yonetim bazinda 2013-2014 sezonu oncesi en uygun teklif karsiliginda gonderilmemesi benim mantigima gore buyuk bir hata olan oyuncu.
simdi elimizdeki duruma bakalim. burak yilmaz, gecen sene istisnai derecede iyi bir sezon gecirdi. bu sene kendisi icin gelebilecek en iyi teklifin gelebilecegi yastaydi (1985 dogumlu, sene basinda 28 yasinda).
hemen dusunelim, elinizde bir oyuncu var, bu oyuncuyu 13-15 milyon euro bandinda satabilirsiniz. senelik 2.3 milyon euro kazanan burak yilmazin satisi sonrasi hem ekonomik olarak cok zor durumda olan kulube iyi bir giris olur, hem de maas butcesinde genis bir yer acabilirdi kulup.
bunu basit bir oyun kurami seklinde degerlendirelim. onumuzde iki alternatif var, birincisi burak yilmaz'i satmak, digeri takimda tutmak. her iki alternatifte de burak yilmaz daha iyi bir sezon da gecierbilir, daha kotu bir sezon da gecirebilir.
simdi tek tek degerlendirelim. burak yilmaz'i 13 milyon euroya sattik, burak 2012-2013 gibi ya da ondan daha iyi bir sezon gecirdi. galatasaray icin kayip nedir, burak gibi bir golcuden mahrumsun, yerli kontenjaninda onun yerini doldurmak zor. onun disinda yeni takimina hayirli olsun.
burak yilmaz'i 13 milyon euro'ya sattik, burak 2012-2013 sezonundan daha kotu bir sezon gecirdi. galatasaray fazlasiyla karli bir is yapmis oldu.
burak yilmaz'i satmadik, burak 2012-2013 sezonundaki gibi ya da daha iyi bir sezon gecirdi. galatasaray karli bir is yapmis olur.
burak yilmaz'i satmadik, burak daha kotu bir sezon gecirdi. galatasaray ciddi zarar eder. hem 13 milyon euroyu kaybeder, bir daha asla o fiyatlarda satis yapamaz ve bir senesini yetersiz bir forvetle gecirmis olur. ki sonunda gorduk ki bu secenek gerceklesti.
simdi olayin burak yilmaz kismina bakalim. burak yilmaz, galatasaray'in onu satis karari da dahil olmak uzere, profesyonel olarak sadece kendi kariyerine ve gelirine bakar. su asamada gayet kendisi icin yuksek bir gelir elde ediyor zaten ve bundan sonra bu tarz bir kontrat almasi da cok zor. nitekim 29 yasinda olacak bu sezonun sonunda ve kariyeri kacinilmaz bir dususe gececek. dolayisiyla burak su asamada kendini zorlamak, gecen senekinden daha iyisini yapmak icin herhangi bir sebebe sahip degil. risk alir sakatlanirsa kendisi icin daha kotu. halbuki sadece ustune duseni yapip ekstra efor sarfetmemesi, kendi kariyeri icin daha iyi, daha risksiz. cunku o da biliyor ki bu senenin basinda avrupa'ya gidemediyse (ya da gitmediyse), zaten bir daha hic gidemez. ki gitmedi, ve bundan sonra gidisi de pek olasilikli degil.
dolayisiyla burak'in galatasaray'da kalmasi demek, acik ve net bir sekilde performansinin altina dusecek anlamina geliyor. cunku elinde bir sebep yok. cok iyi bir maasi, pespese iki lig sampiyonlugu ve bir sampiyonlar ligi ceyrek final macerasi var zaten. ulke ici popularitesi gayet yerinde. eger ki avrupa'da oynamak isteyen idealist bir futbolcu olsaydi, sene basinda beni birakin ben gideyim derdi zaten. e demek ki o gitmedigine gore, zaten burada hazirda kalmak, kendi "comfort zone" (rahat bolgesinde) hayatini devam ettirmek istiyor. kendini gelistirmek, ekstra calismak icin hicbir sebebi yok. ben de onun yerinde olsaydim, benim de olmazdi.
e peki galatasaray yonetimi, burada bu riski niye aliyorsun. eline cok iyi bir teklif gelmis, bu teklifi iyice bir neden degerlendirmezsin.
sen yerli futbolcu yetistirmekle mukellefsin, parladigi anda satman lazim. eger ki satmiyorsan, o zaman cok gereksiz bir riski uzerine aliyorsun demek ki.
benzer bir ornek mi merak ediyorsunuz.
konstantinos mitroglou sene basindan beri olympiacos'ta neredeyse her mac gol atti. olympiacos kariyerinde 86 mac 41 gol atti ki atromitos'da oynarken 28 mac 17 gol atmisti. olympiacos bunun parladigini gordugu anda 12 milyon pound'a fulham'a satti. riski sen niye alasin gereksiz yere, birak parayi veren varsa riski de alsin iste.
mitroglou fulham'a gittiginden beri iki macta oynadi, henuz gol atamadi. gecen hafta da zaten olympiacos sampiyonlugunu ilan etti. fulham da ligin son sirasinda.
