• 376
    2009/2010 sezonunda bileklerinin hakki ile, istanbul takimlarini yenerek bilhassa bjk ve fb yi döverek $ampiyon olduklarini ben de dahil hiç kimse inkar edemez.

    lakin bu $ampiyonlar liginde $imdiye kadar yaptiklara maçlarda sçtiklarini degi$tirmez! anlatmak istedigim bu!

    lig de oynadiklari topa bakiyorsun bir de avrupa da. akil almiyor bir türlü..

    bunun adina ne dersek diyelim, sonuçta bir $ekilde türk futbolunun dü$ü$te oldugunun göstergesidir. öte yandan gözleri ligimize çeviriyoruz, nerede ise herkes birbirini yenebilecek kapasiteye gelmi$. bu da ne anlama geliyor? lig de kalite yükseldi diyoruz. ama gel gelelim avrupa da yokuz.

    biri bana bunu açiklasin sözlük.
  • 378
    şampiyonlar ligindeki şu konumuyla her türlü taşşak geçilecek takımdır. eee biz de ilk senemizde ilk golümüzü son maçta attık, nası oluyor diyen arkadaşlar sanırım o seneler ya 4-5 yaşındaydı yada ufak çaplı hafıza problemleri var.

    o zamanlar 4 takımdan oluşan 2 grup vardı yani toplam 8 takım, şimdiki gibi 32 takım değil. ve her ülkenin şampiyonları katılıyordu şimdiki gibi skindirik takımlar değil. grup 1.'leri girek final oynuyordu, yani manu dünkü gibi götünü yaya yaya as kadrodan 4-5 eksikle deplasmana gidemiyordu. hoş iyi ki gitmemiş ya neyse. hani bide bütçe konuşuluyor ya geçen seneki şampiyonluk için. o ilk sene taş çatlasa 2-3 milyon dolar katılım parası alınıp 3 yabancı ile sahaya çıkılırken, şimdi 20 milyon euro katılım parası ve 10 yabancı ile sahaya çıkma şansı var.

    hala galatasaray'ın ilk senesi ile bursa'nın potansiyel 0 (yazı ile sıfır) çekme durumunu karşılaştırma çabası olan arkadaşlar; buyrun sahne sizin.
  • 379
    şampiyonlar liginde sıçıp sıvamaları tamamen tecrübesizlikle alakalı. isterse süper ligde 34 de 34 yapsın. avrupa için referans daima avrupa maçlarıdır. bugün hiç katılmadıkları uefada bile olsalar gruptan çıkma ihtimalleri zayıftı. hatta eski avrupa devlerinin* yırtılırcasına mücadele ettikleri uefa'da bile bir şeyler yapmaları zayıf bir ihtimaldi.
  • 380
    ellerinde bulunan yerli oyuncular artık takımla ve seyiciyle bütünleşmiştir. yabancı yıldız transferi yapılmaktansa ihtiyaca göre transfer politikası ile yollarına devam ederler. farklı yenilgilerden sonra teknik direktör gönderme olayı bu kafa yapısına uymamaktadır. iş bu sebeple takımda bir ruh, bir azim ve büyük bir kardeşlik duygusu mevcuttur. avrupa maçlarında tecrübe eksikliğinden dolayı, birinci ligde açık ara şampiyonluğa gitseler de yenilgiler kaçılınmazdır. size de tanıdık geldi mi? 1996 - 2000 arasındaki galatasaray futbol takımını çok iyi analiz etmiş ve peşi sıra gitmekte olan futbol takımı.

    üstekinden farklı tanım; fenerbahçe'nin yeni kardeşi olacaktır, yakın zamanda.

    not: eğlenmeyi ve futbolun sadece futbol olmadığını biliyorsanız. bu takımla dalga geçmek, bu takımı sevmemek, diğer takımla bir tutmak veyahut antilikle suçlanmak sizi çok rahatsız etmeyecektir. :)
  • 384
    2009-2010 sezonunda şampiyon olduklarında işin aslı çok sevinmiştim. madem biz şampiyon olamıyorduk bari fenerde olmasın, bursa olsun en azından -ebebi dostumuz ezeli düşmanımız- fenerbahçede bizimle aynı kaderi paylaşacaktı. ama bursanın şampiyonlar ligindeki halini gördükten sonra aslında bu düşüncenin ne kadar saçma olduğunun farkına vardım. biraz bencilce bir düşünceyle fenerin ikinci olmasına sevindik ama şimdi görüyorumda fenerbahçe olsaymış daha iyiymiş.
  • 391
    facebookta fenerli beşiktaşlı ve galatasaraylıları aynı anda birbirine düşüren takım

