yakın zamanda yöneticilerinden
preeti shetty ile daha sonrasında da
smart money: the fall and rise of brentford fc kitabının yazarı, gazeteci ve kulüp taraftarı
alex duff ile tanışma şansım oldu. hem yönetim gözünden hem de dışarıdan bir gazeteci gözünden kulüple, yönetimiyle ve çalışmalarıyla ilgili bilgiler edinme şansım oldu.
kulübün doğru yöneticilerle, matematik, istatistik ve data analizi kullanarak geldiği noktanın ne kadar mühim olduğunu çok minik bir örnekle anlatmak isterim.
daha önceki sezonlarda, premier lig'in duran toptan gol kaydetme oranının %2.8 olduğunu görüp üzerine giden ve bunu özel bir çalışmayla brentford adına %4.8'e cikaran kulüp, premier lig 2024-25 sezonu başında ise maça hızlı başlamanın önemi üzerinde durup bu konuda taktikler geliştirmeye başlamış. bunun meyvesini de sezonun ilk 7 haftasının 3'unde ilk dakikada, wolves'a karşı ise ikinci dakikada skor bularak almışlar.
kulübun hem yönetimsel hem de idari olarak profesyoneller tarafından yönetilmekte olduğunu tekrar belirtmeye gerek olmayan örnekler bunlar. zira uyguladıkları istatistiklerin, attıkları gollerin ve bu sayede aldıkları puanların herbirinin mali olarak karşılığının farkındalar.
buradan hareketle dikkat çekmek istediğim konu türkiye'nin sporla ilgili en büyük sorunlarından birisinin, spor içinden gelmeyen kişiler tarafından yönetilmesidir. mevcut sistemde kulüpler sadece bir anonim şirket gibi düşünülmekte ve iş insanlarına emanet edilmekte. oysa işin teknik, taktiksel ve yönetimsel kısmı gözardı edildiği için sürekli ve devamlı bir başarı elde edilememekte.
2006 yılında sadece 2 ingiliz sterlini'ne el değiştiren bu kulübe 2024 yılında 400 milyon sterlin bedel biçilmesi, aradaki bu 18 yıllık süreçte bir de
griffin park'tan çıkılıp londra'nın göbeğinde
brentford community stadıum inşa edilmesi, çok büyük bir başarı hikayesidir. böylesi bir hikaye bizde yazılabilir mi bilmiyorum ama fatih hocamızın zamanında belirtmiş olduğu açılan makasi, sadece mali olarak değerlendirmemek lazım gibi geliyor.