türk oyuncuların daha fazla oynaması için, sahada maksimum 6 tane yabancı olmalı diyerek vizyonunu ortaya koyan eski futbolcumuz.
yabancı sınırıyla türk oyuncuların gelişeceğini düşünmek kadar saçma bir şey yoktur. bunun nedenini zaten herkes çok iyi biliyor. aslında burak yılmaz'da çok iyi biliyor ama işte ilgi budalası olduğu için herkesten farklı düşünüyorum ayağına böyle saçma sapan açıklamalar yapıyor. yani amacı türk oyuncuları korumaktan çok, kendini gündeme getirmektir.
"bir tane kardeşimiz kontrat uzatmıyor diye oynatılmıyor. bu çocuğun bakmak zorunda olduğu insanlar var. ver parasını kalsın. bu arada çocuk 1 milyon euro istiyor ama sen vermiyorsun, sonra yakın gazeteciler aracılığıyla basının önüne atıp çocuğa hain dedirtiyorsun. onun yerine gidip yabancı alıyorsun. zaten ailesi zengin olan adamdan futbolcu olmaz. futbolcu adam gariban adamdır."
20-21 yaşında henüz kendini tam olarak kanıtlayamamış bir futbolcuya 1 milyon euro vermek çok mu mantıklı be burak? mesela kerem aktürkoğlu kendince olağanüstü geçirdiği bir sezondan sonra bile halen 8-10 milyon tl alıyor. sözleşmesinin yeni yeni revize edileceği söyleniyor. hal böyleyken sen 20 yaşındaki birisine nasıl olur da tak diye 1 milyon euro vereceksin? eğer o çocuk 7 ceddine bakmıyorsa 400-500 bin euro'da pek ala işini görür.
bide sırf duygu sömürüsü yapmak için futbolcuların gariban adamlardan çıktığını söylemesi yok mu, yemin ederim çıldırtıyor insanı. en alakasız yerde de söylüyor bunları. ha bu arada sözde garibanlıktan gelen adamların, parayı gördükten sonra hakiki garibanları nasıl ezdiğine bakalım:
https://gss.gs/aej.png https://gss.gs/qQ5.png "euro 2016'nın primi 500 bin €'ydu. elemelerde oynayanlar primini aldı. ben son maçta oynamadım ama kadrodaydım. biz turnuvadayken, arda benden hediye istedi. selçuk ise, 'ona prim yatmadı' dedi. tabi arda bunu duyunca delirdi. bende ona, bunun lafını yapmaması gerektiğini çünkü gruptan çıkamazsak ihaleyi yıkacakları adam arandığını söyledim. malzemeci, fizyoterapist ve masör de prim almadı. o dönem futbolcular kendi arasında para topladı, onlara verdik.”
500 bin euro prim almayacaksın ve susacaksın öyle mi burak? alakan olmadığı bir durumda bile 20-21 yaşındaki çocukların 1 milyon euro alması gerektiğini söyleyen sen, kendin için susacaksın ve bizde yiyeceğiz değil mi? ya yürü git ya. o yıl şampiyonaya gittikten sonra hepiniz primlerle yatıp kalktınız zaten. şampiyonada başarısız olmamızın en büyük nedeni de bu prim mevzusu oldu. birçoğunuz 500 bin euro için milli takımı sattı arkadaşlar bu kadar basit. ha bide bizler çok iyi kalpliyiz reklamını da yapmayı ihmal etmemiş. malzemecilerin, fizyoterapistlerin ve masörlerin primlerini onlar ödenmişmiş. valla gülesim geliyor ya. aslında geçmişte birçok gazetede de böyle yazıldı ama o dönemlerde sizler medyanın sevilen isimleri olduğunuz için(daha doğrusu güçlü bir türkiye'ye destek verdikleri için otomatikman onlar da güçlü olmuştu!) yapılan haberler de tamamen sizin lehinize yapılıyordu. eğer o takımda fatih terim olmasaydı belki inanırdım ama fatih terim herkesten önce zaten emekçileri düşünür.
"ben fatih terim'in yerinde olsam öyle bir gülüş yapmazdım orada. o an öyle bir durum yoktu. kaç kişinin önündeyiz. bana yapılan faul vardı. neyse konuşmak istemiyorum"
https://gss.gs/FEd.png alay edilmek, dövülmekten de beterdir diye bir söz vardır. işte burak yılmaz bu yüzden yıllardır unutamamış.
*son olarak şunları söylemiştir: "ben beşiktaş ile büyüdüm. çarşı’ya aşık olarak hep izledim. canları sağ olsun pek aramız iyi değil ama ben gerçekten beşiktaşlıyım."
https://gss.gs/54q.png https://gss.gs/tGp.png https://gss.gs/TEv.png https://gss.gs/tTV.jpg https://gss.gs/l1e.png https://gss.gs/nXU.png https://twitter.com/.../1080548181321105408