    --- alıntı ---
    ahaha bursa beşiktaşın rekorunu egale edemedi
    fener de size 6 attı efendim!
    siz 8 yediniz ama biz de sizi 5-1 yenmiştik
    beşiktaşa laf atmayın ligdeki durumunuza bakın hem onlar fenerin rekorunu egale edecek
    ay sanki sizin durum çok farklı haftasonu görüşürüz efendim.
    ahaha cincon cincon bak 6 yazıyo skorboardda
    sus lan nolmuş yani küçük takımlar büyük takımları yenmeleriyle, büyük takımlar.... vesaire vesaire
    --- alıntı ---
  • 392
    2010/2011 sezonunda büyük bir şampiyonlar ligi! tecrübesi edinmiş takım. tabi gol yiye yiye gol atmasını da öğrenecekler. nitekim de attılar. ancak pablo martin batalla'nın attığı gol* bursaspor'un şerefini kurtardığı gibi, türk futbolu'nun şeref ve prestij seviyesini de gözler önüne sermiş oldu. artık türk futbolu cl'de bir kanadıkırık gole sevinir hale geldi. yazık gerçekten. sonra kimse gelip, yok bursaspor'un tecrübesi yoktu, yok ilk avrupa deneyimi falan zırvalamasın. bu takım türkiye süper lig şampiyonu bir takım. kadroları çoğu avrupa kulübünden daha kaliteli olan galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş, trabzonspor gibi dört büyükleri geride bırakarak şampiyon oldular. uefa kupası şampiyonu galatasaray'ın bir zamanlar* tozunu attığı, 17 kez aldığı bu ünvana sahipler şu an. ama gelgelelim bursaspor öyle acayip bir takım ki şampiyonlar ligi'nde 0 çekmesine rağmen bunu hiç kafaya takmıyor. nasıl olsa ligde bir gariban anadolu takımını yenip, şampiyonlar ligi'nde aldıkları başarısızlığı unutturacaklar. ertuğrul sağlam için ise başarılı ama alçakgönüllü biri diyeceğiz muhtemelen. fazla başarıda gözü yok. ama vizyon da yok. sıfır.

    avrupa'da ayrıca ilk kez şampiyonlar ligi'nde boy göstermiş takımların hiç mi başarısı yok. cluj, twente, rubin kazan örnekler çoğaltılabilir. kıç sıkışınca tecrübe gerek diyoruz. bu takımlar çok mu tecrübeliydi. bursaspor'un grubunda oynadığı 5 maçın hepsinde yenilip, sadece 1 gol atabiliyorsa gerçekten rezillik. 2001/2002 cl'de sıfır çekmiş fenerbahçe'den bile kötüler. hiç değilse onlar 2, 3 gol atmışlardı revivo sayesinde. yani fazla uzatmadan avrupa'da, türkiye ligi şampiyonunun örnek aldığı takım fenerbahçe'dir. ligde de öyle. insan biraz türk futbolunu düşünür, mücadele eder tıpkı galatasaray gibi. işte örnek önlerinde. anadolu devrimi yapmadan önce bunu bir düşünmek lazım.
  • 393
    şampiyonlar liginde oynadığı beşinci maçta anca gol atmayı başardı*. 6-1 kaybettiği maçta. kötü mü bursaspor, kötü. şampiyonlar ligi kalitesinin altında mı, evet.

    bursaspor'un şampiyonlar ligi macerasıyla ilgili daha önce yazmıştım, başarısız olma sebepleri orada var. meraklısına linkler : http://captano.blogspot.com/...s-bursaspor-1-0.html ve http://captano.blogspot.com/...or-valencia-0-4.html

    ama benim merak ettiğim şu "anadoludan şampiyon çıksın diyordunuz gördünüz mü" diyenlerin amacı ne? yani bursanın şampiyonlar liginde rezil olmasıyla ligde şampiyon olması arasında ne gibi bir bağlantı var.

    adama derim ki; abicim o zaman senin takımın şampiyon olsaydı da türkiye'yi rezil olmaktan kurtarsaydı. gerçi çok daha zayıf takımların katıldığı avrupa liginde bile rezil olduk ya, neyse. baştan söyleyeyim de, sakın ama şampiyonlar ligi bütçesi diye gelmeyin, ayıp olur.

