---
alıntı ---
1980'li yılların hemen başında benim bir takımım daha vardı.. nottingham forrest.. brian clough bu takımı yaratan, ikinci ligden alıp arka arkaya iki kez avrupa şampiyonu yapan adamdı. müthiş bir hocaydı.. onun yüzünden nottinghamlı olmuştum ben..
ingiliz milli takımının en iyi oyuncularından trevor francis'i zamanın ingiltere rekoru bir transfer ücreti ile aldığında yer yerinden oynamış, imza töreni bbc'den canlı yayınlanmıştı. tören ve yayın bitince, clough trevor'u yanına çağırmış ve emretmişti.. "ellerini cebinden çıkar.."
sonra da onu nottigham'ın üçüncü takımına yolladı.. adam olana dek..
gazeteci rob hughes'a davranışının sebebini anlattı..
"burada futbolcular tanrı muamelesi görmez onlar et ve kandan ibarettir. durmadan öğrenmeye mecburdurlar. trevor da dinleyecek, aptalca işler yapmamayı öğrenecek.. yanlışlarına devam ederse, onu geliştirmek de bizim işimiz olacak.."
geliştirdi de.. 2 yıl sonra 1981'de trevor'u aldığı paraya sattığında, kulübün müzesinde golcünün attığı gollerle kazanılmasına yardım ettiği 2 avrupa şampiyon kulüpler kupası "kâr" olarak duruyordu.
şimdi geldik, pazar neşesi tarafına.. "bu kulüpte futbolculara tanrı muamelesi yapılmaz" diyen brian clough için hep anlatılan bir anekdot vardır. onun kişiliğine cuk oturur..
dondurucu bir aralık gecesi maçtan sonra kafayı da biraz çekip (69 yaşında ölmesinin en büyük sebebi içki sorunu idi) eve geldiğinde beklemekten bıkan karısı yatağa girmişti bile. kadın, brian clough yanına uzanırken uyandı ve "tanrım.. ayakların buz gibi" dedi. kocası cevap verdi:
"sevgilim.. yatakta bana brian diyebilirsin!.."
clough, yönettiği nottingham forrest ikinci kümeye düştüğü yıl görevinden istifa etti ve bir daha hiçbir kulübü çalıştırmadı.
ölümünü haber alan vefalı hayranları, yağmurlu günde evine koşup kapıya çiçekler bıraktılar..
bir nottinghamlı "o bana hayatımın en güzel günlerini verdi" dedi..
okurken fatih terim'i ve ona hâlâ söven galatasaraylılar'ı hatırladım..
---
alıntı ---
*