galatasaray'imizin forvertleri 2000lerin basindan beri neredeyse her zaman cok iyi oldu.
hakan sükür, mario jardel. sonrasinda ümit karan, hasan kabze, hakan sükür. daha da sonra her ne kadar sakatliklardan dolayi tam performans veremese de baros (ki bu dönem biraz sikintiliydi, kewel'in arda'nin forvet oynadigi bir dönem de yasadik).
arada nonda gibi bizi arada birakan forvetlerimiz de oldu ama genele bakildiginda hep iyi bir rotasyona sahip olduk.
taraftar ardindan ise iyilesmis komple forvet baros ve yerli ve milli izlediğim tek komple forvet necati ile elmander ve umut gibi sahaya mücadele koyan ve hatta ardindan drogba gibi dünya futbolunda gelmis gecmis listelerine girebilecek forvetler izledi.
burak da bu isimlerle ayni dönem kadroya dahil oldu.
burak galatasaray'da 141 resmi macta 82 gol 26 asist yapmis (u:
https://www.transfermarkt.com.tr/...r/34987/verein/141). bu da oynadigi her 104,1 dakikada 1 gol katkisi anlamina geliyor.
buna ragmen galatasaray taraftari (ben de dahil) oynadigi dönemde kendisinden cok da mutlu degildi.
sahsi fikrim bu memnuniyetsizligin sebebinin, kendisinin oyun stili olan 'firsatci golcü' kimliginin galatasaray taraftarinin yukarida saydigim gibi alisik oldugu klas ya da mücadeleci golcü profiline uymamasi oldugunu düsünüyorum.
benzer sekilde kendisinden bir kac sene sonra transfer edilen gomis de, müthis bir sezon gecirip gol rekorlari kirmasina ragmen, bazi kesim taraftari tatmin edememisti.
bugüne geldigimizde, futbolculuguna gercekten saygi duyuyorum ama kendisine hala nedenini bilmedigim bir antipatim var ve takimda genc halini dahi tekrar görmek istedigimden emin degilim.
öte yandan taraftar olarak kendisine ve gomis'e karsi olan bu tam olarak kabul edememezlik durumunun cezasini 2021-2022 sezonunda gol atamayan forvet hattiyla cekiyoruz.
gol atabilen forvetin kiymetini sagolsun mohamed, halil ve diagne 3'lüsü bizlere gösterdi.