"having one child makes you a parent. having two or three makes you a referee."
"bir çocuk sahibi olmak sizi aile
* yapar. iki yada üç çocuk sahibi olmak ise hakem."
olayı ne kadar da basit özetlemiş aslında şu iki cümlecik..
hakemlik elinde düdük, cebinde kart ahkam kesemek değildir. hakemlik olaya hakimiyet ve idare kabiliyeti gerektirir. tıpkı bir babanın çocuklarını idare edişi gibi. tıpkı hepsine eşit davranmaya çalışması gibi.
dışarıdan hakem getirecek değiliz, içimizden çıkacak hakemler maçlarımızı yönetmeye devam edecek. ve hakemlik mesleğinin hafife alındığına inanıyorum ben. dünyada da örnekleri var ama bizde çok daha farklı. hakemleriniz ne kadar profesyonelse o kadar başarılı olur. ama hakemleriniz ne kadar sorunlu ise iş o kadar karışıyor. beden eğitimi ve spor yüksek okullarında okuyan öğrenciler 2. yada 3. sınıftan itibaren bu mesleğe yönlendirilmeli ve ayrı bir branş olarak devam ettirilmelidir.
ben avukatsam, doktorsam yada muhasebeciysem o mesleğimde devam ediyim. sonradan hakem olma şansı verilmesin. verilmesin ki kendi mesleğimin ve günlük yaşantımın sıkıntılarını sorunlarını sahaya yansıtmayım. hangi işe bakarsanız bakın mutlaka insanın kendisiyle alakalı sorunlar işe yansır. ama hakemlikte durum çok daha farklı.
insanın öncelikle sorunsuz bir iş ve aile hayatına sahip olması gerek. yada dediğim gibi sadece bu meslekle uğraşmak gerek. sonrasında "bir renge sahip olmamak" çok önemli. yoksa hakemlik kriterlerinin en önemlisi ortadan kalkıyor. sonra çok iyi bir futbol mantığı ve bilgisi gerekli. futbol dedim ama ele aldığım genel konulardan dolayı futbol hakemliği üzerine yorum yapacağım. diğer sporlarda da hakemlik genelde aynı mantığa sahip zaten.
profesyonel hakemlik, ne zaman ki öğrenciler okulunda okutulup sahaya sürülür, o zaman başka bir yere gelir ülkemizde. yoksa ben bu işin süregeldiği biçimde devam edeceğine inanıyorum. umarım bir gün bunu da görürüz. işte o zaman futbol izlemek daha zevkli bir hal alır.
http://vincasports.blogspot.com/...nitelikli-hakem.html