1
türkiye'deki "futbolsever" kitlenin önemli bir kısmını oluşturan insan söylemi. bu türün fenerbahçeli olanlarının üst noktası kaybedilen derbi sonrası mateja kezman'a "are you player" diye çemkiren abimizdir.
2
bu lafı diyen adamdan çok güzel cacık olur. üzerine yoğurt döküp birazda nane ekledin mi mis gibi cacık olur.
3
bu lafı söyleyenlerin taraftarlıkla ilgili içsel düşüncelerinin bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğine inananlardanım.
5
gökhan-servet-hakan üçlüsü düşünüldüğünde dudaklardan dökülen veryansın. daha bunun bam'ı var, aydın'ı var, zapata'sı, ufuk'u var...
ancak sonunda dayanamaz izlersin, forma da alırsın, digiturk'e de para bayılırsın, stadyuma da gidersin, ''bu takımdan belki bir cacık olur'' diye umut da edersin...
taraftarsan, önce takımını, sonra futbolu seversin. takımın iyi futbol oynamasa da, başarılı olamasa da, seni canından da bezdirse, ''lanet olsun, daha da izlemem!'' sözü sadece dilindedir. iyi futbol seyretme açlığını, iyi futbol oynayan takımları izleyerek giderir, belki biraz ''bizde niye yok?'' diye iç geçirirsin.
iyi futbol, kupalar, başarı, efsaneler... bunlara sahip olmak harikadır. ama asıl heyecan verici olan şey, taraf tutmaktır. stadyumda şarkılar söylemek, sahada koşturan 11 kişinin kalp atışlarını hissetmek, gol olduğunda hiç tanımadığın ama aynı heyecanı hissettiğinden emin olduğun insanlarla sarmaş dolaş olabilmek...
biz şanslıyız neyse ki... iyi futbol da gördük, kupalar da gördük, başarılar da gördük, efsaneler de gördük. başarıya alıştırıldık ve başarı talep ediyoruz. bu yüzden eleştiride de, küskünlükte de abartıya kaçabiliyoruz zaman zaman. ama hep dilde, asla yüreklerimizde ya da eylemlerimizde değil...