• 9
    ne zaman tekrarını izlesem yemin ediyorum sinirimi hoplatan ve her seferinde de ana avrat küfrettiren gol.

    o dönem canlı yayın yönetmeni koltuğunda artık kimin et kafalı torpillisi oturuyorsa golden sonra bülent korkmaz’a inme mi geliyor, kafasına yıldırım mı düşüyor, yoksa amuda mı kalkıyor da mondragon imdadına yetişiyor anlayamıyoruz!

    (bkz: #492841)

    golün tam olduğu esnada aniden tribünlere zum yapmanın çok mükemmel bir fikir olduğunu ve izleyiciye acayip anlam ifade edeceğini artık hangi üniversitenin radyo televizyon ve sinema bölümünde döve döve öğrettilerse ben oranım içine sıçayım. eğer hangi usta çırak ilişkisi sonucu bu bilgi aktarıldı ise de öyle meslek geleneğinin içine iki kere sıçayım.

    yav ben sabaha kadar bülent korkmaz izlemek istiyorum kardeşim! tribüne küfredeceğim adamların da bir günahı yok bizim tribün sonuçta. hakkımız gasp edilmiş resmen.

    beceriksiz herifler... ulan kaç yıl olmuş her seferinde aynı naif duygularla açıyorum golün videosunu belki bu sefer büyük kaptanın sevincini tam olarak görürüm diye.
  • 8
    futbolda yaşanacak bir anlık dalgınlığın bile nasıl cezalandırıldığının kanıtı olan uzun güdümlü füze.

    o gün sahada olmamasına rağmen hagi'nin bu golde katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. yıllarca hagi ile beraber oynama şansını iyi değerlendiren kaptan, hagi olsaydı böyle yapardı diye düşünerek unutulmaz bir gole imza attı. iyi konsantre olmanın ve özgüvenin ne kadar mühim bir husus olduğunu hagi ile iyice perçinleyince böyle bir golü atmak şaşırtmıyor.
  • 7
    tribünde i love you hagi tezahüratının yapılmasına sebep olan gol. 10 gün kadar önce psv'yi yenip gruptan çıkmışız, o maçtan 2 gün sonra da yağmurlu bir bursa akşamında beşlik olup dönmüşüz. aylardan kasım, kıbrıs'ın alışık olmadığı soğuk ve yağmurlu günlerden biri. üzerine bir de elektrik kesiliyor. maçı izleme hayalleri suya düşüyor. sabah kalkar kalmaz o dönemin önemli kaynaklarından sarikirmizi.net'e girip golleri indirmeye başlıyorum. o 7-8 saniyelik videoyu defalarca izliyorum o soğuk günde.

    düşünüyorum da ne kadar safmışız o zamanlar, egolar ne kadar düşük sevgi ne kadar çokmuş...
    şimdilerde çoğu maçı izlemeye bile tenezzül etmeyip öylesine bakıyorum...
    yıllar mı yordu bizi, hayat mı, yoksa biz kendi kendimizi mi?
  • 10
    yanılmıyorsam kalede bursaspor ve gençlerbirliğinden de tanıdığımız, beşiktaş tribünlerinin ömer çatkıç'ı olan şenol karagöl vardı. zaten dakika 50 maç 4-0 olmuştu. üzerine bir de yine 50 li dakikalarda kaptanın 52 metreden golü gelip maç 5-0 olunca iyice böyle yok artık moduna falan geçmiştik. şu maçı bayern falan oynasa 8'e 9'a götürürdü çok rahat. ama bizim ülkemizde ayıplanır böyle şeyler. rakibi küçümsedi, rencide etti derler. diyarbakırspor diye attı faşistler derler. derler de derler. o yüzden kaptanın golünden sonra frene basmıştık. tabi golden sonra tribünler geçtiğimiz sezon futbolu bırakan hagi'ye tezavhüratlar yapmıştı. kaptan da yanlış hatırlamıyorsam maçtan sonra ben asla bir hagi olamam diye açıklama yapmıştı.

    edit: kalede şenol yokmuş. yanlış kalmış aklımda. 11 yaşında çocuktuk. yanlış kalmış aklımda.
App Store'dan indirin Google Play'den alın