan buruk tarafından "içimizdeki irlandalı" muamalesi görmüştür özetle okan buruk bu tepkisi ile ağır saçmalamıştır. ben onu bunu bilmem o cevaptan buram buram kibir aldım inşallah yanılırım.
  • 21
    önce saygısını belirten güzel bir giriş yapıyor, okan buruk’un başarılarını takdir ettiğini ifade ediyor ve sonra sorusunu son derece düzgün bir üslupla soruyor.

    gazeteci kimliğiyle soru soruyor. tıpkı manavın meyve sebze satması gibi. bunda garip olan nedir?

    diğerleri soramıyor, bu genç adam sormuş. tebrik ediyorum kendisini. bu soruyu çok garipseyenler igor tudor’a sorulan sorulara baksınlar. sağlı sollu giriyorlardı basın toplantılarında. yabancı hocalara sorulan sorular, yerli hocalara sorulamıyor ne hikmetse. sorulunca da herkes şaşırıyor.
  • 22
    cesur bir soru sormuş gazeteci. tebrik ve teşekkür ederim. zira yılların kaşarlanmış sözde muhabirleri aynı kalıp soruları sorup, aynı kalıpta cevaplar alarak etliye sütlüye karışmadan gazetecilik yapıyor.

    can son derece uygun bir dille mantıklı bir soru yöneltmiş okan hocaya. hocadan aldığı cevap ise aşırı saçma. işini yapmış bir gazeteciyi hedef almak saçmalıktır. riekerink'e zamanında sorulan densiz soru gibi bir soru sormadığı müddetçe hiç bir gazeteciye de tepki gösterilmemelidir.
  • 23
    rezil "meslektaşları"nın sadece talimatla sorabileceği bir soruyu 27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçı basın toplantısında şakkadanak diye sormuş olan kişi. bu durum da sorduğu soruya yönelik şüpheli bir yaklaşımı doğurmuştur.

    bu işin bir soruyu soran kısmı var, bir de soru sorulan kısmı var. bugün türkiye'de bir basın toplantısı yapmaya ya da basının karşısına çıkıp soru cevaplamaya muktedir insanların tamamı ayarlanmış bir soru-cevap mizanseni kurguluyor. bunu kimisi tercih ediyor, kimisi dikte ediyor. bu düşünce özgürlüğüne müdahale ile kendine güvensizliğin kol kola girdiği bir durum.

    çok uzağa gitmeye gerek yok, bu ülkede futbol takımlarının basın sözcüleri amigoluk yapan insanlardan seçiliyor. bazı teknik direktörler basın toplantısında "rastgele gelen soruya" ne hikmetse önüne yazılıp verilmiş bir cevabı okuyarak veriyor.

    şimdi böyle bir ortamda, biraz da camiada gerginlik hakimken, böyle bir sorunun gelmesinin yadırganması çok da beklenmedik bir olay değil. genel bu vaziyetlere ek olarak, en başta yazdığım gibi, yüce basınımız bu soruları ancak bir yerlerden birilerini "yemek" için telkin ya da talimat aldığı zaman sorabiliyor.

    okan hoca dahil, kamuoyunun hatırı sayılır bir kısmının kendisine bu gözle bakmasına o bakımdan şaşıramıyorum. can sonuçta geniş kitlelerce bilinen bir gazeteci değil. muhtemelen soru öncesi tekmil verme işi olmasa twitter/forum arkadaşları olan biz hariç tanıyan çok az kişi çıkardı. böyle biri çıkıp geliyor, kritik bir maç öncesi böyle bir soru soruyor. soru hem hoca için zor, hem de camia için. çünkü herkesin uzun süredir homurdanarak kendi arasında, bütünü olmasa bile parça parça şekilde cevabını bulmaya çalıştığı bir soru.

    yine de hoca için kötü bir soru değil, çünkü kendine hareket alanı sağlama şansı vardı vereceği cevapla. daha eski zamanlarda çünkü bu tarz soruların sonuna "istifa" ya da "köklü değişim" gibi şeyler eklenirdi. ya da "kötü bir sonuçta sezonun kalanı için ne düşünürsünüz" gibi bir şey de sorulmadı. okan hoca muhtemelen beklemediği için üzerine düşünmediği konuda biraz refleks cevap verdi.

    denklemin içinde bir yerlerde,zamanında "eleman" kelimesinden yarattırdığı krizle fatih terim'i yemiş bir cenk ergün var. mikser diye adı çıkan bu abimiz, olası bir kötü sonuç sonrası maksatlı basının bu konuyu kurcalama ihtimaline karşı nasıl bir misyon edinecek mesela, bu da ciddi bir merak konusu...
App Store'dan indirin Google Play'den alın