    bir de bu bursaspor için "gördünüz mü" diyenler galatasaraylıysa daha acayip bir durum oluşuyor. şampiyonlar ligine en çok katılan, en çok maç oynayan takım galatasaray değil mi? fenerbahçeliler, beşiktaşlılar "siz ligde çok şampiyon olduğunuz için çok katıldınız" dediklerinde ne cevap veriyorsunuz?
    ben "siz de şampiyon olsaydınız ulan"diyorum.
  • 395
    ispanya'nın başaltı takımlarından birinden iki maçta 10 gol yiyip aslanlar gibi mücadele ettiği iddia edilen süper lig şampiyonu. aldığı sonuçlara bakınca ukrayna'nın vasat takımıyla iki kez berabere kalmanın daha az utanç verici olduğunu düşünüyorum açıkçası.

    edit: başaltı kelimesiyle ilgili genel bir yanlış anlama var sanırım, kesinlikle "dandik, vasat" anlamında kullanılmamıştır:

    başaltı
    [1] (denizcilik) gemilerde tayfa ve erlerin baş taraftaki koğuşları
    [2] yağlı güreşte pehlivanların ayrıldığı beş derecenin ikincisi.

    buna göre ispanya'nın başaltı takımları şampiyonluk adayları barcelona ve r.madrid'den sonra gelen kalburüstü kuluplerdir. sevilla, valencia ve a.madrid bunlardan sayılabilir. bunlardan sonra la liga'nın vasat ekipleri ve düşme adayları gelir. yani güreşteki tanımında olduğu gibi la liga'yı 5 dereceye ayırsak valencia 2.grupta yer alır ve başaltı olur.

    not: ispanya'da yaşıyorum.
  • 397
    istanbul takımları taraftarlarının son gözdesi. aslında bu yavşaklık sadece futbol da değil. türkiye'de her konuda durum böyle. birileri bi başarı yakalamasın koduğumun ülkesinde. ne yapsakta itin götüne soksak felsefesi var.

    26 yıl sonra anadolu'dan bi takım şampiyon olmuş.bu olay zaten başlı başına bir tez konusu.o 26 yıl içinde şampiyon 3 takım arasında, çoğunlukla 2 takım arasında gitmiş gelmiş. başarıya hiç doymamış bu bahsettiğim yavşak istanbul takımları taraftarları. hep biz şampiyon olalım istemişler. rakibi avrupa'da fark yerken için için sevinmişler avrupa'da elle tutulur hiçbir başarıları olmamasına rağmen derbi maçlarında alınan sonuçlar onları tatmin etmiş.

    90'ların sonuna doğru biraz kıpırdanmış türk futbolu.galatasaray şampiyonlar ligi'nde oynaya oynaya belli bir tecrübe belli bir oyun felsefesi oturtmuş.bu bahsettiğim yavşak taraftarlar o zamanda rahat durmamış. galatasaray'ın rakipleri türkiye'ye geldiklerinde falan çiçeklerle karşılamışlar. bütün bunlara rağmen türk futbolu 2000 yılında zirve yapmış.ulusal bazda da galatasaray'ın etkisiyle 2002'de zirveye ulaşmış. sonra yine,yeniden kendimizle kavgaya tutuşmuşuz. baş aşağı düşe düşe 2009 yılına kadar gelinmiş.

    2009-2010 yılında da bursaspor ,bu düzene son vermiş.türk futbolu standartlarında bir futbol oynayarak ligdeki her takımdan daha fazla takım olarak,anadolu'dan ikinci bir şampiyon çıkacağına inanarak aslanlar gibi şampiyon olmuş.yazının başında da söyledim, bu başlı başına bi gurur kaynağı türk futbolu için.ama alışmışız 3 takımda gidip gelen şampiyonluğa.o zaman başarısızlığı örtmek daha kolay oluyor tabi.galatasaray şampiyon olamadıysa ne var canımm ezeli rakibi fenerbahçe oldu.

    durum bu olunca yöneticilerin koltuk kavgalarını,yanlış transferleri,bozuk altyapıları,oynanan çağ dışı futbolu,hıyar tarlası gibi sahaları bile sorgulamaz olduk.tek derdimiz bursaspor'un avrupa'da bizi rezil etmesi olmuş...

    bunları düşününce kelimeler kifâyetsiz kalıyo usta. 2009-2010'da beşiktaş yarı finalden mi döndü, 2008-2009'da fenerbahçe çeyrek finali son dakikada falan mı kaybetti diye soruyorum kendime.

    hayır dostum hayır.türkiye'nin en büyük takımları diye adlandırdığımız takımların hiçbiri bize yakın zamanda yaşatmadı bunları.ayrıca galatasaray'dan başka da yaşatan olmadı ya siktir et.

    velhasıl kelam vizyon,misyon falan kasmaya gerek yok usta.sen 2010 ekim ayı fifa dünya sıralamasına bakarsan görürsün vizyonu(29-türkiye). kendimizi kandırmaya gerek yok. durumumuz içler acısı. bunun sorumlusu değildir bursaspor.

    3 büyük takımın büyük(!) taraftarlarının büyük takıma yaraşır şekilde hareket etmeleri gerekmektedir. şampiyonluğa,başarıya doymak bunun gerektirir çünkü. türk futbolun da kalitenin artması için bursaspor ve onu takip eden trabzonspor,kayserispor gibi takımları yerin dibine sokmazsak eğer, o zaman belki vizyondan,misyondan bahsedebiliriz.
  • 398
    şampiyonlar ligi'nde aslanlar gibi mücadele etmeyen takım.şu 5 maçta futbol namına bursaspor'da ne gördünüz?kimse tecrübe demesin.geçen sezon şampiyonlar ligi'nde ilk kez mücadele eden unirea urziceni tam 7 puan topladı,gruptan çıkmayı son maçta kaybetti.aynı şekilde rubin kazan;geçen sezon ilk defa katıldığı şampiyonlar ligi'nde barcelona ve inter'den 5 puan aldı ve grubunu üçüncü bitirdi.bu başarısızlığın tecrübeyle alakası var; ama çok az.sen 5 maçta 1 gol at,15 gol ye.sonra biz tecrübesiz bir takımız.hadi canım sende.
  • 399
    2 sezonda bursaspor ile oynadığı 3 lig maçında sadece 1 puan alabilen galatasaray takımının taraflarınca itin götüne sokulan takım. hayır şunu anlamıyorum, bazı sözlük yazarları şampiyonlar liginde oynamayı çocuk oyuncağı sanıyorlar herhalde. ha, derseniz ki bursaspor şampiyonluğun getirdiği maddi kazancı daha iyi değerlendirebilirdi, o ayrı bir yazı konusudur. tecrübe meselesine gelince, şampiyonlar ligine en çok katılan türk takımı olan galatasaray ne yapmış bakalım:

    1993-1994 sezonu : 2 beraberlik, 2 puan (ilk golümüz 6. maçta)
    1994-1995 sezonu : 1 galibiyet, 1 beraberlik, 3 puan (galibiyete 2 puan veriliyordu)
    1997-1998 sezonu : 1 galibiyet, 1 beraberlik, 4 puan
    1998-1999 sezonu : 2 galibiyet, 2 beraberlik, 2 mağlubiyet, 8 puan

    görüldüğü üzere, biz de ilk yıllarımızda çok başarısız olmuşuz, ancak fatih terim yönetimindeki efsane takımımızla biraz kıpırdanmışız. ayrıca, sözlükte neredeyse ‘keşke fenerbahçe şampiyon olsaydı’ deme aşamasına gelen arkadaşlar var. federasyonun ne yapmasını bekliyorsunuz allah aşkına, bursaspor bizi avrupa kupalarında rezil eder diye lig ikincisi olan takımı mı gönderecek yani, istanbul takımları da adam olup şampiyonluğu bursa’ya bırakmasaydı derler adama. siz asıl bundan sonrasını görün. bursaspor veya kayserispor son haftalara şampiyonluk iddiasıyla girsin bakalım, sırf kamuoyunda oluşan bu hava yüzünden hakemler tarafından doğranacaklar..
  • 400
    adamlar türkiye şampiyonu olarak türkiye'yi temsilen (hadi milleyetçilik de olsun içinde) şampiyonlar ligi'ne daha gitmeden önce "efenim biz şampiyonlar liginde 5 fark yesek de kimse bize kızamaz" diyor.

    unirea urziceni teknik direktörü dan petrescu geçen sezon şampiyonlar ligi'ne katılmadan önce "biz bu organizasyona maç sonunda forma değiştirmek için çıkmıyoruz" diyor.

    alın size bol "vizyon" soslu anadolu devrimi. ibrahim başkanla tepe tepe kullanırsınız artık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın